İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Marjinal Başbakan'ın, Gezi Parkı direnişi...

Marjinal Başbakan'ın, Gezi Parkı direnişi...

17 Haziran 2013 Pazartesi, 08:59

Rüstem Avcı/Bursaport

Hülya Avşar ve Necati Şazmaz’dan sonra bana ne kadar söz hakkı düşer bilmiyorum, ama dilimin döndüğünce izah etmeye çalışayım. Güllük gülistanlık bir ülkeydik. Din soslu iktidarın dediği oluyor, muhalefet ne dişe dokunabiliyor ne de diken olup Başbakanın eline batabiliyordu ki; “üç beş çapulcu” iktidarın yatağını kaktüs bahçesine çeviriverdi.

Gezi Parkı’yla patlak veren muhalif hareket bugün itibarıyla hız kesmeden devam ediyor.

Hükümetin değil, Başbakanın eylemlerin ilk günü takındığı tavırla bugün arasında büyük farklılıklar var ise de, direnişçilerin kendisine karşı olan güvensizliği yerini korumaya devam ediyor.

Vali Mutlu, bir zamanların Flamingo Yolu dizisinin ünlü Şerif Taytıs karakterinin kötü bir kopyası olarak, bir öyle bir böyle tutarsızlıklarıyla rolünü oynamaya devam ediyor. Başbakan bildik tavrıyla direnişçileri aşağılayıp gerecek ifadeleriyle valisinden geri kalmıyor.

Halka karşı bunca şiddet ve bunca dalavereyi büyük bir ustalıkla işleten valinin yanar dönerliği, ister istemez devletin Kürt illerinde uyguladığı şiddetin çapını da bir kez daha yüzümüze vuruyor. Bilen biliyordu ama otuz yıldır Kürtlere zehredilen hayatın aktörlerinin, basını ve kamuoyunu insan hakları ihlalinde nasılda işbirlikçi yaptıklarını atlamamak gerektiğini düşünüyorum.

Gezi direnişine dönecek olursak;

Başbakana göre eylemler ideolojik.

Her yasal düzenlemede “benim inancım bunu öngörüyor” demesi sanki ideolojik değilmişçesine. İdeolojik uygulamalara karşı direnişte elbette ideolojik olacağını bilmiyormuşçasına... Bu ideolojik direnişte bir fark var “beş benzemez” siyasi görüş aynı alanda. Hiçbir ideolojik bağı olmayanlar ise çoğunlukta. İşte hükümetin kestiremediği ikibin13’ün uğursuzluğu da burada. “Provokasyon var, yapanları biliyoruz, korkunç dezenformasyon var hepsini tespit ettik” diyor Başbakan. Bir tek protestocuların taleplerinin sebebini tespit edememiş. Dış mihrakları, ajanları tespit etmiş ama halkın bu denli direnmesinin sebebini bulamamış. Adeta aklımızla oynuyor.

O denli kanıksamışlar ki yaptıkları baskıları. Onlar için hayatın normaliydi. Halkı küçümseyen, elitist ve vesayetçi diye suçladıkları CHP’nin yanına düşüverdiler ve bunu hazmedemiyorlar. “Ben senin adına sana rağmen karar veririm de, uygularım da… Sen kim oluyorsun” yaklaşımının ardından kurulan bütün cümleler emir kipinden geçilmiyordu. Son üç yılda balkon konuşması gitmiş yerine aldığı oy oranına dayalı özgüveni pek, küstahlaşmayı iradi duruş sanan bir yapı halkın üzerine çöreklenmişti.

Ve bu alanların talebini doğru okuyamadıkları içindir ki ve agresif tutumda ısrarları sayesinde basit bir eylem devasa bir direnişe dönüşüverdi. Bence Tayyip Bey İçişleri Bakanı ve İstanbul Valisini dönülmez bir tatile gönderip halka potansiyel suçlu gibi bakmayan, mümkünse sanatçı birilerini bakan ve vali olarak atamalıydı. Hele bir de Necati Şaşmaz olursa bu bakan veya vali, eylem şak diye bitiverir. Zira parktakilerin de bir tahammül sınırı var. Tabi “bir marjinalden de bu kadar marjinal görüş çıkabilir” diyebilirsiniz. İyi ama Vali ve Bakandan önce Başbakanın kendisine çeki düzen vermesi gerekmez mi? Asıl marjinalin Başbakan olduğu gerçeğini ıskalamamak gerek. Yapması gereken, üzerine vazife her şeyi bırakıp kimin kaç çocuk yapacağına, kürtajdan, milli içki adı altında kimin ne içeceğine kadar bir marjinallikten gelip, demokratik taleplerini dile getirenlere marjinal demek kronik bir sağlık sorunuyla izah edilebilir mi? Türü arasında aykırıya marjinal deniyorsa ve yüzü AB’ye çevrili bir ülke isek, Başbakanı mevkidaşlarıyla kıyasladığımızda kim daha marjinal?

Ve asıl direnişçi demokrasi karşısında akıl almaz şiddete başvuran Başbakan değil midir? Direnen gençler değil, Başbakan demokrasi taleplerine karşı silahlı güçleriyle gençlere karşı direnmektedir.

“Mali kaybımız çok büyük, borsa düşüyor, dış mihrakların parmağı var” türü gerçek dışı gerekçelerden sıyrılıp “ben nerde yanlış yaptım” demesini beklediğimiz Başbakan hala meydan okumayı elden bırakmıyor. Neden sonuç ilişkisi gibi basit bir kavramdan bile çok uzak görünüyor.

Dilinin kemiğini yitirdiği andan itibaren çıktığı zorunlu Kuzey Afrika turu dönüşünü bekledik… Gelir de bir erdem şovu yapar diye. Şov tamam ama erdem nafile… Sırtını bir parti topluluğuna dayayıp üç saatliğine bir araya getirdiği partililerden direnişçilere karşı, karşı direnişi örgütleyebileceğini mi düşünüyor? Eğer öyleyse haklı sebebe dayalı bir halk muhalefetinin her geçen gün militanlaşacağını da görmesi gerekir. Halkı iki farklı kutba ayırıp çatışmalı bir istikrarı yönetemeyeceğine göre, gerilim politikasıyla sıklaştıracağı safları seçime tahvil etmeyi planlıyor olabilir. Bu politik kurnazlıklar günü kurtarabilir ise de tarihi kandıramayacaktır.

Tarih bu direnişi yazarken aktörleri tanımlamada çok zorlanmayacak. Özgürlük talebi olan gençler, onlara destek veren halk ve iktidar yanlısı basına rağmen yükselen halk muhalefeti. Ama öyle bir muhalefet ki, bütün muhalif partilerin dar geldiği bir halk muhalefeti… Bir ülke düşünün halkı muhalefet partilerinden daha muhalif olsun.

İşte bu noktada tarih, iktidarın aymazlığının yanına muhalefet partileri ve basını da ekleyecek. Hele basının aymazlığı üniversitelerde tez konusu olacak on yıllarca.

Gazdan değil, Gezi Parkı içerisinden yayın yapan internet televizyonu Çapul TV’nin özverili yayınından gözleri yaşarmıyorsa ülkenin yönetenlerinin… Ve bunca insani talebe kapalıysa Başbakanın yüreğinin vicdan gözenekleri… Vicdanını bir AVM uğruna ranta kurban etmiş demektir. Vicdan tıpkı doğa gibidir, yoktan var, vardan yok olamaz. \'Dini bütün\' vicdanı çeyrek bir Başbakanın vicdanını konuşturacak bir promter henüz icat edilmediğine göre bu direnmeler son olmayacaktır...

Başbakan Gezi Parkı’nın boşaltılması için 24 saat süre tanımış, direnişçilerde başbakanın 24 saat içerisinde istifa etmesini istemiş. Kendi mizahını, şarkılarını ve kültürel alt yapısını da kısa sürede oluşturan bu gençlere yönelik ölümcül bir müdahalenin ülkeyi sürükleyeceği noktayı hala göremiyorlar. Tek adamlı AKP’de bu gerçeği haykıracak “delikanlı” siyasetçilerden henüz ses yok.

Hülya Avşar ve Necati Şaşmaz komedisinden Gezi Parkı direnişçilerinin gerçek temsilcileriyle görüşme safhasına gelmek için bu kadar şiddete, gama, kasavete ihtiyaç var mıydı? Partisinin adında “adalet” olan Başbakanın dilinden fışkıran keskin sirkenin karizmayla dolu küpüne ne yapacağını yakın zamanda göreceğiz.

Ama şu kadarı kesin; Gençlerle açığa vuran bu zekâ, bu yürek ve bu vicdan karşısında saygıyla eğilmeyenler kaygıyı elden bırakmamalılar... Bu kaygıdır ki Başbakana üç vakitte otuzüç karşı miting yaptırıyor. Vicdanları kanatmaya devam ediyor.

Direnişin özeti;Kentsel dönüşümün ulaştığı Rantsal dönüşüm, son tahlilde elde edilen Dertsel dönüşümü Gençsel dönüşüme evirdi...

Ve çözüm önerim; En kötü koşulda bile gülebilmek unutulmasın, AVM’den vazgeçilsin, Gezi Parkı’na dokunulmasın, gençler evlerine dönsün, Necati Şaşmaz dublajsız ve senaryosuz konuşmasın.

Yoksa Başbakan höt-möt dilinden vazgeçip asli patronu olan halka ve farklılıklarına saygı göstermeyi bir an önce beceremezse, tarih basit kız meselesinden doğan ve devrime dönüşen direnişlerle dolu...

Demedi demeyin...

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız