İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

İslam’da kadını aşağılamaya izin veriyor mu

İslam’da kadını aşağılamaya izin veriyor mu

11 Eylül 2013 Çarşamba, 09:06

Rana Ulaş /Odatv.com

İslam’da kadının yeri toplumsal alandan ayırılıp evinin içi ile sınırlandırılır. İktidar, toplumsal alanda ortaya çıkar, böylece toplumdan dışlanmış kadının söz söyleme hakkı elinden alınır.

Kadın evinin kadını olarak yani aile içinde var olabilir. Ancak evlenince kadının insan yerine konduğunu sanmayın. İslam’da birden çok nikah çeşitleri var. Bunlardan biri de mut’a nikahı. İşte bu nasıl bir nikahsa artık, günümüzdeki fahişelikten farkı yok.

Bilim ve Ütopya dergisi Eylül ayı sayısında(1) Arif Tekin’in “İslam’da mut’a nikahı (ücretli cinsellik)” başlığı altında kadınların durumunu ortaya koyan kapsamlı bir çalışmasına yer vermiş. Tekin, mut’a nikahını bir tür ücretli cinsellik olduğunu ortaya koyuyor. Elde ettiği sonuçlara Kur’an ve Hz. Muhammed’in icraatları üzerinden varıyor. Bu durumu açıkça belirtmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yoksa, bu sonuçlar, bir takım söylenti ve hurafelerden kaynaklanmıyor.

MUT'A NİKAHI YAŞANMIYOR MU

Arif Tekin'e göre, mut’a nikahına karşı olanlar bu ayetin normal nikahtan söz ettiğini ve içinde geçen ücretten kastın da mehir olduğunu iddia ediyorlar. Kur'an'da evlilikle ilgili ayetlerde hep nikah kelimesi kullanıldığına dikkat çeken Tekin, evlenen kadına da verilmesi gereken hediyenin adını sıdak ya da mehir olduğunu belirtiyor. Oysa mut'a ile ilgili Nisa Suresi 24. ayette mehir- sıdak yerine ücret kelimesi kullanılmasının altını çiziyor Tekin. Yine ilgili ayette nikah yerine meta kökünden gelen istimta kelimesi seçilmesi de mut’a nikahının ücretli cinsellik olmasının belirtisi sayılıyor.

Arif Tekin'in araştırmaları sonucu Hz. Muhammed mut'a nikahı yani ücretli cinsellik için zaman zaman izin verdiğini, zaman zaman da yasakladığını belirtiyor. Yasaklanan zamanlar bolluk zamanları yani erkeklerin yeterince ve rahatlıkla kadın bulduğu zamanlar. İzin verilen zamanlar ise daha çok savaş zamanları, yani erkeklerin karılarından uzak olduğu durumlar. Ancak Hz. Muhammed, Kaza Umresi ve Veda Haccı’nda da mut’a nikahına izin verdiği Tekin’in araştırmasında yer alıyor. Mut’a nikahı için savaş gerekmiyor, yeter ki erkeğin kadın gereksinmesi olsun, hemen mut’a nikahı devreye giriyor.

Hz. Ömer zamanına kadar kesintilerle devam eder mut'a nikahı. Bu ilişkilerde doğan çocukların sahipsiz kalması ve mut’a nikahının şahitsiz yapılması nedenleriyle yasaklanır. Peki günümüzde İslam ülkelerinde ve ülkemizde acaba mut’a nikahı yaşanmıyor mu?

Arif Tekin çalışmasında İslam'da cinselliğe bakış açısını ortaya koymak açısından ilginç bir örnek veriyor. Önemli sahabilerden Ammar b. Yaser bir gün stres içinde sanki suç işlemiş gibi alelacele evinden dışarı fırlıyor. Nedenini soranlara \'içerde kızımla başbaşa kaldım, belki şeytan ona karşı bir şey yapmam konusunda beni yoldan çıkarır diye korktum. O yüzden hemen dışarı fırladım\' diyor. (2)

Bu nasıl sapık bir zihniyettir ki, Ammar b. Yaser'e göre suçlu olan şeytandır. Allah korusun şeytan doldurur.

\'CENNETLİK OLAMAZSINIZ\'

Bu sapık ve çarpık zihniyetin geçmiş yüzyılllarda kaldığını sanıyorsanız çok yanılırsınız. Arif Tekin’in çalışmasındaki bir başka örnek durumu çok iyi açıklıyor;

Suudi Arabistan'ın şimdiki müftüsü Muhammed el-Arifi tv'de şöyle diyor;

\'baba da bir beşerdir, şaşabilir. O yüzden güzel bir kız güzel bir elbise giyerek babasının yanında tek başına kalmasın, ne olur ne olmaz.\'

Demek ki bir şey olma olasılığı var müftüye göre. Böyle bir durumda suçlu olan baba değil kızıdır. Sonuçta nesne olarak görülen kız giyinmesi ve davranışları konusunda uyarılıyor. Oysa burada özne olan baba şeytanın dolduruşuna gelip bir şey yaparsa bu onun değil şeytanın suçudur. Bu çarpık zihniyette dünya erkeklere güzel. Ne yapsan suç değil!

Aynı müftü, Suriye'de İslam cihadı uğruna insanları katleden el-Kaide ve el-Nusra üyeleri için kadınlara şöyle bir fetva verdi;

\' bu mücahitlerin cinsellik ihtiyacını karşılayın ki cennetlik olasınız.” Öyleyse, müftü öncelikle kendi kızını, bacısını, karısını ya da karılarını bu kutsal göreve gönderseydi belki inandırıcı olurdu.

Çarpık ve sapık zihniyetin icraatları bunlarla bitmiyor. Tekin’den bir başka örnek de, Şeyh Nasır el Ömer Şia karşıtı yayınlar yapan \'Visal\' kanalında yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Silahlı mücahitler, namahrem mücahit (!) kadınlar bulamıyorlarsa, o zaman kendi mahremleri (anneleri, kız kardeşleri, kızları, teyzeleri, halaları…) ile evlilik akdi kıysınlar...”

İnsanın tüylerini ürpereten bu açıklamalara diyecek bir şey bulmak gerçekten çok zor. Selefi Şeyhi Nasır el Ömer daha önce de yayınladığı fetvasında “Şia ve Alevi kızlarının esir alınarak cihatçı gruplar arasında adil bir şekilde paylaşılması fetvasını” vermişti.(3)

İslam’ın kadına insan gözüyle bakmadığı bir nesne olarak yalnızca erkeği eğlendirme ve hizmet etme amaçlı kullanmak istediği açıkça anlaşılıyor. Ülkemizdeki kadınlara ilişkin son değişikliklerden biri de lise öğrencilerinin evlenmesin mümkün kılınması. Lisede eğitimini sürdüren gençlerin evlenmesi yasaktı, evlenirse okulla ilişiği kesilirdi. –Di’li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü, artık evlenen lise öğrencileri açık liseye aktarılacak, böylece evlenme engeli kalkmış olacak. Daha çok lise çağında kız öğrencilerin hedef alındığı bu uygulamayla kadınlar bir kez daha eve hapsedilme tuzağı ile karşı karşıya kalıyorlar.

Ülkemizde, din baskısını aynı zamanda mahalle baskısı olarak da daha çok hissettiğimiz şu günlerde haklarımızın değerini bilmeli ve kaybetmemeliyiz. Kadınların yapacak daha çok işi var.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız