CHP Antalya’da ne yapar

Yalçın Bayer /Hürriyet

05 Haziran 2011 Pazar, 08:29

CHP Antalya’da ne yapar “CHP, Antalya’da 1. parti olursa Baykal’ı kutlamak gerek... Eğer olamazsa liste yüzünden fatura Baykal’a çıkacak. Bunun devamı da var, birinci şık gerçekleşirse Baykal’a eski ekibi tarafından telefonlar yağacak, Baykal’ı mıncıklamaya çalışacaklar.

Yazının devamı için tıklayınız...

Eşek...

Bekir Coşkun/Cumhuriyet

05 Haziran 2011 Pazar, 08:24

Eşek bir kör kuyuya düştü... Kuyunun başına toplananlar “Nasıl düştün böyle?” diye seslendiler... Eşek yanıtladı: “Eşekliğimden...” “Nasıl yaptın eşekliği?

Yazının devamı için tıklayınız...

Yahu biri Başbakan’a anlatsın

Can Ataklı/VATAN

05 Haziran 2011 Pazar, 08:17

Başbakan Erdoğan’ın etrafında sayısız danışman var. Hepsi maşallah çok iyi lisan biliyorlar, Başbakan’a Beyaz Saray’dan, Buckhingham Sarayı’na, Alman Parlamentosu’ndan Pakistan’daki görüşmelere kadar tercümanlık yapıyorlar.

Yazının devamı için tıklayınız...

İmdat! Apartmanımın daireleri arttı!

Ruhat Mengi/VATAN

05 Haziran 2011 Pazar, 08:16

Hafızalarımız zayıftır malum ama yine de bundan önce yerel seçimlerde ve referandumda “bebeklere veya ölülere oy kullandırıldığı” iddialarını, birden ortaya çıkan ve sonra kaybolan 5 milyon ekstra seçmeni (YSK’ya defalarca sorulmuş ve cevap alınamamıştı) henüz unutmamışsınızdır.

Yazının devamı için tıklayınız...

CHP kendini aşıyor

Ruşen Çakır /VATAN

05 Haziran 2011 Pazar, 08:10

2009 yerel seçimlerinde CHP, İstanbul mitingini Çağlayan Meydanı’nda yapmış, Genel Başkan Deniz Baykal, partisinin büyükşehir belediye başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşma yapmasına izin bile vermemişti.

Yazının devamı için tıklayınız...

Meydanlardaki tehlike: Siyasi nefret

Ahmet Emin YILMAZ/OLAY

04 Haziran 2011 Cumartesi, 08:43

Ahmet Emin YILMAZ

Yazının devamı için tıklayınız...

MHP’den çocuk sağlığına eğitim desteği...

Özlem BUĞDAY YAĞMUR/OLAY

04 Haziran 2011 Cumartesi, 08:41

MHP altıncı sıra milletvekili adayı Arif Demirören, oldukça farklı bir çalışmayla çıktı basının karşısına... Dün lansmanı yapılan “Sosyal proje” nin teması, “Çocuklarımıza yarın.

Yazının devamı için tıklayınız...

Öğretmen

Yılmaz Özdil-Hürriyet

04 Haziran 2011 Cumartesi, 08:38

Hopa İlçesi Kemalpaşa Beldesi Köyün adı Dereiçi * Gene böyle bi haziran Hoşgeldin bebek... Çileye hazırlan. * Bembeyaz ekmeğini kapkara maden ocaklarından çıkaran babanın, ilk evladıydı.

Yazının devamı için tıklayınız...

Ölüye Kızan İmam

Bekir Coşkun-Cumhuriyet

04 Haziran 2011 Cumartesi, 08:34

Ölüye de kızdı... İyi mi?.. * İmam sinirlenerek: “Birisi de ölmüş...” Ölü: “Eee gaz sıkılınca...” İmam: “Eşkıya bunlar, eşkıya.

Yazının devamı için tıklayınız...

Diyarbakır etrafında Ülkücüler var...”

Yavuz Selim DEMİRAĞ/YENİÇAĞ

04 Haziran 2011 Cumartesi, 08:27

Leyleği havada gördüğüm için yine yollardayım. Nasrettin Hoca misali kızım Aybikehan: “Babama çok geziyor diyorlar, çok gezmiş olsa arada bir eve uğrardı” sözleri ile gol atarken hapisteki tek gazeteci olan Müyesser Yıldız’a selam söyledi.

Yazının devamı için tıklayınız...

Romantik şiddet söylemi...

Ayşe Böhürler/Yenişafak

04 Haziran 2011 Cumartesi, 08:22

Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor/Böylesine hazırlıklı değilim daha./Bilmek. Bu da ürkütüyor. /Gene de biliyorum: Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.

Yazının devamı için tıklayınız...

AKP’nin hırçınlığı, güç ve iktidar kaybından

Ender İmrek/Evrensel

04 Haziran 2011 Cumartesi, 08:13

AKP, zulmü arttırarak saltanatı korumak, çıraklık ve kalfalık döneminden sonra, ustalık dönemini yaşamak için gözü karartmış halde hareket ediyor. Başbakan Erdoğan seçim yaklaştıkça daha da saldırganlaşıyor.

Yazının devamı için tıklayınız...

"CHP'ye operasyon"un gizli tanığı bana geldi

YAZARLARMAHMUT ÖVÜR/SABAH

04 Haziran 2011 Cumartesi, 08:03

Siyasetin kirlenmesi konusunda hiç tereddüt yok. Dün sivil siyaseti aşağılayıp müdahale edenlerle, bugün siyaseti kasetle kirletenler arasında bence hiç fark yok.

Yazının devamı için tıklayınız...

Economist ne yaptı? Hay bin paranoya!

CÜNEYT ÖZDEMİR/Radikal

04 Haziran 2011 Cumartesi, 07:57

Gelin isterseniz Economist muhtırasına hak ettiği tepkiyi hak ettiği şekilde göstermeyi deneyelim. Economist dergisinde seçim öncesi ilginç bir makale yayımlandı.

Yazının devamı için tıklayınız...

Gazeteciliği bıraktık, parti sözcüsü olduk...

Mehmet Ali Birand

04 Haziran 2011 Cumartesi, 07:40

Geçenlerde bir TV kanalında, medyamızın önde gelen isimlerinden biri konuşuyor ve genel durumu değerlendiriyordu. Önce pek anlamadım, ancak dikkat edince, konuşanın bir gazeteci değil, bir siyasi parti sözcüsüymüş gibi cümleler kurduğunu anladım.

Yazının devamı için tıklayınız...

THE ECONOMİST de bir ıslık çaldı

Güneri Cıvaoğlu

04 Haziran 2011 Cumartesi, 07:39

Gazetecilikte “iyi başlık atmak” çok önemlidir. Manşetse birinci sayfayı, başlıksa köşe yazısını okutmak için okuyucuyu çeken mıknatıstır. Başlıklar, tıpkı birkaç çizgiyle olayı uzun bir makaleden daha fazla anlatan karikatür gibi etkilidir.

Yazının devamı için tıklayınız...

Medya devleri Türklere bu uyarıyı niye yaptı?

Fatih ÇEKİRGE/Hürriyet

04 Haziran 2011 Cumartesi, 07:35

AYNI anda üç büyük medya devinden geldi... The Economist... The New York Times... Ve Reuters... - AK Parti’yle ilgili endişe uyarısı!!! Ani bir dalga bu.

Yazının devamı için tıklayınız...

Bu seçimde AKP yüzde 48 alsa bile 330'un altına düşüyor

Safile Usul/Gazeteport

04 Haziran 2011 Cumartesi, 07:13

Dün Adil Gür’ü aradım. “İçimdeki his Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu seçimden sonra Meclis’te 330 sandalyenin altına düşeceği yönünde. Ne dersiniz?

Yazının devamı için tıklayınız...

Yabancı medyaya da ayar çekeriz!

Ruhat Mengi/Vatan

04 Haziran 2011 Cumartesi, 06:41

Gazete ve gazetecilere ayar çekmeye, susturmaya, patronlara “paralarını sen vermiyor musun, at işten” deyip Maliye baskısıyla attırmaya, en çok izlenen TV programlarını bile “eleştiri yapılmasın” diye kaldırtmaya, tek sesli basın istemeye alışınca böyle oluyor demek ki.

Yazının devamı için tıklayınız...

Dik duran riske aldırmaz

Can Ataklı/Vatan

04 Haziran 2011 Cumartesi, 06:36

Demokrasisi yarım bir ülkede iktidarlar her kesim üzerinde egemendir. Hele yarım demokrasi ile biri güçlü bir iktidar elde etmişse ne yargı tanır, ne iş dünyası, ne bilim, ne sanat, ne kültür, ne demokrasi, ne özgürlükler.

Yazının devamı için tıklayınız...