İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Katliamı bile aşan bir skandal!

Katliamı bile aşan bir skandal!

18 Mayıs 2012 Cuma, 07:33

İhsan Çaralan/Evrensel

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin Pentagon’daki yüksek bir yetkiliye dayanarak verdiği haber, hem AKP Hükümeti hem de Genelkurmay için bir “çift katlı” skandala dönüştü.
WSJ’nin haberi karşısında, Uludere’de, 29 Aralık 2011’de Türkiye Irak sınırında 34 köylünün katledilmesi üstüne, bugüne kadar hiçbir tatmin edici açıklama yapmadıkları gibi, bu türden istekleri de bölücülük, silahlı kuvvetleri ve hükümeti karalama amaçlı, art niyetli talepler olarak suçlayan Genelkurmay ve hükümet erkanı ağızlarını açmıyorlar. Sadece Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ “WSJ’deki açıklamanın resmi olmadığını” öne sürdü ve “Genelkurmay açıklama yapacak!” (*) diyerek hükümeti skandalın dışında tutmayı amaçladı.
Oysa WSJ’nin haberinin üstünden üç günden fazla bir zaman geçti ve Türkiye (hatta dünya) kamuoyu, hükümetin bu haber üstüne ne diyeceğini merak ediyor.
Onlar sussa da, “Sükut ikrardan gelir” diyen atasözü işliyor ve hükümetin gerçeğin WSJ’de verildiği gibi olduğunu kabul ettiği anlamına geliyor.
Kısaca özetlersek;
1- WSJ’nin haberine göre ABD’li yetkili, özet olarak; Uludere sınırındaki köylülerin ilk görüntülerinin ABD’nin “predatorları” tarafından görüntülendiği, bu görüntülerin “istihbarat paylaşımı” çerçevesinde Türk yetkililere ulaştırıldığı, ABD’li yetkililerin daha kesin görüntüler için rota değişikliği yapabileceklerini bildirdiği ancak Türkiye’nin yeni görüntüler istemediği ve vur emrini Türk yetkililerin verdiği belirtiliyor.
2- Bugüne kadar Hükümet ve Genelkurmay, istihbaratın ABD’den değil “milli kaynaklardan” geldiğinde ısrar etmiş, Heron görüntülerini olayı incelemek için kurulan Meclis komisyonuna vermişti. Ancak, aradan geçen dört buçuk aydan fazla (142 gün) zamana karşın hükümet, “vur emrini kimin verdiğini” açıklamamış ancak, yanlış istihbarattan MİT’i sorumlu tutanları “suçlamış”, yarattığı belirsizliği fırsata da dönüştürerek MİT’i, özellikle de MİT müsteşarını koruyan bir yasa bile çıkarmıştı.
Bu iki açıklama arasındaki farktan anlaşılmaktadır ki, hükümet; hem Meclise, hem Meclis Uludere Katliamı Komisyonuna, hem katledilen vatandaşların ailelerine, hem de tüm Türkiye ve dünya halklarına açıkça yalan söylemiş, onların önüne, bile bile gerçekleri saptırma amaçlı belgeler çıkarmıştır. Her halde bu bir hükümetin işleyebileceği en büyük suçlardan birisidir.
Roboski Katliamı’nın ilk gününden beri, tartışmanın en öne çıkan yanlarından birisi, belki de birincisi; “İstihbaratı kim verdi?” sorusuydu ve hükümet bu soruya, “ABD’den değil milli kaynaklardan aldık” yanıtını vermişti. WSJ’nin açıklamasıyla en azından ilk istihbaratın ABD’den geldiği anlaşılmaktadır. Ancak ABD’li yetkili, “Biz rota değiştirerek yeni görüntüler almamız gerektiğini bildirdik ama Türkiye istemedi!” diyerek, katliamdaki sorumluluktan sıyrılmaktadır.
Velev ki, ABD’liler böyle demedi de Türkiye’yi yanlış yönlendirmek istedi ve “İstihbarat kesin!” dedi; bu Türkiye’nin hükümetinin sorumluluğunu azaltır mı?
Azaltmaz, azaltmamalı da!
Çünkü ABD bölgede faaliyeti, bölge ülkeleri ile iş birliği içinde yürütüyor ve bu yüzden de ABD’nin bölgede istihbarat toplamasının suç ortaklarından birisi de Türkiye’dir. Dahası, Türkiye ABD ile 2007’den beri “istihbarat iş birliği” yapmaktadır. Bu yüzden de ABD yanlış istihbarat verse ve böyle bir katliama sebep olsa bile (ABD’nin bölgedeki faaliyetleri arasında bu tür provokasyonlar vardır zaten) bunun siyasi sorumluluğu Türkiye’nin hükümetindedir. Bu sorumluluk, “ABD’nin yanıltması”, “İstihbaratı ABD vermiş!” gürültüsü arkasında karartılmamalıdır.
Aynı biçimde bu saldırıda “vur emrini” veren Genelkurmay ve hiyerarşideki askeri yetkililerin sorumlukları da hükümetin sorumluluğunu azaltmaz. Çünkü onların, işin askeri boyutunda sorumlulukları olabilir ama katliamın siyasi sorumluluğu tamamen hükümetindir.
Muhtemeldir ki hükümetin bundan sonraki adımı, kendilerini kimin yanılttığını açıklayarak kendilerini kurtarmak için kamuoyunun önüne ABD’yi ve askeri yetkilileri atmak biçiminde olacaktır.
Bu oyuna prim veren ayrıntılar bugün için talidir. Asıl katliamın hesabını vermesi gereken ABD ile anlaşmaları da yapan, askeri de bugüne kadar koruyup kollayan hükümettir; onun başbakanıdır. Ötesi prosedüre dair, mekanizmanın kendi içinde “kim suçlu-kim suçsuz” tartışmasıdır.
Ve sınırda 34 genç köylünün savaş uçakları tarafından katledilmesi, şimdi “Yanlışlıkla 34 köylünün katledilmesini” çok aşmıştır. Tersine şimdi, katliamla başlayan gelişmeler; gerçekleri daha ilk andan itibaren bilen bir hükümetin, Mecliste kurduğu komisyona yanıltıcı belgeler ve bilgiler verdiği, Meclisi ve tüm halkı planlı bir biçimde aldatmak amacıyla gerçekleri saptırdığı ya da gerçeklerin üstünü örttüğü bir skandala dönüşmüştür.
Az çok demokratik normların olduğu bir ülkede bu skandal hükümetler götürür, ama Türkiye’de böyle bir şey beklemek elbette aşırı saflıktır.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız