|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZILARIM |
|
Bursa CHP, kriz üretme merkezi oldu...
30 Temmuz 2011 Cumartesi, 10:17
CHP’de ne yazık ki krizler tükenmez... Yetişmiş deneyimli, birikimli, özverili kadroları olmasına karşın CHP’de genellikle çözüm yerine çözümsüzlük üretilir.
|
CHP’de ne yazık ki krizler tükenmez...
Yetişmiş deneyimli, birikimli, özverili kadroları olmasına karşın CHP’de genellikle çözüm yerine çözümsüzlük üretilir.
Bu tanımlamaya uygun örneklerden biride uzun yıllardır Bursa örgütünde yaşanmaktadır.
SHP döneminde Baykal hizbinin keyfi bir müdahalesiyle başlayan, bugüne kadar da genel merkezin değişik gerekçeler gösterip antidemokratik müdahaleleri sonucu örgütte artçı sarsıntılar şeklinde oluşan kriz devam etmektedir.
Bursa örgütünde temel anlayışa dönüşen bu yıkıcı, tüketici, usandırıcı, hatta zaman zamanda utandırıcı keyfi uygulamalar hâlâ süregelmektedir.
Havasından, suyundan mı, yoksa bozulan mayasından mı bilinmez; nedense örgütte söz sahibi olanların veya yetkili konuma getirilenlerin söylemleriyle eylemlerinin hep ters orantılı olduğu, genellikle de sol gösterip sağ vurdukları görülmektedir.
Sanki aykırılıkların, olumsuzlukların, samimiyetsizliğin, inançsızlığın, çıkarcılığın test edilmesi için seçilmiş pilot bölge Bursaymış gibi, git gide sorunlar yumağı haline dönüştüğü gözlenmektedir.
Adamcılığın ve güçlüye biat etme kültürünün; ideolojiyi, siyasi teamülleri ve etik değerleri yok eden anlayışların eline bırakılan örgüt yapısı ne yazık ki bozulmuş ve yozlaşmıştır.
Emek verenlerin, özveri gösterenlerin, toplumsal duyarlıkları gerçekten samimi olanların, sol/sosyal demokrat anlayışla hareket edenlerin yer bulamadığı, bilgiden, bilimsellikten, emekten uzaklaşıldığı, feodalitenin, şovenizmin ve paranın güç olduğu, itibar bulduğu görülmektedir.
Seçtirilen veya atanan temsilcilerinde bu sıradanlıklar olan bir sol/sosyal demokrat parti olmayacağına göre; sonuçta krizler ve çözümsüzlük ve başarısızlık kaçınılmaz olarak işleyişin bir parçası olmaktadır.
Bursa CHP’de bu yozlaşmış anlayıştan bolca nasibini almaktadır.
Bursa CHP’de yaşanan olumsuzlukları yazmamın iki sebebi var.
Birincisi:
Bursa küçük bir Türkiye gibi ülkedeki tüm renkleri ve farklılıkları bünyesinde taşıyan bir il olarak sol ve sosyal demokrat çözümlere en fazla ihtiyaç duyan bir metropoldür.
Her bölgeden göç alan, kayıt dışı ve merdiven altı işçiliğin yoğun olduğu bir sanayi kenti olmasına karşın işsizlik sorununu en fazla yaşayan illerin başında gelmektedir.
Buna karşın sendikasızlığın merkezi konumunda olan, gelir düzeyi ve yaşam biçimiyle de ikiyüzlü bir kent olarak gerçek bir sosyal demokrat partinin önderliğine en fazla ihtiyacı olan illerin başında gelmektedir.
Yani kabaca Bursa CHP’de un var, şeker var, yağ var ama doğru tarif ve gerçek ustalar iş başına gelemediği için bir türlü güzel bir helva karılamıyor.
Üstelik yıllarca örgütler, ekonomik sıkıntıyla çok zor koşullarda seçim çalışmaları yaparken bu süreçte bu güne dek elde edilememiş olanaklar sağlandığı ve çok ciddi oranda bir seçim bütçesinin oluştuğu da herkes tarafından konuşulmaktadır.
Kısaca ifade edersek, sol/sosyal demokrat anlayışın Bursa’da başarılı hatta iktidar olabilmesi için tüm koşullar mevcuttu. Bu şartlarda da başarısızlığın hiçbir gerekçesi veya âmâsı olamaz. Olmamalıdır…
Türkiye ortalamasının altında kalan Bursa’da eğer hâlâ başarısızlık görmezden gelinip Genel Başkanın özverisi ve olağanüstü gayreti sonucunda kazanılan 2-3 puan başarı gibi gösterilip gerçeğe çeşitli mazeretler üretiliyorsa, herkesin öncelikle vicdanını, kalmışsa namusunu yanına alıp bir aynanın önüne koşup öncelikli kendine bakması lazımdır!!!
İkincisi:
Yıllardır Genel Merkezin Bursa örgütünde uyguladığı hukuksuzluk, tahribat ve anti demokratik uygulamalar ne yazık ki bu günde devam etmektedir.
CHP’de yapılar değişiyor, kişiler değişiyor, liderlerde değişiyor ancak bu ilkel yöntem ve çıkarcı politikalar nedense bir türlü değişmiyor!!!
Şaşırtıcı ve düşündürücü olansa genelde ve yerelde her gelen yönetim, parti içi demokrasi vaat ederek (!) bir önceki yapıyı ve kadroları suçlu ilan edip ilk iş olarak onları yok etmekle işe başlıyor.
Yakışıksız bir durum ve anlayış olarak yerli yersiz; disiplin ve ihraç mekanizması örgütün üzerinde demokrasin kılıcı gibi sallanıp duruyor.
Bu kılıç zaman zamanda, egosu yüksek, liyakatsiz, emek hırsızı ve kompleksli insanların elinde bulununca örgütlerde bir nevi cadı avı başlıyor.
Yıllardır yukarda özetlemeye çalıştığım olumsuzluklarla boğuşan ve bu nedenle yapısı da mayası da duruşu ve davranış biçimi de bozulan Bursa CHP örgütünde son zamanlarda yaşatılanları anlamak ve kavramak normal akla, vicdana, geleneklere, ama en önemlisi hakka ve hukuka sığmıyor.
Bir terim vardır ya “kendi ayağına kurşun sıkmak” diye, Bursa CHP’de yapılan tas tamam bu konumun aynısıdır.
Özellikle son günlerde ısrar ve inatla ilçe başkanlarına dayatılan, kurgulanan ve aba altından sopa gösterilerek “görevden alınırsınız” tehdit ve baskısıyla 3 aydır örgütün başında bulunan kayyumu kalıcı yapmak için (!) istenen imza ve destek talebi ve zorlaması altı kez bu amaçla toplanmış ve sonuçta komediye hatta karikatüre dönüşmüştür.
Çünkü emeksiz ve kural dışı yetki ve güç sahibi olanlar geleceği de garantilemek istiyorlar. Bu nedenle kimse kimseyi beğenmiyor. Kimse kimsenin ne dediğini dinlemiyor ve anlamıyor...
Kendi gücünü göstermek ve kanıtlamak isteyen, geleceği kendi çıkarları doğrultusunda dizayn etmek isteyen seçtirilmişlerde (!) birbirlerinin ayağının altına karpuz kabuğu koyup örgütle elim sende oyunu oynuyorlar!!!
Şu ana kadar yazdıklarımla yine siyasi haramilerin nasırlarına bastığımı ve bir türlü kontrol edemedikleri öfkelerinin ilk hedefi olduğumu biliyorum.
Şimdi kısaca her dönem kader kurbanı gibi şamar oğlanına çevrilen Bursa CHP’de son günlerde neler oluyor, kimler neler dayatıyor, örgüt neye mahkûm ediliyor önce onu açıklayayım:
Seçimlerde dayatılan liste, birçok ilde olduğu gibi Bursa’da ilk önce şoka daha sonrada ciddi bir kırgınlığa hatta yılgınlığa sebep oldu.
Daha önceki bir yazımda da belirtmiştim.
Yaşı kemale ermiş olmalarına karşın partililik hatta siyasi geçmişlerinin ortalaması iki yılı bulmayan, ancak enteresan ilişkilerle ilk beşte sıralandırılıp seçtirilenlerin bir kısmının tecrübesizliği veya bir ikisinin egoistliklerinin sonucu yaptıkları veya yaptırdıkları hatalar örgütte işleri arapsaçına döndürdü.
Örneklersek:
Dört yıldır Bursa CHP İl Başkanı olan Gürhan Akdoğan, adaylar belli olduktan ve seçim sathına girildikten kısa bir süre sonra iki adayın özel uğraşıları sonucu görevinden aldırıldı.
Geçmişte yaptığı bazı hatalarına karşın özellikle seçim tecrübesi, temsil kabiliyeti, siyasi birikimi ve başarılı belagati ve inanılmaz enerjisiyle 24 saat koşturan bir il başkanı seçimler başladığında her kesi şok eden bir kararla görevinden alındı.
Yerine 30 yıldır siyasi arenada görülmemiş, gençlerin ismini bile bilmedikleri yeni emekli olmuş bir eski partili; bir iki aday adayının istek ve sunumu ile Geçici Kurul Başkanı olarak atanmıştır.
Yani, Bursa CHP, seçimlerde yedi kişiden oluşan ve köylerdeki ‘İhtiyar Heyeti’ni’ andıran bir yapılanmayla ‘KAYYUM’A’ teslim edilmiştir.
Ne kendisi nede yıllarını bu partiye emek vererek harcamış (Akil İnsanlar) bu antidemokratik ve gereksiz uygulamaya ve anlamsız tercihe sorumluluk bilinçleriyle tepki koymadılar.
Bu suskunluk ve tepkisizlik; uygulamanın doğruluğundan veya kayyum olarak atananlara duyulan güvenle ilgili değildi.
Çoğunluğunu eski Parti Meclis Üyelerinin, Milletvekillerinin ve İl Başkanlarının oluşturduğu (Akil İnsanlar) başta olmak üzere duyarlı ve sorumluluk sahibi örgüt emekçileri; CHP’nin seçim döneminde sıkıntı yaşamaması, başarısız olmaması, kavgalı görüntü vermemesi için tek bir itirazda bulunmadılar.
Görevden alınan İl Başkanı ve İl Yönetimi bile hiçbir çirkin harekette bulunmadı ve tepki vermedi.
Neden suskun kalındığını bir örnekle anlatır ve bir benzetme yaparsak:
Öz anne ile üvey anne arasında paylaşılamayan çocuğun bu çekiştirmede zarar görmemesi için öz annenin, “Bırakın alsın onun olsun, ama yeter ki evladım zarar görmesin” sözlerindeki gibi bir hassasiyetle davranılmıştır.
Bu hassasiyete ve özenli davranışa karşın, tepeden inmeciler ve egosu doyumsuz kişiler hedeflerine CHP’nin başarısı yerine kendilerini ve geleceklerini kurtarabilmeyi koydular.
Durumu anlatacak en çarpıcı örnek şu uygulamadır:
Tüm kamuoyu yoklamalarında tek başına iktidara geleceği gözlenen, yediden yetmişe herkesin birinci parti çıkacağından şüphesi olunmayan AKP, Bursa’da uygulanır ve denetlenebilir 23.000 ciddi proje ile çalmadık kapı bırakmadı.
Bursa CHP, de atanan Geçici Kurul Başkanı bazı adayların egolarını tatmin için insanlara görev vermedi/verdirmedi…
Yani katkı koymak isteyen insanları bizzat bu zihniyet engelledi. İl Seçim Komisyonu Başkanına “Bize neden görev verilmiyor, bizlere de görev verin” diyenlere bile görev verilmedi.
Yıllardır partiye hizmet etmiş, referandum döneminde tüm çalışmalara katılmış, tecrübesi ve bilgi-birikimi ile kabul gören, CHP politikalarını çok iyi bilip en iyi şekilde anlatabilecek ne kadar insan varsa bu kurum tarafından yok sayılmıştır.
Birçok duyarlı ve etkin partili bizzat Geçici Kurul Başkanından görev talep etmelerine karşın ısrarla görev verilmemiştir.
Oysa bir iki adayın özel talebi ile atanan Geçici Kurul Başkanı’nın basına ve kamuoyuna takdimi “Örgüte ağabeylik yapmak, herkesi kucaklamak ve seçimlerde başarılı olmak en önemlisi de tüzük emri olan 45 günün sonunda il kongresini yapmak” üzere göreve getirilmiştir diye takdim edilmiştir...
Ne yazık ki bu kurulun taahhütlerin hiç biri yerine gelmedi.
Geçici Kurul Başkanı, 30 yıldır örgütle bağı olmadığı için kendisinin atanmasını sağlayan kişilere karşı kendini borçlu hissettiğinden yakışıksız bir şekilde taraf oldu. Onların isteklerine ve taleplerine göre hareket eder oldu.
Bu haksız uygulamalara karşın yok sayılanlar, görmezden gelinenler, parti zarar görmesin diye ses çıkarmadıkça bu keyfiyet ve saygısızlık kurumlaşmaya başladı.
CHP örgütü üç beş kişinin söz sahibi olduğu bir şirket mantığı ile yönetilir oldu. Genel Merkez yanlış enforme edilip haksız yere bazı insanlar suçlanır oldu.
CHP tüzüğü gereği 45 gün sonra kongre yapılması gerekirken seçimler gerekçe gösterilip süre bir 45 gün daha kural dışı uzatılmıştır.
Ne yazık ki seçimlerde geçici kurulun olumlu bir katkısı olamamıştır. Hatta atanan 7 kişilik kuruldan bazılarını uzun bir süre seçim sathında ve herhangi bir çalışmada katkı koyarken insanlar görmemiştir.
7 kişilik heyet ne yazık ki bu hayati önem taşıyan seçimlerde hiçbir ilçeye de katkı sağlayamamıştır.
İlçe Başkanlarının ve birçok partilinin iddiası odur ki;
Geçici Kurul Başkanı atandığı günden bu yana 4 aya yakın süre geçmesine karşın birçok ilçeye henüz adım atmamıştır.
Kendisinin birlik ve beraberliği hiçbir koşulda sağlayamadığı beyan edilmektedir.
Geçici Kurul Başkanı ne yazık ki partiye hizmet yerine kendilerini o makama getirten insanlara hizmet için bir hizip başı gibi davranmıştır.
İl kongresinin başladığı şu anda bile örgütün tümüne sorulsa 7 kişilik kayyum heyetini tanımadığı hatta bazılarının yüzünü hiç görmediği ve ismini bilmediği görülecektir.
Sonuçta ikinci 45 gün dolunca önce seçim kararı alınmış sonra ne hikmetse iptal edilerek geçici kurul kalıcıya çevrilmek istenmiştir.
Bunun için Genel Başkan Yardımcısı İlçe Başkanlarından beşer isim istemiş ancak bu girişimde başarılı olamayınca Geçici Kurul 3. kez tüzük ihlal edilerek yeniden atama yapmıştır.
Tarih tekerrür etmiş Bursa’da kader olmaya başlayan her zamanki hak arama metodu olan yargı yolu görülünce, 7 Ağustos tarihinde nihayet Bursa CHP il kongresi için karar alınmıştır.
BURSA CHP’DE KONGRE SÜRECİ, OSKARLIK KOMEDİ...
Seçimler ve kongreler demokratik işleyişin temel taşlarıdır. Yurttaşlık bilincinin geliştiği, özgür iradenin ifade edildiği, hizmet yarışının kalite bulduğu, seçmenin veya siyasi partilerde üye veya delegelerin yönetimlere katkı koyduğu, irade beyanında bulunduğu demokratik ortamlardır.
Yani normal koşullarda özelliklede sosyal demokrat partilerde olması gereken en kaba tanımlamayla budur.
Sevgili okur, hava çok sıcak okurken ürtiker dökmeyin diye kısa kesiyorum
Bursa CHP’de il kongre kararı alındığı andan itibaren bir hizbin gayretiyle komedinin, orta oyununun, hokkabazlığın her türü sahneleniyor.
Aslında Bursa basınını takip edenler bilirler… Uygulamalar ve yapılanlar aslında tam bir trajedidir…
İnanın insanın canını acıtıyor!!!
Samimiyetsizlik ve küçük hesaplarla hareket edilirken bir yandan da yaptıkları yakışıksız davranışlara ulvi hedefler öne sürerek yaptıkları cambazlıklar insanı utandırıyor.
Geçici Kurul Başkanı şu an milletvekili yapılan bir ismin yandaşlarınca bulunmaz nimet olduğu düşünülerek bu düzenin devam etmesi için akıl almaz atraksiyonlar yapıyorlar.
Bunun için 5–6 seferdir tüm İlçe Başkanlarını toplayıp baskı yaparak Kayyumun Başı olan şahsa (Genel Merkezin Adayı) diye (!) takdim ederek sadece bu zata destek istiyorlar.
Demokratik bir yarışa bile izin vermek istemiyorlar.
Hatta baskı yapıyorlar.
Baskı ve dayatmalar yetmeyince Genel Başkanın ismini ve genel merkezin gücünü kullanarak zorlamayla geçici Kurul Başkanını kalıcı kılmak istiyorlar.
Ancak iki gün önceye kadar bu kadar uğraşa ve dayatmaya karşın bir türlü aradıkları desteği ilçelerden ve delegelerden bulamadılar.
Bunun nedenlerini anlamıyorlar!!! Bırakın desteği aday olmaya yetecek imzayı bile şu ana kadar bulamadılar.
İlçe Başkanlarından destek bulmak için inat ve ısrarla 6 kez toplanan ve bir kısmına 5 milletvekilinin de katıldığı ve ciddi ve çirkin tartışmaların yaşandığı toplantı basın tarafından kamuoyuna da duyuruldu.
Bu kadar ısrar ve zorlamaya karşın bir türlü 3–5 ilçe katılımının üstüne çıkılamayan bu toplantıları bir komedi filmi seyreder gibi bütün Bursa izliyor…
Örgütte sözü emeği geçen ve partisine gönülden bağlı birçok insan ve İlçe Başkan’larının çoğunluğu gerek saygıdan gerek yaşına hürmetten şu ana kadar ses çıkarmadıkları kişi için koltuk tatlı gelip kalıcı olmaya karar verince tepkilerini “Yeter artık istemiyoruz” diye ortaya koydular.
Ama nedense ne kendisi nede seçim zamanı bu hatalı atamayı yaptıranlar bunu bir türlü görmüyor ve anlamak daha doğrusu kabullenmek istemiyorlar.
Eleştiri ve değerlendirmeleri görmezden gelerek inatla seçim sürecinde sıkıntı yaratıyor ve özgür iradelere ambargo koymaya devam ediyorlar.
Oysa örgüt değerlendirme yaparken:
“Atanan kişi ne yazık ki ağabeylik yapamadı. Üstelik TV’de rakip partilerin karşısına çıkıp partinin politikalarını başarıyla anlatıp konuşamıyor!... Ne yazık ki uzun yıllar partiden uzak kaldığı için kendini ve bilgilerini yenilememiş.
Ayrıca birlik ve beraberliği sağlamak için hiç gayret sarf etmiyor” değerlendirmesini yaparlarken “maalesef, kendisini partililerden çok restoran sahipleri tanıyor “ gibi kınayıcı ve farklı imaları bulunan açıklamalar yapıyorlar!!!
Bu arada partide 3–4 örgüt emekçisi arkadaş İl Başkanlığına aday olduğunu söyleyip çalışmalar yürütüyor. Bundan sonra da aday olanlar olabilir.
Önemli olan delegenin özgür iradesiyle hareket edebilmesi ve tercihini dayatma ve zorlamalarla yapmamasıdır.
Ne yazık ki bu seçim döneminde de bu olgunluğu ve yetkinliği göremeyeceğimiz ortaya çıkmıştır.
Geçici Kurul Başkanının destekçisi bir iki vekil ısrarla “Genel Merkezin isteği ve talebi böyle” diye (!) çalışmalar yapıp ilçe başkanlarını istemedikleri bu şahsa desteğe zorlayarak gereksiz bir gerilim yaratmışlar ve ne yazık ki bu durum kendi konumlarını da tartışılır hale getirmiştir.
Üstelik bu konuda gerçekten bir haksızlık yapılmaktadır.
Çünkü
Sonuç olarak Milletvekillerinin de bizzat müdahil olup baskı kurmalarına karşın Geçici Kurul Başkanına beklediği destek sağlanamamıştır.
Sırf kazanmak uğruna denenen tüm ilkesiz, samimiyetsiz, ittifak ve pazarlıklarda sonuç vermemiştir.
Bu gidilen yol yol değildir. Kullanılan yöntemse maalesef aşiretlerde kullanılan usul gibidir.
CHP gibi tarih yazmış bir partiye bu kadar arabesklikte reva değildir.
Bu arada ucuz kurnazlık yapıp hiç kimse kendini genel merkezin adayı olarak sunmamalıdır.
Üstelik Genel Merkez aklını mı yedi ki başarısız ve partiyi parça bölük eden bir anlayışa ısrarla destek versin!
Ayrıca kimse unutmasın:
Bu gün ısrarla Genel Merkez karşıtıymış gibi takdim edilip bundan fayda sağlamaya çalışanların bir kısmı Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan seçilmesine katkı koymazken ilk katkıyı görevden aldırılan Gürhan Akdoğan ve ilk imzalardan birini de eski Milletvekili Abdullah Özer vermiştir.
Sadece şunu kimse unutmasın:
Burası Atatürk’ün kurduğu ve sonuçta emeğin ve örgütlülüğün temel kabul edildiği bir partidir.
En önemlisi de‘özgür birey, örgütlü toplum, demokratik devlet ve tam bağımsız Türkiye’yi’ yaratmak isteyenlerin partisidir.
Burada emir komuta olmaz… CHP’de hiyerarşi, saygı ve sevgi olur...
Burada hot-zot olmaz!!!
Düşüncesini seviyeli bir şekilde ifade etmek isteyen genç bir ilçe başkanına kabadayılık yapmak demorolize etmek ve baskı altına almakta kimseye yakışmaz.
Şunu da kimse unutmasın:
Eğer CHP Genel Merkezinde bir takım insanlar bireysel olarak hata yapıp partiyi sıkıntıya sokuyorlarsa bu hataları da eleştirmek örgütlerin ve partililerin en doğal hakkı ve görevidir.
Bu gün Bursa’da yaşanan sorunun bir nedeni de; uzun yıllar emek vermeyen, çilesini çekmeyen, hak yemekten çekinmeyen insanların oturtulduğu koltuk ve konum tatlı ve havalı gelince hırslarının akıllarının önüne geçmesindendir!
DOSTÇA UYARI:
CHP Genel Merkezi Bursa için kongre kararı almıştır.
Herkes buna hem saygı duyup olumlu sonuç vermesi için katkı koyup tüm adaylara eşit ve adil bir ortamda yarışabilmenin yollarını açmalıdır.
Atanan Geçici Kurulun görevi, baskı, rica, minnet ve zorlamayla kendilerini kalıcı kılmak değildir.
Onların atanma gerekçeleri tüzükte de belirtildiği gibi adil ve saygın bir seçim ortamı yaratıp CHP’nin misyonuna yakışır bir şekilde adayların yarışmasına olanak sağlamaktır.
Adayların çıktıkları bu hizmet yarışında ne yapmak istediklerini, amaçlarını ve düşüncelerini anlatabileceği eşitlikçi ortamı yaratmaktır.
Geçici Kurulun atanmasından buyana 4 ay oldu.
Tüm hatalara, haksızlıklara hatta saygısızlıklara karşın tek kelime etmeyip, bu konuyu parti zarar görmesin diye yazmadım
Ancak bu gün gelinen nokta çok çirkin, çok vahim sonuçlar doğuracak bir şekil aldığından bu uyarılarımı her zamanki gibi tarihe not düşmek için yazıyorum.
Talebim ve arzum:
İl Başkanı veya yöneticisi olmak isteyen tüm partili dostlarıma içtenlikle başarı diliyorum.
Kendilerinden talebim; korkmadan, ürkmeden, eğilip bükülmeden, çirkin ve kirli pazarlıkların parçası olmadan yarışsınlar.
İnsan eksiltme ve yok etme yarışına katkı koymasınlar.
Genel merkeze saygılı olunsun ama kulluk etmeden, yağdanlık olmadan katkı koyacak insanlarla yola çıksınlar.
Tüm aday olan veya olacak arkadaşlarıma başarılar dilerken tek bir şey istiyorum:
Söylemde değil eylemde parti içi demokrasiyi sağlasınlar.
Özgürlükçü ve sol/sosyal demokrat anlayışa uygun bir tüzük yapılmasına katkı koysunlar
Kendine değil partiye itibar ve başarı kazandıracak, kendini ve çevresini değil partimizi zenginleştirecek, namuslu, dürüst, bilgili, temsil gücü olan, bilgi birikimi partiyi taşımaya yeterli olan ama en başta vicdanı olan tüm adaylar yolunuz açık olsun.
CHP sizinle iktidar olsun.
Sayın Kılıçdaroğlu’da kendisini seven halkının sorunlarını çözmek, yaşanası ve kıvanası çağdaş bir ülke yaratmak için Başbakan olsun.
Bu samimiyetle yola çıkanların Allah yardımcısı delegeler destekçisi olsun.
Güler Buğday.
|
|
|
|
|
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
11 Haziran 2015 Perşembe, 12:05
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
15 Aralık 2014 Pazartesi, 09:50
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
24 Eylül 2014 Çarşamba, 17:48
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
12 Eylül 2014 Cuma, 08:33
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
04 Ağustos 2014 Pazartesi, 12:37
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
09 Temmuz 2014 Çarşamba, 09:41
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
03 Nisan 2014 Perşembe, 09:09
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
06 Mart 2014 Perşembe, 12:22
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
01 Ocak 2014 Çarşamba, 12:09
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
13 Aralık 2013 Cuma, 14:43
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
05 Ekim 2013 Cumartesi, 08:35
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
10 Temmuz 2013 Çarşamba, 09:23
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
16 Haziran 2013 Pazar, 05:22
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
12 Haziran 2013 Çarşamba, 21:08
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
04 Haziran 2013 Salı, 08:22
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
15 Mayıs 2013 Çarşamba, 07:40
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
29 Ekim 2012 Pazartesi, 02:36
|
Sadece İnsan Olmak!
26 Eylül 2012 Çarşamba, 08:25
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
12 Eylül 2012 Çarşamba, 08:21
|
Sol Pencereden Ülkücü Yazar Metin Kaplan ve Yeni Kitabı: “Fent/ Orgeneral Eşref Bitlis Suikastı”
20 Ağustos 2012 Pazartesi, 11:33
|
CHP’de 'Değişim - Dönüşüm ve Yenileşme' slogan olarak kalıp yanlış algılamalarla dezenformasyona sebep olmamalı…
21 Temmuz 2012 Cumartesi, 07:26
|
CHP’de, %33 Kadın Kotasındaki Haksız Uygulamalar, Siyasetteki Kadın Emeğini Yok mu Ediyor?
25 Haziran 2012 Pazartesi, 18:49
|
CHP İl Kongresinde kalite, zarafet ve hoşgörü çıta yükseltti.
18 Haziran 2012 Pazartesi, 11:40
|
CHP’de Değişim ve Uzlaşma Talebi Filiz verdi.
16 Haziran 2012 Cumartesi, 14:56
|
Gürhan Akdoğan, CHP İl Başkanlığına Aday Olmuyor! Değerli Emaneti Yahya Şimşek’e Teslim Etmek İstiyor.
05 Haziran 2012 Salı, 10:42
|
Bugün köşemi ‘İşten çıkarılmam için bana tuzak kuruldu’ diye isyan eden Gazeteci Özlem Buğday Yağmur’a verdim:
21 Mayıs 2012 Pazartesi, 10:45
|
Bu gün anneler günü. 12 Eylül faşizminde sürgünde olan bir annenin duyguları!...
13 Mayıs 2012 Pazar, 11:04
|
1 Mayıs emeği sömürmeyenlere bayram olsun
01 Mayıs 2012 Salı, 14:32
|
Bu gün göz ameliyatı olacaktım, ancak gelişen bir kriz sonucu amelyat masasından kalkmak zorunda kaldım.
27 Nisan 2012 Cuma, 08:04
|
Tatlı Cadılarımın yani “Genetik Devrimcilerin “ bu gün yaş günü…
22 Nisan 2012 Pazar, 10:26
|
12 Eylül Faşist Darbesinde Avukat Ahmet Hilmi Feyzioğlu Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün beşinci katından atılarak öldürülmüştü…
04 Nisan 2012 Çarşamba, 12:14
|
CHP'den emekçi kadınlara onur belgesi
09 Mart 2012 Cuma, 06:54
|
Genetik Devrimci Çocuklar…
04 Şubat 2012 Cumartesi, 09:07
|
Ülkenizi ve halkınızı ‘torunlarınız’ gibi sevin!!!
03 Ocak 2012 Salı, 10:37
|
CHP’de muhalefet ve Baykal’cılar, bulanık suda balık avlamak istiyor…
13 Aralık 2011 Salı, 08:37
|
Bu ülkede mütevazı olmak; hele hele siyasette böyle davranmak aptallığa eşdeğerdir…
29 Kasım 2011 Salı, 08:48
|
Mutsuzum… Ancak, Mutsuzluk tehlikelidir…
20 Kasım 2011 Pazar, 09:53
|
Beşinci kattan aşağıya düşmek kaç saniye tutar acaba?
07 Ekim 2011 Cuma, 10:40
|
VİCDAN…
17 Eylül 2011 Cumartesi, 13:59
|
Huylu huyundan vazgeçmiyor!!!
01 Eylül 2011 Perşembe, 09:11
|
CHP Üst Yönetiminde Değişimin Kodları!!!
13 Ağustos 2011 Cumartesi, 08:27
|
Sayın Gürsel Tekin, Bursa İl Kongresi ile ilgili çıkan spekülâsyonlara, ‘Sol/Sosyal Demokrat’lara yakışan’ tavrı koydu.
06 Ağustos 2011 Cumartesi, 14:40
|
Bursa CHP, kriz üretme merkezi oldu...
30 Temmuz 2011 Cumartesi, 10:17
|
Yeni CHP’den duyurulur:“Yeni bir tüzük yapmayı düşündüğümüzden, eskisinin hükmü yoktur…!!!”
14 Temmuz 2011 Perşembe, 11:21
|
Yeni CHP’de Mızrak Çuvala Sığmıyor.
22 Haziran 2011 Çarşamba, 09:23
|
Egosu Doyumsuz Başbakan’ın Belaltı Savaşlarının Gerekçesi...
18 Mayıs 2011 Çarşamba, 11:20
|
Yeni CHP Zengin Severler Partisi mi Oluyor?
17 Nisan 2011 Pazar, 14:43
|
Yeni CHP’de: GDO’lu üyeler İN, organik üyeler OUT…
22 Mart 2011 Salı, 09:08
|
Bursa’da Aydınlığın Meşalesini Mümin Ceyhan Taşıyor.
10 Mart 2011 Perşembe, 15:37
|
CHP Sağcı, AKP Solcu, arıyor!!! Fikri Sağlar’dan ‘RET’
02 Mart 2011 Çarşamba, 15:43
|
Bursa CHP’de Yöneticiler (!) Kafayı Basına Taktı…
24 Şubat 2011 Perşembe, 12:59
|
Mudanya CHP’de kuraldışı uygulamalar kaos yarattı.
12 Şubat 2011 Cumartesi, 17:22
|
CHP’de Ayaklar Baş Olmasın!!!
04 Şubat 2011 Cuma, 14:27
|
Bursa Bağımsız’dan Merhaba...
02 Şubat 2011 Çarşamba, 08:32
|
Deniz Baykal'a 2nci Ciddi Uyarımdır!
12 Ocak 2011 Çarşamba, 12:02
|
Referandum Değerlendirmesi
11 Ocak 2011 Salı, 12:01
|
CHP ve Kılıçdaroğlu'na Pranga Olmayın
10 Ocak 2011 Pazartesi, 12:01
|
12 Eylül Faşizmi Kimlerin Çocuklarını Korkuttu?
09 Ocak 2011 Pazar, 12:03
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|