İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Devlet için ‘demokrasi’, devlet için anayasa!

Devlet için ‘demokrasi’, devlet için anayasa!

07 Nisan 2011 Perşembe, 07:13

Nuray Mert/Milliyet

Zekeriya Öz’ün, görevini devrederken yaptığı konuşmada ‘devlet adına yaptık’ cümlesi öne çıkarılmış
Zekeriya Öz’ün, görevini devrederken yaptığı konuşmada ‘devlet adına yaptık’ cümlesi öne çıkarılmış. Bunun nedenini anlamak zor değil. Bunca, ‘sivilleşme’, ‘demokratikleşme’ tartışmasına karşın ‘devlet adına’ yapılan iş hep daha ‘meşru’ sayılıyor, öne çıkarılıyor.
‘Normali bu değil mi, yapılan işler tabii ki devlet mekanizması içinde olmalı’ diyebilirsiniz. Doğrusu bu, devletin bütün organları bu nedenle var, hukuk sisteminin de bu çerçevede işlemesi gayet tabii. Ancak, sorun burada değil, sorun yapılan göndermenin ‘devletin meşru çerçevesi’nden bahisten ziyade ‘devlet için’ şeklini alması. Belki, Öz’ün vurgusu bu yönde değildi, ancak öne çıkan veya daha doğrusu ‘çıkarılan’ vurgu bu. Öyle olunca, sanki hukuki sürece ilişkin eleştirilere karşı da, ‘ne yaptıysak devlet için yaptık’ çağrışımı akla geliyor veya getiriliyor. Bu konuda fazlasıyla titizlenmesi gereken bir toplumuz. Düne kadar, faili meçhul cinayetler de bu mantıkla savunuluyordu, bu uğurda ‘kurşun atana da kurşun yiyene de’ sahip çıkılıyordu.

Kâbusa dönüşebiliyor
Hal böyle olunca, her söylenen söz kafa karıştırabiliyor, geçmişi hatırlatan kâbusa dönüşebiliyor. Tüm bunlara bir de, Ergenekon davasının geçmişle hesaplaşma iddiasına karşın, bu hesaplaşmayı çok kısıtlı bir çerçeveyle sınırladığının her gün daha fazla anlaşıldığı eklenirse, titizlenme ihtiyacı daha da artıyor. Bu koşullar altında, Öz’ün, ne yaptıysak ‘hukukun tecellisi için yaptık’ gibi bir ifadesi daha teskin edici olurdu. Bu açıdan asıl mesele, Öz’ün yaptığı konuşma, kullandığı ifade değil. Asıl tartışmamız gereken, özellikle de seçim sürecinde, ‘demokratik değişim’ adına, Ergenekon davası başta olmak üzere, tüm yaşananlar ve söylenenler.
Türkiye’de ‘demokratik değişim’ adına, ‘kurunun yanında yaş da yanar’, ‘bazı durumlarda basın özgürlüğü kısıtlanabilir’ noktasına gelmiş bir ülkeyiz. Şimdi iktidar partisi, ‘demokratik değişim’ adına, Anayasayı tek başına değiştirebilecek çoğunluk istiyor, birçok değişimi seçim sonrasına ve bu koşula bağlı olarak erteliyor. Birçok ‘demokrat’ın aklı da bu ertelemeye ve koşula yatıyor. Bu uğurda, yine kredi sistemi uygulanıyor, kendine ‘demokrat’ diyen herkesin sorması gereken sorular sorulmuyor, eleştiri yapmak bir yana, yapanlar bin bir yolla itham ediliyor. Başbakan ‘askerle oynatmam’ diyor, ‘polis demokrasinin ve milli iradenin güvencesidir’ diyor, Anayasa Komisyonu Başkanı, ‘İdamı her zaman savundum’ diyor, ‘sivillik ve demokratlık şampiyonlarından’ ses seda yok.
Kişilerden bahsetmiyorum, vahim bir anlayıştan bahsediyorum; ‘daha fazla demokrasi’ adına askıya alınan özgürlükler, rafa kalkan haklar ve sineye çekilen bunca şey, ortada ‘demokrasi umudu’ bırakmıyor diyorum. Demokratikleşeceğiz diye diye, siyasal dil, giderek yine daha fazla ‘güvenlikçi’, ‘devletçi’, ‘yasakçı’ hale geldi, geliyor diyorum.

Sorun sorgulanmaması
Muhafazakârların birçoğunun bu konuda sorunu yok, onlar için demokrasi, çoğunluğun dediğinin olması, onlar ‘eski devlet’ yapılanmasına, ‘eski güvenlik’ tanımına itiraz ediyorlardı. Devlet kendileri olduğu müddetçe ‘devletçi’, güvenlik tanımını kendileri yaptığı sürece ‘güvenlikçi’ anlayışla sorunları yok. Ayrıca bu anlayışlarını gizlemiyorlar. Sorun, bu anlayışın kendine liberal veya sol demokrat diyen birçokları tarafından sorgulanmaması. Dahası, daha fazla demokrasi adına, demokrasiye aykırı gidişe, teorik gerekçe, mazeret bulma çabasına düşmeleri. Aydınların ve demokratların çoğunun, bu zihniyette olduğu, bu yönde tavır aldığı bir toplumda demokrasi ve özgürlüklerin hiçbir güvencesi kalmamış demektir.

Daha fazla demokrasi
Seçime iki ay kala bu tabloyu sergileyen bir ülkede, seçimin sonucu ne olursa olsun daha fazla demokrasi ve daha ‘demokratik bir Anayasa’ hayal etmek mümkün değil. Seçim sürecinde, ne iktidar partisi, ne ana muhalefet partisi, Anayasa konusunda ciddi bir tartışmaya girmiyor, bu koşullar altında ‘demokratlar’ın ‘Türkiye’nin önünü açacak’ diye bekledikleri yeni bir Anayasa nasıl yazılacak belli değil. Kimse ‘demokratik meşruiyet’ sorununu aşmak için popülist çabaların işe yarayacağını sanmasın. Halkın Anayasası diye yollara düşenlerin yapmaya çalıştıkları bundan başka bir şey değil. Ama isterseniz, bu önemli konu ziyan olmasın, bir sonraki yazıda devam edelim.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız