|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZILARIM |
|
Bu ülkede mütevazı olmak; hele hele siyasette böyle davranmak aptallığa eşdeğerdir…
29 Kasım 2011 Salı, 08:48
Artık Mütevazı Olmayacağım… Beni yakından tanıyanlar bu başlığı görünce; “ Anlaşılan Güler Buğday’ın tepesinin tası atmış” demişlerdir. Doğrudur… Tepemin tası gerçekten atık…
|
Artık Mütevazı Olmayacağım…
Beni yakından tanıyanlar bu başlığı görünce; “ Anlaşılan Güler Buğday’ın tepesinin tası atmış” demişlerdir.
Doğrudur… Tepemin tası gerçekten atık…
Gerçi bir insanın tepesinin tasının atmasının açılımı: “Birdenbire çok öfkelenmek, sinirlenmek, kızmak” olsa da benimki birden bire atmadı…
Uzun zamandan beri atık...
Ama illaki şu son yılda; ülkede, çevremde… inatla bir türlü “Sol/Sosyal Demokrat” olmayı başaramayan ve günden güne çuvallayan CHP’de yaşanan ve yaşatılanlar sonucunda tepemin tası gerçekten attı ve öfkem zirve yaptı.
Ve sonunda sabır taşım çatladı. Sonuçta bu duygularımı yazmak ve dostlarla paylaşmak farz oldu!!!!!
Özellikle son bir yılda CHP’deki savrulmaları ve kendini bilmezlikleri gördükçe mütevazılık hasletim ne yazık ki bu kadar vefasızlık, kadir kıymet bilmezlik, hadsizlik ve özelliklede egosu yüksek, yeteneksiz ve inançsız insanlar sayesinde yok olup gitti.
Her ne ise önce birçoğumuzun zaman zaman yaptığımız bir hataya açıklama getireyim:
Sık sık karıştırdığımız bu sözcükler:
Mütevazi = Birbirine paralel olan.
Mütevazı= Alçak gönüllü demek.
Alçakgönüllü: Duyduğu güzel sözler karşısında sağduyusunu kaybetmeyen, ego sahibi olmayan insanlara verilen addır.
Arapçada, “Tevazu sahibi” olan anlamındadır.
Mütevazı: Gösterişten, kibirden, gururdan uzaklaşmak demektir.
Mütevazı insanlar, bildiklerini esirgemeden anlatabilen, paylaşabilen, duygulu ve anlayışlı insanlardır.
Bunlar unvan ve gösteriş peşinde koşmazlar. Bunlar yaptıkları iyilikleri söyleyemez adeta gizlerler.
Çünkü insan olmak daha doğrusu erdemli insan olmak bunu gerektirir.
Erdemli insan, yaşamını aklı ile yöneten, davranışlarına aklı ile yön veren insandır. Erdemli olmak ancak bilgi sahibi olmakla mümkündür.
Bilgi sahibi olmakta her şeyden önce; okumak, araştırmak, dış dünyaya açık olmak, farklı ve karşıt düşünceleri öğrenmek, ilgi alanındaki konuyu derinlemesine araştırıp incelemek, tartışmak, analiz yapabilmek ve olayları geniş perspektiften görebilmek gibi gayretleri ve emek vermeyi gerektirir.
Bunun için çoğu zaman boş konuşan ve gerçeği yansıtmayan düşünce sahiplerine “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” denir.
Çünkü bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmak: İnsanı önyargılı, sabit fikirli, dar görüşlü, daldan dala savrulan, oportünist, gerçekçi ve doğru olmayanı düşünmeye iter ve sürekli hata yapmaya alıştırır.
Mütevazı olmak için en başta erdemli insan olmak yani bilgi sahibi olmak gerekir demiştik…
Aslında zordur bu hasletlere sahip olmak… Çok emek ister… Hoşgörü, sabır ve karşıdaki insana, hatta her canlıya saygı ister. En başta da alabildiğine tahammül ister…
Çünkü toplumdaki değer yargıları bozuldukça, erdemli insan olmanın yerini; güçlü (!) cüzdanı kalın, makam ve mevkilere emek vermeden ve bilgi sahibi olmadan tavassut ve paraşütle inen magazinel şöhretler alıp; bu türler her alanda değer buldukça tahammül etmek zorlaşıyor!!!
İnsanoğlu bu arabesklik ve dezenformasyon karşısında geriye dönüp bir ömür verdiği verdiği emeklere, yaptığı fedakârlıklara, ödediği faturalara bakıp haklı olarak öfkeleniyor…
Bende son zamanlarda sonum mu, yani ölüm mü yaklaştı (!) sık sık geriye dönüp yaşam muhasebesini yaparken buluyorum kendimi!!!!!!!
Sık sık yaşamımdaki artıları ve eksileri toplayıp çıkarıyorum!!!!
Ödediklerime ve kazanımlarıma bakıp elde olmadan buruklaşıyor hatta kırılganlaşıyorum.
Ancak bir ömrü toplumsal olaylara ve siyasi mücadeleye harcamış, inançla emek vermiş, emeğini, bilgisini, birikimini içtenlikle paylaşmış; hala inatla bu uğurda emek vermekte olan bir insan olarak “Artık yeter… Kendinize gelin… Bu kadar haksızlık, hukuksuzluk ve vefasızlık yapmayın!!!…” demek istiyorum…
Bu ithamları ve uyarıları yaparken de sadece kendi adıma değil, bir ömrü; umutla, inançla, vefayla, en zor koşullarda sol düşünceyi sırtlayıp, bedel ödeye ödeye bu günlere taşıyan tüm yoldaşlar ve gerçek solcular adına yapmak istiyorum.
Bu arada “Gerçek Solcular” deyimini bilerek kullandım.
Çünkü yıllardır bırakın solu; sosyal demokrat, hatta zaman zaman sadece demokrat bile olamayan CHP’ye ve onun bir yerlere taşıdığı sahte kahramanlara (!) sol diyoruz.
Hatta ömründe sola hiç inanmamış, sosyalizmi anlamayan, sosyal demokrasiyi bile doğru algılamayan insanların sol sayıldığı günleri yaşıyoruz.
Bu açıklamayı yapınca aklıma geçen günlerde Bursa Haber Gazetesindeki köşesinde Can Ertan’ın “Sol’da en etkili 20 isim” başlığı ile kaleme aldığı enteresan bir yazı geldi.
Gazeteci Can Ertan ‘ın yazısından.
Sol da on etkili isim:
Siyasetçiler:
Şükrü Akmansoy (TİP Eski İl Başkanı ve Bursa’nın il genel meclisine seçilen ilk sosyalist üyesi)
Ali Arabacı ( DSP Eski Bursa Milletvekili)
Gürhan Akdoğan (CHP İl Başkanı)
Bilgin Alanbey (CHP İl Genel Meclisi Üyesi)
Mustafa Bozbey ( Nilüfer Belediye Başkanı)
Güler Buğday (SHP Eski PM Üyesi)
Salih Çam (TKP 1. Sıra Milletvekili Adayı)
Kemal Ekinci ( CHP Milletvekili)
Kemal Demirel (CHP Eski Milletvekili)
Fevzi Kavuk (Müşküle’li Köylü Önderi, TİP Eski Yöneticisi)
Mithat Kırayoğlu ( SHP Eski İl Başkanı )
Yahya Şimşek ( CHP Eski Milletvekili)
Sevgili Can Ertan bu yazıdan sonra bir iki kez yazısını görüp görmediğimi sordu. Haklı olarak belki de bir teşekkür bekledi.
Buradan şahsım adına kendisine teşekkür edeyim ancak “Abla listeyi nasıl buldun” dediğinde “Sevgili Can, bu listede unvanları ne olursa olsun herkesin gerçekten solcu olduğundan emin misin? diye sordum!!!
Çünkü yıllardır bu kavramlar oldukça dejenere edildi… Hatta çok ama gerçekten çooook ucuzlatıldı…
Bu nedenle diyorum ki: “Artık Mütevazı Olmayacağım…”
CHP de yaşanan belirsizlikleri, karmaşayı, rastgeleliği, hatta bilgisizliği, çoğu zaman yüreksizliği, en başta da kolaycılığı ve haksızlıkları defalarca gören, tanık olan ve her gün yapılanların hata olduğundan emin oldukça karar verdim artık mütevazı olmamaya…
Ve neden diye sormaya başladım:
CHP neden kendi evlatlarını yedi? Neden inançlı ve birikimli kadrolarını tüketti? Hangi hakla yılların emeğini hovardaca para babalarına ve sermayedarlara harcattı?
Hangi hakla “Emek en yüce değerdir” düşüncesi yerini, “para, pul, unvan, güç, şöhret ve derin ilişkilere” bıraktı?
Hangi mantıkla, ömründe yurttaş olarak bile ne kendisinin ne ailesinin bir oyu CHP’ye nasip olmamışlara, partinin ideolojisine inanmayanlara, program ve tüzüğünü bile bilmeyenlere partiyi temsil hakkı verdi?
Partiyi bu tür insanlara sunan anlayış bir türlü tatmin olmadı… Olmadı ki bu seferde Milletin Vekilliklerini, solun şartlı ve endişeli yaklaştığı ne kadar anlayış varsa hepsine takdim etti.
En başta sağcılar, sermayedarlar, iş adamları veya iş kadınları, sermayenin himaye ettiği veya önerdiği mütaahitler, hemşeriler ve gizli Atatürk karşıtları onurlandırıldı.
Eğer yeni moda CHP’li olmak gerçekten bu özellikleri gerektiriyorsa seçiciler ve yönetenler haklıdır…
Doğru yapmışlaradır… kırılmaya ve kızmaya hakkımız yoktur… (!)
Şahsen ben ve ben gibi düşünen, sosyal demokrat gibi yaşayan ve bir ömrü bu mücadelede tüketen dostlarımda bu özellikler yoktur…
Veya eksiktir… Varsa bile öncelikli değildir.
Bu nedenle CHP’ye yapılan her saldırı bizleri üzer… CHP’yi yönetenlerin yaptıkları hatalar sonucu kaybolan güven ve itibar bizleri incitir.
CHP’nin günden güne erimesi ve umut olmaktan uzaklaştırılması onurumuza dokunur.
Laik Cumhuriyetin kökleri dinamitleniyorken, tarikatlar ve cemaatler devlete egemen oluyorken seyirci kalınması, görmezden gelinmesi, hatta bu yöntem iktidar yolunu CHP’ye de açar umuduyla benzerlik yaratılmaya çalışılması haklı olarak isyanımıza sebep olur…
Ülkede tüm ötekileştirilmek istenenlerin sığınacak tek limanı olan sosyal demokrasi anlayışı; sağcı, faydacı, makyevelist ve liberallerin eliyle yozlaştırılması ve tüm ezilenlerin geçmişteki ve bu güne dek süren acıları AKP tarafından siyasi ranta dönüştürülürken seyirci kalınması ve kurulan tuzağa düşülmesi sinir sistemimize ve öfkemize tavan yaptırıyor.
Gerçekten merak ediyor ve soruyorum:
Solcular, sosyal demokratlar, demokratlar, hatta liberaller, diliniz ve dininiz ne olursa olsun laik bir cumhuriyette yaşamaktan mutlu olan tüm yurttaşlar; sosyal yaşamdaki değişimin ve dönüşümün, ülkedeki geriye gidişin farkında değil misiniz?
Bana kimse, Tayyip Erdoğan’ın Arap dostlarının (!) ve çoğu zaman nereden geldiği belli olmayan sömürücü ve zoru görünce uçup giden kirli sermayenin getirdiği sahte ve geçici ekonomik başarıdan söz etmesin.
Ekonomimiz büyüyor, güçleniyoruz, saygın devlet oluyoruz diye masal okumasın.
Ne kadar büyük ve güçlü devlet olduğumuzu VAN DEPREMİNDE gördük!!!!!
Sevgili Dostlar, yine sil baştan yaşanan olumsuzlukları yazmayacağım… Yüzlerce kez yazdım anlattım bunları… Yaşananlar her seferinde benim haklı olduğumu gösterdi
Aynı şeyi yıllarca CHP için de yaptım.
Tüm mütevazılığımla hiçbir beklentiye girmeden, yüreklice yanlışları haykırıp doğruları önerdim.
Köşe yazılarım birçok insana ders niteliğinde oldu.
Kimi zaman yazdığım metni imzalayan dostlarımızla ortak metinle CHP’deki hatalı gidişata ve hukuksuzluğa dur demek istedik.
Bu arada Mephisto yayınlarından çıkan ”SOLUN EHRİMANLARINI” okuyanlar bu konuda ne kadar haklı olduğuma tanıklık edeceklerdir.
Dedim ya artık mütevazı olmayacağım diye…
Bu ülkede mütevazı olmak; hele hele siyasette böyle davranmak aptallığa eşdeğermiş.
Çünkü ne yaşamda ne siyasette kimse kimseye gerçek anlamda saygı duymuyor. Kimse kimseye kıymet vermiyor. Kimse kimsenin hakkını hukukunu teslim etmiyor.
Bu konudaki haklılığımı isim ve zaman belirtmeden bir örnekle anlatmaya çalışayım:
Uzun yıllardır yazarçizerim. Elimden geldiğince okumaya çalışan bir bireyim…
Ülkemin tüm il ve ilçelerini defalarca baştanbaşa dolaşmış, halkı ile kucaklaşmış, çilesini ve yaşamlarını görmüş, haksızlığa uğrayışlarını gözlemiş ve o insanların duygularına ortak olmuş ve bu nedenle ruhen zenginleşmiş bir yurttaşım.
Cesaretime ve yürekliliğime tanıyan herkes tanıktır.
Kendimi bildim bileli solda yer aldım. Her namuslu ve gerçek solcu gibi çok fatura ödedim. Eğilmedim. Bükülmedim… Bir yerlere gelmek için ne kendime ne sol düşünceme hiç ihanet etmedim.
Bunun için yazdıklarıma insanlar inadılar… Samimi ve içten buldular…
Yaşanmışlıklar, acılar ve anılar yürekten ve içten olarak sözcüklere dökülünce, aynı mücadelenin neferi olmuş, insanlar okuyunca etkilendiler.
Bu nedenle benim yazı yazmam, zaman zaman arzuhalciliğe dönüştü. Bu konudaki haklılığımı isim ve zaman belirtmeden anlatacağım.
Yıllarca çok etkili yerdeki insanlara yazdıklarımla tercüman oldum. Çok değerli dostların ve yöneticilerin basın açıklamalarını yazdım.
Çok riskli ve kritik konularda yazdığım yazılar birçok siyasiye rehber oldu.
Eeee şimdi bunları yazmanın sebebi mi ne diyorsunuz?
Sebebi, kadir - kıymet bilinmemesi.
Emeğime ve paylaşımıma saygı duyulmaması.
Çünkü bu tür dostluk yaptığım insanlar, nedense beni sadece yalnızken veya telefonda kutlayıp teşekkür ettiler veya çoğunluklada etmediler…
Bu kadar yılda o kadar çok siyasiye bu dostluğu yaptım ama hiç birisi bir gün takdirlerini insanlara aktarmadı.
Aldı yazdıklarımı ve birikimi kendisinin gibi kabul etti ve kullandı.
Helâlı hoş olsun…
Bilgi zaten paylaşılırsa değerlidir.
Ancak, kardeşim madem CHP’de bilgi sahibi, emek veren, tecrübesi ve inancı olan yürekli insanlar ölmedi o halde neden bu insanlara gölge muamelesi yapılıyor?
Bu insanların mütevazılıği neden sömürülüyor?
Neden ehliyetsiz ve inançsız ellerde parti kan kaybediyor?
Saygıdeğer Solcular ve sevgili CHP’liler,
Günlük ezberle siyaset yapılamaz. Sağdan soldan devşirme bilgi ile ülkedeki sorunlara çare olunamaz.
Esen rüzgâra göre sahte kabadayılıkla halka güven verilemez.
Geçeklerle yüzleşmekten korkarak, her şeyi yok sayarak, anlamsız polemiklere girerek ne CHP’ye ne kurtarıcımız Atatürk’e saygı sağlanamaz.
CHP sadece özüne yani olması gereken sosyal demokrasi anlayışına inanır ve kendini yeni baştan dizayn edebilirse, en başta bu antidemokratik tüzükten kurtulup programını yenileyebilirse yeniden umut olabilir.
Yoksa AKP’nin tuzağında yalan yanlış bilgilerle, CHP ve Atatürk’ü hedef alan AKP kalemşorlarının tuzağına düşer ve Dersim üzerinden Laik Cumhuriyeti tartışır.
Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlarının yıkım projesine; inatla her şeyi yok sayarak, yapılan hataları görmezden gelerek malzeme verir.
CHP’nin bu konuda gereksiz polemiklere girmesi anlamsızdır.
AKP’liler ve kalemşorları, Atatürk sevgisinin ne almama geldiğini anlamak istiyorlarsa referandum yapıp Dersim’lilere sorsunlar.
Ayrıca Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu, Başbakan’a siyasi rant sağlamak amacıyla inanamadan samimiyetsizce ve kuru kuruya özür dilemesinin hiç bir anlamı olmadığını anlatmalıdır.
Ve eğer Başbakan, Dersim’lilerden gerçekten özür dilemek istiyorsa; hemen ama hemen Dersim’e sanayi yatırımları yapılmasını sağlamalıdır.
Acilen yeni iş alanlarının açılmasını, tersine göçün başlatılmasını ve her türlü vergi muafiyetinden tutunda tüm yatırımların teşvik edilmesini ve Dersim’in Büyükşehir yapılmasını sağlamalıdır.
Gerçek özür böyle olur… Hodri meydan diyelim:
Madem Atatürk ve İnönü yıkmış!!!
Kendisi tarihe yararlı ve saygın geçmek istiyorsa, Sayın Tayyip Erdoğan buyursun yeni baştan modern ve çağdaş bir Dersim yapsın…
İnanın ben bile kendisine teşekkür eder, hatta bildiğim tüm duaları kendisi için okurum!!!
Sevgili dostlar, laf çok ama okuyucunun genel isteğine uyup uzatmayacağım. Çünkü bu konu çok ama çok tartışılacak.
Bizlere düşen görev:
Dersim’de sebep ne olursa olsun yaşatılan vahşetin yıllar sonra AKP tarafından istismar edilmesine ve orada acı çekmiş insanların duygularının siyasete malzeme yapılmasına izin vermemektir.
Aynı zamanda gerçeklerden korkmadan ve hataların üstü örtülmeden yaraların sarılmasıdır.
Güler Buğday
|
|
|
|
|
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
11 Haziran 2015 Perşembe, 12:05
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
15 Aralık 2014 Pazartesi, 09:50
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
24 Eylül 2014 Çarşamba, 17:48
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
12 Eylül 2014 Cuma, 08:33
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
04 Ağustos 2014 Pazartesi, 12:37
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
09 Temmuz 2014 Çarşamba, 09:41
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
03 Nisan 2014 Perşembe, 09:09
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
06 Mart 2014 Perşembe, 12:22
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
01 Ocak 2014 Çarşamba, 12:09
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
13 Aralık 2013 Cuma, 14:43
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
05 Ekim 2013 Cumartesi, 08:35
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
10 Temmuz 2013 Çarşamba, 09:23
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
16 Haziran 2013 Pazar, 05:22
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
12 Haziran 2013 Çarşamba, 21:08
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
04 Haziran 2013 Salı, 08:22
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
15 Mayıs 2013 Çarşamba, 07:40
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
29 Ekim 2012 Pazartesi, 02:36
|
Sadece İnsan Olmak!
26 Eylül 2012 Çarşamba, 08:25
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
12 Eylül 2012 Çarşamba, 08:21
|
Sol Pencereden Ülkücü Yazar Metin Kaplan ve Yeni Kitabı: “Fent/ Orgeneral Eşref Bitlis Suikastı”
20 Ağustos 2012 Pazartesi, 11:33
|
CHP’de 'Değişim - Dönüşüm ve Yenileşme' slogan olarak kalıp yanlış algılamalarla dezenformasyona sebep olmamalı…
21 Temmuz 2012 Cumartesi, 07:26
|
CHP’de, %33 Kadın Kotasındaki Haksız Uygulamalar, Siyasetteki Kadın Emeğini Yok mu Ediyor?
25 Haziran 2012 Pazartesi, 18:49
|
CHP İl Kongresinde kalite, zarafet ve hoşgörü çıta yükseltti.
18 Haziran 2012 Pazartesi, 11:40
|
CHP’de Değişim ve Uzlaşma Talebi Filiz verdi.
16 Haziran 2012 Cumartesi, 14:56
|
Gürhan Akdoğan, CHP İl Başkanlığına Aday Olmuyor! Değerli Emaneti Yahya Şimşek’e Teslim Etmek İstiyor.
05 Haziran 2012 Salı, 10:42
|
Bugün köşemi ‘İşten çıkarılmam için bana tuzak kuruldu’ diye isyan eden Gazeteci Özlem Buğday Yağmur’a verdim:
21 Mayıs 2012 Pazartesi, 10:45
|
Bu gün anneler günü. 12 Eylül faşizminde sürgünde olan bir annenin duyguları!...
13 Mayıs 2012 Pazar, 11:04
|
1 Mayıs emeği sömürmeyenlere bayram olsun
01 Mayıs 2012 Salı, 14:32
|
Bu gün göz ameliyatı olacaktım, ancak gelişen bir kriz sonucu amelyat masasından kalkmak zorunda kaldım.
27 Nisan 2012 Cuma, 08:04
|
Tatlı Cadılarımın yani “Genetik Devrimcilerin “ bu gün yaş günü…
22 Nisan 2012 Pazar, 10:26
|
12 Eylül Faşist Darbesinde Avukat Ahmet Hilmi Feyzioğlu Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün beşinci katından atılarak öldürülmüştü…
04 Nisan 2012 Çarşamba, 12:14
|
CHP'den emekçi kadınlara onur belgesi
09 Mart 2012 Cuma, 06:54
|
Genetik Devrimci Çocuklar…
04 Şubat 2012 Cumartesi, 09:07
|
Ülkenizi ve halkınızı ‘torunlarınız’ gibi sevin!!!
03 Ocak 2012 Salı, 10:37
|
CHP’de muhalefet ve Baykal’cılar, bulanık suda balık avlamak istiyor…
13 Aralık 2011 Salı, 08:37
|
Bu ülkede mütevazı olmak; hele hele siyasette böyle davranmak aptallığa eşdeğerdir…
29 Kasım 2011 Salı, 08:48
|
Mutsuzum… Ancak, Mutsuzluk tehlikelidir…
20 Kasım 2011 Pazar, 09:53
|
Beşinci kattan aşağıya düşmek kaç saniye tutar acaba?
07 Ekim 2011 Cuma, 10:40
|
VİCDAN…
17 Eylül 2011 Cumartesi, 13:59
|
Huylu huyundan vazgeçmiyor!!!
01 Eylül 2011 Perşembe, 09:11
|
CHP Üst Yönetiminde Değişimin Kodları!!!
13 Ağustos 2011 Cumartesi, 08:27
|
Sayın Gürsel Tekin, Bursa İl Kongresi ile ilgili çıkan spekülâsyonlara, ‘Sol/Sosyal Demokrat’lara yakışan’ tavrı koydu.
06 Ağustos 2011 Cumartesi, 14:40
|
Bursa CHP, kriz üretme merkezi oldu...
30 Temmuz 2011 Cumartesi, 10:17
|
Yeni CHP’den duyurulur:“Yeni bir tüzük yapmayı düşündüğümüzden, eskisinin hükmü yoktur…!!!”
14 Temmuz 2011 Perşembe, 11:21
|
Yeni CHP’de Mızrak Çuvala Sığmıyor.
22 Haziran 2011 Çarşamba, 09:23
|
Egosu Doyumsuz Başbakan’ın Belaltı Savaşlarının Gerekçesi...
18 Mayıs 2011 Çarşamba, 11:20
|
Yeni CHP Zengin Severler Partisi mi Oluyor?
17 Nisan 2011 Pazar, 14:43
|
Yeni CHP’de: GDO’lu üyeler İN, organik üyeler OUT…
22 Mart 2011 Salı, 09:08
|
Bursa’da Aydınlığın Meşalesini Mümin Ceyhan Taşıyor.
10 Mart 2011 Perşembe, 15:37
|
CHP Sağcı, AKP Solcu, arıyor!!! Fikri Sağlar’dan ‘RET’
02 Mart 2011 Çarşamba, 15:43
|
Bursa CHP’de Yöneticiler (!) Kafayı Basına Taktı…
24 Şubat 2011 Perşembe, 12:59
|
Mudanya CHP’de kuraldışı uygulamalar kaos yarattı.
12 Şubat 2011 Cumartesi, 17:22
|
CHP’de Ayaklar Baş Olmasın!!!
04 Şubat 2011 Cuma, 14:27
|
Bursa Bağımsız’dan Merhaba...
02 Şubat 2011 Çarşamba, 08:32
|
Deniz Baykal'a 2nci Ciddi Uyarımdır!
12 Ocak 2011 Çarşamba, 12:02
|
Referandum Değerlendirmesi
11 Ocak 2011 Salı, 12:01
|
CHP ve Kılıçdaroğlu'na Pranga Olmayın
10 Ocak 2011 Pazartesi, 12:01
|
12 Eylül Faşizmi Kimlerin Çocuklarını Korkuttu?
09 Ocak 2011 Pazar, 12:03
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|