İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Kamplar açıldı bile

Kamplar açıldı bile

02 Eylül 2012 Pazar, 08:17

Nuray Sancar/Evrensel

Herhalde, medya marifetiyle ve abuk subuk demeçlerle halkın kafasını kuma sokmanın mümkün olduğunu ve kendisini devekuşu gibi hissetmesini sağlayabileceklerini düşünüyorlar. Öyle olmasa, Esad’dan kaçan sivillere insani yardım yapıldığı iddiasının bir safsata olduğunun anlaşılamayacağından ve orada nelerin döndüğünün hiç ortaya çıkamayacağından bu kadar emin olamazlardı. Hatay’daki Apaydın Kampı’nı gezmek isteyen CHP milletvekillerine kapıların açılmamasının bir skandala dönüşebileceğinden de kaygılanabilirlerdi.
O kamptakilerden bazılarıyla sendika.org muhabirleri, IMC televizyonu görüştü. Ali Kenanoğlu iki gündür Evrensel’deki köşesinde kamp civarındaki izlenimlerini anlatıyor. Görüşülen kişilerin söylediklerinden anlaşılıyor ki, o kamp sivil bir mülteci kampı filan değil. Sınırı kevgire çeviren El Kaide militanlarının konaklatıldığı tesis. Gündüz sınırın ötesindeki silahlarını kuşanarak Esad’ın askerleriyle çarpışıyor gece Apaydın’da kamplanıyorlar. “Che Guevera da sakallıydı ne varmış canım” minvalinde yazarak, kamptaki sakallı militanlara işaret edenlere çaktım sanan Taraf Yazarı Yıldıray Oğur’un kulakları çınlasın ki, bu arkadaşlar sadece bir karış sünnet sakalıyla değil kamuflaj üniformaları ile dolanıyorlar kamp civarında. Kent sakinleri, sokaklarda dolanan militanlar gördüklerini ve bunların dükkanlardaki alışverişlerde para kullanmadıklarını, kendilerini zor durumda bıraktıklarını anlatıyorlar. Reyhanlı Hastanesinin de, gündüz cihadında yara alan militanlara rezerve edildiğini söylüyorlar bir de.
CHP Milletvekili Umut Oran Başbakana, Özgür Suriye Ordu’sunun İnternet sitesinde ana üssün Hatay olarak belirtilmiş olmasından haberdar olup olmadığını ve sitede verilen telefon numarasının ve eposta adresinin kime ait olduğunun bilgisine sahip olup olmadığını sordu. Tam bu sırada BBC, İngiltere’de yayınlanan The Telegraph gazetesi kaynaklı bir haberi yayınladı. Habere göre Haliç’e bakan binalarda Esad sonrasında yönetimi üstlenecek “siviller”e yönelik bilgisayar ve iletişim eğitimi veriliyor. Bu eğitim ABD Dışişleri Bakanlığı Suriyeli Muhalifleri Destekleme Bürosu tarafından destekleniyor…
Memleketin yol geçen hanı haline getirildiği pek saklanamıyormuş değil mi? Bu durumda normalde ne olur, bütün bu kanun dışı işlere imza atan hükümet zor duruma düşer. Ama öyle olmuyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik kamptaki mülteciler için “O insanlar muhaliflere katılıp bir gün savaşabilir mi? Tabii ki savaşabilir” diye konuşabiliyor. Dışişleri Bakanı önce kapıyı silahlı militanlara açıp sonra biz bu kadar mülteciyi ne yapacağız, hadi müdahale edelim diye dünyaya sesleniyor.
Pişkinliğin böylesi görülmedi.
MEDENİYETSİZLEŞTİRME SAVAŞI
Sakarya’da 14 yaşındaki bir kız çocuğuna 34 kişi tarafından tecavüz edilmesi kadın cinayetleri ve tecavüzleriyle sicili kabaran ülke için utanç verici olaylardan sonuncusu. Ö.C. olarak kodlanan kıza tecavüz yolunu açan kişi Sakarya Emniyet Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü. Tecavüz olayı ayyuka çıkınca yurt dışına kaçtı. Küçük çocuklara yönelik tecavüzlere artık yerel eşraf ve üst düzey memurların adının karışması şaşırtmıyor. Devlet kurumlarındaki kadroların hükümetin zihniyetini paylaşan kişilerle doldurulması yüzünden tecavüz ile siyasi iktidar arasındaki ilişkilerin çok rastlantı olmayacağını düşündürtüyor bunlar ortaya çıktıkça. Bu öyle bir zihniyet ki, neredeyse kadınlara karşı açılmış özel savaşın beslendiği politik zemini besliyor.
Bu savaş eski bir savaş aslında, ataerkilliğin kurumlaşmaya başladığı zamanlara ait ilk metinlerden olan Sümer’de yazılmış Gılgamış Destanı’ndan izleri sürülebilir. Ur Kralı’nın Tanrıça İnanna’ya söylediği aşağılayıcı sözler anaerkil dönemin gün batımında, bundan böyle kadınlara nasıl muamele edileceğini gösteriyordu. Çok sonra yazılan kutsal kitaplar Sümer metinlerini tekrarlamaktan başka bir şey yapmadı.
Kadının bir hiç, onun sadece, erkeğin kadını aşağıladığı cinsel edimin bir nesnesi olduğu kutsal metinlerin satır aralarında üstü örtük veya ayan beyan zikredilir. Kadınların alaşağı edilmesi sanıldığı kadar kansız bir süreç değildir.
Bugün de kadınların iki yüz yıllık hak ve kurtuluş mücadelesinin kazanımlarını ortadan kaldırmak için hayata geçirilen politikalar, tek taraflı bir cinsiyet savaşı eşliğinde uygulanıyorsa bunda bu eski metinleri rehber edinenlerin buralardan aldığı feyzin büyük etkisi var. Cinsiyetler savaşı biçimine bürünen şey aslında, tıpkı o metinlerin gösterdiği gibi, kadına karşı açılmış bir sınıf savaşıdır. Haklarından, kazanımlarından ve edindiği kültürden soyutlanmış kadından geriye kalacak olan şey, tarihsiz bir kadın bedenidir ve kadından istenen şey de bedeninin hapishanesine geri çekilmesidir. Şemdinli ziyaretinde karşılarına çıkan gerillalara sarılan BDP’li vekillere “omuzlar göbekler, yanaklar” birbirine değiyor diyen ve bu buluşmadan sadece cinsel temas mesajı çıkaran yöneticiler var bu ülkede. Yöneticiler bir yana, bakınız okumuş yazmış, Akademisyen ve Gazeteci Toktamış Ateş beyler ne demişler bu duruma: “Bir yanda, kadınsızlıktan yüzü gözü şişmiş bir PKK’lı; öbür yanda Sayın Kışanak tam “seyirlik” bir manzara idi. Dağda; bırakın kadını, çoğu kez yiyecek ekmek bulamayan bir PKK’lının, bu açlığını anlamak mümkün. Ama Sayın Kışanak’ın bu manzaraya neden gereksinim duyduğunu anlamak mümkün değil.”
Gültan Kışanak’a bakınca bir siyasetçiden önce bir kadın gören, bir kadınla bir erkeğin yan yana gelmesinden veya kucaklaşmasından insanın hayvanla ortaklaşa paylaştığı ama insanın kontrol edebilme yeteneği sayesinde hayvandan ayrıldığı dürtüler adına rahatsız olan bir kafanın yaptığı siyasetten hayır gelir mi? Gelmez tabii ki. Bu Kışanak’a dair bir aşağılama değil sadece, kucaklaşmanın hayvani ilişkiler düzleminden yorumlanması, kadın veya erkek; insanın binlerce yıldır geçtiği zahmetli yolda edindiği sosyalleşme biçiminin aşağılanmasıdır...
Bir zamanlar böylelerine örümcek kafa denirdi.
Bu örümcek şimdi ağını örecek çok sayıda kafa bulabiliyor. Küçücük çocukların ırzına geçen, her kadında kendi, denetimden çıkardığı hayvani dürtülerini tatmin etme imkanı gören zihniyet sahibi için tecavüz, kadının rızasıyla olan bir şey olarak bu yüzden yorumlanabiliyor. Kişi kendinden bilir diyelim; ilkelin bedenin sosyal süzgeçlerden geçmiş evet ya da hayırı yoktur ki; o sadece doğasının buyruğuna uymak zorunda kalan, dürtülerinin karşısında edilgen bir yabanıldır.
Kadına yönelik savaş kadını bir cangıla çekmeyi, orada yaşatmayı, tarihin gerisine atmayı amaçlıyor. Bu demek ki bir medeniyetsizleştirme savaşı.
Sümer’dekine benziyor.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız