İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZILARIM

Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...

13 Aralık 2013 Cuma, 14:43

Bu duyguları taşıyan insanlar yaşamını, hatta tüm ömrünü bu ülkenin geleceğini aydınlatabilmek, demokrasi ve insan haklarını kurumsallaştırmak için çalıştılar.

Bu duyguları taşıyan insanlar yaşamını, hatta tüm ömrünü bu ülkenin geleceğini aydınlatabilmek, demokrasi ve insan haklarını kurumsallaştırmak için çalıştılar. Hakka ve hukuka saygıyı ve eşit yurttaşlar olarak kardeşçe ve insanca yaşamayı amaç edindiler.
Ülkenin bağımsızlığını, anayasa teminatıyla eşit yurttaşlar olarak; vatanın bölünmezliğini ve üniter yapısının korunmasını, komşularıyla iyi ilişkiler içinde önder ve örnek ülke olmasını arzuladılar.
Dünya lideri Mustafa Kemal’in önderliğinde kurulan Demokratik ve Laik Cumhuriyetin, çağdaş, uygar, kadın erkek eşitliğini sağlamış ve gelişmiş, ülkenin ve halkının geleceğini iyi yetişmiş, düşünen, üreten ve sorgulayan gençlerine emanet eden anlayışın çöktüğünü gören insanlar olarak artık endişeliler.
Sadece endişeli de değiller!
Endişeli ve kaygılılar!!!!
Çünkü onlar, karanlık ellerce tezgâhlanan bir plan çerçevesinde ülkemizin ve laik cumhuriyetimizin temel taşlarının tek tek sökülüyor olduğunu gördüler…
Son on yılda yapılanlara, haksız ve hukuksuz uygulamalara, korkmadan namusluca bakıldığında bu insanlar haksız değiller. Olayları abartmıyorlar ve kara propaganda yapmıyorlar.
Israr ve inatla iç ve dış güçlerin tertipleri ile cumhuriyetin tüm kazanımları yok ediliyor. Ülkenin nehirleri bile tersine akıtılmak için akıl, mantık, izan dışı uygulamalar yapılıyor.
Ülke güç zehirlenmesi yaşayan bir iktidarın otokratik yapısı, Başbakan’ın diktatörlük hatta Halifelik (!) sevdası nedeniyle yarattığı depremin sarsıntısında yıkılıyor.
İnsanlar adeta hipnotizma olmuş bir konuma sokulmuş; girdikleri girdabın sonundaki karanlığı ve geri dönülmezliği fark edemiyor.
Azgınlaşan, hatta prinalaşan AKP iktidarında halkımızın yaşam biçimi her gün daha geriye giderken, kazanılmış her türlü sosyal ve kültürel ve ekonomik hakları ellerinden alınıyor.
Bağnaz, barbar ve onur kıran bir yöntemle insanların kimlikleri ve kişilikleri yok ediliyor. Kendinden olmayana yaşama hakkı tanımak istemeyen iktidar ve Başbakan, büyük bir çoğunluğu aldatma ve sindirme ile biat kültürünün egemenliğinde bir suskunluğa mahkûm etmiştir.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın her ortam ve her alanda pervasızca yaptığı tehditler, hesap sormalar, dayatmalar, insanları ve kurumları bölmüş ve çoğunluğu susturmuştur.
Bugüne dek hükümetler kuran, işlerine gelmeyince hükümet bozan iş ve sermaye çevreleri iktidarın güdümündeki vergi denetçileri eliyle ekonomik dayatma ve akla hayale gelmeyen baskı ve sindirme yöntemleriyle sindirilmiştir.
Halkın vicdanı ve sesi soluğu olması gereken görsel medya ve yazılı basın, ya sahibinin sesi olup iktidar adına tetikçilik yapmaya mecbur kılınmış, yâda gelecekleri ellerinden alınıp kapı dışına konmuştur.
AKP’nin, dinci ve şeriat özlemcisi kadrolarının intikam duygularının gayretiyle yapılan referandumla hukuk düzeni yeniden dizayn edilip iktidarın isteklerine göre karar verir bir konuma sokulmuşlardır.
Ülkede çeşitli adlar verilerek yapılan ve intikam kokan tutuklamalar, sahte delil ve belgelerle insanları yıllardır haksız bir tutsaklığa mahkûm etmelerde böylece sağlanmıştır.
Ülke bu kadar şirazesinden çıkarılmış bir konumda keyfi ve baskıcı bir yönetime mahkûm olmuş ve hak arayanlar için açık cezaevine dönüştürülmüştür.
AKP’nin ve Başbakan’ın hırçın, kavgacı ve tahripkâr tavrı ve yüksek egolarının tatminsizliği, içerde olduğu kadar dışarıda komşularıyla arasında; kavga, şiddet ve güvensizlik ortamını yaratmıştır.
Başbakan’ın özellikle Suriye ve Mısırda takındığı tavır, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyetinin “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesiyle örtüşmemektedir.
Yerel seçimlerin yaklaştığı bu günlerde yapılan anketler gösteriyor ki;
Laik ve Demokratik Cumhuriyeti kurduğunu her fırsatta söyleyen CHP, ne yazık ki bu koşullarda bile hala AKP karşısında iktidar alternatifi ve halkın umudu olmayı başaramamıştır.
Kurtuluş savaşı mücadelesini fiziki ve maddi imkânsızlıklarla, halk deyimi ile yedi düvele ve içerdeki teslimiyetçilere karşı verip laik cumhuriyeti kuran ve yapılması çok güç olan devrimleri yapıp bunlarla ilgili yasalar çıkaran anlayışın mirasçısı olan CHP, ne yazık ki kendinden ve ideolojisinden bekleneni bir türlü yerine getiremiyor.
CHP, her nedense kendine, ilkelerine, örgütüne ve tüm sol değerlere sırtını dönerek yol almaya çalışıyor.
Böyle bir durum eşyanın tabiatına aykırıdır.
CHP’yi yönetenler, herhangi bir kurultay kararı olmadan partinin adının başına YENİ kelimesini koyarak (Yeni CHP) dediler.
Hatta partinin değiştiğini, geçmişteki hatalardan ve yanlış uygulamalardan uzaklaşarak yenileştiğini anlatmaya çalışıyorlar.
CHP’nin kendisini yenilendiğini ifade eden CHP Genel Başkanı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu şöyle diyor:

“Yeni CHP’den kast ettiğimiz şu,
1-Yeni CHP kendisini yeniledi. Yeni CHP Tüzüğünü yeniledi. Yeni CHP belediye başkanı adaylarını büyük ölçüde böyle belirliyor. Çoğu yerde anketlerle beraber sandık koyuyoruz, bizim üyelerimiz gelip doğrudan doğruya belediye başkan adayını belirliyorlar.

2-Yeni CHP toplumun her kesimini kucaklayan partidir.
3-Yeni CHP hiç kimseyi ötekileştirmeyen partidir.
4-Yeni CHP herkesin inancına saygı gösteren partidir.
5-Yeni CHP etnik kimlik üzerinden siyaset yapmayan bir partidir.
6-Yeni CHP ekonomiye önem veren, işsizliği önlemeye çalışan, dış politikasıyla saygınlık uyandıran bir devlet yaratmak istemektedir. Türkiye’yi güçlendirmek, kendi bölgesinde saygın bir devlet konumuna getirmek istiyor CHP.
Önümüzdeki süreç içinde göreceksiniz, parti programımız değişecek. Onu da yenileyeceğiz. Çünkü biz 350 sayfalık bir parti programından çok daha kısa, daha öz neleri yapmak istediğimizi net, kamuoyunun önüne koyan bir parti programı çalışmasını da ayrıca yapıyoruz.”
CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun yukarda saydığı önermelere tek bir CHP’li veya sola gönül vermiş kimse itiraz etmez ve rahatsızlık duyamaz...
Çünkü bu istekler zaten SOLUN ve SOSYAL DEMOKRASİNİN everensel değerleridir.
Ancak gerek genel seçimlerde uygulanan yöntem, gerekse yerel seçimler için özellikle illerde başkan adaylarını belirlerken yapılan tercihler örgütlerin incinmesine ve öfkelenmesine sebep olmaktadır.
Bu duygulara da özellikle Sayın Genel Başkan’ın şu sözleri ve ısrarla sağa açılma talebi, daha doğrusu bazı illerde sol karşıtı sağdaki siyaset eskilerini CHP’den önce milletvekili şimdilerde de yerel yönetimlerde Başkan yapma arzusu sebep olmaktadır:
Ancak bu talep ve uygulamalar birçok yerde örgütten onay almamaktadır. Hatta bazı illerde yerel seçimlerde adaylık için düşünülen sağ hatta (sol ve laiklik karşıtı) isimlerin parti içinde sıkıntı yaratması üzerine CHP’den yeni bir model sunulmuştur.

CHP’nin seçim formülü: Sağ’ başkanın yanına ‘sol’ vekil…

Onur kırıcı ve incitici bir tutum.

Örgütler adına, sol/sosyal demokratlar adına, hatta liberaller ve AKP karşıtı tüm kesimler adına sormak lazım.

“ NEDEN??????...”

Neden Sağ’ başkanın yanına ‘sol’ vekil?

Sağcılar yani sağdan gelenler daha mı akıllılar? Daha mı becerikliler? Daha mı bilgililer? Daha mı ileri görüşlü, çağdaş, laik ve yurtseverler? Daha mı halka ve emeğe saygılılar? Daha mı dürüst ve namuslular????

Ömürlerini sol değerleri savunarak geçirmiş birikimli ve yetenekli insanlar partilerini iktidara taşımak için maddi manevi emek veren örgüt emekçileri neden yok sayılıyor?
Neden öteleniyor? Neden küstürülüyor? Sol değerler neden yok ediliyor?

Sağ bu kadar önemli değerleri bünyesinde koruyorsa, sağcılar bu kadar yetenekli ve kurtarıcılarsa, Cumhuriyet tarihinde iki önemli sağ parti olan Anavatan ve Doğru yol partisi neden bu halde?

Neden bu iki sağ parti tabela partisi konumuna düştü?
Neden CHP’ye kurtarıcı olarak sunmaya çalışılan sağcı politikacılar kendi onurları olan, kendi geçmişleri olan, kendi kimlikleri olan partilerini kurtarmıyorlar?

Ancak bu saptamaları ve eleştirileri yaparken sapla samanı da birbirine karıştırmamak lazım.
Bu eleştiriler; aday olan veya aday gösterilen herkesi olumsuz etiketlemek, parti üyesi olmayan nitelikli ve birikimli ama en önemlisi namuslu ve AKP’den hesap sorabilecek yürekli insanlara karşı olmak için söylenmiyor.

CHP, başarılı olmak için “sağa açılmalıyız, başarı için her yol mubah ve kazanmak için karşı sahada onların kuralları ile oynamalıyız ve kiminle bir oy fazla alırsak onu aday göstermeliyiz” derken hata yapıyor.

Sağa açılmak daha doğrusu bütün halk kesimlerine ulaşmak sadece başkan yapılacak bir sağcıyla olmaz.
Aslında konu sağa açılmakta olmamalı.
Ülkede yaşayanların tümüne; renk, dil, din, ırk, inanç ve cins ayrımı yapmadan ulaşmak, onların sorunlarını anlayıp beklentilerine göre çözüm üretmek ve bütünleşmek lazımdır. Çünkü solun ve sosyal demokrasinin görevi ve âmâcı budur…

Sosyal demokrasi sığınılacak ve koruyacak bir limandır.
Ayrıca CHP, sağa, sola, hatta en uçta bulunan insanlara da ulaşmalıdır. Yani CHP’li olmak, kimsesizlerin kimi olmaktır.

Bu nedenle popülist, faydacı ve pariyatif tedbirlerle CHP’nin başarılı olması ve halkın güvenini kazanması mümkün değildir.

CHP adaylarını belirlerken ilk önce şu endişeyi duymalıdır:

Sağdan gelen bu şahıslar kimdir? Bu güne dek ne yapmışlardır? Hırlı mı, hırsız mı, namuslu mu namussuz mu?
Cumhuriyetin değerleri ile barışık mı? Laik ve Demokratik Cumhuriyete karşı yapılanmış bir takım cemiyet ve tarikatların müridimi?
CHP ile dokusu tutar mı? CHP’nin program ve tüzüğündeki anlayışa inanıyor mu?
Bir fazla oy uğruna tercih edilen bu tür adaylarla Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olunur mu?

Çünkü başarının yolu, oportünist bir tavırla sağa açılmak değildir. Sağcı diye rastgele ve örgütte rahatsızlık uyandıracak birilerini getirip partiye monte etmekte değildir.

CHP’nin amacı ve yöntemi; kendini doğru anlatmadığı için din gibi, inanç gibi, mezhep gibi argümanları kullanan, sosyal yardım adı altında insanları esir alan ve onları oy deposuna çevirmiş sağ ve sığ anlayıştan kurtarmak olmalıdır.

Uzun bir süredir CHP’de ideolojik sapmalar olduğu konusunda yaygın bir kanı var. Yeni CHP’de parti yönetiminin partinin kuruluş felsefesine ve Cumhuriyetimizin temel niteliklerine uygun tavırlar almadığı konusu uzun zamandır örgütleri rahatsız ediyor.
Çünkü AKP’nin dayatmaya çalıştığı dinci, gerici ve şeriat kurallarını sosyal yaşama taşıyan yaşam biçimi insanları esir almakta ve CHP buna yeterli muhalefeti yapamamaktadır.

AKP’nin demokrasi paketiyle (!) sunulan sahte özgürlükler sonucu sosyal yaşam ve özellikle kadınların giyim, kuşamı ve sosyal konumları zapturapt altına alınmıştır.

CHP, yıllardır siyasi simge olarak nitelediği “Türban” dayatmasını AKP’nin sahte ve aldatıcı savunusu ile “kişisel hak ve özgürlük” olarak görmesi ve adeta teşvik etmesi sonucu özellikle kızlarımızı hatta çocuklarımızı baskılayan bu zorlayıcı ve özendirici örtünme ne yazık ki anaokullarımıza kadar girmiştir.

Bu baskıcı ve dinci anlayışın gerçek amacı adım adım ilerleyerek kadını sosyal yaşamdan koparıp kafes arkasına saklamaktır.

Bunun örnekleri öğrencilerin “kızlı-erkekli” yaşam biçimini sorgulayan, aşağılayan, baskılayan ve yasaklayan zihniyetle kendini göstermiştir.
CHP gerekli tepkiyi, tavrı koymadıkça, devrimci özünden ödün verdikçe bu gerici anlayış her gün yeni bir taleple karanlığın ağlarını örmeye devam edecektir.
AKP Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz, karma eğitime karşı olduğunu belirterek ardıl düşüncesine zemin oluştuğunu görünce gerçek arzu ve niyetlerini ortaya koymuştur.
Ardından TBMM Başkanvekili ve AKP Kayseri Milletvekili Sadık Yakut, karma eğitimi kaldırmaya dönük çalışma yapılacağı yolunda açıklama yapıyor!
Ulusal Çocuk Forumu etkinliğinde konuşan Yakut, kızlı-erkekli eğitimi yanlış bulduğunu söylüyor… Yakut, “İnşallah bu yanlışlık önümüzdeki dönem içinde düzeltilecek” diyor.
CHP bu koşullarda bu derece suskun kalamaz. Kalmamalıdır. CHP her gün bu geriye ve karanlığa gidişe daha fazla duyarsız kalıp görmezden gelmemelidir.
CHP çok dikkatli olmalı ve küçük başarılar için dışarıdan kurgulanmış bu büyük oyuna gelmemeli ve figüran olmamalıdır. Bu karanlık güçlerin kurdukları tezgâha düşmemelidir.
Şöyle ki;
Tüm Müslüman âlemini “barış ve demokrasi getiriyoruz” diye kan gölüne çevirmiş olan, yıllarca PKK’nın arkasında durup silah ve teknolojisiyle ülkede iç savaşı körüklemiş ve yıllarca kardeşkanı akmasına destek vermiş ABD emperyalizminden medet umamaz.
ABD himayesinde ve korumasında; amacı laik düzeni yok etmek olan, on yıllardır bir örümcek ağı gibi her yerde örgütlenmiş ve çok güçlü bir cemaatin AKP ile arasındaki iktidar ve güç savaşından yararlanmak amacıyla ve “iki üç oy fazla alabilir miyiz?” diye CHP, cemaatlerin yan kollarıyla halvet olamaz.
İnsanları fişleyen, tüm kurumlarda ve özellikle emniyette “F-tipi” örgütlenme diye endişe duyulan yapı, “GEZİ” olaylarında acımasızca evlatlarımızı katletmiştir.
GEZİ’ye destek veren kadın, erkek tüm insanlarımızı, özelliklede geleceğimiz olan gençleri zehirli gaza mahkûm eden, orantısız güç kullanarak ve şiddet uygulayarak sakat kalamarlına sebep olanlarla CHP’e, yandaş ve yoldaş olamaz
Ülkede bir vahim olay daha yaşanmaktadır.
Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman AKP’nin iktidar olduğu dönemdeki kadar; cinsellik, seks ve seks kasetleri ortalara dökülüp özel yaşamlar üzerinden siyasete yön verilemeye çalışılmamıştı.
Yine bu dönemdeki kadar cinsel istismar ve çocuk gelinler dini argümanlar kullanılarak olağan bir konuma sokulmaya ve dinen caizmiş gibi genel kabul görmesi için uğraşılmamıştı.
CHP bu çirkin anlayışın karşısında daha güçlü hesap soran, bu insafsız ve utanç veren uygulamalara her koşulda engel olan ve bu yobazlığa ket vuracak, set olacak bir tavır içinde olmalıdır.
On yıllardır yerelde ve genelde ülkemizi, kuyruğu dışarıdan tutulmuş sağ iktidarlar ve sağ anlayışa hizmet edenler yönetti ve sorunlar yumağı yaptı.
Özellikle BOP’nin Eş Başkanı olmakla gururlanan ve emperyalizmin maşalığını başarıyla yürütenler, Cumhuriyetin tüm kazanımlarını bozmakla, yıkmakla kalmadılar.
Ülkenin tüm yer altı ve yer üstü zenginliklerini kendi ve iktidarlarının çıkarları uğruna sattılar ve yok ettiler, peşkeş çektiler...
On binlerce işçinin emekçinin hakkını gasp ettiler. Çocuklarının aç, sefil ve eğitimsiz kalmasına sebep oldular.
AKP’nin yarattığı sorunlar, bozduğu ve rayından çıkardığı düzen yazmakla bitmez.
CHP’de yüzünü sağa dönerek, sağdan medet umarak, solu yok sayarak, emeği ve emekçileri görmezden gelerek sadece iş adamlarını ve iş çevrelerini memnun ederek başarılı olamaz.
CHP:
Ülkesinin ve kentinin sorunlarını bilen, bu sorunları yaratan ve varlıklarını talan eden iktidardan hesap sorabilmelidir.
Bunun için; namuslu, vicdanlı, eşitlikten yana, halkına sevdalı, çağdaş ve uygar, haktan, hukuktan kaçmayan, laik cumhuriyetten ve kadın erkek eşitliğinden korkmayan, geçmişinde elinde masum insanların ve solcu gençlerin kanı olmayan, ister sağcı ister solcu olsun aday olanlar ve olacaklar bu duyguları paylaşabiliyorsa tüm insanlar CHP’de baş tacıdır
Bu anlayışa inanan herkesin CHP’yi desteklemesi ve iktidara taşıması artık bir vatan borcu ve bir insanlık görevi olmuştur.
Çare:
Sol değerlerden korkmadan halkına gidebilen, herkesime, sağcı -solcu, inançlı, inançsız ayrımı yapmadan, kimseyi ötelemeden, kadınları yok saymadan herkese özgürlük ve hakça, insanca yaşam sunabilecek tek parti CHP olması gerekir. Çünkü çare sosyal demokrasidir… Ve sol anlayıştır.
Her ne olursa olsun, herkim olursa olsun bazı kendini bilmezler, CHP’de gerçeklerin konuşulmasına ve hataların gösterilmesine ve yanlışa düşmeye engel olunmasına karşı yapılanlara küçük hesaplarından ve beklentilerinden dolayı engel olmaya çalışırsa kaybetmeye mahkûmdurlar.
Hiç kimse CHP’nin geleneklerini yok sayarak, 7-den 70’e yüreğinde bu sorumluluğu taşıyan insanlara “Sus, kenara çekil, tam seçim zamanı çıkarıma taş koyma, bunun içinde konuşma…” gibi küçük kurnazlıklarla, laf atarak, köşelerden saygısızca sıfatlar takarak haklı ve inanılır olamaz.
Ömrünü bu ülkenin ve halkının hak ettiği saygınlıkta aydınlık bir geleceğe ve özgür bir ortamda insanca yaşayabilmesine feda etmiş insanlara ve parti emekçilerine düşünmeyi, konuşmayı ve uyarmayı yasaklayamazlar.
Seviyesizlik ve hadsizlik yaparak sesleri kısmaya sözleri bükmeye ve susturmaya çalışamazlar.
Çünkü duyulan tüm endişeler ve yapılan tüm uyarılar, CHP’nin başarısız olması karşısında gittikçe azgınlaşan ve hak hukuk tanımayan AKP’nin vereceği geri dönülmez zararlara karşı duyulan kaygıdandır.
SON SÖZ:
Çare CHP olsun isteniyorsa endişelere ve uyarılara kulak verilmelidir.
Sol ve sosyal demokrasi’nin erdemi ve gücü ancak bu ülkeyi aydınlığa, halkını da refaha ulaştırabilecektir.


CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN

11 Haziran 2015 Perşembe, 12:05

GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.

15 Aralık 2014 Pazartesi, 09:50

ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..

24 Eylül 2014 Çarşamba, 17:48

12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?

12 Eylül 2014 Cuma, 08:33

Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?

04 Ağustos 2014 Pazartesi, 12:37

Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'

09 Temmuz 2014 Çarşamba, 09:41

Tüm Dostlara Teşekkür…

03 Nisan 2014 Perşembe, 09:09

Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!

06 Mart 2014 Perşembe, 12:22

Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:

01 Ocak 2014 Çarşamba, 12:09

Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...

13 Aralık 2013 Cuma, 14:43

Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.

05 Ekim 2013 Cumartesi, 08:35

Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...

10 Temmuz 2013 Çarşamba, 09:23

Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım

16 Haziran 2013 Pazar, 05:22

CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…

12 Haziran 2013 Çarşamba, 21:08

Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!

04 Haziran 2013 Salı, 08:22

“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…

15 Mayıs 2013 Çarşamba, 07:40

Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.

29 Ekim 2012 Pazartesi, 02:36

Sadece İnsan Olmak!

26 Eylül 2012 Çarşamba, 08:25

Annemin de Başını Ezerler mi?

12 Eylül 2012 Çarşamba, 08:21

Sol Pencereden Ülkücü Yazar Metin Kaplan ve Yeni Kitabı: “Fent/ Orgeneral Eşref Bitlis Suikastı”

20 Ağustos 2012 Pazartesi, 11:33

CHP’de 'Değişim - Dönüşüm ve Yenileşme' slogan olarak kalıp yanlış algılamalarla dezenformasyona sebep olmamalı…

21 Temmuz 2012 Cumartesi, 07:26

CHP’de, %33 Kadın Kotasındaki Haksız Uygulamalar, Siyasetteki Kadın Emeğini Yok mu Ediyor?

25 Haziran 2012 Pazartesi, 18:49

CHP İl Kongresinde kalite, zarafet ve hoşgörü çıta yükseltti.

18 Haziran 2012 Pazartesi, 11:40

CHP’de Değişim ve Uzlaşma Talebi Filiz verdi.

16 Haziran 2012 Cumartesi, 14:56

Gürhan Akdoğan, CHP İl Başkanlığına Aday Olmuyor! Değerli Emaneti Yahya Şimşek’e Teslim Etmek İstiyor.

05 Haziran 2012 Salı, 10:42

Bugün köşemi ‘İşten çıkarılmam için bana tuzak kuruldu’ diye isyan eden Gazeteci Özlem Buğday Yağmur’a verdim:

21 Mayıs 2012 Pazartesi, 10:45

Bu gün anneler günü. 12 Eylül faşizminde sürgünde olan bir annenin duyguları!...

13 Mayıs 2012 Pazar, 11:04

1 Mayıs emeği sömürmeyenlere bayram olsun

01 Mayıs 2012 Salı, 14:32

Bu gün göz ameliyatı olacaktım, ancak gelişen bir kriz sonucu amelyat masasından kalkmak zorunda kaldım.

27 Nisan 2012 Cuma, 08:04

Tatlı Cadılarımın yani “Genetik Devrimcilerin “ bu gün yaş günü…

22 Nisan 2012 Pazar, 10:26

12 Eylül Faşist Darbesinde Avukat Ahmet Hilmi Feyzioğlu Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün beşinci katından atılarak öldürülmüştü…

04 Nisan 2012 Çarşamba, 12:14

CHP'den emekçi kadınlara onur belgesi

09 Mart 2012 Cuma, 06:54

Genetik Devrimci Çocuklar…

04 Şubat 2012 Cumartesi, 09:07

Ülkenizi ve halkınızı ‘torunlarınız’ gibi sevin!!!

03 Ocak 2012 Salı, 10:37

CHP’de muhalefet ve Baykal’cılar, bulanık suda balık avlamak istiyor…

13 Aralık 2011 Salı, 08:37

Bu ülkede mütevazı olmak; hele hele siyasette böyle davranmak aptallığa eşdeğerdir…

29 Kasım 2011 Salı, 08:48

Mutsuzum… Ancak, Mutsuzluk tehlikelidir…

20 Kasım 2011 Pazar, 09:53

Beşinci kattan aşağıya düşmek kaç saniye tutar acaba?

07 Ekim 2011 Cuma, 10:40

VİCDAN…

17 Eylül 2011 Cumartesi, 13:59

Huylu huyundan vazgeçmiyor!!!

01 Eylül 2011 Perşembe, 09:11

CHP Üst Yönetiminde Değişimin Kodları!!!

13 Ağustos 2011 Cumartesi, 08:27

Sayın Gürsel Tekin, Bursa İl Kongresi ile ilgili çıkan spekülâsyonlara, ‘Sol/Sosyal Demokrat’lara yakışan’ tavrı koydu.

06 Ağustos 2011 Cumartesi, 14:40

Bursa CHP, kriz üretme merkezi oldu...

30 Temmuz 2011 Cumartesi, 10:17

Yeni CHP’den duyurulur:“Yeni bir tüzük yapmayı düşündüğümüzden, eskisinin hükmü yoktur…!!!”

14 Temmuz 2011 Perşembe, 11:21

Yeni CHP’de Mızrak Çuvala Sığmıyor.

22 Haziran 2011 Çarşamba, 09:23

Egosu Doyumsuz Başbakan’ın Belaltı Savaşlarının Gerekçesi...

18 Mayıs 2011 Çarşamba, 11:20

Yeni CHP Zengin Severler Partisi mi Oluyor?

17 Nisan 2011 Pazar, 14:43

Yeni CHP’de: GDO’lu üyeler İN, organik üyeler OUT…

22 Mart 2011 Salı, 09:08

Bursa’da Aydınlığın Meşalesini Mümin Ceyhan Taşıyor.

10 Mart 2011 Perşembe, 15:37

CHP Sağcı, AKP Solcu, arıyor!!! Fikri Sağlar’dan ‘RET’

02 Mart 2011 Çarşamba, 15:43

Bursa CHP’de Yöneticiler (!) Kafayı Basına Taktı…

24 Şubat 2011 Perşembe, 12:59

Mudanya CHP’de kuraldışı uygulamalar kaos yarattı.

12 Şubat 2011 Cumartesi, 17:22

CHP’de Ayaklar Baş Olmasın!!!

04 Şubat 2011 Cuma, 14:27

Bursa Bağımsız’dan Merhaba...

02 Şubat 2011 Çarşamba, 08:32

Deniz Baykal'a 2nci Ciddi Uyarımdır!

12 Ocak 2011 Çarşamba, 12:02

Referandum Değerlendirmesi

11 Ocak 2011 Salı, 12:01

CHP ve Kılıçdaroğlu'na Pranga Olmayın

10 Ocak 2011 Pazartesi, 12:01

12 Eylül Faşizmi Kimlerin Çocuklarını Korkuttu?

09 Ocak 2011 Pazar, 12:03

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız