İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Polemikle yağlıgüreşi karıştırma Hüseyin Bey

Polemikle yağlıgüreşi karıştırma Hüseyin Bey

22 Mart 2012 Perşembe, 09:03

Ahmet HAKAN /Hürriyet

BİZDE “polemik” denilince akla hemen...
- İtiş kakış geliyor.
- İşleri şahsileştirme geliyor.
- Seviyesiz laf yarıştırma geliyor.
- Belden aşağı vurma geliyor.
- Düzeysiz tartışma geliyor.
Maalesef “polemik” dediğimiz alan, bu noktaya geldi.
Fakat durum budur diye...
- Karşılıklı tartışma yapılamayacak mı?
- Seviye gözetilerek bir fikir etrafında karşılıklı konuşulamayacak mı?
- Farklı görüşlerle siyasal tartışma alanına katkı sunulamayacak mı?
Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’ye sorarsanız, “yapılamayacak / konuşulamayacak / sunulamayacak”.
* * *
Olay şudur:
Hüseyin Gülerce’nin bir yazısına itiraz ettim.
Yazdığım yazıda herhangi bir saygısızlık yoktu.
Şahsiyat yapmadım.
Kalemimi kılıç gibi kullanmadım. Bir meseleyi efendice tartışmak dışında bir emele sahip değildim.
Hüseyin Gülerce, dün
“Polemik minderine gelmeyeceğim” başlıklı bir yazı yazarak bana cevap verdi.
Cevabı şu:
“Polemiğe girmeyeceğim. Mücadeleyi sevdiğim halde, polemiğin kralını yapacağıma inandığım halde yapmayacağım. Yeniden Milli Mücadele yıllarındaki Hüseyin Gülerce olsam, atılan bu pasları anında değerlendirir, kalemimi kılıç gibi kullanır, hislerime yenik düşer ve rövanşist duygularla çizikler atardım. Fakat yapmayacağım. Çünkü değiştim. Yaşım da 62 oldu.”
* * *
Saygıda en küçük bir kusur edilmemiş edepli bir itiraz yazısına karşı geliştirilen şu dile bakar mısınız?
“Kılıç” diyor, “çizik” diyor, “kral” diyor, “pas” diyor, “rövanş” diyor.
Ne oluyoruz Hüseyin Bey?
Lütfen kendinize gelin.
Boks turnuvasına davet almadınız. Hem yaşınızın 62 olması ile bunun ne alakası var?
Yağlıgüreşe mi tutuşuyoruz Allah aşkına!
* * *
Gülerce yazısında şunu da söylüyor: “Ben nasihati aldım: Sabret, affet, hakkını helal et, geç git. İşine bak. Gönülleri fethe çalış.”
Ne güzel bir haldir bu... İmrenilecek bir hal...
Fakat bu güzel hali yaşama yeri “gazete yazarlığı” değildir.
Çünkü gazete yazarlığının içinde tartışma, konuşma, fikir yarıştırma vardır. Üstelik Hüseyin Gülerce, gazete yazarlığı işinde hiç de “gönül ehli” gibi davranmamaktadır.
Maşallah herkese her şeyi söylemektedir.
Herkesi “terör odaklarının oyuncağı” olmakla itham edebilmektedir. Ancak kendisine karşı gayet saygılı bir dille yazılmış itiraz yazısı karşısında ise derhal, “Ben bir hâl ehliyim... Böyle süfli işlerle uğraşmam” tavrı koyarak tartışmaya girmeye tenezzül buyurmamaktadır.
Hüseyin Bey!
Hiç kusura bakmayın ama bu yaptığınıza “minderden kaçma” denir. Bu öyle harbi bir kaçıştır ki süslü laflarla, tasavvufi incilerle örtülemez.

Hakaret sayarım

RADİKAL gazetesinde yazan Orhan Kemal Cengiz’le Ergenekon konusunda tartışıyoruz.
Tartışmanın gelip dayandığı noktada Orhan Kemal Cengiz, bana özetle şöyle diyor:
“Sen hep Ergenekon davasındaki hataları mesele ediyorsun ama darbeleri, suikast planlarını mesele etmiyorsun”.
Ne demek istiyor Orhan Kemal Cengiz? Şunu demek istiyor:
“Sen Ergenekon’daki birtakım ufak tefek hukuki hataları, tartışmalı durumları bahane ederek davanın özünü sakatlıyorsun.” Söylemek istediği budur.
* * *
Yani Orhan Kemal Cengiz şunu demek istiyor:
“Siz bakmayın Ahmet Hakan’ın ‘Ahmet Şık / Nedim Şener’ falan diye tutturmasına... Onun aslında gizli bir maksadı var. Bu Ahmet Hakan, aslında Veli Küçük’ü, Kerinçsiz’i, Türk Ortodoks Patrikhanesi dalaverelerini,
İbrahim Şahin’i, suikast planlarını, bombaları, Ayışığı darbesini falan koruyup kollamak için çırpınıyor.”
Laf kalabalığını aradan çıkarınca geriye kalan budur.
Ben de bu geriye kalandan yola çıkarak Orhan Kemal Cengiz’e...
- Önce “Çok ayıp” diyorum.
- Ardından “Hakaret sayarım” diyorum.
- En sonunda da en derin teessüflerimi iletiyorum.
“Hangi aklı başında insan bunları savunur? Savunacaksam adam gibi savunurum, kalleş gibi bahanelerin arkasına saklanmam” demeye ise gerek bile duymuyorum.
* * *
Ben Ergenekon’daki hukuki hataları bahane edip silahlı külahlı herifleri kollamaya çalışıyormuşum.
Bunu ima ediyor Orhan Kemal Cengiz.
Peki bunu neye dayandırıyor?
Çünkü ben silahlı külahlı heriflerden hiç söz etmiyormuşum.
“Ama ettim, ama şunu yazdım, ama bunu yazdım” demeye tenezzül etmeyeceğim.
Sadece Orhan Kemal Cengiz’e bir hatırlatmada bulunmak isterim:
Dünkü yazısında şöyle bir cümle var:
“Bir kere bahsettiniz mi, Er-genekon’un Bartholomeos’a, Alevi liderlerine yönelik suikast planlarından, S-1 adı altında kurulan suikast timlerinden, bütün çıkan o cephanelerden, silahlardan?”
Doğrudur.
Bu olaydan bir kere olsun bahsetmedim. Ama iyi ki de bahsetmemişim. Çünkü Cengiz’in “Ergenekon’un en önemli taşı” diye önümüze sürdüğü bu olayla ilgili önceki gün yeni bir gelişme yaşandı.
Dünkü Milliyet gazetesinde yayınlanan haberden okuyalım o gelişmeyi:
“Suikast timinden tutuklu kalmadı. İbrahim Şahin tarafından oluşturulduğu iddia edilen 7’si polis, 8’i Türk Silahlı Kuvvetleri personelinden oluşan ‘S-1’ adlı suikast timinden yaklaşık üç yıllık yargılama sonunda tutuklu sanık kalmadı.”
Bu ne şimdi Orhan Kemal Cengiz?
Hadi biz “silahlı külahlı herifleri koruyup kolladığımız” için bu işi ciddiye almadık.
Ergenekon’u yargılayanlar da
mı bu işi ciddiye almadılar ki
davada tutuklu bir tek sanık bırakmadılar?
Şunu bize bir açıklayıversen...

Güya barış gelecekti

- Güya barış gelecekti, gelen karşılıklı saldırılar oldu.
- Güya devlet artık farklı düşünenlere “terörist” muamelesi yapmayacaktı, Başbakan “Size dağdan davet geliyor, bundan dolayı mı aykırı konuşuyorsunuz” demeye başladı.
- Güya Nevruzlarda sadece şenlik ateşleri yanacaktı, son Nevruz’da yanan koca ülke oldu.
- Güya çözüm konuşarak gelecekti, gelen patlayan bombalar ve yumruklar oldu.
- Güya analar ağlamayacaktı, anaların anaları bile ağlamaya başladı.
- Güya silahları susturacak yasalar çıkacaktı, çıkan “sivil şehit yasası” oldu.
- Güya devlet şeffaf olacaktı, Başbakan “Bizdeki bilgiler sizde yok, atıp tutmayın” demeye başladı.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız