İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

‘Demokrat ve ne’ idiler pardon?

‘Demokrat ve ne’ idiler pardon?

28 Eylül 2013 Cumartesi, 09:24

Ruhat Mengi /VATAN

Duyunca inanamayacağımız bir şey kaldı mı’ diye sormak mümkün ama varmış meğer.. “Demokrat ve üstelik liberal” olmanın da anlamı değişmiş.. Bugünlerde o kavram da “gazete patronlarından ‘yazarlarına baskı uygulamasını’ istemek” anlamına gelir olmuş. Demokrasi artık böyle tanımlanıyor demek ki; “gösteriler hakkında yazacaksan uyarılacaksın”..

‘Üstelik liberal’ bir gazeteci meslektaşlarına “çekidüzen verilmesini, özgürlüklerinin kısıtlanmasını” talep ediyor. Neydi bu liberalizm önce onu açıklasalar bari.. Kendileri kadar bilemez başkaları ama “özgürlük” değil miydi temeli, “özgür birey, serbest-özgürlükçü düzen” filan anlamına gelmiyor muydu? Bireysel özgürlüklerin dış müdahalelerden arındırılmasını, özellikle “devletin bireylerin haklarına, hürriyetine yönelik kısıtlamaları olmamasını” gerektirmiyor muydu?

Onuru yok etmek..

Bu ülke vatandaşının gözleri neler görecekmiş meğer.. Kendilerinin kulluk ettikleri yetmiyormuş gibi yanlarına başka “kullar” da istiyorlar. Bunun nedeni “meslek onurunu ve ona bağlı olarak kişisel onurunu ‘güce taparak yok etme’nin dayanılmaz ağırlığı” olabilir mi dersiniz?

Ortada mesleki onurunu koruyan, görevini “en zor şartlar altında bile, büyük sıkıntılar pahasına bile” doğru yapan, halkın gerçekleri duyma hakkını korumaya çalışan gazeteciler olunca, karşılaştırma imkanı “onuru hiçe sayanların” durumunu kötüleştiriyor. Onların susturulması daha da fazla rahatlık sağlayacak.. ‘Daha da fazla’ dememin sebebi bu arkadaşların zaten bir eli yağda, bir eli balda olmaları, maşallah tüm imkanlar seferber ediliyor ve hatta gereken yetenek, zeka, iyi konuşma özelliği vs. olmayanlara bile ekranlar sunuluyor..

Ve istikrara (!) bakın ki aynı arkadaşlar birçok iktidar döneminde “başbakanların, cumhurbaşkanlarının en yakını” pozunda olmuşlardır. Özal’dan Çiller’e, darbe Paşası’ndan şu andaki hükümete kadar hep dizlerin en dibinde, “okşayan” durumunda.. İşlerini yürütmek için mesleklerini tepeleyip geçerken, zaten baskı altındaki medyaya “daha da çok baskı” yapılmasını isterken, haksız yere işini kaybeden veya cezaevinde yılları çalınanlara dahi insaf etmezken “ömür boyu yapışıp kalacak böyle bir ayıpla” aynaya nasıl bakıyor, nasıl uyuyorlar, soru budur.

Aslına bakarsanız ben iktidarların yerinde olsam “herkese yakın” olanlara “herkesten uzak” dururdum.. “Dost acı söyler” demiş atalarımız, diğer atasözlerindeki ince anlamlara bakacak olursak bu işi iyi biliyorlarmış doğrusu!


Defteri, kalemi olmayan öğrenci!

Akmerkez’de bir mağazada alışveriş yaparken kulak misafiri oldum.. 12-13 yaşlarında bir erkek çocuğu tezgahtara “kullanmadığınız defteriniz, kaleminiz var mı” diye soruyordu. Yanına giderek ben de ona “okul için mi istiyorsun” dedim. Mahcup şekilde “evet” cevabını verdi.

‘Gel’ dedim, ‘gidip sana kalem defter alalım’ .. Birlikte kitapçıya yürüdük, yolda annesiyle, babasının ne iş yaptığını sordum. Babasının hasta olduğunu, annesinin “bulaşıkçılık yaparak” kendilerini geçindirdiğini anlattı.. Kitapçıda ‘haydi istediğin bütün defter ve kalemleri alabilirsin’ dedim. Belli etmemeye çalıştığı (benim de gözlerimi yaşartan) bir mutlulukla defterler arasında uzun uzun dolaştı ve seçti. Sonra 7-8 tane kalem aldı..

Önce kendi çocuklarımız!

Ona 2 defter de ben seçtim, birinin üzerinde hoşlanacağını düşündüğüm araba resimleri, diğerinde “Atatürk” vardı. Verirken ‘Hepimizin hayatında sıkıntılar, zorluklar var, hiçbir zorluk seni yıldırmasın, çok çalış ve onları yen.. Atatürk’ü de hep sev, o bizi kurtaran önderimiz’ dedim. Yine mahcup bir şekilde gülümseyerek “seviyorum zaten” cevabını verdi.

Elindeki ağır torbayla uzaklaşırken arkasından baktım, aklıma Kayseri’de “çocuğunu okutacak parası olmadığı için onu Bakan’a getirip ‘siz okutun’ diyen yoksul baba ve küçük kızı”nın fotoğrafı geldi.. Sonra “tek ayakkabılarını veya tişörtlerini sırayla giyerek okula giden kardeşler” ve “Pazar yerlerinde kalmış yiyecekleri toplayıp çocuklarına götüren ya da çöplerden eşya toplayıp satarak ev geçindiren analar” ve “tek göz odada yaşayan şehit aileleri” ve “gözlerini-bacaklarını terörle mücadelede kaybetmiş gazilerimiz”den esirgenen takma göz-bacak paraları.. Ve daha çok şey.

Suriyeli göçmenlere “kendi insanımızda olmayan ve gazilerden-şehit ailelerinden bile esirgenen paraları”, yine kendi insanımızın kesesinden milyar milyar vermek kimin hakkı olabilir? “Kul hakkı” değilse nedir bu?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız