İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Sol’un Oskar’ı

Sol’un Oskar’ı

17 Mayıs 2012 Perşembe, 07:28

Yücel Özdemir/EVRENSEL

Geçen hafta bu köşede Fransa ve Yunanistan’daki seçimler dolayısıyla yer alan yazıda, Avrupa’da solun yeniden bir yükseliş sürecinde olduğu üzerinde durmuştuk.
Ne var ki; Avrupa açısından söz konusu olan bu durum, kıtanın en büyük ülkesi Almanya’da tersi yönde.
Yani “Avrupa gider Mersin’e, Almanya gider tersine” misali.
Bir süredir düşüş içinde olan Almanya’daki Sol Partinin bu durumu, pazar günü 13 milyondan fazla seçmenin çağrılı olduğu Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki parlamento seçimlerinde bir kez daha tescillendi.
İki yıl önce yapılan seçimlerde yüzde 5.6 (435 bin 627) oy alarak büyük bir çıkış yapan, meclise 11 milletvekili gönderen, bu nedenle artık Batı Almanya’nın da kalıcı partisi görülmeye başlanan Sol Parti, son seçimlerde aldığı yüzde 2.5 oyla (194 bin 539) tam anlamıyla hezimete uğradı. Dahası bu oy oranı, Sol Partinin önceli durumundaki partilerin toplam oyununun da altında. Rakamlar kaybın ne kadar fazla olduğunu yeterince ortaya koyuyor. Bu nedenle durumun vahametinden çok neden bu hale gelindiği üzerinde kafa yormak gerekiyor.
Sonucun eyalet meclisinde bulunan milletvekillerinin ve meclis grubunun çalışmasıyla alakalı olmadığı ortada. Çünkü; elini vicdanına koyup konuşan herkes, erken seçim kararı alındığı güne kadar meclis grubunun iyi bir performans sergilediğini, bazı kazanımların elde edilmesinin önünü açtığını kabul ediyor.
Ayrıca seçimler “eyalet seçimi” de olsa asıl olarak oylar genel çizgiye göre veriliyor.
Bu nedenle, ağır yenilginin kaynağı eyalet çapında sürdürülen politikalardan çok genel olarak partinin izlediği politika ve sorunlara karşı göstermiş olduğu, daha doğrusu gösteremediği tutumla yakından alakalı. Dolayısıyla ağır yenilginin asıl sorumlusu, genel olarak parti merkezinin yürütmüş olduğu muhalefetle ilgilidir. Hıristiyan Demokratların ve Liberal Demokratların federal düzeyde hükümette olduğu bir ülkede eğer ilericilik adına ortaya çıkan bir parti, bu hükümeti eleştirecek, karşısında ciddi bir muhalefet örgütleyecek gerekçeler bulamıyorsa o zaman öncelikli olarak dönüp kendine bakması gerekiyor.
Acaba neden?
Hükümet her şeyi yerinde yapıyor da eleştirilecek bir yanı mı yok, yoksa kendisinin hükümeti eleştirecek, karşısına toplumsal muhalefeti örgütleyecek mecali ve niyeti mi yok...
Doğrusunu sorarsanız Almanya’daki Sol Parti için ikincisini söylemek daha doğru olacaktır.
2009’daki genel seçimlerde elde edilen yüzde 11.9’luk başarıdan sonra yönetim kademesinde başlayan çekişmeler, yeni hedefler ilan edememe ve emekçilerin var olan sorunları yerine kendisiyle uğraşma, gelinen aşamada yükseliş içinde olan Sol Partiyi dibe çekmiş görünüyor.
Halkın sorunları yerine kendisiyle uğraşan bir partinin seçimlerde başarı elde etmesi zaten garip de olurdu.
Şimdi bütün gözler, umutlar 2005’ten itibaren Almanya’da solun yükselişinde, birleşmesinde önemli bir rolü bulunan SPD Eski Genel Başkanı Oskar Lafontaine’de.
1999’de Eski Başbakan Gerhard Schröder ile girdiği mücadele sonucunda “Kalbim solda çarpıyor” diyerek parti başkanlığı ve Maliye Bakanlığından ayrılan Lafontaine, hafta başından beri, yeniden partiyi yükselişe geçirmeye hazır olduğunu söylüyor.
Sistemin içinden gelen birisi olarak kolay bir şekilde marjinalize edilemeyen Lafontaine hiç şüphesiz sistemin ve onun baş savunucularının çelişkilerini teşhir etme ve bunları sıradan emekçiye anlatmada güçlü bir aktör.
Bu bakımdan halihazırda Lafontaine dışında partiyi harekete geçirmesi, geniş kitlelerin dikkatini yeniden partiye çevirmesini sağlayacak bir aktör yok.
Ama; iki yıldır federal politikadan ayrılan Oskar Lafontaine, tek başına partiyi yeniden yükselişe geçirebilir mi?
Mevcut koşullarda zor görünüyor. Çünkü; SPD ve Yeşiller’le federal ve eyalet düzeyinde koalisyon kurmak için can atan eski “demokratik sosyalistler” sürekli Lafontaine’yi frenlemeye, söylediklerini yumuşatmaya çalışıyorlar.
Katıldıkları her toplantıda, televizyon programında saldıran, teşhir eden, daha ileriden tutum alma yerine, mevcutlardan farklı olmadıklarını, bu düzen içinde egemenler ve onların partileriyle barış içerisinde gül gibi geçinmek istediklerinin mesajını veriyorlar.
Yani; ne kadar sağa kayıp, sosyal demokratlaşırlarsa o kadar fazla oy alacaklarını sanıyorlar.
Oysa, hava tersinden esiyor. Bugüne kadar mevcutlar içinde “en farklı” göründüğü için çok sayıda insanın “protesto oyu”nu alan Sol Parti, gelinen aşamada aynı zamanda diğerlerinden farkını göstermediği için kaybediyor.
Farklı, aykırı ve düzenin yaramaz çocuğu görünümündeki Korsanlar Partisi ise tam da bu yüzden kazanıyor.
Bütün bunlardan ötürü Sol Parti, ancak mevcut düzenin sınırlarını zorlayarak, ezberleri bozarak, radikal çıkışlar yaparak, söylediklerinin arkasında durarak yeniden geniş kesimlerin dikkatini çekebilir.
Ve bu elbette, dayandığını ileri sürdüğü geniş kesimlerin özlemlerini ve taleplerini eğip bükmeden, açık ve net bir şekilde savunmaktan geçiyor. Bunun içinse parlamentodan çok sokakta kendini göstermesi, sokağın sesine kulak vermesi gerekiyor.
Yunanistan’da, Fransa’da sol, asıl olarak sokakta verilen mücadele üzerinden yeniden yükselişe geçti. Bu nedenle de Almanya’da da solun yeniden yükselişi asıl olarak parlamento dışındaki toplumsal muhalefeti hükümete, sisteme karşı büyütmekten geçiyor. Gerisi laf-ı güzaf.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız