İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Dublaj mı montaj mı?

Dublaj mı montaj mı?

27 Şubat 2014 Perşembe, 10:17

Ahmet HAKAN /Hürriyet

EĞER o telefon kaydı “dublaj” ise:

Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan’ın taklidini mükemmel bir şekilde yapabilen iki kişinin, önceden hazırlanan bir metni piyes gibi konuşarak kaydetmeleri gerekir. Yani tam anlamıyla ahlaksız bir kurgudur söz konusu olan.

*

Eğer o telefon kaydı “montaj” ise:
Tayyip Erdoğan ile Bilal Erdoğan’ın hakiki konuşmalarından elde edilen cümleler, yeniden kurgulanarak bambaşka anlamların çıkması sağlanır. Yani var olan bir konuşmanın anlam bütünlüğünün bozulmasıdır söz konusu olan.

*

O zaman yapılması gereken
şey şudur:
Ya “dublaj” denilecek.
Ya da “montaj” denilecek.

*

Ama ne yapıyorlar?
Şunu yapıyorlar:
Hem “dublaj” diyorlar, hem de “montaj” diyorlar.
Böylece ikisini birden yıkmış oluyorlar.

*

Dublaj mı, montaj mı?
Bir karar verin de...
Ne yapacağımızı bilelim.


Telefon kaydıyla ilgili cevap bekleyen 7 soru

BİR: Eğer böyle bir konuşma söz konusu değilse ve telefon kaydı külliyen yalansa... Neden “ben oğlumla böyle bir konuşma yapmadım” demiyorsunuz?

*

İKİ: Eğer böyle bir konuşma “dublaj” ise... Neden gayet net ve somut bir şekilde “seslerimizi taklit etmişler” demiyorsunuz.

*

ÜÇ: Eğer bir “montaj” söz konusu ise... Neden konuşmanın montaj yapılmamış halini, dost düşman herkesi ikna edecek şekilde ortaya koymuyorsunuz?

*

DÖRT: Eğer o konuşmaların yapıldığı iddia edildiği saatlerde canlı yayınlarda konuşmalar yapıyorsanız... Neden bunu net bir şekilde kanıtlamıyorsunuz?

*

BEŞ: Eğer o telefon konuşmalarının iddia edildiği saatlerde yapılmadığını söylüyorsanız... Hangi telefonun hangi saatte hangi telefonla bağlantılı olduğunu gösteren TİB kayıtlarını neden “güm” diye ortaya koymuyorsunuz?

*

ALTI: Eğer ortada büyük bir iftira varsa... Neden iftirayı açığa çıkaracak somut adımlar atarak ikna edici bir teknik inceleme falan yerine “montaj, dublaj, yalan” şeklinde genel ifadelere sarılıyorsunuz?

*

YEDİ: Eğer o görüşmeyi kriptolu telefondan yaptıysanız ve bu nedenle dinlenmesinin imkânsız olduğunu düşünüyorsanız... Neden “bizim kriptolu telefon görüşmelerimizi bile dinlediler” dediniz?


Neye dayanarak sansürlüyorsunuz?

ANA muhalefet lideri, Meclis çatısı altında konuşuyor.
Meclis TV dahil televizyon kanallarının büyük çoğunluğu, konuşmanın “sakıncalı” buldukları bölümünü sansürlüyorlar.

*

Soruyorum o televizyon kanallarına:
Hangi hakla? Hangi yetkiyle? Hangi yasal dayanakla?

*

Soruyorum o televizyon kanallarına:
Siz yetkili merci misiniz? Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleme makamı mısınız? Meclis çatısı altında yapılan konuşmaların “yasal” ya da “yasa dışı” olduğunu saptama yetkisine mi sahipsiniz? Karar makamı mısınız siz?

*

Ana muhalefet liderini sansürleme gerekçelerinin aynısı, Başbakan için de geçerli olsa...
Başbakan’ı da sansürleyebilecek misiniz?
Yarın Başbakan da Meclis çatısı altında bir “telefon kaydı” yayınlamaya kalksa...
O konuşmayı da anında kesecek misiniz?

*

Madem parti liderlerinin konuşmalarının “kasetler” bölümü sansürleniyor...
O halde neden Başbakan, başkalarının kasetleriyle ilgili olarak “Bunlar özel değil genel genel... Genel bir ahlaksızlıktır bunlar” dediğinde ve o kasetlerin keyfini çıkardığında sansürü basmadınız?
Neden Başbakan’ın kasetler aracılığıyla Baykal’ı ve MHP’li milletvekillerini toplum önünde rezil etme çabasına çanak tuttunuz?

*

Ana muhalefet partisi liderinin Meclis’te yaptığı konuşmanın tüm sorumluluğu ana muhalefet partisine aittir.
Yanlışıyla doğrusuyla...
Hatasıyla sevabıyla...
Televizyon kanallarına soruyorum:
Size ne oluyor?


Gül ile Erdoğan farkı

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, HSYK Yasası’nı da onadı.

*

Artık Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül arasındaki fark şundan ibarettir:
Biri öfkeli, asık yüzlü ve bağırıyor. Diğeri öfkesiz, mütebessim ve bağırmıyor.

*

Aralarındaki tek fark budur, başka da bir fark yoktur.


Ya kaset doğru çıkarsa

YILLARIN İslamcı yazarı Emine Şenlikoğlu, şöyle cevap veriyor bu soruya:
“Kaset doğru çıkarsa şöyle derim: Dindarlar zekâtlarını yoksullara ulaştırmak için Başbakan’a vermiş olabilirler”.

*

Bu sonsuz bir hüsnüzandır.
Bu iyi niyetli bir hayra yorma çabasıdır.
Bu sınırsız bir güvendir.
Bu inanç düzleminde açılmış uçsuz bucaksız bir kredidir.
Bu şeksiz şüphesiz kişiye inançtır.

*

“Nasıl olsa tabanım bana inanır, nasıl olsa ben tabanımı ikna edebilirim” pervasızlığının temelinde...
Tabanda mevcut olan işte bu sınırsız güven, bu şeksiz şüphesiz kişiye inanç, bu iyi niyetli hayra yorma çabası, bu sonsuz hüsnüzan vardır.


Kafa aynı kafa

HÜKÜMET’e bakıyorsun:
Dış güçler, CHP, MHP, itaat etmeyen medya, Geziciler, AB, Amerika, lobiler falan... Bir örgüt kurmuşlar, toplantılar yapmışlar ve hep birlikte Tayyip Erdoğan’ı bitirmek için düğmeye basmışlar.

*

Cemaat’e bakıyorsun:
Karanlık Kurul’da birtakım yabancı unsurlar ve onların yerli işbirlikçileri, kapkaranlık planlarla, provokasyonlarla, iftiralarla, senaryolarla Cemaat’i bitirmek maksadıyla düğmeye basmışlar.

*

Kafa aynı şekilde çalışıyor:
İkisi de herkesin kendilerine düşman olduğunu düşünüyor.
İkisi de kendilerine karşı çıkan herkes için “bunların ipi başkalarının elinde” diye düşünüyor.
İkisi de başlarına gelen belaların kendi yanlışlarından değil başkalarının planlarından kaynaklandığını düşünüyor.
İkisi de her zaman kesintisiz bir komployla karşı karşıya olduğunu düşünüyor.
İkisi de dört tarafının düşmanlarla çevrili olduğunu düşünüyor.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız