İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Cüneyt Özdemir'den Tayyip ve Bilal Erdoğan'a ağır sözler!

Cüneyt Özdemir'den Tayyip ve Bilal Erdoğan'a ağır sözler!

04 Mart 2014 Salı, 08:47

Cüneyt Özdemir-Radikal

Cüneyt Özdemir'den çarpıcı cümleler: Tüm bu süreçte babalar oğullarının değil oğullar babalarının hırslarının 'araçları' olmuşlar.

Eğer Başbakan Erdoğan meydanlarda Devlet Bahçeli’ye yönelik “Bunların çoluk çocuğu yok” gibi bir cümleyi bir değil birkaç kez sarf etmeseydi ortalığa ne kadar saçılırsa saçılsın Bilal Erdoğan hakkında bir şey yazmayacaktım. Madem insanlara belaltı vurmak için Başbakan Erdoğan evlat meselesine bu kadar hoyratça dalabiliyor o zaman ister gizli isterse kanuni olarak dinlenmiş olsun kamunun da Başbakan’ın oğlu ile ilgili söz söyleme hakkı doğuyor.

Milliyet gazetesinden ayrılan Derya Sazak’ın son kitabı ‘Batsın Böyle Gazetecilik’te ilginç bir anekdot var. Sazak, genel yayın yönetmeni olduktan sonra Başbakan Erdoğan’ın bir dış seyahatine katıldığını ve bu seyahat sırasında uçakta Başbakan ile yarım saat genel yayın yönetmenliği üzerine konuştuğunu aktarıyor. Başbakan’ın Derya Sazak’tan ilginç bir isteği olmuş. Ailesi ile ilgili haber yapılmamasını istemiş. Mahremine girilmesine karşıymış.

Türk basını yakından biliyor ki Başbakan Erdoğan ailesi konusunda duyarlı! Gelin görün ki Erdoğan’ın ailesi hem siyaset hem de ticaretin tam ortasında yer alıyor. Böyle olunca Başbakan’ın meydanlardan “Oğlumu bile dinlemişler” yakınması anlamını kaybediyor. Zira devletin kriptolu telefonu ile hayli şüpheli görüşmeler yapan bir oğuldan bahsediyoruz. Diktatörlüklerin tersine demokrasilerde siyasetçilerin aile yakınları ve oğulları dokunulmaz değildir. Üstelik ortaya saçılan tapeler ve ilişkiler gösteriyor ki Bilal’in telefonu öyle dinlenmeyecek bir telefon da değilmiş!

Telefon kayıtları ile karşımıza ilginç bir genç adam portresi çıkıyor. 31 yaşında, evli, iki çocuklu bu genç adamın sürekli bir şeylerin peşinde koştuğunu görüyoruz. Telefon tapelerinde bizlere işbitirici oğul portresi çizilmeye çalışılıyor. Kayıtları dinlerken babasının zaman zaman bol ‘şey’lerle dolu anlatımlarını oğlunun anlama çabası karşısında pek çok kişinin yüzünde tanıdık bir tebessüm beliriyor. Özellikle her telefonu açtığında babasına sevgi dolu ‘Babacığım’ hitabı Türkiye gibi maço kültürün baştacı edildiği bir ülkede kuşkusuz pek çok kişiye bir zayıflık ya da dalga konusu olarak gözüküyor. Oysa ben tam tersi Bilal’in en sempatik yönünün bu olduğunu düşünüyorum. Sızdırılan telefon konuşmalarından anlıyoruz ki Bilal babasını gerçekten seviyor. Geçen gün bir eylem sırasında duvara ‘Bilal bizden duymuş olma ama baban Sümeyye’yi senden daha çok seviyor’ yazmışlardı. En azından şu ana kadar Sümeyye ile ilgili sadece bir tane telefon kaydı sızdırıldığı için bunu bilemiyoruz ama ben babası Tayyip Erdoğan’ın da Bilal’i çok sevdiğini düşünüyorum. Başbakan Erdoğan sadece Bilal’i sevmiyor aynı zamanda çok da güveniyor! Baba-oğulun ötesinde bir sırdaşlık hatta yoldaşlık ilişkileri var. Aslına bakarsanız sızdırılan telefon tapelerine bakıp sormamız gereken ilk soru ‘Bilal Erdoğan’ın ne iş yaptığı’ olmalı. Zira bunu anlamak kolay değil. Resmi olarak bir aile vakfı olan TÜRGEV’in başında gözüküyor ancak gelin görün ki sızdırılan telefon kayıtlarında daha çok bir aile şirketinin finanstan sorumlu CFO’su ya da Başbakan’ın kişisel işlerinden sorumlu gayri resmi özel kalem müdürü gibi bir işlevi olduğunu anlıyoruz.

Bilal bir bakıyorsunuz araziler alıyor, bir başka tapeyi dinliyorsunuz yurtdışından yatırımcı Araplarla buluşup projeler üretiyor, bir başka tapede İtalya’dan mimar getirtmiş binalar çizdiriyor, bir başka tapede neden ve nasıl geldiğini anlayamadığımız işadamlarından gelen paraları topluyor. Bilal çok ciddi bir para trafiği ile başa çıkmaya çabalıyor! Harvard mezunu bile olsa kolay bir iş değil. Kolay olmayan, bu para trafiğini yönetmek değil. Bir Harvard mezunu için sıradan sayılabilecek bir ‘şirket işi’ bile olabilir. Tek sorun ortada ticari bir şirketin olmaması. Gördüğümüz kadarıyla Bilal de en çok burada zorlanıyor. Gelen paraların neden geldiğini anlamaya çalışıyor. Ya da sıfırlanacak paraların nasıl sıfırlanacağını bir bilmeceyi çözer gibi çözmeye çabalıyor. TÜRGEV’e yapılacak bir bağış konusunda tüm saflığı ile “Zekât mı yoksa diğerinden mi” diye sorarken bir art niyeti yok! Gerçekten hangisi olduğunu anlama kaygısı var.

Oysa Star gazetesinde Sibel Eraslan geçen günlerde bizlere bambaşka bir Bilal Erdoğan portresi anlatıyordu. Gazze’de, Somali’de, Van’da, Urfa’da çeşitli yerlerde hayır için koşturan bir genç adama ‘tanıklık’ yaptığını söylüyordu. Bilal’in ve diğer bakanların baba oğul ilişkisine bakınca aklıma tek bir cümle geliyor. Tüm bu süreçte babalar oğullarının değil oğullar babalarının hırslarının ‘araçları’ olmuşlar.

Sadece yolsuzluk iddiaları ile değil, Shakespeare’yen bir aile trajedisi ile de karşı karşıyayız.
Yaşlarını başlarını almış olsalar da kendi hayatlarını, işlerini kuramayan, babalarının hırs yörüngesinden çıkamayan bu ‘oğullar’ daha çok epik bir oyunun ‘kurbanları’ gibi gözüküyorlar.

İdealist bir siyasetçinin yıllar önce bir miting sırasında söylediği “Hırsızlık oğuldan babaya değil, babadan oğula geçer” sözleri bu aile trajedilerini çok iyi özetliyor.

Sahi bu Shakespeare’yen tespiti yapan o idealist siyasetçi kimdi, hatırladınız mı?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız