Yeni CHP’de: GDO’lu üyeler İN, organik üyeler OUT…

22 Mart 2011 Salı, 09:08

Yazının başlığını görünce son günlerde ilgi alanıma tarımı aldığımı düşünmeyin. Sadece 'Yeni CHP’deki' modaya(!) uydum. En az 40 yıldır siyasetin içindeyim; son altı aydaki kadar siyaset jargonundaki değişim ve dejanarsyonu ne gördüm ne duydum!

Yazının başlığını görünce son günlerde ilgi alanıma tarımı aldığımı düşünmeyin.
Sadece 'Yeni CHP’deki' modaya(!) uydum.

En az 40 yıldır siyasetin içindeyim; son altı aydaki kadar siyaset jargonundaki değişim ve dejanarsyonu ne gördüm ne duydum!

CHP’nin yeni atanan Genel Başkan Yardımcıları’nın bir kısmı; kendi iştigal ettikleri iş kollarıyla veya ilgi duydukları alanla ilgili sözcük ve tanımlamaları uysun uymasın, laf ola beri gele misali siyasete taşımaları moda oldu.

Bazıları bilgili ve kültürlü (!) olduğunu kanıtlamak için söylemelerini tıbbi veya teknik terimlerle ifade etmeye gayret ediyor!!!
Kimi de moda diye ipe sapa gelmez tanımlamalarla siyaseti renklendiriyor!!!

O halde ben neden geri kalayım?

Bende bu modaya uyarak meramımı sağlığımız ve geleceğimizle ilgili olan tarımsal tanımlamalarla ifade etmeye çalışacağım.

Bu nedenle yazıma böyle başlıyorum.

Bildiğiniz gibi;

GDO:'Genetiği bozulmuş veya değiştirilmiş’ anlamında kullanılıyor.

Organik:'Bir bütünün ayrılmaz parçalarından birisi’ anlamında kullanılıyor. Yani doğal olan… Açıkçası olması gereken anlamında!..

Bu bağlamda olaylara bakıp değerlendirirsek tablonun doğal olarak şöyle olması gerekir:

Siyasi partiler, kendi ideolojileri ekseninde “Program, Tüzük, Kurultay, Üst Yönetim, Örgüt ve Üyelerinden” oluşması gerekir.

CHP’de olağanüstü kurultaydan bu yana olması gerekenler oluyor mu, yoksa yürekleri farklı bir korku mu sardı düşünmek zorundayız.

Gerçekten eksen mi kayıyor?

Yoksa değişim, dönüşüm, adıyla başlayan yenileşme bir aldatmaca mı?

Bir teslimiyet, bir dejenerasyon projesinin temel taşları mı döşeniyor?

Herkes gibi bazı uygulamalardan bende kaygılıyım!!!

Amacım burada kimseye siyaset dersi vermek değil…

Ayrıca böyle bir konuyu bir köşe yazısıyla anlamayanlara kırmadan, dökmeden, incitmeden ve hatta düşman edinmeden anlatacak kadar da hünerli değilim.

Bu nedenle kusura bakılmasın ama ben olaya bodoslama dalacağım!

Çünkü kırgınım… Hatta kızgınım… Daha da ötesi isyanlardayım…

Kime mi kırgınım?

Her şeyden önce kendisine çok inandığım, kimsenin düşünmediği zamanlarda bile genel başkan olmasını çok arzu ettiğim, en önemlisi sol/sosyal demokrat anlayışla CHP’yi iktidara taşıyabileceği beklentisiyle koşulsuzca destekleyip gerçekten umutlandığım Kılıçdaroğlu’na kırgınım.

Niye mi kızgınım?

Olağanüstü kurultaya gidilirken antidemokratik bir yöntem olan “Blok Liste” dayatması karşısında sesiz kalan, demokrasinin kanallarını açacak olan önseçimi ortadan kaldıran veya göstermelik ve anlamsız bir konuma sokan anlayışa ve buna âmâlarla haklılık kazandırmaya çalışan tüm yapılara haklı olarak kızgınım.

Neden mi isyanlardayım?

Hakkım olduğu için… Emeğim olduğu için… Beklentim olduğu için… Yapılan yanlışları, istismarı, haksızlıkları görüp engel olamadığım için…

Sol yanımız işlevsiz kılınıp; sağın ve sermayenin hoyratlığına, acımasızlığına, çıkarcılığına ve CHP’nin adım adım işgaline sesiz kalındığı için…

Şimdi yazdıklarımı okuyan ve iç sesleriyle haklı olduğumu söyleyen bilumum oprtinistler, aday adayları ve farklı beklentisi olanlar biliyorum ki şunu diyorsunuz:

“Yazdıklarında sonuna kadar haklı, ama tam da seçim zamanı…… Şimdi konuşsak, yapılan hataları eleştirsek bizleri listeye koyarlar mı? ” diye başlayan komedilere ve çıkarcılıklara beni ortak edemeyecekler.

Çünkü:

Hep birlikte görecekler; iş işten geçtikten, zemin ayaklarının altından kaydıktan sonra inanın herkes pişman olacak...
Ama o zaman artık kimsenin elinden bir şey gelmeyecek!!!

O zaman bana hak verecekler ama yalnız kalan papaz misali artık isyan edecek, ses verecek ve dayanışma yapacak kimsenin kalmadığını görecekler.

Yani sağa payanda olmuş, hatta sağın sığlığında kötü bir kopya olmuş CHP’yi kurtaracak kimsenin kalmadığını görecekler.

Bu nedenle soruyorum:

Nedir bu sağa olan öykünme?
Nedir bu kompleksli ruhlardaki varsıllara olan hayranlık ve başa tac edinme olgusu?
Nereden çıktı kurtarıcıyı iş adamı veya iş kadınında arama faydacılığı?

Emeği satıp, emekçileri yok sayıp sermayeye sığınmak ne zamandan beri sol/sosyal demokratlık oldu?

Örgütleri, kurşun asker gibi görüp, üst kurula acemi yüzleri yeni yüzler diye dayatıp, “Ben yaptım oldu” mantığı yakışık aldı mı?

Bu partiye ve sol düşünceye yıllar boyu emek vermiş, hiç ihanet etmemiş, en zor gününde bile terk edip gitmemiş insanlara yapılan yanlışlar ve haksızlıklar, yok saymalar, görmezden gelmeler ‘korku imparatorluğu’ diye tanımlanan dönemin devamı değil mi?

Son aylarda özellikle yapısal değişiklikte gelişen olayların kimse farkında mı değil, yoksa aday belirleme dönemi diye suskun mu kalınıyor?

Sanki birileri özel görevli gibi; sol/sosyal demokratların hafızasını silmeye, köklerinden koparmaya, var oluş nedenlerini inkâra yani; iktidara gelebilmek uğruna (!) kendilerine ihanet etmeye çalışıyor.

Uzun lafa gerek yok…
Herkes kendi ilindeki gelişmeleri, aday tercihlerinde aranan kriterleri dikkatlice izlesin ne demek istediğimi anlayacaklardır.

Gerçekten merak ediyorum; AKP, iktidarından kurtulmak isteyen halkımız; CHP’de AKP’nin izdüşümünü mü görmek istiyor?

CHP tabanını ve seçmenini ‘çantada keklik’ diye düşünüp onları her koşulda oy verecek ‘kurşun askerler’ sanan zihniyet hata yapmaktadır.

CHP’nin kapılarını ardına kadar sağa ve sermayeye açanlar, listelere TOBB üyelerini veya SİAD’ların cüzdanı kalınlarını arayanlar bu hakkı kimden alıyor?

Ömründe oyu sol/sosyal demokratlara nasip olmamış, sosyal demokrasiye inanmadığı için yanında yamacında yer almamış, gelmişini bilmez, geçmişini bilmez devşirmeler; Fikri Sağlar ve Gürbüz Çapan gibi insanlar hakkında karar veriyor.

Bu kadarı da olmaz…
Her şeyden önce ayıptır… Hatta vicdansızlıktır. Hani derler ya: “Dağdaki gelmiş bağdakini kovuyor” diye inanın aynen öyle!!!

Parti Meclisinde Fikri Sağlar’a olumsuz oy veren 38 kişiyi şahsen tanımak ve nedenlerini öğrenmek isteriz.

Hatta gizli oyun kahramanları olan (!) O, 38 kişi bir taraf olsa, Fikri Sağlar’da karşılarında tek başına ortaya çıksa ve halka gidilse (referandum yapılsa) sonuç nasıl olur dersiniz?

Yine kendi ilimden örneklersem:

İl Başkanlığı seçim sürecinde, rakibi yok edip gücünü kıramayınca ihraç ederek kurtulmak isteyen zihniyet; sol dışındaki tüm kesimlere “Ne olursan ol gel…” diyen Genel Merkez Yönetimi’nin haksız uygulamasıyla bir kez daha kazanmış oldu.

Partinin kapılarının kapatıldığı o insanların her biri, yıllarca CHP’nin bayrağını dağa bayıra dikmek için ter dökmüştür.
Hiç beklentisiz, evini barkını, çoluğunu-çocuğunu ihmal edip CHP için koşturmuştur.
En azından ekmeğini ve sigarasını bölüşmüştür. CHP baraj altında kaldığı gün hepimiz gibi gözyaşı dökmüştür.

Sorarım sizlere, onlara bu hakkı vermeyenlerin birçoğu acaba o günlerde CHP ile yakın uzak bir gönül bağları olmuş mudur?

Bu tür hazıra konan, emeksiz bir yerlere tırmanan, helal mi haram mı, yasal mı gayri nizamimi ve gayri ahlaki kazandığını bilmediğimiz varsıllıklarından dolayı tercih edilen, teklif edilen, itibar verilen insanlar ancak CHP ile flört ederler…

Oysa gereksiz bahanelerle partinin kapılarını hiç açmadığınız veya kapattığınız Fikri Sağlar ve Gürbüz Çapan gibi sol/sosyal demokratlar için CHP bir evlattır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasıdır. Hepimizin namusudur.

Gerçek sol/sosyal demokratlara gönüllerini ve kapılarını kapatıp; dışarıdan belediye başkanlığını ve meclis üyeliklerini ikram etikleri insanların partiye verdikleri zararı en son Gemlik’te yaşanan olaylarla hep birlikte gördük.

Yolsuzluk iddialarıyla görevden el çektirilen Gemlik Belediye Başkanı’nın yerine seçim yapıldığı gün; 11 Meclis üyesi bulunan CHP, ne yazık ki bu tür bir devşirme üyenin ihanetiyle 9 üyeli AKP’ye başkanlığı kaptırmıştır.

Bursa/Gemlik, birçok ilimizden büyüktür.
Serbest bölgesi, limanı, üniversitesi, sanayi tesisleri ve yerli turizmin yoğun olduğu çok önemli bir merkezdir. Bu kadar kolay kaybedilemez.

Mudanya’yı kişisel hatalarıyla kaybetmemize sebep olan il yönetimi, o gün Büyükşehir’e dışarıdan aday yapılan, bu günde Genel Başkan Yardımcısı olan Sena Kaleli meydana gelen bu üzücü sonuçtan sorumludurlar.

AKP’de Faruk Çelik neden büyüktür, neden vazgeçilmezdir bilir misiniz?

Bırakın Gemlik gibi önemli bir kaleyi, dağ yöresinde küçük bir beldede bile böyle bir seçim olsa; yemez, içmez, uyumaz günlerce kamp kurar ve sonucu her koşulda AKP lehine çevirmeyi başarırda ondan.

Oysa biz Gemlik gibi önemli bir merkezde önce aday ve meclis üyeliklerini belirlerken kolaycılığa ve faydacılığa kaçıp yanlış yaptık.

Gelişen sorunlara gözlerimizi yumup kulaklarımızı tıkadık!!!
Hatta işimize gelmeyenleri görmezden geldik.

Ama son tahlilde CHP’nin 11 meclis üyesi varken, 9 üyeli AKP’ye Belediye Başkanlığını devretti.
Çünkü CHP'li yetkililer umursamadılar.

TOBB’nin sunumu ile Genel Başkan Yardımcısı atanan Sena Kaleli, her koşulda kendisine güç veren, destekleyen bu ilçeyi ve CHP’nin onurunu umursamadı. Böyle şeyleri kendisine dert edinmiyor.

Her koşulda gelip böyle bir hatanın olmasını engellemesi lazımken türlü bahanelere sığınıp kılını kıpırdatmadı.

İl Başkanı ise popülist söylem ve iddialarla basın açıklaması yaparak görevden almadaki haksızlığı ve çifte standarı anlatıyor.

İç İşleri Bakanlığı AKP’li belediyelerdeki yolsuzlukları neden görmüyormuş!
Görmezler… Neden görsünler? İşlerine öyle geliyor!

O halde CHP İl Başkanı olarak sen göster.
Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli göstersin.

Yolsuzluklar yapıldığını ve korunduklarını iddia ettiğiniz bu belediyelerdeki yolsuzluklarla ilgili kaç dosya düzenlediniz?

Bunları Genel Merkezde kime sundunuz?
Basın açıklamaları ile İç İşleri Bakanlığını ve Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırdınız mı?

Yoksa medeniyetler ittifakına öykünüp AKP İl Başkanıyla ne kadar dost ve yakın olduğunuzu kanıtlamak için özel birliktelikler mi sergilediniz?

Bütün bu ve benzeri hatalar benim ilimde veya diğer illerde neden oluyor diye sorsam yüzlerce gerekçe sayılır.

Hepsinde de haklılıklarda bulunabilinir.

Ancak bir tek şeyde ortak payda vardır:

Bu tür hataları yapanların özgeçmişlerine lütfen bir bakın; çoğunluğu o partiye bir şey olmak için (belediye başkanı, meclis üyesi, il veya ilçe yöneticisi veya milletvekili) olmak için gelmiştir veya çağrılmıştır.

Bu nedenle bu tür (GDO’LU) üyeler, daha fazla almaya, hep bir yerlerde olmaya kendilerini koşullandırmıştır.

Hiç düşünmezler:
“Hakkımız var mıdır? Yeterliliğimiz var mıdır? Verilmiş emeğimiz, dökülmüş alın terimiz, kavgamız, barışımız, acımız, ortak kıvancımız var mıdır?” diye.

Bu nedenle mirasyedi çocuklarına benzeyen bu anlayışın içleri acımaz kayıplarda.

Bu kayıplar ister bir belediye başkanlığı olsun isterse ömrünü sol siyasete hizmetle tüketmiş insanların harcanmasında olsun.

Onun için üzülerek ve utanarak diyorum ki: Yeni CHP’de: GDO’lu üyeler İN, organik üyeler OUT…

SON NOT:

CHP, gündemi belirleme, halkın sorunlarına çare olabilecek sosyal projeleri açıklama, Kürt sorunuyla yeniden yüzleşme gibi bir dizi olumlu ve doğru çalışma yaparken kendi ayağına kurşun sıkmamalıdır.

CHP’ye oy verenler kurşun asker gibi görülmemelidir.

Menderes’in “Odunu da koysam seçtiririm” zihniyeti CHP’de ters teper.
Bu tür hatalara düşülmemelidir.

CHP bir kez daha kendi yavrularını yiyen canavarlara dönüşmemelidir.

CHP Genel Merkezi ve PM bu hatayı hiç zaman beklemeden telafi etmelidir.

Bu nedenle diyorum ki:
“Elden gelen öğün olmaz, olsa da vaktinde bulunmaz”

Güler Buğday.

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN

11 Haziran 2015 Perşembe, 12:05

GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.

15 Aralık 2014 Pazartesi, 09:50

ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..

24 Eylül 2014 Çarşamba, 17:48

12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?

12 Eylül 2014 Cuma, 08:33

Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?

04 Ağustos 2014 Pazartesi, 12:37

Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'

09 Temmuz 2014 Çarşamba, 09:41

Tüm Dostlara Teşekkür…

03 Nisan 2014 Perşembe, 09:09

Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!

06 Mart 2014 Perşembe, 12:22

Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:

01 Ocak 2014 Çarşamba, 12:09

Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...

13 Aralık 2013 Cuma, 14:43

Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.

05 Ekim 2013 Cumartesi, 08:35

Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...

10 Temmuz 2013 Çarşamba, 09:23

Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım

16 Haziran 2013 Pazar, 05:22

CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…

12 Haziran 2013 Çarşamba, 21:08

Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!

04 Haziran 2013 Salı, 08:22

“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…

15 Mayıs 2013 Çarşamba, 07:40

Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.

29 Ekim 2012 Pazartesi, 02:36

Sadece İnsan Olmak!

26 Eylül 2012 Çarşamba, 08:25

Annemin de Başını Ezerler mi?

12 Eylül 2012 Çarşamba, 08:21

Sol Pencereden Ülkücü Yazar Metin Kaplan ve Yeni Kitabı: “Fent/ Orgeneral Eşref Bitlis Suikastı”

20 Ağustos 2012 Pazartesi, 11:33

CHP’de 'Değişim - Dönüşüm ve Yenileşme' slogan olarak kalıp yanlış algılamalarla dezenformasyona sebep olmamalı…

21 Temmuz 2012 Cumartesi, 07:26

CHP’de, %33 Kadın Kotasındaki Haksız Uygulamalar, Siyasetteki Kadın Emeğini Yok mu Ediyor?

25 Haziran 2012 Pazartesi, 18:49

CHP İl Kongresinde kalite, zarafet ve hoşgörü çıta yükseltti.

18 Haziran 2012 Pazartesi, 11:40

CHP’de Değişim ve Uzlaşma Talebi Filiz verdi.

16 Haziran 2012 Cumartesi, 14:56

Gürhan Akdoğan, CHP İl Başkanlığına Aday Olmuyor! Değerli Emaneti Yahya Şimşek’e Teslim Etmek İstiyor.

05 Haziran 2012 Salı, 10:42

Bugün köşemi ‘İşten çıkarılmam için bana tuzak kuruldu’ diye isyan eden Gazeteci Özlem Buğday Yağmur’a verdim:

21 Mayıs 2012 Pazartesi, 10:45

Bu gün anneler günü. 12 Eylül faşizminde sürgünde olan bir annenin duyguları!...

13 Mayıs 2012 Pazar, 11:04

1 Mayıs emeği sömürmeyenlere bayram olsun

01 Mayıs 2012 Salı, 14:32

Bu gün göz ameliyatı olacaktım, ancak gelişen bir kriz sonucu amelyat masasından kalkmak zorunda kaldım.

27 Nisan 2012 Cuma, 08:04

Tatlı Cadılarımın yani “Genetik Devrimcilerin “ bu gün yaş günü…

22 Nisan 2012 Pazar, 10:26

12 Eylül Faşist Darbesinde Avukat Ahmet Hilmi Feyzioğlu Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün beşinci katından atılarak öldürülmüştü…

04 Nisan 2012 Çarşamba, 12:14

CHP'den emekçi kadınlara onur belgesi

09 Mart 2012 Cuma, 06:54

Genetik Devrimci Çocuklar…

04 Şubat 2012 Cumartesi, 09:07

Ülkenizi ve halkınızı ‘torunlarınız’ gibi sevin!!!

03 Ocak 2012 Salı, 10:37

CHP’de muhalefet ve Baykal’cılar, bulanık suda balık avlamak istiyor…

13 Aralık 2011 Salı, 08:37

Bu ülkede mütevazı olmak; hele hele siyasette böyle davranmak aptallığa eşdeğerdir…

29 Kasım 2011 Salı, 08:48

Mutsuzum… Ancak, Mutsuzluk tehlikelidir…

20 Kasım 2011 Pazar, 09:53

Beşinci kattan aşağıya düşmek kaç saniye tutar acaba?

07 Ekim 2011 Cuma, 10:40

VİCDAN…

17 Eylül 2011 Cumartesi, 13:59

Huylu huyundan vazgeçmiyor!!!

01 Eylül 2011 Perşembe, 09:11

CHP Üst Yönetiminde Değişimin Kodları!!!

13 Ağustos 2011 Cumartesi, 08:27

Sayın Gürsel Tekin, Bursa İl Kongresi ile ilgili çıkan spekülâsyonlara, ‘Sol/Sosyal Demokrat’lara yakışan’ tavrı koydu.

06 Ağustos 2011 Cumartesi, 14:40

Bursa CHP, kriz üretme merkezi oldu...

30 Temmuz 2011 Cumartesi, 10:17

Yeni CHP’den duyurulur:“Yeni bir tüzük yapmayı düşündüğümüzden, eskisinin hükmü yoktur…!!!”

14 Temmuz 2011 Perşembe, 11:21

Yeni CHP’de Mızrak Çuvala Sığmıyor.

22 Haziran 2011 Çarşamba, 09:23

Egosu Doyumsuz Başbakan’ın Belaltı Savaşlarının Gerekçesi...

18 Mayıs 2011 Çarşamba, 11:20

Yeni CHP Zengin Severler Partisi mi Oluyor?

17 Nisan 2011 Pazar, 14:43

Yeni CHP’de: GDO’lu üyeler İN, organik üyeler OUT…

22 Mart 2011 Salı, 09:08

Bursa’da Aydınlığın Meşalesini Mümin Ceyhan Taşıyor.

10 Mart 2011 Perşembe, 15:37

CHP Sağcı, AKP Solcu, arıyor!!! Fikri Sağlar’dan ‘RET’

02 Mart 2011 Çarşamba, 15:43

Bursa CHP’de Yöneticiler (!) Kafayı Basına Taktı…

24 Şubat 2011 Perşembe, 12:59

Mudanya CHP’de kuraldışı uygulamalar kaos yarattı.

12 Şubat 2011 Cumartesi, 17:22

CHP’de Ayaklar Baş Olmasın!!!

04 Şubat 2011 Cuma, 14:27

Bursa Bağımsız’dan Merhaba...

02 Şubat 2011 Çarşamba, 08:32

Deniz Baykal'a 2nci Ciddi Uyarımdır!

12 Ocak 2011 Çarşamba, 12:02

Referandum Değerlendirmesi

11 Ocak 2011 Salı, 12:01

CHP ve Kılıçdaroğlu'na Pranga Olmayın

10 Ocak 2011 Pazartesi, 12:01

12 Eylül Faşizmi Kimlerin Çocuklarını Korkuttu?

09 Ocak 2011 Pazar, 12:03