İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Kaçakçılık ve istismar

Kaçakçılık ve istismar

01 Haziran 2012 Cuma, 08:13

Hilal Kaplan/Yeni Şafak

Başbakan Erdoğan, Uludere'nin istismar edildiğini söylüyor; doğru.

Uludere'ye karşı çıkarken bagajında Silivri'yi taşıyan veya PKK'dan gelen her tür şiddeti meşrulaştıran siyasetçilerin olduğu da doğru.

Başbakan'ın adının bombalama emrini verenlerle aynı sayfaya yazılmasından şikâyetçi olması da doğru.

Ancak bu doğruların hiçbiri, konunun gündemde tutulmasının esas sebebi değil. Zira Başbakan da nerdeyse her açıklamasında meselenin daha da dallanıp budaklanması yol açacak cümleler sarf etmekten geri durmuyor.

Hâlbuki yapılanın araştırılmakta olduğunu söyleyip araya \'TSK görevini samimiyetle yapmıştır\' gibi bombalayanları da parlatan cümleler serpiştirmese; \'Konu yargıdadır, sonucu bekliyoruz\' demek yerine \'Hataysa hata, tazminatsa tazminat\' şeklinde meselenin tazminatla kapatılmaya çalışılacağı intibaını veren anlatımlara başvurmasa ne mevzuu bu kadar uzayacaktı ne de adalet bekleyen yaslı aileler bu kadar incinmiş olacaktı.

Başbakan'ın son parti grubu toplantısında olayın ört bas edilmeyeceği sözünü vermesi önemliydi. Ancak ne yazık ki yine bir ekleme yapıp şöyle dedi: \'Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bombalara basmıyor. Harita kimlerin elinde olabilir. Bu haritayla bombaların üzerine basmıyor, rahatça gidip geliyorlar. Bakın burası çok hassas. Bu iş, hassas ve gerilimli bir iş.\'

Şimdi önünüze Ecevit'in Köy Kent Projesi kapsamında köyleri boşaltılan, bir kısmı batıya bir kısmı daha içerilere göç eden, mayınlı arazide yaşadıklarından ne hayvancılık ne tarım yapabilen, yakınlarda fabrika olmadığından işsizlik sıkıntısı çekip 'kaçağa' gitmek zorunda kalan, \'korucu ol\' ile \'PKK'ya katıl\' baskısı arasında kalıp koruculuğu seçmiş ve üstelik PKK'ya karşı operasyona bile katılmış insanların olduğu Uludere'den bir manzara koymak istiyorum. Bu manzaraya iyi bakın ve bakarken elinizin vicdanınızın üzerinde olduğundan emin olun:

Bombardıman sırasında, 18 yaşında bir gençken ölen Salih Encü'nün babası dört yaşındayken sakat kalmıştı. Çünkü mayına basmıştı.

Yine bombardımanda ölen Aslan Encü'nün ağbisi, on kardeşine bakmak için kaçağa giderken mayına basarak bacağını kaybetmişti. Aslan, ağbisinin bacak protezinin parasını çıkarmak için gittiği 'kaçak'tan dönerken bombalanarak can verdi.

Faruk Encü'nün Uludere bombalamasında kardeşini kaybetmesinden çok evvel, babası Zeki Encü mayına basarak vefat etmişti. Faruk ise önce kaymakama sadırı suçuyla tutuklandı. Sonra bırakıldı. Sonra geçtiğimiz günlerde yine tutuklandı ve bırakıldı. Bir yanlışlık olmuş...

Bombalamada biri 13, diğeri 23 yaşındaki iki oğlunu kaybeden Halil Encü ise yıllar önce mayına basarak sakat kalmıştı.

Uzun yıllar PKK ile mücadelede \'koruculuk\' görevi yapan Mehmet Encü, mayın sebebiyle önce gözlerini kaybetti. Ardından bombalamada 13 yaşındaki oğlunu, 15 ve 26 yaşındaki iki kardeşini kaybetti.

Yine bombalama sırasında ölen İsmail Encü'nün amcası Hüseyin Encü de mayına bastığından bir kolu olmaksızın yaşamak zorunda...

Bombalamada altı akrabasını kaybeden Lezgin Encü'nün de mayın sebebiyle bir ayağı yok.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Hatta İdris Naim Şahin'den ilhamla \'Ölmeselerdi, mayına basıp sakat kalacaklardı\' demek de mümkün. Ama \'PKK ile işbirliği içindeki kaçakçılar\' imasında ısrar etmek yerine \'sivil köylüler\' demek zor. Hele özür dilemek çok zor, değil mi?

Bir hatırlatma, bir temenni

Okuduğunuz, son beş ay içinde Uludere üzerine yazdığım onuncu yazı. Yani Başbakan'ın deyimiyle \'Uludere ile yatıp kalkan\' kategorisine giren bir yazar olarak Washington temsilcimiz Ali Akel'in Uludere hakkındaki bir yazısından ötürü işine son verilmesi beni fazlasıyla üzdü.

Ancak Yeni Şafak'ın salt bu karar üzerinden değerlendirilecek bir gazete olmadığını da biliyorum. Çünkü İçişleri Bakanı'nın söylemlerinden hükümetin Suriye politikasına kadar pek çok meselede en muhalif yazıların çıktığı, Murat Aksoy ve beni Uludere'ye gönderip izlenimlerimizi manşetten yayınlamış bir gazeteden bahsediyoruz.

Ayrıca sadece darbeye teşebbüs edildiği zamanlarda değil, darbe gümbür gümbür yapılırken dik durmuş, polislerce basılmış, kapatılmaya çalışılmış ama yine de kovulan yazarlara kapısını açmış bir gazeteden;

Ve Tayyip Erdoğan aleyhinde ifade vermediği için vücuduna elektrikle işkence edilmiş, yedi yaşındaki yeğeni dahil akrabaları gözleri bağlı gözaltında tutulmuş, aylarca hapis yatmış medya patronlarından bahsediyoruz.

Yani söz konusu olan ileri sürüldüğü gibi \'Başbakan istedi, yaptılar\' formatında, \'emir-çıkar\' pragmatizminde bir mesele değil; hatta Başbakan'ın haberinin olduğu bir mesele bile değil. Ama Başbakan'la aynı dönemde hapse girmiş, \'Şeriat çetesi kurup geleceğin başbakanını seçtirmek\' suçlamasıyla daha o zamandan ödedikleri bedellerle kaderleri Tayyip Erdoğan'la kesişmiş insanların verdiği duygusal bir karar mevzubahis...

Bu yüzden darbe planlarında adı \'faydalanılacak gazeteciler\' diye geçenlerin, 28 Şubat'tan 27 Nisan'a 'esas duruş'ları herkesin malumu olanların, kimse önünden geçemezken Genelkurmay arşivlerine buyur edilenlerin, gazeteciler andıçlandığında veya Yeni Şafak basıldığında gıkını çıkartmamış meslek kuruluşlarının, hâlen Mustafa Balbay'ın gazetecilikten tutuklu olduğunu iddia edebilen platformların Yeni Şafak'a yönelik eleştirileri hükümsüzdür. Zira onların kurulmasını arzu ettiği düzende bırakın gazetecilerin işten çıkarılması, stadyumlara doldurup 'gereğinin yapılması' söz konusudur.

Son olarak, şu kanaatimin altını 'amasız' çizmek isterim: Yeni Şafak'ın –lafın gelişi değil, kelimenin her anlamıyla- şanlı tarihi bağlamında düşünüldüğünde alınan son karar, o tarihle çelişmektedir. Dilerim meselenin \'tatlıya bağlanma\' imkânı hâlâ mevcuttur...

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız