İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Kadın cinayetleri

Kadın cinayetleri

15 Temmuz 2014 Salı, 10:34

Nilay ETİLER/evrensel

15 yaşında bir çocuk neden intihar eder? Geçtiğimiz günlerde ajanslara düşen “15 yaşındaki gelin intihar etti” haberinden sonra bu soru sık sık aklımdan geçiyor.
Son yıllarda kadın cinayetlerini çokça konuşur olduk çünkü kadınların canına kasteden bir düzende yaşıyoruz. Peki bu olay bir kadın cinayeti mi? Zira 15 yaşındaki bir kişiye ne kadar kadın diyebiliriz ki! Diğer yandan öldürülmemiş intihar etmiş, yani ölümü kendisi seçmiş. Matematiksel bir açıklama ile bunu kadın cinayeti kategorisine koyamasak da bu tam olarak bir kadın cinayeti!
15 yaşındaki bir çocuk ne yapıyor olmalı ya da tersten soralım ne yapmıyor olmalı? Örneğin sanayide çırak olmamalı, savaşta asker olmamalı, gelin olmamalı, damat olmamalı, tarlada işçi olmamalı, evde çocuk bakıcısı olmamalı gibi pek çok şey söylenebilir. 15 yaşında bir çocuk öğrenci olmalı. Henüz gelişmesini tamamlamamış bedenine yüklenen işler, sorumluluklar olmamalı. Mesela evlenmiş olmamalı, çocuk doğurmamalı, çalışmamalı.
“15 yaşındaki gelin intihar etti” haberi, içinde “Bu olmaması gereken şeyler”i barındırıyor. Bu bir çocuk gelin, toplumumuzun kanayan yarası. İmam nikahı ile evlendirilmiş, yani yasalar karşısında evli bile değil. Onu ölüme götürenin ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Olayın intihar olup olmadığı da henüz belli değil. Ama şu kadarını söyleyelim: Bir insanı intihara götüren ruh hali çaresizlik, çözümsüzlük, hayattan beklentinin kalmaması özetle ruhun onulmaz acısı ve bu acıyı dindirme istediğidir.
Karşımızda geleneklerin sürdürülmesi adına kocaman bir organize suç duruyor, organize suç örgütü ile toplumun kendisi. Bu evliliğe karar veren, evlilik töreninde eğlenen, halay çeken herkes. Ve buna göz yuman devlet.
Son dönemin muhafazakar devlet yapısı, her fırsatta geleneklerin sürdürülmesi mesajını veriyor topluma. Ama gelenek deyince işin içine bir sürü şey giriyor. Geleneklerin sürdürülmesi muhafazakarlığın olmazsa olmazı. Aksi halde gelenekleri sorgulayan bir toplum daha başka neleri sorgulamaz ki! O zaman da bu düzenin sürdürülebilirliği tehlikeye girer. Yani iktidarın sürdürülebilmesi ve doğallaşması için bir gereklilik bu!
Ama bu kadın cinayetleri ciddi bir şey! Bu ramazan eğlencesi gibi bir şey değil ki sürsün!
Gelenek bağlamında bir de namus cinayetleri var, daha düne kadar namus nedeniyle adam öldürme hafifletici neden idi. Namus cinayetlerinin de çoğunlukla kurbanları kadınlar.
“Namus cinayeti” kavramının ilk kez Almanya’daki bir Türkolog tarafından tanımlandığını biliyor muydunuz? 1978 yılında tanımlanıyor. O yıllarda Türkiye’den Almanya’ya çalışma amacıyla göç eden insanlar yanlarında gelenek, görenek ve kültürlerini götürdüler. Ve cinayetlerini de!
Günümüzde Türkiye’de kadın cinayetlerinin hâlâ önemli bir kısmı “namus cinayeti” kapsamında. Devletin her kademesinde bunca hırsızlık, yolsuzluk, kandırmaca varken memlekette ‘namus’ kadın bedeni üzerinde tanımlanıyor. Namus cinayetleri de organize suçlardan diğeri, aile meclisinin hep birlikte karar verdiği, aralarından birilerinin görevlendirildiği bir süreç.
Olay namus cinayeti, intihar olsun sonuçta hepsi kadın cinayeti, hepsi ataerkil sistemden köken alıyor, iktidarın bekası için göz yumuluyor.
Ve artık buna bir dur demenin zamanı geldi. Öncelikle kadınlar “dur!” diyecek.
Kadın örgütleri yıllardır bunun mücadelesini veriyor. 20 Temmuz Pazar günü de ülke genelinde tüm illerde yapılacak eylemlere yapılan çağrı şöyle: “Kadın cinayetlerine karşı isyanımızı haykırmak için ev işi, çocuk bakımı dayatmalarına da kulak asmadan sokaklara çıkıyoruz! Herkesi de olduğu yerde sokaklara çıkmaya çağırıyoruz! Meclisin olağanüstü toplanması için ses çıkarıyoruz!
Judith Butler’ın dediği gibi “Başka bir dünyanın mümkün olabileceğine dair düşünce, zaten dünyaları mümkün olanlar için gereksiz bir takıntıdır.” Kadınlar için başka bir dünyanın mümkün olabilmesi için 20 Temmuz’da sokaklara!

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız