İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Baykal varken CHP’nin rakibe ihtiyacı yok!

Baykal varken CHP’nin rakibe ihtiyacı yok!

20 Nisan 2012 Cuma, 09:50

Ruhat Mengi/VATAN

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın bir süredir söz ettiği “CHP içinde partiye zarar veren büyük ağabey”in kim olduğunu açıklamış. Tahmin etmek pek zor değildi zaten, zira daha önce onun genel başkanlıktan indikten sonra “bana yar olmayan kimseye olmasın” anlayışıyla yaptıkları çok yazıldı, çizildi. Buna rağmen kendisi yaptıklarından mahcubiyet ve pişmanlık duyup değişti mi, Akaydın’ın anlattıklarına ve adamlarının kısa süre öncesine, son kurultayda “kendilerine hak ettikleri cevabın verilmesine” kadarki eylemlerine bakınca öyle olmadığı açıkça görülüyor.

Deniz Baykal ve hala partinin ön saflarından çekilmeyen Nur Serter, Muharrem İnce gibi ona yakın isimler “kendi partilerine zarar vereceğini iyi bildikleri” girişimlerinden hiç vazgeçmediler. Aynen perde gerisinden Baykal’ın da vazgeçmediği gibi.. Mustafa Akaydın’ın konuşmasının bir bölümüne bakalım.

ETNİK VE MEZHEP BÖLÜCÜLÜĞÜ BİLE..

Diyor ki:

“3 yıldır tarif edilemez bir işkence yaşatıldı. Bölücü politikaların CHP ve Genel Başkan’ına büyük zarar verdiğini düşünüyorum. Baykal’ın siyasete girdiği günden beri partide entrika ve hizip var. ‘Küçük olsun, benim olsun. Biat etmiyorsa ona ceza veririm’ anlayışı var. Kılıçdaroğlu’nun tek kusuru kibarlığı.. Bu kibarlığı nedeniyle seçimlerde Antalya’yı büyük ağabeye teslim etti. ‘Antalya senindir’ denildi.

Genel seçimlerde bu zihniyet olmasa oylar yüzde 30’un üstüne çıkacaktı. Birçok partili sandığa gitmedi ya da MHP’ye oy verdi. Çünkü büyük ağabey ve müritleri aleyhte çalıştı. Seçimlerde hep Baykal’ın yanında durdum ama sürekli kendisinden Genel Başkan aleyhinde mesajlar aldım. ‘Etnik ve mezhepsel bölücülük’ konularını dile getirdi. Bu asalak zihniyetin partiden temizlenmesi gerekiyor.”

DEHŞET BİR AÇIKLAMA

Şimdi.. Referandum öncesinden başlayıp seçimi de içine alarak Baykal’a yakın bazı milletvekillerinin “kendi partilerinin aleyhinde çalıştığını, bu yaptıklarının diğer bazı milletvekilleri tarafından da gözlendiğini yani ‘bir iddia değil, gerçek’ olduğunu” yazmıştım. Bu “bir milletvekiline asla yakışmayacak, bugüne kadar da siyaset tarihinde görülmemiş skandal tavır”ları kendi partilerini kaosa sokarak, kurultaydan kurultaya, olaydan olaya sürükleyerek sürdü.

Ama.. O skandalları duyarken bile bu dehşet verici açıklamada söylenenler kadarını kimse aklına getirmemişti. Yapılanın ne olduğunu irdeleyelim; demokrat ve dürüst , etnik ayırımcılık yapmayan (kaldı ki Kılıçdaroğlu ‘Türkmen’ olduğunu defalarca tekrarladı), din-inanç-mezhep konularını siyaset için, oy için istismar etmeyen bir rakip partinin bile yapmayacağı şeydir yapılan.. Evet, her ne kadar “biz asla vatandaşlarımızı ayırmayız” benzeri güzel laflar ediliyorsa da bu “etnik ve mezhep ayırımcılığı” Kılıçdaroğlu’na referandum ve seçim sürecinde rakipleri tarafından açık açık yapılmış, kimse de tepki göstermemiştir.

EN UCUZ YÖNTEM VE İSTİFA

Peki ya Baykal’ın bu “en ucuz ve olmayacak” yola başvurmasına ne denebilir? Akaydın’ın “yanında durdum, bunları gördüm” diyerek anlattığı olay bir milletvekilinin sırf “sonsuza kadar kendisinde kalacağını sandığı koltuk elinden kaçtı” diye yapabileceği ve göz yumulacak bir durum değildir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun da olup bitenleri görmesine ve bundan sonra da yapılacağını bilmesine rağmen “kibarlığı nedeniyle” göz yumması bir genel başkana yakışmaz. Bence Kılıçdaroğlu’nun bir kusuru “kibarlığı” ise diğer kusuru da “uyarılara hiç kulak asmaması” gibi görünüyor. Umalım da bugüne kadar birçok liderde görülen “hatayı yapan yerine açıklayana sırt çevirme” huyu onda olmasın ve Mustafa Akaydın bu açıklamadan zarar görmesin..

Olay “hangi partide olsa o parti için” çok çarpıcı-yıpratıcı bir olaydır, Baykal’ın daha önce genel başkanlıktan istifasını gerektiren nedenden daha az önemli değildir ve aslında parti içi rekabeti, çekememezliği nedeniyle bir seçimde bunu bile göze alan Deniz Baykal daha fazla rezalete yol açmadan artık siyaseti bırakıp çekilmelidir.


*****


Behzat Ç’nin ‘imamlık’ isteği!

Son yıllarda eğer “tepki görecek, benzerine zor rastlanacak” bir değişiklik yapılacaksa bunun önce kurnazca bir taktikle, “toplumu alıştırma” girişimleriyle başladığı biliniyor. Bir siyasetçi, bir gazeteci veya bir akademisyen “Bu da nereden çıktı” dedirtecek bir konuşmayla önden tartışmayı başlatıyor, tepkiler biraz durulunca bir bakıyorsunuz o değişiklik kaşla göz arasında olup bitivermiş.. Sonra “büyük resme” bakıyorsunuz, gündemlerdeki karmaşa arasında birçok değişiklik “eşzamanlı olarak” olup bitmiş, siyasi gücün istediği hiçbir detay unutulmamış..

Şehir Tiyatroları konusunda kısa süre önce Zaman gazetesi yazarı İskender Pala’nın “müstehcen oyunlar oynanıyor” diyerek tek konuşmada ateşlediği fitilin arkasından bu kez Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen sanki kendi konusuymuş gibi ve Pala’nın yazısını referans göstererek tartışmaya katılmış ve “muhafazakar estetik ve sanat” normlarının olması gerektiğini iddia etmişti.

ŞEHİR TİYATROLARI OYUNCAK MI?

Basında kısa süre tartışıldı, Şehir Tiyatroları’nın, sanat camiasının tepkisi duyuldu ve bilin bakalım ne oldu? Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni’nin ve Yönetim Kurulu’nun bile haberi olmadan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Sanat Danışmanı Kenan Işık’ın bile haberi olmadan “Şehir Tiyatroları Yönetmeliği” adeta bir oyuncak gibi değiştiriliverdi.

Bu çaktırmadan yapılan değişikliğin en önemli amacı ise Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri İsen ile Zaman yazarı Pala’nın bir anda “sanki rüyalarında görmüşler gibi” destekleşerek yaptıkları açıklamanın ta kendisi; repertuarın yani oynanacak oyunların seçiminin Şehir Tiyatroları’ndan alınarak “istenen başka kişiler”e verilmesi.. Ki burada o kişiler “bürokratlar” olacak.

‘MUHSİN ERTUĞRUL GİBİ OLSAYDINIZ’ MI?

Dün “10 genel sanat yönetmeninin de katıldığı” basın toplantısından sonra konuştuğum sanatçıların anlattığına göre yönetmelikte yapılan değişiklik onaylanmış ve İBB Başkanı Topbaş açıklama yapmış, bu açıklamada “İçinizde Muhsin Ertuğrul gibi sanatçılar olsaydı genel sanat yönetmenliğini ona bırakırdık” demiş. Tabii kendilerine hakaret gibi söylenen bu laftan sonra sanatçılar da “Demek ki bizim içimizde Ertuğrul gibi sanatçılar yok ama bürokratların içinde var” diyorlar.

Hangisiyle konuşsam “Bu kadarı da olmaz, Osmanlı’dan beri var olan Şehir Tiyatroları bir şubeye dönüştürülüyor, sanatla ilgisi olmayan kişiler repertuar seçecek, aralarına da göstermelik birkaç isim yerleştirilecek. Bizi kalkıp bir bankaya atasalar ne yapabiliriz ki onlar bu işi yapacak” benzeri tepkiler duydum. Dizideki rolündeki adıyla Behzat Ç. olarak anılan tiyatro-sinema-dizi sanatçısı Erdal Beşikçioğlu ise “Bu iş laboranta ‘gel şu ameliyata gir’ demek gibi bir şey.. O zaman bana da bir cami verin imam olayım” demiş. Bu durumda söyledikleri tamamen doğru değil midir?

Sanatbile siyaset karıştırılan böyle bir olaya tepki vermek üzere tüm tiyatro sanatçıları orada olmalıydı ama basın toplantısı nedense pek kalabalık değilmiş. Nedense?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız