İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

2007 ’de CHP+MHP=35 idi, bu seçimde 45 olmalı.

2007 ’de CHP+MHP=35 idi, bu seçimde 45 olmalı.

23 Mayıs 2011 Pazartesi, 07:31

Erol Çevikçe/Vatan

1950’den beri bir seçime giderken, partilerin kimliği şimdi olduğu gibi yok olmamıştı. İlk kez oluyor. Irkçı milliyetçi bir küçük parti bir yana bırakılırsa, AKP, CHP ve MHP’nin genel başkanları 12 Haziran sandığına, yaka paça kişisel bir kavgayla gidiyorlar. 1973 seçiminde milletvekili adayı olduğum CHP’nin Amasya mitinginde Ecevit konuşurken bir grup ülkücü genç “komünistler Moskova’ya” diye avazları çıktığınca bağırıp durdular. 1977 seçiminde CHP’liler olarak halkı sağcı Demirel’in Türkiye halkının emeğini sömüren bir avuç zenginin adamı olduğuna inandırdığımız için yüzde 42 oy almıştık. 1999 seçiminden sonra DSP koalisyon zorunluluğundan bize göre faşist MHP ile hükümet kurduğunda, Rahşan Ecevit “içime sindiremiyorum” demişti.

Özal’ın ellerini başının üzerinde bağlayıp “ne sağcıyız ne solcu, herkesi kucaklıyoruz” dediği ANAP'ı 1983’te yüzde 45 oy almıştı. Ancak kapitalizmin (küresel sermayenin) işbirlikçisi olduğu için ikinci seçiminde yüzde 32’ye, 1991’de de yüzde 24’e düşmüştü. 2002 seçiminde, 2000 krizinde aşsız-işsiz kalan halk, çareyi yeni sandığı AKP’de aradı. 2007’de de, CHP’nin cumhurbaşkanlığı seçimini gerginlik gündemi yapması AKP’nin ikinci kez oyunu artırarak kazanmasına neden oldu.

12 Haziran 2011 seçimine giderken ise halkın indinde ne ılımlı İslamcı muhafazakâr AKP, ne sosyal demokrat ulusalcı CHP, ne de merkez sağdaki milliyetçi MHP var! Sanki siyasal yarışın sağı, solu, merkezi tarihte kalmış gibi. Herkesin gözü Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’de. Aday listelerine bakılırsa, Tayyip Bey'in yanında solculukta ün salmış birçok isim var. Kemal Bey en çok CHP’nin omurgasını kırmakla eleştiriliyor. Erdoğan, Demirel’i, CHP’nin yeni “Milli Şefi” diye suçlarken, kastettiği, Kılıçdaroğlu’nun oy almak için tanınan çok sayıda sağcıyı listesine almış olmasıdır. Partinin program ve tüzüğüne sadık çok sayıda üst düzey CHP’li de suskun ama kızgın. MHP’nin iç kavgasını, Bahçeli’nin Alparslan Türkeş’in ilke ve hedeflerini ters-yüz etmesine bağlayanlar var. O yüzden partinin tabanının kaydığı ve baraj sorunu yaşadığı tartışması gündemden çıkmıyor.

Bu sağlıksız durum aslında, yalnız Türkiye’de yaşanmıyor. Son yirmi yılda estirilen ABD kaynaklı “küreselleşme fırtınası” Yunanistan’dan İsveç’e kadar bütün Avrupa’yı etkiledi. İspanya dışında hemen hiçbir ülkede sosyal demokrat iktidar kalmadı. Moskova’da komünizmin çökmesiyle başlayan bu tartışmanın ne zaman ve nerede terse döneceği belli değil. Gerçi, önce finans sektöründe başlayan ama kısa süre sonra bütün sektörlerde yükselen 2008 ekonomik krizi, küresel kapitalizme ciddi bir darbe oldu. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere gelişmiş en zenginlerin devletçi müdahaleleri 2010’da krizin kontrol altına alındığı iyimserliğini getirdi. Ancak, İrlanda ve Yunanistan’ın içine düştüğü çöküntü dizginlenememişken, Portekiz’in ve İspanya’nın da hızla kayışı yeniden korkuları alevlendirdi.

Bizde de Başbakan Erdoğan “teğet geçti” diyerek halkı avutmak istedi. Gerçek öyle olmadı. Bazı parasal istatistikler iki yıldır olumlu gözükse de halkın içinde bulunduğu özellikle işsizlik başta yapısal kötüleşmenin sürdüğünü kimse yadsıyamıyor. Bundan dolayı liderler artık ekonomi politikalarındaki ayrılığı bir yana bıraktılar, halkın özlemlerine dönük “vaat yarışına” girdiler. Erdoğan’ın “İstanbul kanalı”, Kılıçdarolu’nun “aile sigortası”, Bahçeli’nin “yıllık 700 bin kişiye yeni istihdam, kişi başına 14 bin dolara gelir” sözleri gibi.

Halk, elbette kendi gerçeğini iyi biliyor artık. Ancak, iki seçimdir üst üste daha çok oy vererek eline baktığı Erdoğan’dan vazgeçmesi için önce Kılıçdaroğlu’nun ya da Bahçeli’nin alacağı oyun, hükümet kuracak merdivene çıkacağını görmek ister. Böyle olduğunu üçü de biliyor.

Erdoğan bu yüzden her gün kişiliklerini hedef alarak, Kılçdaroğlu’na “çırak”, Bahçeli’ye de “barajı geçemeyecek” diyerek küçümsemeyi sürdürüyor. Bu ortam, üçünü de yıpratıcı bir karalama yarışına sürükledi. Bir yandan da her gün yeni bir anket yayınlanıyor. Ama sanki anlaşmışlar gibi hepsinde de AKP 45-50, CHP 28-30 ve MHP 10-15 bandındalar. Seçime iki hafta var. Halk haklı olarak, bu tablodan bir iktidar değişikliği çıkarmakta zorlanıyor. Bu gerçeği başından beri görenlerden biri olarak ben, hep bu seçim, Erdoğan’ın “başkanlık” sistemine geçiş kapısını kapatsın yeter, diyorum. İşte o zaman 2015’te iktidar el değiştirir. Yeter ki, Kılıçdaroğlu şimdi yüzde 30’u geçsin, Bahçeli’de yüzde 15 olsun.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız