İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Alevi-Kürt ilişkileri ve Erdoğan’ın rahatsızlığı!

Alevi-Kürt ilişkileri ve Erdoğan’ın rahatsızlığı!

21 Mayıs 2012 Pazartesi, 07:40

Yusuf Karataş /Evrensel

Geçen hafta Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Kılıçdaroğlu arasındaki tartışma konusu, Erdoğan’ın Almanya’da kendisine verilen ‘insan hakları’ ödülünü almaya neden gitmediğiydi. Hatırlanırsa Erdoğan’ın “birlikte yaşam, hoşgörü ve insani değerler” çerçevesinde verilen (!) ‘Steiger Ödülü’nü almak için 17 Mart’ta Bochum’a gideceği açıklandıktan sonra Avrupa’da çeşitli protesto gösterileri yapılmıştı. Kimlerdi bu gösterileri düzenleyenler? AKP’nin yıllarca ‘açılım’ adı altında sorunlarını çözme konusunda beklentiye soktuğu Kürtler, Aleviler ve Ermeniler. Ne diyor şimdi ‘açılım’cı Erdoğan? Tek dil, tek din, tek millet! İşte bu gösteriler nedeniyle Erdoğan, Alevilerin PKK ile işbirliği yaptığını söylüyor, dahası Kılıçdaroğlu’nu bu işbirliğini desteklemekle suçluyor. Anlaşılan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) ve Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) öncülüğünde yapılan protesto gösterileri ile Aleviler ve Kürtler arasındaki yakınlaşma Erdoğan’ı oldukça rahatsız etmiş. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiği konuşmasında sözü Suriye’ye getiriyor ve Suriye’deki olayların bir devamı olarak Lübnan’da mezhep çatışmasında yaşanan ölümlerin üzücü olduğunu söylüyor. Mezhepçi olmadığını göstermek için Kerbela edebiyatı yapan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na da “Suriye yönetimine neden sempati duyduğunuzu söyleyin” diye seslenerek gerçek yüzünü göstermekten de geri durmuyor. Bilindiği gibi Erdoğan’dan önce AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de Kılıçdaroğlu’nun “Suriye’ye mezhep yakınlığı dayanışmasıyla sahip çıktığı”nı söylemişti. Öte taraftan da AKP ve büyük oranda onun borazanı haline gelen medya her fırsatta PKK ve Suriye rejimi arasında işbirliği olduğu sakızını çiğniyor. Böylece bu söylemler/açıklamalar üzerinden hem Kürt hareketinin ulusal demokratik istemlerine, hem de Alevilerin inanç özgürlüğü ve eşitlik talepli mücadelesine karşı AKP’nin halk düşmanı, gerici politikalarına dayanak oluşturulmaya çalışılıyor.
Aleviler, Kürt halkının demokrasi ve ulusal hak eşitliği mücadelesine uzunca bir dönem mesafeli durdu. CHP ve ordunun “laikçi” politikalarını kendi varlıklarını sürdürmenin/korumanın temel dayanağı olarak gördüler. Oysa “laikçilik” laiklik değildi. Devletin bütün inançlara eşit mesafede durması ve inanç özgürlüğünü güvence altına alması anlayışına dayanmıyordu. Aksine Sünniliği devlet dini haline getirerek bir yandan denetim altında almaya ama öte yandan da Sünni halkın dini duygularını devlet politikalarına kanalize etmeye dayanıyordu. Alevileri de devletin denetiminde olmayan bir Sünniliğin kendileri için büyük bir tehdit olduğu/olacağı korkusu üzerinden kendine bağlıyordu. Yani bu politika inanç özgürlüğünü değil, farklı inançların/mezheplerin birbirlerini tehdit olarak görmelerine ve dolayısıyla dinin politikanın önemli enstrümanlarından biri olmaya devam etmesine yol açıyordu. Uzun lafın kısası bu “laikçi” anlayış dinciliği büyüttü. Bunun bir sonucu olarak bugün memlekette ABD’nin ‘ılımlı İslam’cı politikalarından da beslenen ve sadece ülkede değil, bütün Bölge’de tek dinci/mezhepçi bir yönetim bulunuyor. İşte Aleviler, Kürtlerin cumhuriyet rejiminin iki temel dayanağından biri olan ulus-devletçiliğe (diğeri “laikçilik”tir) karşı demokrasi ve ulusal eşitlik için yürüttüğü mücadeleyi, kendileri için güvence olarak gördükleri laikliğe (daha doğrusu laiklik sandıkları laikçiliğe) karşı bir tehdit olarak gördüler. Bu yüzden aslında kendilerinin inanç özgürlüğü, eşitlik, gerçek bir laiklik taleplerinin en önemli müttefikine yıllarca mesafeli durdular. Kürt özgürlük hareketini “dinciliğin” (burada kastımız AKP-Gülen gibi din siyaseti yapan çevrelerdir) işbirlikçisi olarak gördüler. Bugün Kürt hareketi bu kesimlere karşı demokrasi mücadelesinin en büyük ve dinamik gücünü oluşturuyor. Kürt hareketini ABD’nin desteklediğini söylediler. Bugün Kürtler sadece Türkiye’de değil, başta Suriye ve İran olmak üzere bütün Bölge’de ABD-AKP (S.Arabistan-Katar vd.) gericiliğine karşı demokratik bir güç olarak anti emperyalist bir duruş sergiliyor.
İşte bu ahval ve şerait içinde hayat Aleviler ile Kürtleri birbirine yakınlaştırıyor. Bütün halkların ve inançların eşit ve kardeşçe yaşayacağı demokratik ve gerçekten laik bir ülke kurma mücadelesi bakımından bu yakınlaşmanın hayırlı olduğu ve daha da büyütülmesi gerektiği açıktır. Bu arada CHP’nin politikası ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte tek bir cümleyle belirtelim: Gerek Kılıçdaroğlu’nun tutarsız söylemleri ve gerekse içinden çıkan farklı seslerden dolayı ne dediğinin anlaşılmaması nedeniyle CHP, bu yönlü bir demokratik mücadele çizgisine hala oldukça mesafeli durumdadır. Öte yandan Alevilerin ve Kürtlerin gerçek bir demokrasi için birleşmesi ve ortak mücadeleye yönelmesinin sahte demokrat Erdoğan’ı rahatsız etmesi de anlaşılırdır. Bugün bu mücadele ortaklığının kalıcı hale getirilmesi bakımından Halkların Demokratik Kongresi (HDK) önemli bir olanak olarak duruyor. Alevi derneklerinin yöneticileri, Roboski Katliamının acısını paylaşmak için Ocak ayında Uludere’ye gitmiş; “Kürtlerin ve Alevilerin acılarının ortak olduğunu ve bu acıları sona erdirmek için birlikte mücadeleden başka bir yol kalmadığını” söylemişlerdi. Evet, Sivas’ın ve Roboski’nin acısı ortaktır ve bu ülkede demokrasi, eşitlik, insanca yaşama dayalı bir gelecek ancak bu acıları yüreğinde hissedenlerin birleşik mücadelesiyle kurulacaktır.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız