İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Bülent Arınç hepimizi kandırmak mı istedi?

Bülent Arınç hepimizi kandırmak mı istedi?

29 Ağustos 2012 Çarşamba, 09:28

Mehmet Y. YILMAZ /Hürriyet

CHP milletvekili Hurşit Güneş’in ziyaret etmesine izin verilmeyen Apaydın Konaklama Tesisleri için Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şöyle söyledi:
“BM’nin mevzuatında da kadınların, çocukların kaldığı kamplar ile asker kişilerin kaldığı kampların statüsü ayrıdır. General de var, albay da var. Kimliklerinin tespit edilmesi halinde hem kendilerinin, hem de ailelerinin zarar görmesi ihtimali vardır.”
Resmi açıklamalardan kuşku duymak, gazeteciliğin olmaz ise olmazlarındandır. Ben de bu sözler üzerine kuşkuya düştüm ve dün internetten Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (www.unhcr.org.tr) sitesine girdim.
Sitede mültecilik mevzuatı ile ilgili özel bir bölüm var ve burada ilgili bütün uluslararası sözleşmelerin tercümeleri de mevcut. Üşenmedim okudum, böyle “asker kişiler ile kadın ve çocukların kaldıkları kampların statülerinin ayrı” olduğuna ilişin bir şey bulamadım. Bülent Arınç, bunu nereden bulduğunu açıklarsa, ben de sizlere iletirim, hep birlikte öğrenmiş oluruz. Tabii bunu Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da yapabilir, o da “Sivillerin kaldığı kampların aksine ziyaret prosedürü farklı” diyor çünkü.
Sitede bir de konuyla ilgili soru–cevap bölümü var.
Orada şöyle bir soruya rast geldim ki tam da Apaydın Kampı’nın ve içinde kalanların durumuna karşılık geliyor. Buyurun okuyalım:
“Soru: Bir asker mülteci olabilir mi?
Cevap: Mülteci sivil bir kişidir. Sığındığı ülkeden kaçtığı ülkesine karşı silahlı faaliyete devam eden kişiler mülteci olarak kabul edilemezler.”
Demek ki neymiş, BM mevzuatında “asker kişi” ve “kadın ve çocuk sığınmacılar” diye bir ayrım yokmuş, hepsi sivil olarak değerlendiriliyormuş.
Arınç madem konuyu “Birleşmiş Milletler Mevzuatı’ndan” açtı, oradan devam edelim.
Suriyeli sığınmacıların durumu, sözü edilen mevzuatta “geçici koruma” olarak tanımlanıyor.
Geçici koruma pek çok ülkeye acil mülteci akınlarının sağlanabilmesi için bulunmuş bir çözüm. Suriyeli sığınmacıların durumu buna uyuyor.
Genellikle sınır bölgelerinde bulunan kamplarda, Arınç ve Hatay Valisi’nin söylediği türden bir güvenlik sorunu çıkarsa, nelerin yapılması gerektiği de Cartegena Mülteciler Bildirisi’nde yer alıyor.
Bunun altıncı maddesi, böyle durumlarda kampların sınırdan uzak bölgelerde yer alması gerektiğine vurgu yapıyor.
Madem böyle bir güvenlik sorunu var, kamp neden Suriye sınırının dibinde Apaydın Köyü’nde kuruldu. Buradaki “asker kişiler” canları istediğinde Suriye’ye girip çıkabilsinler diye mi?
Yukarıdaki soru–cevabı bir kez daha okumakta yarar var!
Ayrıca, o kampa girecek bir milletvekili kamptakiler için nasıl bir güvenlik sorunu yaratabilir? Fotoğraf çekilmesini yasaklamak yeterli değil miydi?
Bir okuyucum Fransa’da yayımlanan Le Monde gazetesinin 16 Ağustos 2012 tarihli nüshasının üçüncü sayfasını yolladı. Apaydın Kampı’nda Özgür Suriye Ordusu lideri ile birlikte 30 generalin daha bulunduğunu yazıyor.
Bu ordunun lideri o kampta can güvenliği için mi bulunuyor, oradan Suriye’de artık bir iç savaşa dönüşen çatışma için ordusunu mu yönetiyor? Yukarıdaki soru–cevabı üçüncü kere okuyalım lütfen!
Türkiye, Suriye’deki güvensiz ortamdan kaçan sivilleri elbette korumakla yükümlüdür.
Onlara, insan haklarına saygılı bir ülkenin yapacağı gibi medeni barınma ortamları sağlamak, güvenlik içinde ülkelerine dönene kadar bakmak hem insanlık görevidir, hem de uluslararası sorumluluğumuzdur.
Ama topraklarımızın üzerinde askeri birlikler barındırmak, mültecilerin askeri faaliyetlerine izin vermek diye bir şey söz konusu olamaz. TBMM bu konuda bir karar alana kadar!
Onun için demagojiyi bırakıp, bu kampta neler olup bittiğini halka açıklamak, gerekirse tarafsız gözlemcilere sığınmacıların güvenliklerini riske atmayacak şekilde bu kampa girme izni vermek en doğru yol olur.

Bence bu ayıp olmuş!

BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç’ın bir görevi de hükümet sözcüsü olarak hükümet faaliyetleri ile ilgili açıklamaları yapmak.
Önceki gün Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yine böyle bir açıklama için gazetecilerin karşısına çıktı, biri hariç!
Taraf gazetesinin muhabiri toplantıya alınmamış!
Bu Arınç’ın bilgisi dahilindeyse gerçekten ayıp olmuş. Böyle “akreditasyon uygulamalarına” zamanında çok karşı çıktığını hatırlıyorum.
Yok, eğer bilgisi dahilinde değil de oradaki görevlilerin işgüzarlıkları nedeniyle olduysa, onları bir uyarmasında yarar var.
Hükümetin basın özgürlüğü sicili zaten parlak değil, üzerine bir de bunlar eklenmesin!

Düşürülen uçağı unutmayalım

SURİYE’deki iç savaş gündemimizin başına oturdu ama bu Suriye meselesi ile ilgili çok önemli bir konuyu unutmamıza da yol açtı.
Günlerdir bununla ilgili bir açıklama bekliyorum ama tam bir sessizlik hâkim.
Herkesin sustuğu ve üzerinde hiç konuşmadığı konu, “Suriye tarafından düşürüldüğü iddia edilen/Suriye’nin düşürdüğünü iddia ettiği” askeri uçağımız ile ilgili incelemenin sonucunun ne olduğu...
Bu nedenle neredeyse Suriye’ye savaş ilan edecektik, NATO’yu bile ortak müdahale için toplantıya çağırdık ama sonra herkes suspus oldu.
Bildiğimiz kadarıyla uçağın parçaları çıkarıldı. Hazırlanan rapor ile ilgili bazı ayrıntılar da gazetelere sızdı ama kamuoyuna resmi bir açıklama yapılmadı. Neden? Uçağa ne oldu?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız