İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Değişen ne var?..

Değişen ne var?..

28 Mart 2011 Pazartesi, 10:05

Fikri Sağlar/Birgün

15 yıl önce Susurluk kazasıyla birlikte “derin ilişkili devlet” gerçek yüzünü göstermişti.

O güne kadar “demokrasi karşıtlarının varlığı tartışılır”, ancak asker/bürokrat devlet yapısı böyle bir şeyin olmadığını söylerdi.

Hukuk devleti olmaktan çıktığımız iddia edilir, ”devlet düşmanları bunları uyduruyor“ diye geçiştirilirdi.

Kontrgerilla “yurttaşlarımızı öldürüyor” denilir, bunlar işbirlikçi komünistlerin propagandası diye susturulurdu!..
*** *
Ne zaman “Susurluk dosyası” ortaya döküldü.
O zaman Türkiye’nin “kirli yaşamı” anlaşıldı.
Devletin derin ilişkisi “suçüstü” yakalandı!..
****
Yıllardır bu konuyu gündemde tutmaya çalışırım.
Darbelerin, askeri vesayetlerin ve demokrasi dışı yaşamın arkasındaki güç “derin devlete” dayanır!..
En önemlisi de “sermayenin emeği sömürmesi” derin devletin işine gelir.
İşsizlik, açlık, bölgesel farklılıklar...
Kürt ve Alevi sorunları…
Baskı ve zülüm…
Horlanan gençlik, başı bağlanan kadın…
Dışlanan büyük çoğunluk…
Bir avuç elitin daha iyi yaşaması için sürdürülen bu düzenin bekçisi, işte bu “derin devlettir!..”
****
15 yıldır Türkiye'de “bırakın malı, kimsenin can güvenliği yok!..” diye bağırıyorum.
Türkiye'de ”Yurttaşları öldürme hakkını kendinde bulan ve bu kararı verip infaz eden Kişi yada kurumlar var!..” diye dikkat çekiyorum.
Anlayan anlıyor!..
Ama büyük çoğunluk “öyle durup bakıyor!..”
Sessizce. Çokça da umursamaz bir şekilde!
Ölenler ve de yakınları, kimin ve niçin onları öldürdüklerini bilmiyorlar!..
İşin acı tarafı öğrenmek de istemiyorlar!..
****
Susurluk olaylarının faillerinden biri olan Ayhan Çarkın iki gündür çok cesur açıklamalarda bulunuyor!
Eylemlerini anlatıyor!..
Katlettiklerini sıralıyor!..
Vicdan muhasebesi yapıyor!..
Beni yargılayın! diyor..
”Bildiklerini ve gerçek suçluları göstermek istiyor!..”
Çarkın’ın açıklamaları çok önemli!..
Bir polisin “yasadışı” faaliyetlerde bulunduğu ikrarı ilk kez bu denli ciddi duyuluyor!..
“ÖLDÜRMEDİM. ÖLDÜRTTÜLER!” sözü büyük ifşaattır!..
Tıpkı polis Oğuz Yorulmaz’ın annesinin “oğlumu devlete teslim ettim. Onlar yüzü aşkın insanı öldürttüler” sözü kadar dikkat çekicidir!
****
Çarkın’ın “Her eylem sonrası Çatladıkapıya bir fidan diktim. Şimdi 400 ağaç oldu!..” açıklaması vahimdir!..
Bu söz, “1.000 operasyonda 4.000 kişi öldürdük” diyenleri teyit eder!..
Tıpkı, Batman'da ordu kuran valinin yakalanışı sonrasında “Devlet rutinin dışına çıkmıştır!” diyerek iğrenç bir oyunun varlığını kabul ettiği gibi...
“Ne yaptıksa Milli Güvenlik Kurulu kararıyla yaptık” diyenleri haklı çıkardığı gibi!..
****
Ergenekoncular, darbeler, müdahale hazırlıkları “Susurluğun” içinde açıkça görülmektedir!
Ayhan Çarkın’ın sözleriyle Susurluk dosyası yeniden açılmalıdır.
Söylediklerimizi, işaret ettiklerimizi, dosyanın kapağını kaldırdığınız andan itibaren ibretle göreceksiniz!..
Susurluk soruşturulmasıyla birlikte açılacak kozmik odalar, ulaşılacak belgeler, tespit edilen olaylar ve katliamlar, “Ergenekon davasının“ gerçek yüzünü gösterecek, yanlış yerlere çekilerek davayı “muhalif sindirme” operasyonu olmaktan çıkaracaktır!..
****
Susurluk’un ortaya çıkardığı en somut gerçek, o gün hukukun üstünlüğüne inanan bir devletin olmayışıdır!..
AKP hükümeti 3 yılı aşkın süredir Ergenekon davasıyla, “sanki” bu gerçeği değiştirmek niyetinde olduğunu göstermeye çalışıyor!..
Ancak dünden farklı bir şey yapmıyor!..
Hukukun üstünlüğüne inanan bir devletinin temel kuralı olan, “kamu vicdanında adaletin oluşması ilkesine” uymayan hareketler artarak devam ediyor.
Yargılamanın ağırlığı, savunmanın güvencede olmayışı, tutuklamanın cezaya dönüşmesi, soruşturmanın itibarsızlaştırma yöntemi haline getirilmesi vicdanları sızlatıyor!..
Davanın AKP muhaliflerini hedef konumunda bırakması, darbe yapacak silahlıların serbest, silahsızların tek kişilik hücrede tutulması “vesayet anlayışının yer değiştirdiği” algılamasını oluşturuyor!.. Askerden sivile geçtiğini görmek bizi kızdırıyor..
****
Oysa tekrar ediyorum…
Ergenekon davasının ana amacının; darbelerin durdurulması, darbecilerden hesap sorulması, demokratik hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması olmalıdır!..
****
Askeri vesayetten kurtulmuş, halkın egemenliğine saygı duyan parlamenter sistemin kalıcı hale gelmesi temel hedefdir!..
Oysa şimdi ortaya çıkan durum tam aksi!
Şu an toplum ciddi infial halinde!..
Çünkü devleti ele geçiren AKP, siyasallaştırdığı yargı yoluyla yeni bir baskı yöntemi oluşturuyor!..
Sanki hukuk dışılığı davet eden bir anlayışla, dinlemeler sonucu ortaya koyulan zorlama gerekçelerle bireylerin üzerine yürüyor!..
Masumiyet karinesi diye bir kural Türkiye'de artık geçerli değil!
Özel hayatı da yok sayan, evrensel hukuka uymayan yargı yaratılması baskıcı bir sivil anlayışın filizlendiğini gösteriyor.
****
Ahmet Şık’ın yazdığı ama “olmayan kitabın yok edilmesi operasyonu” NATO’nun Libya’ya müdahalesi kadar dünya için önemli bir vakadır!..
Hiçbir demokratik hukuk devletinde rastlanmayan bir olay Türkiye'de gerçekleşmiştir.
Sadece yazılan ama yayımlanmayan yani henüz düşünce aşamasında bulunan bir yazı savcılık ve mahkeme kararıyla silinmiştir!
Bilgisayarlara el konulmuş, konut ve işyerleri aranmıştır.
Bu işlem, hangi hak, hukuk, yasaya göre yapılmıştır!
Hani düşünce ve ifade özgürlüğü vardı.
Nasıl iştir bu!
Biri bunu mutlaka açıklamalıdır!
Bu bir faciadır!.. Hukuk faciasıdır!..
****
Diktatörlükle yönetilmeyen, ortalama kanunları olan ülkelerde bile böyle bir yasaklama görülmemiştir!
Bir yayımı yasaklamanız için önce yargıya başvurmanız, mahkeme sonrası Yargıtay aşamasını da tamamlamanız lazım.
12 Eylül'de bile bu şekilde uygulamalar olmamıştı.
****
Demek ki bir zaman sonra “kafanın içinde de olsa benim istediğim gibi düşünmüyorsun” diyerek insanlar tutuklanabilecek!
Değişen bir şey yok.. Faşizimin ayak sesleri duyuluyor!..

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız