Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?

04 Ağustos 2014 Pazartesi, 12:37

Anadolu’da bir söz vardır: “İşin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol” Akılsız kefil olur. Borç yiyen sefil olur. Evli kadına bakan âleme rezil olur.

Anadolu’da bir söz vardır: “İşin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol”
Akılsız kefil olur.
Borç yiyen sefil olur.
Evli kadına bakan âleme rezil olur...

Demekki bizim Başbakan’ımızın parası çok! Allah daha çok versin... Gözümüz yok. Gözü olanın gözü çıksın!.. Mâlum bazı kullarına Allah, “Yürü ya kulum” dermiş. Nazar değmesin. “Elemterefiş, kem gözlere şiş...”
Maşallah Başbakan’ımız, aile efradı, eşidostu, yandaşları, kefil ve ortak oldukları, Allah için yeteneklerini kullanmayı çok iyi bildikleri için çok kısa sürede oldukça yüklü bir servet sahibi olmayı becermişler.
Yani demem o ki; Başbakanımızın parası çok olduğu için kefil olmaktan korkmuyor.
Ancak bu konuda çok seçici (!) davranıyor. Kefil oluyor dedik diye önüne gelene kefil oluyor sanmayın. Daha çok işine gelene, kafasına ve gönlüne yatana kefil oluyor. Kefil olacağı insanlarda aradığı kendine özgü kriterleri var. Ayrıca o kişilerin çok önemli nitelikleri bulunuyor.
Ne diyelim hayat onun keyf onun. Bize laf düşmez. Hangi hakla karışacağız? Karışmaya kalksak, iyi niyetle iki laf etsek alacağımız yanıt belli. “Size ne oluyor? Keyfimin kâhyası mısınız? Sen git kendi işine bak...” diye, babalanıp bağıracak.
En iyisi karışmamak...diye düşünüyorum da olmuyor... Olmuyorr...

Çünkü kefil olan kişi Kasımpaşa kabadayısı Recep değil... Mâlum kendileri Allah’ın inayeti, sağa sola savrulmaktan serseme dönmüş, çaresiz bırakılmış seçmenin bir anlık gaflet sonucu verdiği oylarla ve CHP lideri Baykal’ın demokrasi (!) adına olağanüstü gayreti sonucu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olan bir zattır...
Bu durumda bizlerinde yurttaş olarak. “Sayın Başbakan, siz bu kefil olduğunuz kişilere Tayyip Erdoğan olarak mı, yoksa Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak mı kefil oluyorsunuz” diye sormak hakkı doğuyor.
Çünkü Kefil Olmak: “Yükümlülüğünü yerine getirmediği taktirde, birisinin sorumluluğunu üstlenmek; zarârı veya borcu üstlenmeyi kabul etmek.” gibi önemli sorumluluk gerektiren bir eylem.
Başbakan, NTV’nin yayınında Birleşmiş Milletler’in terörist listesinde yer alan Suudi Arabistanlı işadamı Yasin El Kadı’ya, her yönüyle yürekten kefil oldu.
Hatta, “Yasin beyi tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum” dedi. Ülkeyi kan gölüne çevirten terörist başı Apo’ya, “Sayın (!) Abdullah Öcalan” diyenlere bizler nasıl kızıyorsak, Başbakana da “Yasin Bey” söyleminden dolayı mutlaka çok kızan ve kırılan olmuştur.
Başbakan saygı yüklü söylemine devamla: “Yasin Bey’in bir terör örgütüyle münasebet kurması, ona destek vermesi mümkün değildir” diyor.
Yapmayın, böyle iddialı sözleri uluorta sarf etmeyin. Lütfen biraz temkinli olun ve sorumluluğunuzun gerektirdiği gibi davranın. Yoksa sorarlar insana sayın Başbakan;
“Nereden biliyorsunuz? Nasıl bu kadar emin oluyorsunuz? El Kaide lideri Bin Ladin gibi, insanlara kanlı eylemler yaptırıp, işi bitince de terörist ilan eden ABD’den daha mı iyi bileceksiniz?” diye.

Hay Allah, sizin bu övgü dolu sözlerinizi duyanlarda sanki ‘Kadı’ ile gece gündüz beraber olduğunuzu sanacak!.. Yediğinizin (!) içtiğinizin ayrı gitmediğini düşünecek...
Yapmayın Allah aşkına! Durduk yerde kendinizi ve ülkemizi daha fazla zora sokmayın. İktidarınız sayesinde zaten olduk şamar oğlanı.
Ayrıca sizde çok iyi biliyorsunuz ki insan bu devirde çocuğuna bile kefil olamıyor. Üstelik bu konuda eskiden siz, çok daha dikkatli ve temkinliydiniz.
Unuttunuz mu? Seçimi partiniz için riske etmek pahasına bile siz, dava arkadaşınız ve halef-selef olduğunuz eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna’ya bile kefil olmayacağınızı söylemiştiniz.
Hatta sizin bu tavrınızdan rakip partiler yararlanmak istemişlerdi de siz yine kılınızı kıpırdatmamış ve “Gürtuna’ya, kefilim” dememiştiniz.

Bu durumda sizin Birleşmiş Milletler’in terörist listesinde yer alan, ülkemizde de 30 Aralık 2001 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye’ye girişi yasak olan ve mal varlığına da el konulmuş olan bu insanla ne işiniz olabilir? Nasıl böyle bir insana kefil olabilirsiniz? Nasıl arkasında bu derece dimdik durabiliyorsunuz?
Başbakan’ın ne hikmetse bu tür insanlara büyük bir sempatisi ve Türk halkının aklının almadığı bir saygısı var. Onları destekliyor, onaylıyor, saygı gösteriyor ve kefil olabiliyor.
Düşünsenize şu sözleri bir ülkenin başbakanından duyma şerefine erişmiş, El Kaide Terör örgütüne finansör olmuş kaç kişi tanıyorsunuz?
Başbakan,“Yasin Bey, Türkiye’yi seven, ki ailesi itibariyle de geçmişi itibariyle de Türk ve burada yatırımları olan bir insandır. Hayırsever olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan bir insan. Geçmişte Cüneyd Zapsu beylerle ortaklıkları oldu” diyor.

Hadi canım sizde!.. Bu sözleri kim ciddiye alır?
Sonra bize çok mu dert, Cüneyd Zapsu beyin ortak oluşu. Şimdi biz ABD’nin ve Birleşmiş Milletlerin terör listesinde olan bir kişiyle sayın Zapzu ortaklık yapıp, sıkıştığı dönemlerde El Kadı’dan ciddi miktarlarda borç aldığı ve kazandığı paraları ‘cukkaladığı’ için ona güvenmek zorunda mıyız?
Belki Sayın Başbakan, Cüneyd Zapsu’yu kendisiyle ilgili “Bu adamı kullanın, deliğe süpürmeyin” diye, Amerika’da ricacı olduğundan güvenilir bir referans sayıyordur. Ama bizim Zapsu’ya böyle bir vefa borcumuz bulunmuyor.

Ayrıca şahsen ben bu konuda ilk defa ABD’nin doğru söylediğine güveniyorum. Çünkü dünya terörünün başı, kuramcısı, uygulayıcısı, mazlum ülkelerin başbelası olan ABD’den daha iyi tanıyamam ki o insanları!
BM Güvenlik Konseyi’nin 28 Eylül 2001 tarihinde kabul ettiği 1373 sayılı kararda yer alan, “El Kaide ve Taliban mensubu olan ya da bu örgütlerle bağlantılı kişiler ve kurumlar” listesinde Yasin El Kadı’nın da ismi geçiyor.
Ayrıca Zapsu, ortağı ve sıkıntılı günlerinin kurtarıcısı olan Yasin El Kadı’nın hesaplarına el konulunca; ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz’e durumu şikâyet ederken ne demiş?
“Bu adamın iş hayatını kararttınız. Ladin’e gittiğini söylediğiniz yardımları 1993’te yapmıştı.. Biliyorsunuz o yıllarda Bin Ladin sizin adamınızdı...”
Böylece Zapsu bile bu şahsın El Kaide terör örgütünü ve Bin Ladini finanse ettiğini kabul ediyor. Ama ABD’ye demek istiyor ki: “Sizin teröristiniz olduğu zaman iyi de bağımsız terörist olunca mı suçlu oluyor?”

Bu konuda da Zapsu’ya hak vermemek elde değil.
Nedense Başbakan bu gerçeği bile kabul etmek istemiyor. Muhabbeti, özel dostluğu olan, sevgi ve saygı gösterdiği, hatta kefil olduğu bir çok isim ne hikmetse terör listesinin başında yer alan kişiler oluyor!
Bundan önce de Hizbi İslami Partisi lideri Gülbeddin Hikmetyar’ın dizleri dibinde oturarak saygısını ve güvenini göstermekten çekinmemişti. Sonunda Hikmetyar’ın, El Kaide ile ittifak yapan İslami terör uygulayan bir kişi olduğu ortaya çıkmıştı.
Yine herkesin terörist diye ittifak yaptığı Hamas’ın siyasi lideri Halid Meşal’e, itibar vermek, tanımak ve kefil olduğunu göstermek için AKP’nin konuğu olarak Ankara’ya davet edilmişti. Oysa AKP'nin konuğu olarak davetli sanılan Meşal liderliğindeki 13 kişilik Hamas heyetinin ‘resmi davetli’ olduğu anlaşılınca ne kadar mahcup olmuştunuz.
Tüm bu olumsuzluklardan ders almamış olmalısınız ki şimdi de kalkmış Yasin El Kadı’ya kefil oluyorsunuz...

Başbakanlık Sözcüsü ve ‘beyan düzelticisi’ Akif Beki, Yasin El Kadı olayıyla ilgili açıklama yaptı. Akif Beki diyor ki:
“Sayın Başbakan, Sayın (!)Yasin El Kadı hakkında geçmişten gelen tanışıklığı, dostluğu sebebiyle kişisel bir tanıklıkta bulunmuştur.”
Şahsen bana öyle gelmedi. Daha doğrusu kimseye öyle gelmemiş ki insanlar bu absürd durumla ilgili endişelerini dile getirip duruyorlar.
Saklamaya, gizlemeye, telafi için inandırıcı olmayan beyanlara gerek yok. Çünkü başbakan bunu her zaman yapıyor.
Nasıl oluyorsa başbakanın kefil olduğu kişilerle Türk halkı ciddi bir uyumsuzluk içinde bulunuyor. Onun güvendiklerine Cumhuriyet’in aklı başında kurumları ve lâik Cumhuriyet’in savunucuları nedense hiç güvenmiyor.

Örnek: Başbakan, en güvenilir kişi olarak Başbakanlık Müsteşarlığı’na getirdiği ‘İntihal’ ederek bir kitap hazırladığı kanıtlanan Prof (!) Dr. Ömer Dinçer’e de her konuda kefil oluyor... Şaşırtıcı bir durum...
O müsteşar ki: 1995 yılında bir sempozyumda Cumhuriyet ve laiklik ilkelerinin yerini daha İslami bir yapıya bırakması gerektiğini dile getiren ve hâla başbakan tarafından korunup kollanan kişidir.

Aynı Başbakan lâik kurumlara saldırı stratejisinin hedefi konumuna sokulan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın yargısız infazına sessiz kalmıştı. Hatta AKP hükümeti; tüm gerici ve irticai güçlerin, tarikatların, şeyhlerin ve bölücülerin sahnelemeye çalıştığı bir oyunun neredeyse organizatörü olacaktı.
Rektörlerin 100’ncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ın tutuklanmasına tepki göstermesini, ve Yücel Aşkına kefil olduklarını beyan etmelerini yargıya müdahale olarak nitelemiş ve kınamıştı.
Hatta AKP Aksaray Milletvekilli Ramazan Toprak, “Van’da tutuklanan Rektör Yücel Aşkın, Ermeni kökenlidir. 100 rektör Van’a yürüyecekmiş. Ermenilerin göz diktiği Van’a, biz Ermeni kökenli Yücel Aşkın’ı rektör atıyoruz” diyecek kadar fanatik davranabilmiştir.
Bu sözleri kullanan vekil, başbakan tarafından korunup kollanmış ancak partisinin içinde yolsuzluk yapanlar olduğunu söyleyen vekiller ne hazin ki ihraç edilmiştir.

Bu koşularda bizlerin seçmen olarak Türkiye Cumhuriyetinin yurttaşları olarak kafası karışıyor. Merak ediyoruz. “Ülkenin başbakanı kimlere neden kefil oluyor? Kimlere neden düşman oluyor” diye.
Bu koşullarda halka sormak gerekiyor: “Kefil olana kefil misiniz” diye!...
Sevgili dost okurlar, çoğunlukla yazılarımda güzel ve özlü sözler kullanırım. Bu gün bir farklılık yapacak ve bir mâni ile bitireceğim.

Akılsız kefil olur.
Borç yiyen sefil olur.
Evli kadına bakan âleme rezil olur...

Güler Buğday

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN

11 Haziran 2015 Perşembe, 12:05

GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.

15 Aralık 2014 Pazartesi, 09:50

ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..

24 Eylül 2014 Çarşamba, 17:48

12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?

12 Eylül 2014 Cuma, 08:33

Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?

04 Ağustos 2014 Pazartesi, 12:37

Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'

09 Temmuz 2014 Çarşamba, 09:41

Tüm Dostlara Teşekkür…

03 Nisan 2014 Perşembe, 09:09

Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!

06 Mart 2014 Perşembe, 12:22

Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:

01 Ocak 2014 Çarşamba, 12:09

Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...

13 Aralık 2013 Cuma, 14:43

Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.

05 Ekim 2013 Cumartesi, 08:35

Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...

10 Temmuz 2013 Çarşamba, 09:23

Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım

16 Haziran 2013 Pazar, 05:22

CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…

12 Haziran 2013 Çarşamba, 21:08

Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!

04 Haziran 2013 Salı, 08:22

“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…

15 Mayıs 2013 Çarşamba, 07:40

Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.

29 Ekim 2012 Pazartesi, 02:36

Sadece İnsan Olmak!

26 Eylül 2012 Çarşamba, 08:25

Annemin de Başını Ezerler mi?

12 Eylül 2012 Çarşamba, 08:21

Sol Pencereden Ülkücü Yazar Metin Kaplan ve Yeni Kitabı: “Fent/ Orgeneral Eşref Bitlis Suikastı”

20 Ağustos 2012 Pazartesi, 11:33

CHP’de 'Değişim - Dönüşüm ve Yenileşme' slogan olarak kalıp yanlış algılamalarla dezenformasyona sebep olmamalı…

21 Temmuz 2012 Cumartesi, 07:26

CHP’de, %33 Kadın Kotasındaki Haksız Uygulamalar, Siyasetteki Kadın Emeğini Yok mu Ediyor?

25 Haziran 2012 Pazartesi, 18:49

CHP İl Kongresinde kalite, zarafet ve hoşgörü çıta yükseltti.

18 Haziran 2012 Pazartesi, 11:40

CHP’de Değişim ve Uzlaşma Talebi Filiz verdi.

16 Haziran 2012 Cumartesi, 14:56

Gürhan Akdoğan, CHP İl Başkanlığına Aday Olmuyor! Değerli Emaneti Yahya Şimşek’e Teslim Etmek İstiyor.

05 Haziran 2012 Salı, 10:42

Bugün köşemi ‘İşten çıkarılmam için bana tuzak kuruldu’ diye isyan eden Gazeteci Özlem Buğday Yağmur’a verdim:

21 Mayıs 2012 Pazartesi, 10:45

Bu gün anneler günü. 12 Eylül faşizminde sürgünde olan bir annenin duyguları!...

13 Mayıs 2012 Pazar, 11:04

1 Mayıs emeği sömürmeyenlere bayram olsun

01 Mayıs 2012 Salı, 14:32

Bu gün göz ameliyatı olacaktım, ancak gelişen bir kriz sonucu amelyat masasından kalkmak zorunda kaldım.

27 Nisan 2012 Cuma, 08:04

Tatlı Cadılarımın yani “Genetik Devrimcilerin “ bu gün yaş günü…

22 Nisan 2012 Pazar, 10:26

12 Eylül Faşist Darbesinde Avukat Ahmet Hilmi Feyzioğlu Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün beşinci katından atılarak öldürülmüştü…

04 Nisan 2012 Çarşamba, 12:14

CHP'den emekçi kadınlara onur belgesi

09 Mart 2012 Cuma, 06:54

Genetik Devrimci Çocuklar…

04 Şubat 2012 Cumartesi, 09:07

Ülkenizi ve halkınızı ‘torunlarınız’ gibi sevin!!!

03 Ocak 2012 Salı, 10:37

CHP’de muhalefet ve Baykal’cılar, bulanık suda balık avlamak istiyor…

13 Aralık 2011 Salı, 08:37

Bu ülkede mütevazı olmak; hele hele siyasette böyle davranmak aptallığa eşdeğerdir…

29 Kasım 2011 Salı, 08:48

Mutsuzum… Ancak, Mutsuzluk tehlikelidir…

20 Kasım 2011 Pazar, 09:53

Beşinci kattan aşağıya düşmek kaç saniye tutar acaba?

07 Ekim 2011 Cuma, 10:40

VİCDAN…

17 Eylül 2011 Cumartesi, 13:59

Huylu huyundan vazgeçmiyor!!!

01 Eylül 2011 Perşembe, 09:11

CHP Üst Yönetiminde Değişimin Kodları!!!

13 Ağustos 2011 Cumartesi, 08:27

Sayın Gürsel Tekin, Bursa İl Kongresi ile ilgili çıkan spekülâsyonlara, ‘Sol/Sosyal Demokrat’lara yakışan’ tavrı koydu.

06 Ağustos 2011 Cumartesi, 14:40

Bursa CHP, kriz üretme merkezi oldu...

30 Temmuz 2011 Cumartesi, 10:17

Yeni CHP’den duyurulur:“Yeni bir tüzük yapmayı düşündüğümüzden, eskisinin hükmü yoktur…!!!”

14 Temmuz 2011 Perşembe, 11:21

Yeni CHP’de Mızrak Çuvala Sığmıyor.

22 Haziran 2011 Çarşamba, 09:23

Egosu Doyumsuz Başbakan’ın Belaltı Savaşlarının Gerekçesi...

18 Mayıs 2011 Çarşamba, 11:20

Yeni CHP Zengin Severler Partisi mi Oluyor?

17 Nisan 2011 Pazar, 14:43

Yeni CHP’de: GDO’lu üyeler İN, organik üyeler OUT…

22 Mart 2011 Salı, 09:08

Bursa’da Aydınlığın Meşalesini Mümin Ceyhan Taşıyor.

10 Mart 2011 Perşembe, 15:37

CHP Sağcı, AKP Solcu, arıyor!!! Fikri Sağlar’dan ‘RET’

02 Mart 2011 Çarşamba, 15:43

Bursa CHP’de Yöneticiler (!) Kafayı Basına Taktı…

24 Şubat 2011 Perşembe, 12:59

Mudanya CHP’de kuraldışı uygulamalar kaos yarattı.

12 Şubat 2011 Cumartesi, 17:22

CHP’de Ayaklar Baş Olmasın!!!

04 Şubat 2011 Cuma, 14:27

Bursa Bağımsız’dan Merhaba...

02 Şubat 2011 Çarşamba, 08:32

Deniz Baykal'a 2nci Ciddi Uyarımdır!

12 Ocak 2011 Çarşamba, 12:02

Referandum Değerlendirmesi

11 Ocak 2011 Salı, 12:01

CHP ve Kılıçdaroğlu'na Pranga Olmayın

10 Ocak 2011 Pazartesi, 12:01

12 Eylül Faşizmi Kimlerin Çocuklarını Korkuttu?

09 Ocak 2011 Pazar, 12:03