İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Niçin feminizm?

Niçin feminizm?

04 Haziran 2012 Pazartesi, 09:31

Müge İplikçi/VATAN

1980’li yıllarda feminizmle tanıştım. Ne yalan söyleyeyim kafası karışık bir üniversite öğrencisinin tanışabileceği en iyi ‘izm’ ve onu geleceğe bağlayacak en önemli köprülerden biriydi feminizm! Sistemi sorgulaması bir yana, otoritenin dışladığı hemen hemen bütün grupları işaret eden yanıysa eşsizdi. Bu açıdan iyi bir başlangıçtı feminizm. Sadece bir edebiyat öğrencisi olarak metinlerin çoğunda gezinen baskıcı, çok bildiğine inanan o kibirli erkek dilini keşfetmeme yardımcı olmadı, yaşamın içersinde onlara benzeyen dinamikleri de seçebilmem konusunda bambaşka bir pencere açtı bana.

Zamanla bu konuda yazılmış teorik kitapları da okumaya başladım. Sorgulamayı temel alıp farklı ufuklara farklı merceklerle bakan, bu bakışta bile sorular sormaktan bıkmayan bir yanı vardı feminizmin ve o tavır beni şaşkına çevirmeye yetmişti. Sistemi dil, beden, kültürel katmanlar, farklı coğrafyalar (ve daha neler neler) bazında eleğe çevirerek öze bakmak bu kitapların temelinde yatan arayışın adıydı. Hemen her seferinde hiyerarşileri yıkmak adına çıkılmış bu soyut yolculuklardan okur olarak kârlı çıkmamanız ise mümkün değildi. Etrafınızda olup bitenlere bakmak, sonra kendinize bakmak, ardından yaşama bakmakÖ Bakmak ve görmek. Bakmakla görmek arasındaki farkı anlamak. Detayları seçebilmek, o detaylardaki ideolojik manevraları görmekÖ Bunları gösterdi feminizm bana. Umulanın tersine bir erkek düşmanı da yapmadı beni, erkeklerin üzerindeki toplumsal baskıyı da görmemi sağladı.

Birçok izm’de olduğu gibi kendisine yenildiği yerler yok muydu feminizmin? Vardı elbette. Sorgulanacak bir sürü yanı vardı. Ancak köprü dedik ya, size farklı cepheleri ve dünyaları vaat eden bir köprünün asıl işlevi sizi bir kıyıdan öteki kıyıya ulaştırmasıdır. Başka bir denkleme, uzama vardırmasıdır sizi. Ben ve benim gibi nice genç insan, bir zamanlar kafalarını kurcalayan neden ve nasıl sorularının karşılığının bir kısmını feminizmle buldu. Bugün bu soruları belki sadece onun çerçevesinde sormuyoruz, sormamız da gerekmiyor ama sanırım inatçılığımızın, sistemi sorgulamamızın ve yaşama sahip çıkabilmemizin kökeninde zamanında onun bize anlattıkları mevcut.

Bu yazıyı niye mi yazdım? Şu an sistemin kirletmeye, töhmet altında bırakmaya, aşağılamaya, yok saymaya çalıştığı feminizm bir lüks, üstelik sadece kadınların yaslanacağı elit bir burjuva ağacı, insanla dolu ama aslında insansız olan bir AVM hali değildir. Sistemde tökezleyen hemen herkesin kendine dair sorularının yanıtlarını bulabileceği bir başlangıç, içten bir önsöz, marifetli bir köprüdür. Başbakan’ın Diyarbakır’daki konuşmasında feminizme atıfta bulunması ve onu tuhaf bir yöntemle yok sayması ile yok olmayacak bir adımdır. Başbakan’ın feminizmi özel kliniklerle kâr ortağı biçiminde göstermesi ve neredeyse kürtaj karşıtlığını bu biçimde dillendirmesi ise insanın aklına tuhaf sorular getirir. Ne bileyim Ankara’da çınarları yolup yolup sit alanları üzerine Beyaz Saray diken bir mantıkla söylenmiş bu cümleyi tuhaf bulabilirsiniz birdenbire! ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ diyebilirsiniz örneğin. Ancak daha ötesini de düşünebilirsiniz. Bugün kadınlara ve kadın bedenine yönelik oyunların gerçekte ne olduğunu, neye denk düştüğünü vb.

Her şey bir yana, dün yolumun keşistiği ‘Bedenimiz Bizimdir’ yürüyüşünde gördüğüm heyecan bu tuhaf duyguları sildi süpürdü. Genç insanlar, erkekler, hatta çocuklar, arkadaşlar, tanıdık simalar, dolmuşlardan el sallayanlarıyla bambaşka bir atmosferdi dün. Kimilerinin hiç anlamak istemediği bir gerçeği yeniden hatırlatması açısından önemliydi oradaki mesaj: İstersek her şey değişir!

Bu arada atılan sloganlar ve pankartlardan bir kısmını da sizlerle paylaşayım.

Kürtaj hakkımızdır, Uludere katliam.

AKP elini bedenimden çek.

Babanla bana tecavüz ederken tanıştık yavrum!

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız