İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Yeni Anıtkabir adabı

Yeni Anıtkabir adabı

21 Mayıs 2012 Pazartesi, 09:19

Ahmet HAKAN /Hürriyet

CUMHURBAŞKANI, 19 Mayıs’ta Anıtkabir’e çıkmadı.
Başbakan da...
Sadece Spor Bakanı çıktı.
“Laik kesim” isyanda...
“Olur mu böyle olur mu?” diye feryatlar yükseliyor.
* * *
Oysa “Olur” demeliler.
Hatta mutlu bile olmalılar...
Çünkü...
“Yeni Anıtkabir adabı”, o çok yakındıkları iki yüzlülükleri bir anda silip atmış vaziyette.
Düşünün:
Zorlama saygı duruşu yok, içten geçenin dışa yansıtılmadığı pozcu sevgi gösterisi yok, klişenin ötesine geçmeyen defter imzalamalar falan yok. Mecburiyetten saygı gösterileri olmasındansa hiç olmaması daha iyi değil mi?
* * *
Hem yakınılmıyor muydu, “Bunlar içten gelen bir saygıyla çıkmıyorlar Ata’nın huzuruna” diye...
“Ne yüzle çıkıyorlar Ata’nın huzuruna?” falan şeklinde Kemalist cümleler az mı kuruldu bu ülkede? O halde bu feryat neden?
Gitseler, “Ne yüzle çıkıyorsunuz Ata’nın huzuruna” tepkisi... Gitmeseler, “Ata’nın huzuruna çıkmak istemediler” tepkisi... Ne istendiğine bir karar verilmesinin vakti gelmedi mi?
Saygı, sevgi, ihtiram...
Bunlar zorla, zorlamayla olacak işler değil.
Bırakın, gitmesinler.
Ya da...
Bırakın, ne zaman içlerinden geliyorsa o zaman gitsinler.
Böylece...
İçten gelen hakiki saygı ve sevgi ile mecburiyetten kaynaklanan saygı ve sevgi arasındaki fark ortaya çıksın. Sırf bu gerekçe bile “Yeni Anıtkabir Adabı”nı saygı ve sevgiyle selamlamak için yeter de artar.

Antalya’dan çizgiler

- YAĞMUR: Yağmur yağıyordu. İçimden geçirdiğim cümle şu oldu: Yağmur bir şehre bu kadar mı yakışır.
- KONYAALTI PLAJI: Çok fazla plaj görmedim ama hayatımda gördüğüm en şahane plaj diyebilirim. Hele gün içinde renkten renge, kılıktan kılığa giren arka fondaki iki tepe... Şiir düşmanı adama bile şiir yazdırır.
- 19 MAYIS YÜRÜYÜŞÜ: Neredeyse unutmuştuk “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganını... Eski bir hatırayı yad eder gibi dinledim bu sloganı... Yağmura rağmen kalabalık hiç fena değildi... Hemen İzmir ile Antalya kıyaslamalarına başladım tabii...
- ALANYA BASINI: Basın örgütlerinden gelen davetlere “hayır” demiyorum. O nedenle gittim Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nin ödül törenine... İyi ki de gitmişim. Yerel basında başarılı işler yapan meslektaşlarımla tanışma fırsatı buldum. Kıvançlarına ortak oldum. Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nin cevval başkanı Mehmet Ali Dim’i tanımak da işin cabası oldu.
- GÜRSEL ESER: Alanya’daki törende alçakgönüllü bir meslektaşımla daha tanıştım. Hrant Dink’in altı delik ayakkabısının fotoğrafını çeken Gürsel Eser ile... Anadolu Ajansı’nın yeni “Fotoğraf Editörü” olan Gürsel Eser, fotoğrafı nasıl çektiğini anlattı: Değişik bir açıdan çekmek için çaba sarf ediyordum, birden ayakkabının altındaki delikleri gördüm. Birkaç kare çektim. Diğer foto muhabirleri fark etmesinler diye hemen açı değiştirdim”. Kıssadan hisse: Siz siz olun mutlaka farklı bir açıdan bakmayı deneyin.
- ALTEMUR KILIÇ: Kanal 7 zamanında İskele Sancak programına katılırdı Altemur Kılıç... Sonra Alanya’ya yerleşti. Neredeyse 10 yılı aşkın süredir görmüyordum. Alanya’da onunla da karşılaştım. Hatıralara daldı hemen: Rauf Bey’den, Kazım Karabekir’den, Samsun’a çıkan Bandırma Vapuru’ndan falan söz etti. Vedalaşırken kulağıma eğilip “Tarafsız olmayı bırak, tarafsız olmayı bırak” dedi. Sadece gülümsedim.
- “7 MEHMET”: Antalya’da sevgili dostum Kadir Dursun’la buluştum. Birlikte “7 Mehmet” adlı Antalya’nın klasikleşen restoranına gittik. “7 Mehmet”in sahibi Hakkı Bey, Steve McQuinn’den bile daha “cool” bir adam. Girişken, sıcak ve sosyal değil. Alabildiğine mesafeli... Kadir’in ahbabı... Kadir’i kırmadı ve bizim için mutfağa girip “doğaçlama” yemek yaptı. Masaya gelen olağanüstü lezzetli, isimsiz ve bir kez daha yapılması imkânsız yemeklerdi.
- “SUSESİ”: Bütün otellerin kendilerine yabancı isimler aldığı bir dönemde Türkçe isimle ortaya çıkan bir otel: “Susesi”... Belek’te oteller bölgesinde. Çok geniş bir arazi üzerine kurulu... Görkemli... Kocaman... Mimarisiyle dikkat çekiyor. Bütün bir otel havuzlarla çevrili... Oteli yüzerek baştan sona dolaşmak mümkün... Servis kalitesi olağanüstü... Yemekler lezzetli... Her defasında “bize imtiyaz mı tanıyorsunuz, yoksa bütün müşterilere aynı hizmet veriliyor mu?” diye sormak durumunda kalıyoruz ve her defasında “bütün müşterilerimize aynı hizmeti veriyoruz” cevabıyla karşılaşıyoruz. Benim gibi zor beğenen bir otel meraklısını bile etkilediler yani...

Orduevi maceralarım

BİR: Bir keresinde bir arkadaşımın düğün töreni için gitmiştim. “Sakallısın” diye almamışlardı. Hiç mesele etmeden sessizce çekilmiştim olay mahallinden.
İKİ: Harbiye Orduevi’nin önünden geçiyordum. Ayakkabı bağcığım çözülmüş. Ayağımı “Orduevi”ni çevreleyen duvarın kenarına koydum. Keskin bir düdük sesi! Etrafa baktım, anlayamadım. En sonunda nöbetçi eri gördüm. “Burada bekleyemezsiniz, devam edin” dedi. Çektim gittim.
ÜÇ: İlker Başbuğ döneminde hayatımda ilk kez resepsiyona davet edildim. Öyle acemiydim ki kendime çekidüzen verme çabasından doğru dürüst gözlem bile yapamadım.
DÖRT: Meclis’te askerlerin kontrolündeki lokantaya girecektik. “Sakallısın” dediler, içeri almadılar. Üstelik yanımızda dönemin etkin bir siyasetçisi olduğu halde...

Cumhuriyet mitingleri ile 19 Mayıs kıyaslaması

- CUMHURİYET mitinglerine katılanlar “devlet biziz” duygusundaydı... 19 Mayıs yürüyüşlerine katılanlar ise “iş başa düştü” duygusundaydılar.
- Cumhuriyet mitinglerinde kürsüye çıkanlar “darbe” ile korkutuyorlardı. 19 Mayıs’ta sokaklara dökülenler ise “biz de varız” dediler.
- Cumhuriyet mitinglerine katılanlar asker desteğini arkalarında hissediyorlardı. 19 Mayıs yürüyüşlerinde ise devlet gücüne karşı yürümenin hırsı vardı.
- Cumhuriyet mitinglerine katılanlar “Köşk’e bizim istemediğimiz biri çıkamaz” diyorlardı. 19 Mayıs yürüyüşüne katılanlar ise “kutlama hakkımızı isteriz” dediler.
- Cumhuriyet mitingleri zamanında hükümet muktedir değildi. 19 Mayıs yürüyüşlerinde ise hükümet tam muktedir.
- Cumhuriyet mitinglerinde “hiçbir şeyimizi kaybetmek istemiyoruz” edası egemendi. 19 Mayıs yürüyüşlerinde ise “artık kaybedecek bir şeyimiz kalmadı” edası egemen oldu.

Piriştina rahmet istedi

İZMİR’den Metin Yalçın adlı okurumdan bir “e-posta” aldım. Aktarıyorum:
“Rahmetli Başkan Ahmet Piriştina, 10 yıl önce İzmir’de çimlere basmanın serbest olduğunu ilan etmiş, ‘Burası İzmir. Burada çimlere basmak serbesttir’ sloganını bulmuştu. Diğer şehirleri bilmem ama İzmir’de yıllardır çimlere basma özgürlüğü var.”
Piriştina’yı rahmetle anıyorum.

Mazlumun dilinden Dersimli anlar

HAPİSLERDE çürümeye terk edilen Salih Mirzabeyoğlu’nun avukatları, “CHP’den kiminle görüşelim? Onlara da derdimizi anlatmak istiyoruz” diye sorduklarında hiç düşünmeden “Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’le görüşün, o sizin derdinizi dinler” demiştim.
Aramışlar Aygün’ü...
Dertlerini anlatmışlar.
Büyük ilgi göstermiş Aygün...
Avukatlardan biri telefonuma mesaj attı:
“Tahmininizde yanılmadınız. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Mirzabeyoğlu Davası’nı ciddiyetle ele aldı. Meclis’te ortak basın toplantısı yaptık. Vesile olduğunuz için teşekkür ederim.”
* * *
Dünkü Radikal’de Özgür Topuz imzalı, Mirzabeyoğlu Davası’nı bütün yönleriyle toparlayan harika bir yazı vardı.
Yazının Aygün’le ilgili bölümünün başlığı şuydu:
“Mazlumun dilinden Dersimli anlar.”
Aynen... Aynen...

Hasbinallah

DİYETİSYEN Taylan Kümeli, sevgilisinden ayrılmış. Gerekçe?
Sevgilisinin bir tartışma sonrasında Facebook’taki “ilişki durumu”nu olağandan durağana çevirmesi...
Bu duruma fena içerlemiş Taylan Hanım. O da tutmuş bir “tweet” sallamış.
Böylece “aşk” bitmiş.
* * *
Rahmetli dedem bu tür durumlarda şöyle derdi:
“Hasbinallah ve nimelvekil.”

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız