İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Zulmü alkışlayamam/ Zalimi asla sevemem

Zulmü alkışlayamam/ Zalimi asla sevemem

17 Mart 2012 Cumartesi, 08:05

Ayşe Böhürler /Yeni Şafak

Mehmet Akif bu şiirinde aslında temel bir insani değere ve İslami düstura gönderme yapar. Zulmü alkışlamamak da en az zulüm yapmamak kadar önemlidir. Din, inananların tarafını bu düstur ile belirler.

Ancak buna rağmen dindarlar dahi tepkilerini bu ilkeye göre değil, mensubiyetleri, asabiyetleri, aidiyetleri tarafından belirliyorlar. Zulmün gerekçesi olabilirmiş gibi \'ama\' ile başlayan cümleler dinliyoruz sıkça. Zulmün bir kimliği olmadığı gibi \'zulüm\' tanımı hiçbir koşulda değişmiyor. Zalimin de, mazlumun da kimliği \'zulmü\' etkilemiyor.

\'Bir topluluğa olan nefretiniz sizi adaletsizliğe yöneltmesin. Adil olun, zira adalet, Allah'ın rızasına daha yakındır.(Maida:8)\' ayeti de Allah'ın rızasının yönünü bu doğrultuda işaret ediyor.

Bu nedenle insanlığa karşı işlenmiş suçlarda ayırımcılık yapmak bir Müslümanın tavrı olamaz. Bugün İslam adına çok az şey bilip çok konuşuyoruz. Taraflarımızı sağlamlaştıran bilgiler zihinlerimizde yer bulurken diğerleri akıp gidiyor. Belki de bu nedenle de adaletin tarafsızlığı ilkesinin, kendini korumak amacıyla dahi olsa, ihlal edilemez bir İslami düstur olduğu fikrini içselleştiremiyoruz.

Tüm bunları yazma sebebim bir kez daha Madımak katliamını lanetlemek, Sivas davasının zaman aşımına uğramasını kınamak, 33 insanı yakan, buna sebebiyet veren, kumpası kuran, dönemin kamu görevlileri dâhil işbirlikçilerini, sessiz kalanları, göz yumanların sorgulanması gerektiğine inandığımı söylemek içindir. Böyle bir durumda hemen \'...ama Başbağlar katliamı\' diye başlayan cümleler duyuyoruz. Zulme ayırımcı muamele yapılamaz. Başbağlar katliamı, Madımak katliamındaki tutumuzu değiştirmediği gibi tam tersine perçinlemeli.

Belki de ipi sökmeye başladığımızda yollarımız aynı yerlere ulaşır. Toplumsal barıştan söz ediyorsak \'zulüm\' algılarını yarıştırmak yerine, zulme karşı ortak tutum almak en önemli ortak paydamız olmalı.

Dindar kesimin içinde, tepkilerini taraflara göre belirlemeyen, zulme dine uygun tavır alan çok kişi var. Buna rağmen bu kesimin genellemeci, suçlayıcı söylemler ile muhatap olması çözüme katkı sağlamıyor. Bu nedenle \'siz\' diye başlayan, kendi tarafının altını çizen suçlamalar yerine hepimizin ortak gayreti adil yargılamayı sağlamak olmalı. Zira 33 insanın yakıldığı Madımak yangının faillerinin cezalandırılması hepimizin meselesi. Burada taraf olmak söz konusu dahi olamaz.

Ayrıca herkesin savunma hakkına saygı duymak gerekir. Sivas davasından yargılananları savunan avukatları suçlayan tutum da bir başka insan haklarına bakış zafiyetini ortaya koyuyor.

8 MART DERSLERİ

Bu ay kadın meseleleri konuşmaktan bezdim. Şu toplum bin yıl daha geçse bu meselede şuurlanamaz kanaatine vardım. Niye mi?

Birçok yerde kadın başlıklı programlar laf olsun diye yapılıyor. Kadın etkinliği yapmak modalaştı. Birçok kişi için özellikle erkekler için bunlara katılmak dostlar alışverişte görsün eylemi. Sanki dayanmak zorunda kaldıkları bir modernlik ritüeli!

Bu konuyu çalışırken her seferinde bir kez daha görüyorum ki AK Parti hükümeti iktidara geldiği ilk günden bu yana kadın-erkek eşitliğini sağlayıcı yüzlerce yasa çıkartmış. AB standartlarında düzenlemeler yapmış. Ayırımcılığını engellemek için tüm kamuyu kapsayan Başbakanlık genelgeleri yayınlamış. Cinsiyet eşitliği, töre cinayetleri araştırma komisyonları kurmuş. Kadın konusunda daha önce tutulmayan kayıtlar tutulmaya başlanmış. Türkiye'nin kadın resmini ortaya koyan araştırmalar yaptırılmış. Kadınları koruyucu mekanizmaları güçlendirmek için devlet görevlilerine eğitim verilmiş. Kadın istihdamını artırıcı teşvikler uygulanmış... Ancak tüm bu tabloya rağmen yabancı gazetecilerden gelen \'muhafazakâr hükümet mi kadın haklarında geri gitmeye sebep oldu?\' sorusuna mani olunamıyor.

Ön yargılı bu soruyu düzeltmek, olanları anlatmak arkasından da tüm bunlara rağmen özellikle şiddet ve kadın cinayetlerinde kötüleşen tabloya bakmak... Bu durum üzerine kafa yorarken, katıldığım bir programda bir kaymakam beye \'kadın kaymakam sayısı az, artırılması için desteğinizi bekleriz\' demek gafletinde bulundum. \'Allah korusun\' cevabıyla sorumun da, sorunun da cevabını almış oldum. Böylece bu çabanın yeterince sonuç alamamasının nedenlerinin başında eşitlik fikrini içselleştirememiş uygulayıcılar olduğunu bir kez daha görmüş oldum.

Bu hükümet elbette muhafazakârdır ve bu politikalar ile halktan oy ve destek almıştır. Dünyadaki tüm muhafazakâr iktidarlar gibi elbette aileye daha çok vurgu yapar. Elbette sol feministlerin beklentilerine tam da karşılık veremez. Ancak hükümet muhafazakârlığı bir pranga olarak görmeyip kadınların haklarını güçlendirmek için 10 yılda Cumhuriyet tarihinde yapılandan çok daha fazla yasa ve uygulamaya imza atmasına rağmen yeterince sonuç alamıyorsa belki de yaklaşımlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.

YEMEN'DEN Tawakkol Karman'ın 8 MART MESAJI

\'Suriyeli kadınlara barış adına savaştıkları ve özgürlükleri adına kendi hayatlarını feda ettikleri, diktatör ve mağlup Esad rejimini devirdikleri için şükranlarımı sunuyorum. Selamlarımız, ayırımcılığın, okuryazar olmamanın ve siyasi çatışmaların bedellerini ödeyen Afrikalı, Asyalı, Latin Amerikalı kadınlara... Dünya Kadınlar Gününde izninizle, savaşçıları, şehitleri, yaralıları ve diktatör Esad'ın hapishanelerde tuttuğu kayıp kadınları takdir etmeme izin verin. Kadın; savaşlarda, afetlerde ailesinin barınağı, ulusunun kalesidir. Hayatın gidişatını bu vahim ve umutsuz koşullarda bile yönetmeyi başaran bir tek kadındır. Ve mücadele bittiğinde erkek lider koltuğunu almak için gelir. Burada acı çekmeden mücadele kazanılmaz sözünü hatırlatmak istiyorum. Eğer erkekler hayatın eşit ve adil bir biçimde kadın ve erkek arasında paylaşıldığını anlasalar ve kabul etselerdi kadın ile erkek arasındaki çekişmeye gerek kalmazdı...\'

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız