İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Ah Sayın Arınç orada duracaktınız!

Ah Sayın Arınç orada duracaktınız!

18 Eylül 2012 Salı, 09:23

A slı Aydıntaşbaş /Milliyet

Bu ülkenin üzerinde dolaşan bir nazar bulutu var. Maalesef son haftalarda terör ve ölüm günlük hayatımızın bir gerçeği haline geldi. Örneğin pazar günü Milliyet yazarları olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la buluşmadan hemen önce, 8 polisin ölüm haberini aldık. Arınç’ın bizden sonraki Bursa programında da, bir şehit cenazesi vardı...
Bülent Arınç’ı artık tanıyoruz. Kabinenin hem sağduyulu, hem de duygusal ismidir. Hep hafif bir tebessümle konuşur; ama o tebessümün altından bazen inanılmaz sert, kırıcı ifadeler, bazen de büyük bir vicdan çıkar.
Pazar günü her ikisi de vardı.
Sohbetimiz ister istemez terörle başladı. Arınç, Güneydoğu’da Kürt muhafazakar tabanda sevilir. Askeri vesayete karşı duruşu ve şu zamana kadar Kürtleri kıracak bir hamaset dili kullanmamış olması, önemsenir. Çok değil 6 ay önce Meclis kürsüsüne çıkıp ”Kürtlere bütün haklarını vereceğiz” deyince, BDP’liler tarafından da hararetle alkışlanmıştı.
Sohbetimizde Arınç kendi cephesinden ”açılım” sürecini anlattı. Nostaljiyle. Nihai ”ambalajın içinde Mahmur’un boşaltılması, dağdan inişlerin teşvik edilmesi, dağa çıkışların engellenmesi ve terörle vedalaşmak ümidi” olduğunu söyledi. Kürtçe üzerindeki yasakların kalkması için hükümetin kat ettiği mesafeyi anlattı. Hatta ”anadilde eğitim” konusunda bile kapıyı kapamadı:
”Eğitim dilinin Kürtçe olması hukuken de fiilen de mümkün değil. Ama hukuken mümkün olsa bile, biz şu anda seçmeli Kürtçe dersi için ne öğrenci ne öğretmen bulabiliyoruz. Bu bir başlangıç. Sonrasını daha sonra konuşuruz. TRT Şeş’te Kürtçe program yapabilecek noktaya bile 3 senede geldik. Demek ki bu aşama aşama. Ama bunun dışında bizden ne istenmişse gerçekleşti.”
Ah ama sonra iş BDP’li kadınlar meselesine gelince, o insani bakış yerini bir anda dışlayıcı, kırıcı bir dile bıraktı. Meral Tamer’in kadın kotası konusunda sorusuna, ”BDP’lilerin kadın kotasını arttırmasına neden yok. Onları nasıl kadın sayıyorsunuz? Her biri polis iteliyor, tokat atıyor, her biri otobüs üzerine çıkıp acayip şeyler söylüyor” dedi.
Geçmişte de Bülent Arınç’ı ne zaman eleştirsem, konu kadın meselesiydi. Bakan kadınlarla ilgili daha duyarlı bir dil kullanmalı. BDP’lileri övmek zorunda değil; siyaseten karşıtlar, tabii ki eleştirecek. Ama bu eleştiriyi cinsiyetleri üzerinden yapmamalı.
Unutmayın kadınlar illa da çıtı-pıtı, itaatkar, hanım-hanımcık, erkekleri memnun eden bir üslup kullanan tipler olmak zorunda değil! Nasıl tek bir erkek şablonu yoksa, tek bir kadın tipi de yok. Ama siyasette ne zaman biraz dişli davransalar, kadınlıklarıyla alay ediliyor. Erkeklerde mazur görülen, hatta alkışlanan davranışlar, iş kadınlara gelince acımasızca eleştiriliyor.
Diyeceğim, BDP’nin yaptığı en iyi şeylerden biri partideki %50 kadın kotası. Muhafazakar bir coğrafyada, bunu tutturdular. Siyaset, ideoloji bir yana, bu konuda alkışlamamız lazım. Sayın Arınç’tan ricam, BDP’li kadınların gönlünü alması. Bu siyasi gerilim ortamında, bunu ancak siz yapabilirsiniz. Ve kim bilir, belki başka şeylere de vesile olur...


RON LAUDER BAŞBAKAN ERDOĞAN’LA NE KONUŞTU?

Bir süredir hükümet ve İsrail-hükümeti ve Türkiye arasında arabuluculuk girişimleri olduğu sır değil. En son gelenlerden birinin, Estee Lauder imparatorluğunun varislerinden Ron Lauder olduğu zaten kulislere yansımıştı. Başbakan Erdoğan da Bosna dönüşü “Normalleşme için Yahudilerin dünyadaki en zengin adamını bana gönderdiler” sözleriyle adeta bunu doğrulamış oldu.
Aslında Ortadoğu’nun tam bir cadı kazanına döndüğü noktada, her iki ülkede de ilişkilerin “normalleşmesi” arzusu var. Aslına bakarsanız, Mavi Marmara trajedisini bir kenara bırakırsanız, Türkiye ve İsrail arasında kağıt üzerinde ”stratejik” bir çıkar kavgası yok. Her iki ülkenin de çıkarı, Ortadoğu ve özellikle de Suriye’nin bir an önce istikrara kavuşması, aşırı uçların dışlanması, İran’ın mezhepsel politikalarının başarısız olması.
Ancak yerde Mavi Marmara’nın kanı var. Bunun temizlenmesi için, İsrail’in özür dilemesi, tazminat ödemesi ve Erdoğan’ın ısrarla hatırlattığı 3’üncü şart olarak Gazze ambargosunun kalkması lazım.
Peki Ron Lauder’la yapılan görüşme sonrası, arabuluculuk çalışmaları ne aşamada? Netanyahu’ya yakın olan Lauder, aslında İsrail’in bu üç şartı yerine getirmeye hazır olduğunu ima etmiş. Özür için bir formül zaten bulunmuştu. Tazminata dünden razılar. Lauder’la yapılan görüşmede Gazze ambargosunun da ”kademeli” olarak hafifletilebileceği bir formül bulunmuş.
Ama pazarlığın başka unsurları da var. İsrailliler, bunları yaparlarsa Türkiye’nin artık İsrail’e yüklenmeyeceğinin garantisini istiyor. Karşılıklı güven yok. Ankara ise İsrail’in hem Filistin hem de Ortadoğu konusunda temel bir parametre değişikliğine gitmesini, İran’a saldırmamasını, nihai kertede Filistin meselesini halletmesini istiyor. İsrailliler için şu anda Filistin’le barış ”öncelik” değil. İran meselesi ise öncelik. İşte arabulucular, bu fasit dairelerde dönüp duruyor...


NOT: Dün ‘Arap Baharı kışa döndü’ diyenleri eleştirdiğim yazımda, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de benzer bir ifadesini örnek vermiştim. Bugün Çiçek aradı ve kendi sözlerinin Arap demokrasileriyle ilgili değil bambaşka bir bağlamda sarf edildiğini, ”kış” sözüyle kast ettiğinin Suriye’de halka yapılan zulüm ve ölümler olduğunu söyledi. Memnuniyetle düzeltiyorum.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız