İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Kemalizmin Leninist kopuşu

Kemalizmin Leninist kopuşu

21 Mayıs 2012 Pazartesi, 06:52

HASAN BÜLENT KAHRAMAN/SABAH

Bütün o kutlamalar, \'spor gösterileri\' falan folklorik bir öz taşıyordu. Hepsinin bir tarihi ve antropolojisi vardı. 1930'lar, Avrupa'da da, bizde de, sistemli bir \'ideal disiplin toplumu\' yaratmanın yıllarıdır. Totaliter rejimlerin beden politikaları, boş zaman politikaları üstünden gelişiyordu. Ne yapalım ki, Türk Devriminin bir büyük şanssızlığı da, kısa süre sonra totaliter rejimler iklimine girmesi ve onun içinde şekillenmesi, ırkçılığa bulaşmasıdır.
Böyle düşününce başka bir soru insanın aklını kurcalıyor, şu: biz Cumhuriyet tarihini hep bir süreklilik ve kopuş ikilemi içinde ele aldık. Cumhuriyet kendi meşruiyetini kurmak için tarihten koptuğunu, bütünüyle yeni bir durum, model ve yöntem olduğunu öne sürdü. Yoksa asıl kopuş onun kendi içinde miydi?

***

Cumhuriyeti süreklilik içinde radikal bir kopuş olarak görmek gerekir. Ta, III. Selim zamanında başlamış, İ-T'ye kadar uzanan tüm gelişmelerden etkilendi. Ama öncekilerin daha çok kafalarında eğip büktüğü düşünceleri radikal bir biçimde sistemik hale getirdi.
Şunu da yazayım: ne bir halk ayaklanmasıdır Anadolu Devrimi ne de maddi koşulların oluşturduğu bir altyapı devrimi. Fransız tarihçi Furet'nin kendi devrimleri için söylediğini benimsiyor ve Kemalist devrim için de doğru buluyorum: devrim bir çekirdek entelektüel grubun inandığı siyasal kültürü temellendirmek için uyguladığı bir \'yöntem\'dir ve bir siyasal kültür inşa etmek aracıdır.
Lenin'in, \'devrim koşulları tamamlanmıştır, Rusya'da işçi sınıfı devrim aşamasına gelmiştir\' türünden saptamaları uydurmadır. Ekim Devrimi de bir askeri darbedir ve bu işlere kafa yoran ama bir tek gün dahi devlet yönetmemiş olan çekirdek elit grubun kendi inandığı siyasal düzeni kurmak mücadelesidir.

***

Kemalist devrimin burada bir özgüllüğü var: Lenin, Rusya'da devrim yaptığında yandaşları belliydi, tümüyle yıllardır omuz omuza mücadele ediyordu ve hepsi de aynı sonucu istiyordu: proletarya diktatoryası. Bizde ise böyle bir politika bütünlüğü, entelektüel hazırlık, yöntem birliği yoktu. Bir tek mesele vardı: İmparatorluğu, hilafeti, vatanı kurtarmak. Bütün o halk şûralarının, yerel kongrelerin tek manası, tek maksadı budur.
İş burada çatallaşıyor işte. Mustafa Kemal Paşa, \'kurtuluş\' sonrasını kafasında tasarlayan tek kişiydi. Zaten liderdi ve anlayışı sezilmişti. Devrimci karakterinin farkıyla, sezgilerinin gücüyle, zekâsının parlaklığıyla ve liderlik kapasitesiyle, entelektüel tercihiyle savaş yılları içinde savaş sonrasını kafasında adım adım, konjonktürel olarak tasarladı. Bütün tarihsel liderler gibi tarihsel oluşumu kendi kişiliğinden somutlaştırabildi veya kendi kişiliğini tarihsel bir potansiyelle yükleyebildi, \'devrimi\' gerçekleştirdi. Devrim şapka, ölçü ve tartı veya takvim değildir. Devrim, hilafetin ilgası ve cumhuriyetin ilanıdır. Biri yurttaşlığı diğeri laikliği perçinler. Hepsinin çimentosu ise yazı değişikliğidir.
Ama ikinci bir devrim evresi daha var, gerçek kopuşu o hazırlıyor: 1923'ten 1931'e kadar bu minval üzere gelişen \'devrim\', o tarihten sonra yön değiştirdi. İçine kapalı, ırkçı bir temelden kuvvet ve ilham alan homojen ve üniform bir \'ulus devlet toplumu\' yaratmayı öngören, devleti partide yani partinin sahibi elitin elinde eritmeyi tercih eden bir \'sistem\'e dönüştü. Siyaseti ortadan kaldırdı, toplumu devletin buyruğuna verdi. Kemalizm Leninist bir yapı kazandı, bürokratik ve muhafazakâr oldu. Ondan sonrasını da asker ve bürokrasi yürüttü.
İşte kopuş budur, uzun maceranın başlangıcı da budur

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız