İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

“İNSANLAR İHANETE TUTSAK”

“İNSANLAR İHANETE TUTSAK”

19 Ağustos 2013 Pazartesi, 09:49

AYŞE ŞAHİN

BİLMEDİĞİM NE ÇOK ŞEY OLDUĞUNU ÖĞRETEN KİTAP…

Bir kitabın son sayfasını okuyup kapattığınızda ve birazdan kitaplığınızda “okunanlar” kısmında yerini alacakken sorgular ya insan kendini… “Bu kitap bana ne öğretti ya da ne hissettirdi ?” diye...
Ben de sorguladım kendimi, sevgili Güler Buğday’ın “İnsanlar İhanete Tutsak” kitabını okuduktan sonra.

Tek cümle ile ifade etmem gerekirse bilmediğim ne kadar da çok şey olduğunu öğretti.

Dahası ilk kez empati yapabilme yeteneğimin dezavantajını yaşadım. Duygusallığımdan mı yoksa kitap okuma tarzımdan mı bilmiyorum; öykü tadındaki gerçekler beni kitaptaki hayatların içine öyle çekti ki, çoğu zaman başkahramanlarından biri oluverdim...

Kitabın ilk sayfalarında kimsesiz çocuklar yurduna girdim ve kapıdaki güvenlik görevlisi oldum. Olayların gerçek yüzünü görüp bilen ancak sadece işini yapıp sonra vardiyası bitince evine giden duyarsız gizli bir kitap kahramanı.

Sonra kız kardeşinin hazin ölümü ve hayal dahi edemeyeceği acımasız gerçeklerle güncel faciaların başkahramanına büründürülmüş bir kadın olup; küçük bedenler üzerinde tepinen ve onların yitip gitmesine sebep olan adi bir düzenin hikâyesiyle yüzleşen yürekli bir gazeteci oluyorsunuz…

İdealist ve üstat gazetecilerle tüm yanlışların üzerine giderek yol alıyorsunuz.

Bir bakmışsınız Cumhurbaşkanı olup “Eyvah!.. Belgelendim ” diyor ya da Başbakan olup “diktatörlükte” gelmiş geçmiş tüm benzerlerine adeta rahmet okutan biri olmanın ruh halini anlamaya çalışıyorsunuz…

Tansu Çiller olup Amerikan vatandaşlığına geçiyor, iki ülkenin vatandaşı olarak Başbakan yapılıp; bu karmaşık ruh haliyle ülkenizi yönetmeye çalışıyorsunuz.

Genç bir doktorken, cemaat mensubu, şiddet yanlısı, acımasız bir hariciyecinin karısı oluverip, “ya benimle gelirsin, ya ölürsün” ikileminde kendinize sorular soruyor ve özgürce bir yaşamla çocuklarınız arasında tercih yapmaya çalışıyorsunuz...

Uyuşturucu kaçakçılığına soyunuyor, Türkiye ayağını merak ediyor ve kitapta geçen telefon numaralarını çevirmeye kalkıyorsunuz.

Devletin bu kirli oyunda aktörlerden biri olduğunu öğrenip akıl sağlığınızı korumaya çalışıyorsunuz…

Küçük bir kız çocuğu iken iki kör kuruşa kurban edilip iki kadın üstüne kuma olan ve çocuklarına bakabilmek için tanımadığı yaşlı ve varsıl bir adamla ikinci evliliğini yapmak zorunda kalmış çaresiz bir anne olup, kocanız sapık çıkıp evladınıza kıyınca darmaduman oluyorsunuz...

En acısı da gözyaşlarınızı tutmanızın mümkün olmadığı satırlarda küçücük bir erkek çocuğun üvey babası tarafından cinsel sapıklıklarına nasıl alet edildiğine tanık olup kahroluyor ama diğer çocuklarınızı korumak uğruna sessiz ve suskun kalıyorsunuz!!!!

Bu vahşet karşısında kahrolmak hafif kalıyor; banyo duvarlarını tırmalayan bir çocuğun kanında boğuluyor, avaz avaz ağlıyorsunuz.

Dayanamayıp okumayı bırakıyor ve gözlerinizi dinlendirmek için biraz şekerleme yapmaya kalkıyor, gözünüzü açtığınızda kendinizi 12 Eylül Faşizminde Diyarbakır zindanlarında buluyorsunuz.

Türlü işkenceleri birinci ağızdan okurken, lağım kokusu tıkıyor genzinizi. Biraz uzaklaşmak istiyorsunuz zindanın can dayanmaz feryatlarından!!!!!

Birde bakmışsınız Ren Nehri kıyısında yakışıklı bir adamla el ele romantik bir gezintiye çıkmışsınız... Kirli işlerin kimyageri zengin babaya rağmen, fakir ama gururlu sevgiliyle “evlensem mi?” diye düşünüyorsunuz muhteşem manzaraya karşı.

Ancak çok sürmüyor gezintiniz, birden tatsız ve duymak istemediğiniz şeylerin başkahramanlığına bürünüyorsunuz.

Ergenekon adı verilen bir canavar sizi de yutuyor ve neden olduğunu anlamadan kendinizi Silivri Toplama Kampında buluyor ve mahkeme tutanaklarını ve suçunuzun ne olduğunu anlamaya çalışıyor, pes ediyorsunuz bir süre sonra.

En önemlisi aniden emperyalist bir Amerika oluyor; şimdi hangi ülkeden başlasam “Bahar Temizliği” adıyla sömürmeye diye kara kara düşünceye dalıyorsunuz.

Biricik kızınızı ABD’nin kirli dünya düzenine hizmet için kaçıran ve uyuşturucu batağına esir eden ihtiraslı ve zalim eski bir dostun yaptığı akıl almaz bir pazarlık sonucu kendinizi ABD’nin bölüp parçaladığı ve kendi egemenliğindeki Irak Kürt bölgesinde buluyorsunuz…

Ve İran ve Afganistan ve başka ülke gerçekleri ve daha ne hikâyeler ve ne can alıcı gerçekler ve bu gerçekleri ortaya koyan belgeler…

İlk kez görüyor ve şaşırıyorsunuz…

Uzun uzun şaşırmalarınız oluyor kitap boyunca… Ülkenin son yılları özellikle son 10 yılı, ancak bu kadar bölümler arası geçişleri muhteşem anlatılabilir...

Tatlı bir rampanın arabada sizi salladığı kadar sallanıyorsunuz geçişlerde. Rampaların sonunda yolu kaybetmiyorsunuz asla.

Kahramanları karıştırmıyorsunuz.
Onlarca hayat hikâyesi ve kesişen yollar.
İnsanlar İhanete Tutsak, bilgi ve belge dolu ama öykü tadında.

İsteyen, kimsenin bilmediği belgeleri not alabilir ajandasına, isteyen öykü kısımlarının tadını çıkarır ya da her birinden bir ders çıkarır.

Ve son… Öyle bir son ki; kutsallığından sual olunmaz ama şiddet görmesine mani olunmaz kadınlara dokunarak…

Sonun başlangıcını anlatan kadın dramları ve kadını ölçüp biçmekten vazgeçmeyen zihniyetin ortaya koydukları… ne demek istediğimi kitaptaki; bir bebek mevlidinde, hoca efendinin söyledikleri özetleyecek sanırım.

“ Tarihte eşine kusursuz itaat eden Müslüman kadın bugün maalesef eşine karşı asi olup ‘kadın-erkek eşitliği’ denilen sapık fikre saplanmıştır.”

“Bu kadar da olmaz” dedirten ama aslında var olduğunu bildiğimiz, sadece söylemekten imtina ettiğimiz nice gerçeklere nice kahramanlara dokunan cesur mu cesur satırlar…

Mutlaka okunacaklar listesinin ilk sırasında yer alması gereken bir kitap ismi öneriyorum değerli dostlar:
“Annemin de Başını Ezerler mi ?” “Dağların Rengi Kırmızı” ve “Solun Ehrimanları” kitaplarının yazarı Güler Buğday’ın KALEMİNDEN:

“İNSANLAR İHANETE TUTSAK”

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız