İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Ataerkil siyaset krizi ve kurucu şiddet

Ataerkil siyaset krizi ve kurucu şiddet

23 Mart 2012 Cuma, 07:59

Ali Bayramoğlu /Yeni Şafak

Türkiye'de \'taraf olma üzerinden siyasi algı\', her toplumsal ve siyasal gerginlikte önümüze dikiliyor.

Kürt meselesi bu durumun açık örneklerinden...

Nevruz ve sonrasında tablo aynı, siyasette, basında, kamuoyunda görünüm aynı: İki uç kutup iki uç tutum, iki uç açıklama...

Bu kutuplaşma sadece bir mücadele anlayışından ya da gerçeğinden kaynaklanmıyor. Aynı zamanda tarafların iki ayrı siyaset tanımından, iki ayrı Kürt meselesi tanımından yola çıkmasından ileri geliyor.

Siyasi iktidar aslında kendi açısından Kürt meselesinde oldukça önemli bir yol aldı. İnkar ve gayrimeşru araçlarla mücadele dönemine son verdi, temel hak ve özgürlerin alanını bir ölçüde genişletti, kültürel haklar konusunda kimi adımlar attı.

Bugün şunu söylemek yanlış olmaz:

AK Parti asayiş nesnesi olmanın ötesinde bir Kürt sorunu varlığını kabul ediyor ve bu sorunu çözmek istiyor... Ancak kendi öngördüğü çerçevede, soruna ve çözüme bakışı da doğal olarak bu çerçeveden besleniyor.

Çerçeve şu: Genel bir demokratikleşme çerçevesinde Kürtlerin kimlik haklarını bireysel bazda kullanacağı, kültürel kimliğin önündeki sembolik engellerin kaldırılacağı, bunlar üzerinden ve ayrıca hizmet ve siyaset mekanizmasıyla \'entegrasyon\'un sağlanacağı bir \'çözüm\'...

Kürt siyasi hareketi ise tamamen farklı bir eksende ilerliyor. Siyasi statü, kolektif haklar, resmi muhatap gibi taleplerden yola çıkıyor, sorun, çözüm, siyaset olarak bunları temel alıyor.

İki uç nokta...

Kürtlerin siyasi beklentisi hükümet tarafından kabul edilemez, siyaset ötesi bir durum olarak algılanırken, hükümetin bakışı da Kürt siyasi hareketi tarafından bir tasfiye stratejisi olarak görülüyor.

Siyasi alanda hiçbir kesişme yok, karşılaşmanın olduğu tek alan ise \'şiddet\'... Farklı diller arasındaki gidiş gelişler ise sadece şiddet üzerinden oluyor. Şiddet her iki taraf içinde mücadele etme amacının ötesinde bir rol oynuyor.

Bugün ana sorun da bu...

Nasıl?

Siyasi iktidardan başlayalım. Şiddet ya da sert güvenlik politikaları devlet için ilk bakışta meşru bir tedbir aracı...

Ancak bir adım sonrasında işlevi açısından her anlamda başkalaşıyor. Siyasi iktidarın çözüm projesini ikame eden bir rol oynayacak çapa ulaştığı andan itibaren, bir \'imkansızlığı\', hatta bir \'aczi\' ifade ediyor. Sorunu tanımlamak ve çözmek için kullanılan \'siyasi araçların yetersizliği ve işlevsizliği\' olarak karşımıza çıkıyor.

Bu durumda şunu söylemek yanlış olmaz: Meseleye Ak Parti ya da AK Parti'nin sorumluluğu açısından bakıldığında karşımıza çıkan \'ataerkil siyaset krizi\'dir.

Gerçekten de \'talep-karar etkileşimini\' dışlayan, sadece istenmeden vermek ve takdir etmek üzerinden yol alan AK Parti'nin siyaset anlayışı en büyük engelle Kürt alanında, Kürt sorununda karşılaşmıştır.

Zira bu alanda politik olarak kendisine oranla simetrik bir duruş ve gücü ifade eden bir aktörler dizisi bulunmaktadır. Böyle bir durumda siyasetin \'öteki\'ye \'takdir ederek vermek\'ten önce \'öteki\'ni \'görme\'yi gerektirdiği açıktır.

\'Öteki\' ise, söyledik zaten, siyasetten, \'almak\'tan önce \'tanınma\'yı anlamaktadır.

Ancak Kürt siyasi hareketini sadece bu edilgin durum anlatmaz...

Kürt siyasi hareketinin hakim ya da hakimiyet arayan bir konumu da bulunmaktadır. Bu konum, bulunduğu alanı, yani Kürtlere ait gördüğü siyasi ve sosyal alanı inşa etmek ve denetlemek arayışıyla yakından ilgilidir.

Ve şiddet bu noktada farklı işlevle karşımıza çıkmaktadır.

Şiddet Kürt hareketi için bir mücadele cihazı olmak kadar, bir \'kurucu araç\' olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Kürtler devletle karşı karşıya gelen bir siyasallaşma yaşamakla yetinmiyor, aynı zamanda bir uluslaşma süreci de yaşıyorlar. Ve bu süreç kendi dilini, imgelerini, sembollerini, iç hiyerarşilerini, iç iktidar sahasını ve ilişkilerini üretiyor.

O zaman görmek gerekir ki, Kürt siyasi hareketinin temel ilişkisi sadece devlet ve hükümetle kurduğu çatışma ilişkisi değil, aynı zamanda kendi toplumsal iç dokusuyla kurduğu kurma ilişkidir.

Alan kurmak, ulus kurmak, merkez kurmak...

Bu kurma araçlarından birisi de 'şiddet'tir...

Alan oluşturan ve koruyan, toplum inşa eden simgesel, açık, fiili, kendisinde hak gören 'fiili kuvvet' ve ardından gelen 'gösteri ya da uygulama veya kurgulama' olarak şiddet...

Bu da bir kriz halidir.

Bugün Kürt sorunun derinliği, politik, zihinsel sıkışıklığı biraz da bu ikili kriz halinden, iki otoriter oluşumdan kaynaklanmaktadır.





Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Diyalog Gazetecilik San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan köşe yazısı/habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız