İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Ergenekon’un ufak tefek taşları

Ergenekon’un ufak tefek taşları

20 Mart 2012 Salı, 09:18

Ahmet HAKAN /Hürriyet

“Ergenekon Davası nedir?” diye soruyoruz:

Cevap veriyorlar:
- Yıllardır süren derin ilişkileri ortaya çıkarmaktır.
- Dalavereleri, kumpasları, oyunları, komploları ifşa etmektir.
- Demokrasiyi sağlama almaktır.
- Hukuksuzluğu meslek edinmiş tiplerden arınmaktır.
- Silahlı külahlı işlere kalkışanların yakasına yapışmaktır.
- Misyonerlik karşıtı kumpaslar kuranlarla hesaplaşmaktır.
- Sivil iktidarı yıpratmak adına her türlü oyunu çevirenlerin kulağına yapışmaktır.
* * *
Bu cevabı verenlere...
- Soruyoruz: Demokrasiyi sağlama almak iddiasındaki bir davada basılmamış kitabın işi ne? Cevap veriyorlar: Ama onlar ufak tefek hatalar.
- Soruyoruz: Derin güçlerin egemenliğine son vermek iddiasındaki bir dava nedeniyle, neden bütün bir toplum derin bir “oh” çekeceğine telefonlarının dinlendiğinden falan şüphe edebiliyor? Cevap veriyorlar: Ama bunlar ufak tefek işler.
- Soruyoruz: Veli Küçük’ten hesap sorulan bir süreçte Nedim Şener’den neyin hesabı soruluyor? Cevap veriyorlar: Ama Nedim de ufak tefek hatalar kapsamında sayılmalı...
- Soruyoruz: Özgürlüğü getirmek iddiasındaki bir dava, nasıl oluyor da “Alayınızı Ergenekon’dan tutuklayacaklar” şeklinde tehditlerin dayanağı haline geliyor? Cevap veriyorlar: Ama onlar da ufak tefek meseleler...
- Soruyoruz: Toplumsal virüslerden kurtulmak ve arınmak için başlatılan bir süreçte “bilgisayarıma virüs bulaştırıldı” iddiasının işi ne? Cevap veriyorlar: Olur böyle ufak tefek hatalar.
- Soruyoruz: Hiçbir ceza almamış bir adamı dört yıl boyunca kodese tıkmak ve her duruşmada “tutukluluğun devamına” diye karar vermek bir arınma sürecine yakışıyor mu? Cevap veriyorlar: Ama AİHM bile onayladı, ama AİHM bile onayladı.
- Soruyoruz: Düşünceler yargılanmasın diye başlatılan bir süreçte düşüncelerin de yargılanıyor oluşu tuhaf kaçmıyor mu? Cevap veriyorlar: Ama sadece düşünceler yargılanmıyor ki?
- Soruyoruz: Silahlı külahlı işler çeviren adamların yanında gazetecilerin işi ne? Haberi, internet sitesini, gazeteyi yargılamak da neyin nesi? Cevap veriyorlar: Ama sadece gazeteciler yargılanmıyor ki?
* * *
Bu cevapları verenlerin farkında olmadıkları husus şu:
“Ufak tefek hatalar” falan diye küçültmeye çalıştıkları sorunlar, ulaşmak istedikleri amaçla yüzde yüz çelişiyor.
Yani ülkeyi arındıracağız diye attıkları adımlar, yeni bir arınma ihtiyacına yol açıyor.
Biz de diyoruz ki:
Hiçbir arınma, yeni arınma süreçlerinin doğmasına yol açmaz.
Ergenekon’un bütün bir toplum tarafından ciddiye alınmasını isteyenlerin yapmaları gereken tek şey var:
Ergenekon’un ufak tefek diyerek küçümsedikleri taşlarını ayıklamak...
Unutulmamalıdır ki: Cehenneme giden yollar bu tür ufak tefek hata taşları ile örülüdür.

Bir Türkiye fotoğrafı

HRANT Dink cinayetinin peşinden koşan gazeteci arkadaşlar kitaplar yazdılar.
Okudum o kitapları.
Tuğla kalınlığındaki kitaplardan bazıları Hrant Dink cinayetindeki “asker rolü”nü sorgularken, bazıları da “polis rolü”nü sorguluyordu.
Kitaplardan bazıları “asker parmağı”na, bazıları ise “polis parmağı”na işaret ediyordu.
Sonra bu kitapları yazan arkadaşlar kendi aralarında kapıştılar.
“Asker parmağı”na dikkat çekenler, diğerlerine “sen polis parmağını saklıyorsun” dediler.
“Polis parmağı”na dikkat çekenler ise, diğerlerine “sen asker parmağını saklıyorsun” dediler.
* * *
Aslında bunca tartışmaya, bunca itiş kakışa, bunca emeğe, bunca kitaba, bunca yorgunluğa hiç gerek yoktu.
Çünkü elimizde şahane bir fotoğraf vardı.
Ve bu fotoğraf, yüzlerce sayfalık kitaplara gerek bıraktırmadan tüm gerçeği kabak gibi ortaya koyuyordu.
* * *
İşte o fotoğraf:
Katilin sol tarafında gördüğünüz şahıs polistir.
Katilin sağ tarafında gördüğünüz şahıs ise asker.
Yani...
Bas birinci sayfaya...
Yaz altına, “İşte polis parmağı” ile “işte asker parmağı” cümlelerini...
Ve bitir işi...
Kavgasız, gürültüsüz, emeksiz, zahmetsiz falan...
* * *
Bugün ortaya çıktı ki:
Fotoğraftaki polis terfi etmiş.
Katilin eline Türk bayrağı tutuşturarak, lisan-ı hal ile “aferin tosunuma” diyen polis, “Hepiniz Ermeni’siniz / Hepiniz piçsiniz” pankartları altında hararetli bir nutuk çeken bakanımızın bakanlığı tarafından taltif edilmiş.
İddiaya girerim: Askerin de başına bir benzeri gelmiştir.
Bazıları şaşırıyor bu tür durumlara...
Oysa şaşılacak bir şey yok.
O fotoğraf bu durumu da yeterince açıklıyordu.
Ortadaki katildi.
Soldaki adam polisi, sağdaki adam askeri sembolize ediyordu.
Bayrak da polisi terfi ettiren yüce devletimizi...

Aşırı ilham verici bir tartışma konusu

İSTANBUL caddelerindeki reklam panolarında kocaman bir afiş:
“Topraktan mı geldik, maymundan mı geldik?”
Bir tartışma programının reklamı bu...
Programda bu konuyu işleyeceklermiş, konuyu pek önemsedikleri için de reklama çıkmışlar.
Kıskandım vallaha...
Ve derhal “Tarafsız Bölge” için başlıklar bulmaya başladım.
Hiçbiri “Topraktan mı geldik, maymundan mı geldik” başlığının eline su dökemez ama yine de gayret gayrettir.
İşte saptadığım konular:
* * *
- Bahar geldi diye mi âşık oluruz, yoksa âşık olduk diye mi bahar gelir?
- “Selvi Boylum” bağlamında “aşk mı, emek mi?”
- İslam terakkiye mani midir, yoksa sorun Müslümanlarda mı?
- Neden bize hep “adamlar yapmış abi” demek düşüyor.
- Eğitim gerçekten şart mı?
- Paradigma iflas mı etti, yoksa ettirildi mi?
- Yasak meyvenin elma değil de armut olma ihtimali yüzde kaçtır?
- Yeni mi daha iyidir, klasik mi?
- Türkiye tarımla mı kalkınır, sanayi ile mi?

Okeydir sultanımız

BEN de Tayfun Atay’ın Radikal’de yazdığı yazıdan öğrendim.
TRT’de gösterime giren “Bir Zamanlar Osmanlı / Kıyam” adlı dizide şöyle şeyler oluyormuş:
Bir Osmanlı efendisini canlandıran karakter, karısıyla konuşurken “yapma yaauvv!” diyormuş.
Padişah efendimizin kız kardeşini canlandıran Türkan Şoray ise, padişahı “buyruuuun hünkârım” diye karşılıyormuş.
Dizide “Patrona Halil”i canlandıran karakter “bu devirde kimse şah değil, padişah değil” diye şarkı söylüyor mu, bilemiyorum.
* * *
Ama bildiğim bir şey var:
TRT dizisinde kemali ciddiyetle ortaya konan bu tutumda süper matrak bir damar var.
Tarihi kişiliklere bugünün dilini konuşturarak çok eğlenceli bir dizi çıkarılabilir.
- Mesela bir grup yeniçeri, “önümüze gelene bin tekme” dese...
- Mesela veziri azam, “okeydir sultanımız” repliğini kullansa...
- Mesela lala paşa, şehzade efendiye “sakin ol şampiyon” dese...
- Mesela Fatih Sultan Mehmet, “ulan İstanbul, ulan İstanbul” diye bir tirat geçse...
- Mesela cariyelerden biri “beni taşıyabilecek bir sultan arıyorum” dese...
- Mesela biri Dede Efendi için “kişiliğini sevmem ama sanatına saygı duyarım” dese...
- Mesela Ahmet Mithat Efendi köşe yazısına “Aziz Nesin’in dediği gibi” diye başlasa...
Ne dersiniz İrfan Şahin Bey...
Tutar mı böyle bir dizi?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız