İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Barzani’yle gurur duymak mı?

Barzani’yle gurur duymak mı?

01 Ekim 2012 Pazartesi, 09:57

Ruhat Mengi /VATAN

AKP Kongresi dün bütün ekranlarda gün boyu yayınlandı, yankıları ve tartışmaları da gece programlarına bırakıldı. Hemen bütün TV sohbetleri de Başbakan Erdoğan’ın yaptığı 2.5 saatlik konuşma üzerineydi..

Bu konuşmanın dikkatle izlenmesinin en önemli nedenlerinden biri “Türkiye’nin başına sarılmış olan büyük sorunlar, özellikle de ‘Suriye ile savaş noktasına gelmemiz ve zirve yapan PKK terörü’ hakkında daha net bir açıklama beklenmesi idi.. Bu noktada yaşanan hayal kırıklığını Kongre’yi izleyen ve konuşan hemen herkes dile getirdi, sıkça eleştirildi.

ATATÜRK’ÜN SÖZÜ

Başbakan Erdoğan terör şehitleri için nedense Atatürk ’ün Çanakkale Savaşı sonrasında bu savaşta hayatını kaybeden yabancı askerler için söylediği “Analar gözyaşınızı durdurunuz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Onlar bu topraklarda can verdikten sonra artık bizim çocuklarımızdır” sözünü birebir hatırlatan “Kanlarıyla bu toprakları sulayana kadar sizin yavrularınızdı, şimdi bizim yavrularımızdır” sözünü seçmişti. Oysa o şehitler kanlı terör eylemlerine kurban verilmeden önce de bu vatanın, bu toplumun evlatlarıydılar.

Ve keşke “canlı evlatlar” olarak kalabilseler, gençliklerini yaşayabilseler, yeni doğmuş çocuklarını, ana babalarını hayat boyu acılara düşürmeden hayatlarını sürdürebilselerdi. Yapılan hataların onların kaybında büyük rolü vardır.

Daha önce terörün sıfırlanabildiği görülmüşken, ciddiyetle, TBMM’de alınacak kararlarla çözüm aramak yerine, orduyu zayıflatarak değil, güçlendirerek ülke topraklarını korumak yerine “silah bırakmayan terör örgütüyle” masaya oturmak gerçekten büyük hataydı ki İngiltere eski Başbakanı Tony Blair Türkiye’ye geldiğinde “kendilerinin bunu asla yapmayacaklarını” söylemiştir. Özellikle son seçimden bu yana verilen şehitler konusundaki büyük hatalardan biri “PKK’ya açılım ve Oslo-İmralı görüşmeleri süreçlerinde devlet adına verilen sözler”dir.

Bu hata sonucunda terör örgütü “ne kadar çok saldırır ve öldürürse Türkiye’ye taleplerini o kadar çabuk kabul ettirebileceği” düşüncesine sahip oldu.

BARZANİ VE SURİYE

PKK’nın diğer güçlenme nedeni ile ilgili ikinci büyük yanlış Suriye’de yapıldı. Birleşmiş Milletler, AB ülkeleri, ABD hepsi bir kenarda durup izlerken Türkiye öne atılarak “Esad’ın karşısında, muhalif güçlerin yanında” yer aldı. Onları kendi topraklarımızda barındırıp, silahlandırarak Suriye devlet güçleriyle savaşmaya yolladık. Önce yüz binlerce Suriyeli mülteciyi alıp bazılarının savaşarak tekrar dönmesine bile göz yumduk. (Kongrede de bir kez daha bu “taraf olma hatası” üstelik vurgulanarak sürdürüldü.)

Şimdi de Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Suriye kaynaklı mülteci krizinin büyüdüğünü, doğru zamanda doğru önlemler alınmazsa büyük riskle karşılaşacağımızı, güvenli bölge oluşturulmasından başka çare kalmadığını” İngiliz ve Amerikan TV’lerine açıklıyor. “Ne yazık ki uluslar arası toplum bizi yalnız bıraktı” diyor. İyi de onların hepsi Suriye’deki iç savaşta ihtiyatlı dururken bizim acilen taraf olmamız şart mıydı? Bu kimin hatası?

“Doğru zamanda doğru önlemi” almayan kim? İşte şimdi itiraf edilen bu büyük hata sonunda Esad da “siz bu isyancıları koruyorsanız ben de PKK’yı korurum” diyerek Kuzey illerini onlara bıraktı, terör eylemlerine de destek verdi. Irak Federe Kürdistan Bölge Başkanı Barzani ise bu oyunların hepsinin baş aktörüdür, Suriye’de PKK’yı yöneten de kendisidir. (Davutoğlu aynı konuşmada “Eğer Suriye nedeniyle Türkiye’ye karşı herhangi bir terör, güvenlik riski ortaya çıkarsa her adımı atmak hakkımızdır” diyor. Yani “savaş”tan söz ediyor. Tamam da “terör-güvenlik riski” daha nasıl çıksın?)

Ve şimdi bu kadar şehit veren, her gün onlarca şehidinin cenaze törenlerini yapan bir ülkeyi yöneten partinin kongresinde bu Barzani’ye “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye tezahürat yapılıyor, çok acı değil mi? Niyetini bu kadar iyi bildiğimiz, Suriye’den sonra gözünü daha da kararlı olarakTürkiye’ye diktiği açık seçik ortada olan bu adamı kongrede konuşturmak bile hatayken bir de tezahürat yapılmasına başka ne denebilir ki?

‘DESTEK VERMEYİN’ DERKEN..

Şimdi bir yanda bu durum, bir yanda “Oslo süreci yeniden başlayacak” diyerek PKK ile “silah bırakmadığı, saldırılarına devam ettiği halde” masaya oturulacağı söylenirken diğer tarafta Başbakan Erdoğan’ın Kürt vatandaşlara “Terör örgütüne destek vermeyin, o sizi temsil etmiyor” demesi, “Terörün bir piyasası oluşmuştur” demesi çelişki değil mi?

Koskoca devlet, askerlerine saldırıp öldürmeye devam eden bir örgütle anlaşma yoluna girerse bu piyasa başarılı olmuş demek değil midir? Devlet, Hükümet (“yeni Oslo süreci” Başbakan’ın ağzından söyleniyor) o örgütü “muhatap” kabul ediyorsa Kürtlere “siz etmeyin” demek ne anlama gelir?

MEDYAYA AYIRIM!

Bu siyasi konularda gerçeklerin es geçilmesi dikkat çekerken AKP Kongresi’nde bazı gazetelere uygulanan ambargo da demokrasi ve hatta “İLERİ” demokrasi adına olmayacak bir çelişkiydi. Nitekim parti sözcüsü Hüseyin Çelik’in TV’de “Bu olay düğüne istediğiniz kişileri davet etmek gibi” sözüyle açıklamaya çalışması pek ilgisiz kaldı.

Soruyu soran TV sunucusu “Ama efendim Genel Başkanınız ‘Biz yüzde 99 oyla da gelsek yüzde 1’in hakkını savunuruz” dedi, bu açıklama pek uymuyor, düğünle davetle bunun ne alakası var” sorusunu ekleyemedi. Kurultaya katılan diğer medya temsilcileri de bu konuda “bir demokratik ülkede yapılacağı gibi” bir tavır ortaya koymadılar. “Daha da ileri, en en ileri” demokrasiye geçtiğimizde yapacaklardır herhalde!


*****


Katliam yasasına ‘Hayır’

Dün bence günün olayı “Sokak hayvanlarının yasa yardımıyla topluca katledilmesi”ni önlemek için on binlerce vatandaşın birçok şehirde eş zamanlı olarak yaptığı yürüyüşlerdi. Sözüm ona “Hayvanları Koruma Yasası” denilen 5199 sayılı yasada “hayvan bakımevlerinde yer bulunamayan sahipsiz hayvanların ‘doğal hayat parklarına’ bırakılması” şeklinde yapılacak değişiklikle ülke genelinde milyonlarca sahipsiz kedi ve köpeğin topluca ölüme terk edilme planına halk büyük tepki gösterdi..

Hayvan severler onların “toplama kamplarında olduğu gibi” ölüme terk edileceğini veya ilaçla “uyutulacağını” düşünüyor. Oysa daha yasa değişikliğinin tarifinde bile “aldatmaca” var. Belediyelerin hayvanlar konusunda en iyi çalışanlarında bile çok sayıda hayvanı barındıracak bakımevi yok.. Söz ettikleri “doğal hayat parkları” ise hiç yok.

Olsaydı yıllardan beri “boş alanlar var, gelin açın şunları, özel veterinerlerle de yardımlaşarak 50’şer 100’er kısırlaştırıp çoğalmalarını önleyin, yavaş yavaş azaltın sayılarını” diyerek yaptığımız teklifleri kabul ederlerdi. İstanbul Büyükşehir ve Şişli bile söz verdikleri halde açmadılar.

Bu nedenle benim tahminim ya ormanlara atılacak ve açlıktan ölecekler, ya da “zehirli yiyecek” atılarak öldürülecekler. İşte bu ülkenin duyarlı insanları bu vahşete göz yummayacağını gösteriyor ve tüm illerde sokaklara dökülerek tepkisini haykırıyor. Birçok belediyenin tembelliğinin, Anayasa ile kendilerine verilmiş olan “hayvanları koruma ve kısırlaştırma” görevini yapmamalarının bedeli hayvanların hayatı alınarak ödetilemez. Bu konuda asla taviz verilmemeli, tepkiler aralıksız sürmelidir.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız