İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

AK Parti'nin vizyon toplantısı

AK Parti'nin vizyon toplantısı

17 Temmuz 2014 Perşembe, 10:01

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

Tayyip Erdoğan’ın vizyon toplantısına katılan bazı gazetecilerin, onun, çoğulculuktan, özgürlükten söz etmesini öven yazılarını hayretle karşıladım. Meselâ Oral Çalışlar, “Tayyip Bey hitabetiyle, arkasındaki örgüt desteğiyle, önüne koyduğu özgürlükçü siyasi hedeflerle açık ara önde” diyor. Hitabetine ya da örgüt desteğine söyleyecek bir lafım yok. Ama ya özgürlük? Sanki bunu yazan gazeteci, Türkiye’de yaşamıyor. Çoğulculuktan bahseden Erdoğan’ın giderek otoriterleşen tek adam tavrını görmüyor. Cadı avına dönen uygulamaların farkında değil. Muhalif kalemlerin susturulduğunu, gazetecilerin işlerini kaybettiklerini, medyanın “Alo Fatih”lerle yönlendirildiğini hiç işitmemiş. Torba yasalarla getirilen keyfi düzenlemelerden ya da tatbik edilmeyen mahkeme kararlarından habersiz.

Milli iradenin yanlış bir yorumunu yapıp, tek adam uygulamalarını meşrulaştırmaya çalışan bir siyasetçi, çoğulculuğu savunurken nasıl samimi olabilir? Üstelik ciddi yolsuzluk isnatlarından henüz aklanmamışken, bir aday nasıl övgüye lâyık görülür? Bazı sanatçıların vizyon toplantısına katılması bu yüzden eleştirildi. Zira ortada masum bir yarış yok. Köşeye sıkıştığını hisseden bir politikacı, halkın sevdiği isimlerin desteğini aldığı izlenimini yaratmak suretiyle, itibarını tamir etmeye çalışıyor.

Dink cinayeti ve Şener’in yanılgısı

Nedim Şener, Hrant Dink cinayetini aydınlatan gazeteci sıfatını kendisine yakıştırıyor ama aksine, özellikle ilk kitabı olan “İstihbarat Yalanları”nda hedef şaşırttı. Cinayetin sorumlularını belirlemekten ziyade, Emniyet içindeki kavganın tarafı oldu. “Her Taşın Altında The Cemaat mi Var” kitabımda, onun bu tavrını sergilediğim için bana da düşman kesildi. Nezaket sınırlarını aşan öfkeli çıkışları, bu eziklikten kaynaklanıyor.

Dün Oda TV davasındaki pozisyonumu anlattım. Bugün ise Şener’in yanılgılarından söz edeceğim…

Şener “İstihbarat Yalanları” kitabını, Hanefi Avcı’dan duyduklarıyla yazdı. Bu yüzden, olaylara onun gözüyle baktı. Emniyet içindeki rekabete kurban gitti. Teşhisleri haklı çıkmadı. Kitabında, Ali Fuat Yılmazer’i hedef almıştı. Bütün sorumluluğu ona yüklüyor, Dink’in öldürüldüğü tarihte İstanbul İstihbarat Şubesi’nin başında bulunan Ahmet İlhan Güler’in ise bir tertibe kurban gittiğini belirtiyordu.

Peki sonra olaylar nasıl gelişti? İşi savsaklayan kişinin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler olduğu ortaya çıktı. Güler, Trabzon’dan gelen 17 Şubat 2006 tarihli ihbar yazısı üzerine, Osman Hayal’i (Yasin Hayal’in amcası) izlemeye aldıklarını söylemişti; ama raporun, cinayetten sonra sahte olarak, geçmiş tarihle tanzim edildiği anlaşıldı. İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü, Osman Hayal’in telefonlarıyla ilgili de bir çalışma yapmamıştı. Fakat bu çalışmanın gerçekleştiğine dair bazı bilgisayar çıktılarını müfettişlere verdiler. Oysa Hayal’in telefonları İstanbul İstihbarat tarafından izlenseydi, bunun, İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nın Log kayıtlarında görülmesi gerekirdi. Log kayıtlarında böyle bir bilgi yoktu. Zaten Güler, İl Koruma Komisyonu’na Hrant Dink’in tehdit altında olduğu malûmatını da vermemişti.

Mülkiye Başmüfettişleri, Hrant Dink’e karşı ses getirecek bir eylem düzenleneceğine dair ihbarın Ankara’ya geldiği tarihte (17 Şubat 2006), Ali Fuat Yılmazer’in görev gereği İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’la birlikte İran’da olduğunu tespit etmiş, dolayısıyla bu iki kişiye isnat edilecek kusur bulunmadığını raporlarında belirtmişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de, aynı istikamette karar verdi.

Nedim Şener ise kitabında, “Maksat Güler’in ayağını kaydırarak Yılmazer’in İstanbul İstihbarat Şube Müdürü olmasını sağlamaktı. Zira Yılmazer, Cemaat’in Emniyet’teki imamı” diyordu. Yani, Nedim Şener’e göre, mesuliyet Ahmet İlhan Güler’in üzerine yıkılmış, onun ayağı kaydırılarak, esas sorumlu olan kişi, Cemaat’in adamı Ali Fuat Yılmazer, İstanbul İstihbarat Şubesi’nin başına getirilmişti. Ahmet İlhan Güler’in, Hanefi Avcı’nın sağ kolu olduğunu hatırlatmakta yarar var.

Gelişmeler, Nedim Şener’in tespitlerinin gerçeği yansıtmadığını, onun Emniyet içi bir çekişmenin gönüllü kurbanı olduğunu ortaya koydu. Bu kadar öfkelenip, haksız sataşmalarda bulunacağına, hatalı tespitlerinden dolayı okurlarından özür dilese daha doğru bir iş yapmış olur.

“Saat kaç?”

Ankara’nın ünlü bir restoranında Zafer Çağlayan’a “Saat kaç” diye soran Hasan isimli bir hastane müdürü işten atılmış. Twitter’da bu mesele çokça tartışıldı. Yavuz Selim isimli bir kullanıcı, “Ben orada olsaydım, Başbakan Gazze’ye saat kaçta gidecek diye sorardım” diyor. Öyle ya 2013 yılının Nisan ayından beri, Erdoğan Gazze’ye gidecek!

*“Nisan ayında Gazze’ye gideceğim.”

*“Tarih kesinleşti. Mayıs sonu gibi Gazze’ye gideceğim.”

*“Haziranda Gazze’deyim.”

*“Er ya da geç Gazze’ye gideceğim.

Ben diyorum ki, saati bırakınız, günü belli olsun yeter!!! Ama bir yandan Mısır’la, bir yandan İsrail ile kavgalıyken, Gazze’de acı çekenlere sahip çıkmak mümkün mü?

Ekmek

Dişe dokunur bir kusur bulamayınca Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ismine takıldılar; “Ekmek” sloganına laf ettiler ama cumhurbaşkanı adayı, nazik ve sağduyulu üslûbuyla her geçen gün biraz daha kendisini kitlelere sevdirmeyi başardı. Rakiplerinin kampanyasına bin lira bağış yapması güzel bir jestti. Selahattin Demirtaş’ın bunu espriyle karşılaması da, gerginlikten bezen Türk insanına ferahlık ve umut verdi. Demirtaş’ı da yürüttüğü centilmence kampanyadan dolayı tebrik ediyorum.

Twitter üzerinden gelen bu fotoğraf ne kadar anlamlı! Tabii, fotoğrafı tamamlayan soruyu da ihmal etmemeliyiz: “Ekmeğini paylaşan bir cumhurbaşkanı mı istersiniz yoksa o ekmeği sahiplenip, kimseye pay vermeyeni mi?”

Latifeye latifeyle karşılık…

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız