İki gün önce Taksim’de yürürken yine hayrete düştüm... Talimhane-Tarlabaşı istikameti, zaten Gezi boşaltılır boşaltılmaz betonla kaplandı. Tarlabaşı ve Harbiye yönünde ise hummalı çalışma sürüyor. Dalış tünelleri kazılıyor, kaldırım taşları istifleniyor, asfaltlanıyor.
Gezi Parkı gösterilerinin başlangıç noktası olan, Asker Ocağı Caddesi’ndeki usulsüz “yol genişletme” çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor.
E hani Taksim Yayalaştırma Projesi 6 Temmuz’da iptal edilmişti? Peki inşaat ve yol çalışmaları neden hala durdurulmadı?
Danıştığım hukukçular, “İmar planı iptal edildiği için şu andaki çalışmalar tamamen hukuka aykırı” diyor.
İBB, mahkeme kararının tebliğ edilmediğini iddia etse de projenin iptali, 10 Temmuz’da Selim Albayrak adlı kişiye tebliğ edilmiş... Mimarlar Odası 15 Temmuz’da suç duyurusunda bulunmuş.
İnşaat askıya alınmalı
Kafaları karıştıran şey, Kültür Bakanlığı’nın başvurduğu Bölge İdare Mahkemesi’nin, Taksim Yayalaştırma Projesi için alınan “yürürlüğün durdurulması” kararını iptal etmesi.
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, bu kararın Gezi Parkı ve çevresinin inşaata açılması anlamına gelmeyeceğini yazdı:
- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi kararı, yürürlüğün durdurulması (YD) üzerine verilen bir karar olup, 6. İdare Mahkemesi, esasa ilişkin kararını henüz vermiş değil.
- Daha önemlisi, İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin proje bütününe ilişkin olarak vermiş olduğu iptal kararı, Gezi Parkı düzenlemelerini de kapsamına almakta. (Birgün, 25 Temmuz)
Kaboğlu, “İdare Mahkemesi kararı, imar plânı ve imar plân değişikliklerini iptal ettiğine göre, söz konusu plânlar kapsamında yürütülen inşaat faaliyetleri askıya alınmalı” diye özetliyor durumu.
Anayasaya da aykırı
Taksim ve Gezi Parkı çevresinde inşaata devam edilebilmesinin iki hukuki koşulu var:
1- Kararda belirtilen sakatlıkları gideren yeni bir imar plânının hazırlanması,
2- İptal kararının Danıştay’ca bozulması ve bu sürecin idare lehine sonuçlanması.
Hoca, Anayasa hükmünü hatırlatıyor: İdare, mahkeme kararlarına uymak zorunda...
Mahkeme kararıymış, anayasaymış, kimin umurunda?
Peki yasalara aykırı biçimde, inatla sürdürülen inşaatın açıklaması ne? Bunun bir cezası yok mu? Yapılan usulsüz inşaatın faturasını kim ödeyecek?
Herkesin unuttuğu gerçeği, yeri gelmişken hatırlatayım: Gezi Parkı protestosu, “yol düzenleme” çalışmalarının hukuka aykırı olması nedeniyle çıktı. Ağaçların kesimi gayrı kanuniydi. Polis şiddetiyle birlikte Gezi, sosyal bir patlamaya dönüştü.
Bugün, sanki hukuku katletmemiş gibi davranıp, Gezi Parkı eylemlerini “dış mihraklar” veyahut “provokatörler”e bağlamaya kalkanlar, hukuku HALEN ayaklar altına almaya devam ediyor.
İşlerine gelen kararlar olunca “yargı” var. İşlerine gelmediğinde “yargı”, büyük komplonun parçası...
Oh, ne güzel dünya!
ALİ İSMAİL KÜTÜPHANESİ
- Eskişehir’deki Gezi Parkı gösterileri sırasında, sivil giyimli kişilerin hunharca dövdüğü Ali İsmail Korkmaz (19) bir ay komada kaldıktan sonra 10 Temmuz’da hayata veda etti. Şimdiye dek cinayetin faillerinden sadece biri tutuklandı.
- Arkadaşları, Ali İsmail’in adına kütüphane kurmak için bir kitap kampanyası başlattı. Anadolu Üniversitesi’ndeki kütüphaneye Ali İsmail’in adının verilmesini talep ediyorlar.
- Ali İsmail’in ailesiyle dayanışmak için de mektup kampanyası başlatan arkadaşları, herkesi desteğe çağırıyor. Kitap ve mektup yollamak isteyenler için adres: Ekinci Beldesi Şark Cad. Ceylan Sok No:31 Antakya/HATAY
|