İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Ahmet Hakan: Polis Vakit’i bassa.

Ahmet Hakan: Polis Vakit’i bassa.

20 Şubat 2011 Pazar, 08:20

Ahmet Hakan/ Hürriyet

Darbe karşıtıyız diye vicdansız mı olacağız?


Hürriyet yazarı Ahmet Hakan yazdı...
Polis Vakit’i bassa

ASLA olmaz ya...

Diyelim ki oldu.

Diyelim ki sabahın kör vakti, kahraman Türk polisi, “Vakit” adlı gazeteyi bastı.
Gerekçeyi de “Ergenekon” olarak açıkladı.
Düşünüyorum:
Bu durumda ben ne yapardım?
“Oh oldu, iyi oldu” mu derdim?
“Bana şunu yapmışlardı, bunu yapmışlardı?” mı derdim?
“Zaten nefret suçu işliyorlardı. Zaten insanlığa düşmandılar” mı derdim?
* * *
Demezdim. Diyemezdim.
Peki, neden demezdim, diyemezdim?
Öyle çok “ilkeli bir adam” olduğum için mi?
Nefretini bastırmış bir “erdem anıtı” olduğum için mi?
Hayır, hayır!
Ne gezer?
Gayet pragmatik nedenlerden dolayı demezdim, diyemezdim.
Mesela “Düşene vuruyormuş” gibi gözükmemek için demezdim.
Mesela “İyi de kardeşim, ne alaka? Adamlar Ergenekon’dan baskın yediler” dendiğinde susup kalmamak için demezdim.
Mesela “Vay! Demek kişisel nefretini konuşturuyorsun ha!” türü bir çıkışmaya maruz kalmamak için demezdim.
* * *
Nefretimi bastıramasam da...
İçimden “Oh oldu” diye geçirsem de...
Kendi kendime “Gördüler günlerini” desem de...
Asla ve kat’a kamu önünde açıkça “Ulan ne iyi oldu be!” diye tepinmezdim.
Çünkü...
Bir “ilke abidesi” ya da bir “erdem anıtı” gibi yükselemesem de...
Hiç olmazsa görüntüyü kurtarmak gibi bir derdim olurdu.
Yani en azından “utanmaz / arlanmaz” bir görüntü vermek istemezdim.
Evet, en azından bunu yapardım.


Ivır zıvır notları
- Fehmi Koru’nun Zaman’da yazacak olmasını sevinçle karşılayanlardanım. Bazen zıddına gitsem de severim kendisini... Son tahlilde iyidir.
- Sevmediğim dizi ve film isimleri: “Yer gök aşk”, “Çığlık çığlığa bir sevda”, “Ya sonra”, “Aşk bir hayal”.
- Keşke bizde de pusu kültürü yerine “düello” olsaydı.
- Eyüp Can, Radikal’de Sevan Nişanyan’a dâhi süsü vermek için, “Sevan Nişanyan deli mi, dâhi mi?” diye sormuş. Cevap veriyorum: İkisi de değil. Sokakta gezerken sağımızda, solumuzda rastlayacağımız kadar sıradan olmasa da sonuçta emsali çok bulunan biridir Sevan... İyi okullarda okumuştur, zekâsından zerre kadar şüphesi yoktur, sürekli alkışlanma ve cezalandırılma arzusuyla doludur, hedef alınarak da olsa dikkat çekmeyi sever.
- Bir arkadaşım şöyle dedi: “Silivri’yi göze alınca insan acayip rahatlıyor”.
- Kısa kafa tatilinde İzmir’e gittim. Havaalanında bir taksiye bindim. Taksici, politikaya meraklı görünüyordu. Bir yoklama çektim, tarafını hemen belli etti, “Tuncay Özkan’ın ne suçu var Ahmet Bey?” diye başladı vozurdanmaya... Ben alışmışım İstanbul’un muhafazakâr taksicilerine... Ne yalan söyleyeyim, şaşırdım vallaha...
- Diktatörler arasında ayrım yapmak caiz midir bilmiyorum ama iki gündür “Şu Kaddafi bir gitse” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
- Geçen gece yetmiş sekizinci kez “Fargo”yu izledim... Ve hâlâ yeni bir şeyler keşfedebilmeme şaşırdım.
- Kemal Kılıçdaroğlu yürüyen merdivene tersten binmiş ya... Aklıma Sakallı Celal’in “Türkiye’de aydın geçinenler, doğuya doğru seyreden bir geminin güvertesinde batı yönünde koşturarak batılılaştıklarını zannederler” sözü geldi.



Savcıdan da öte
“Soner Yalçın ve Odatv çalışanlarına gözaltında ‘O haberleri neden yaptınız?’ diye soruldu”. (Dünkü gazetelerde yer alan bir haber)
* * *
“Odatv’nin yargılananları, yazılarından ve düşüncelerinden değil başka bir durumdan yargı altındalar”.
(Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dünkü konuşmasından...)
* * *
Şu iki cümleyi alt alta okuyunca...
İnsan ister istemez “Başbakan keşke davanın savcısı olmakla yetinseydi, ötesine geçmeseydi” diye temenni ediyor.

Mukayesenin sefaleti
Dİyorlar ki:
“PKK, Mehmet Metiner’e suikast düzenleyecekti. Sustunuz. Aynı PKK, ayrıca Kürt aydın Orhan Miroğlu’nu da tehdit etti. Yine sustunuz. Ama iş Odatv’ye gelince aslan kesildiniz. Tek taraflısınız... İşte o kadar”.
Gülelim mi? Ağlayalım mı?
Yoksa oturup “Mukayesenin sefaleti” diye kitap mı yazalım?
* * *
Soruyorum:
“Demokratik olma iddiasındaki bir ülkede polisinin bir internet sitesini basması” ile “bir terör örgütünün aydınları tehdit etmesi” arasında bir paralellik kurulabilir mi?
Soruyorum:
“İleri demokraside polisin internet sitesini basması”nın karşılığı, “terör örgütünün adam tehdit etmesi” midir?
Ve yine soruyorum:
Bu mantığı işletenler, “Tamam, biz Odatv’yi bastık ama PKK da aydınları tehdit etti. Niye sadece bizim kusurumuzu görüyorsunuz?” demiş olmuyorlar mı?


Darbe karşıtıyız diye vicdansız mı olacağız?
Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’ye göre Türkiye’yi “Darbeciler” ve “Darbe karşıtları” diye ikiye ayırmak mümkünmüş.
Bu şablona göre...
Eğer Ergenekon’dan kuşku duyuyorsan, Balyoz belgelerindeki açıklara yoğunlaşıyorsan, Soner Yalçın’a destek atıyorsan, tutukluluk cezaya dönüştü diyorsan, faşizmden söz ediyorsan, CHP’nin yeni duruşunu teşvik ediyorsan...
Darbecisin.
Eğer Ergenekon denilince akan suları durduruyorsan, davalardaki açıkları “önemsiz hukuki sorun” olarak görüyorsan, telefon dinlemelerine sayfalarını açıyorsan, Kemal Kılıçdaroğlu ile yeterince kafa buluyorsan, Balyoz’a sorgusuz sualsiz iman ediyorsan, hükümete toz kondurmuyorsan.
Darbe karşıtısın.
* * *
Madem “Ya bizdensin ya da düşman” şablonuna teslim olmak bize yakışmaz.
O halde havayı dağıtalım:
Sayın Hüseyin Gülerce!
Hem aslanlar gibi darbe karşıtı olmak.
Hem de yine aslanlar gibi...
Kuşku duymak, hukuki açıklara yoğunlaşmak, darbecinin de hakkını savunmak, söz söyleme hürriyetine titizlenmek, hayat karartan yargı uygulamalarına karşı çıkmak, darbe karşıtlığı adı altında yapılan zalimliğe itiraz etmek mümkündür.
Yani sen bana “darbeci” diyeceksin diye tilki gölgesinde yatacağıma, bırakırım aslan yesin daha iyi...

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız