İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

‘Fethullah Gülen’i bitirme planı

‘Fethullah Gülen’i bitirme planı

29 Şubat 2012 Çarşamba, 08:34

Can Ataklı /VATAN

Başlıktaki ifade, Balyoz operasyonunu başlatan gazete başlığı idi.

İddiaya göre askerler AKP’yi ve ona destek veren Fethullah Gülen cemaatini bitirmek için bir “darbe planı” hazırlamışlardı.

Buna göre kaos yaratacak eylemler hazırlanacak, Fethullah Gülen cemaatini silahlı terör örgütü olarak göstermek için tuzaklar hazırlanacak, bu nedenle camiler bile bombalanacaktı.

Bu iddialar iktidar tarafından çok ciddiye alındı ve arkasından başlatılan soruşturmalarla 50’nin üzerinde general tutuklandı.

Bu davalar furyasından kuvvet komutanları kadar, emekli olan son Genelkurmay Başkanı da payını aldı. O da tutuklandı.

Oysa şimdi durum çok farklı.

Fethullah Gülen’i bitirme planını askerler belki düşünmüş olsalar bile asla hayata geçiremediler; buna karşı, iktidar içi çatışmalarda Fethullah Gülen’i bitirmekten söz edenler çoğaldı bu günlerde.

MİT Müsteşarı’nın KCK davasında “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağrılmasından itibaren Gülen cemaati çok konuşulmaya başlandı.

Doğal olarak iktidara daha muhalif bakanlar ilk başlarda Gülen cemaatinden söz etmeye pek yanaşmadılar. Korkudan olabilir.

Oysa iktidar yandaşları bu konuda tam ikiye bölündüler.

Bir kesim iktidarın arkasına geçerek MİT olayının cemaat tarafından tezgâhlandığını anlatmaya başladı.

İkinci kesim ise cemaat adına iktidara yüklendi.

Ancak geldiğimiz nokta çok ilginç.

Çünkü durumun iktidarı sarsmasından endişelenen Erdoğan’cı ve Gülen’ci bazı isimlerin “itidal” tavsiyesine rağmen kimi Gülen taraftarı isimler ise iktidarın büyük bir operasyona start verdiğini yazmaya, söylemeye başladılar.

Buna göre Erdoğan’ın devlet içindeki “cemaat yandaşlarının” temizlenmesi için emir verdiğini ileri sürüyor. Nitekim yargıdaki ve polisteki bazı görevden alma operasyonlarının buna kanıt olduğunu söylüyorlar.

Gülen adına yazan bazı yazarlar, operasyonun daha da büyüyeceğini ve işin “Fethullah Gülen’i tamamen tasfiye etme” hedefine varacağını belirtiyorlar.

Kısacası, ortada bir “Fethullah Gülen’i bitirme planı” olduğu söyleniyor.

Merakım şu; askerlerin en tepe isimleri böyle bir planı düşündükleri için bir yıldır hapislerde çürütülüyor. İtibarları sarsıldı, onurları ayaklar altına alındı, kariyerleri yok edildi.

Peki şimdi bu kez sahneye konulan “Fethullah Gülen’i bitirme planından” kim sorumlu tutulacak?

Kimler hakkında dava açılacak?

Kimler hapse atılacak?


*****


Diş’e bir dokundum

Pazar günü bir dostumun diş eti tedavisi için gittiği Nişantaşı Diş Hekimliği Fakültesi’nde kendisine üç yıl sonrası için randevu verildiğini yazmıştım. Gösterilen kötü muamele de cabası idi.

Şu ana kadar herhangi bir yanıt gelmedi. Belli ki söyleyecek sözleri yok.

Bunu yazınca, canı yanan başkalarının da mesaj yağmuruna tutuldum.

O “çok iyi” olan hizmetlerde meğer ne aksaklıklar oluyormuş.

Örneğin İzmit’ten arayan T. Y. isimli okurum eşinin 7 yıldır tedavi gördüğünü, 6 ayda bir randevulu olarak gittikleri hastanede nasıl eziyet çektiklerini anlatmış. 2 dakika süren kan verme işlemi için örneğin saatlerce beklediğini belirtiyor.

Adana Balcalı Diş Hastanesi’ne sevk edilen M. G. özürlü çocuğunun diş ameliyatı için “en az 1 yıl sonra sıra gelir” dendiğini ilaçlı tedavi için ilaç bile yazılmadığını ve “bildiğiniz bir ağrı kesici kullanın” dendiğini söylüyor.

Çok sayıda okurumdan ise “randevu almak çok kolaylaştı, ama tedaviler hiç de söylendiği gibi yapılmıyor, tedavi randevuları en iyi ihtimalle aylar sonrasına veriliyor” diye yakınıyor.

Bunların dışında hastaların özel hastanelere yönlendirilmesi de merak konusu oluyor.


*****


Yine 28 Şubat, yine eğitim, yine asker (mi?)

İktidar, eğitimde kapsamlı ve bir o kadar karşı devrim niteliği taşıyan bir değişikliği “tasarı” olarak değil de “teklif” adı altında fazla sorumluluk almayarak Meclis’e getirdi. Kısaca 4+4+4 diye sunulan teklif zorunlu eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkarılıyormuş gibi gösteriyor ama işin aslının İmam hatiplerin önünü açma ve kızları okuldan uzaklaştırma olduğu hemen anlaşıldı.

İktidarın asıl amacı aslında imam hatiplerin önünü açmak. Kızlar anladığım kadarıyla refleks olarak teklife girmişti.

Kamuoyundan tepki geldi. Karşı devrim niteliğindeki bu değişikliğin, AKP tabanından bile rağbet görmeyeceği anlaşıldı. Peki dönüş nasıl olacak?

Çare bulundu. 27 Şubat’ta toplanan Milli Güvenlik Kurulu’na Milli Eğitim Bakanı çağırıldı. Bakan 1.5 saat içerde kaldı. Çıktı ve değişiklikte geri adım atıldı. İmam hatipler aynen duruyordu yerinde ama kızlar konusunda karar değişmişti.

Tıpkı 15 yıl önceki MGK toplantısı gibi. O zaman zorunlu eğitim 8 yıla çıkmış, İmam hatiplerin önü kapatılmıştı. Çünkü asker böyle istiyordu.

Şimdi yine aynı tarihte (bir gün önce ama, tam da o gün konuşulurken oldu) yine asker “ayar” vermiş gibi sunularak geri adım atıldı.

Cumhurbaşkanı yazılı açıklama yapmış, “Milli Eğitim Bakanı’nın gelişinin bunla ilgisi yok, daha önce kararlaştırılmıştı” diyor. İnandırıcı mı?

Konu şudur; eğitimde köklü değişiklik tepki yarattı, mantıklı bir geri adım atmak da zor. O halde eski usule başvurulur, “asker istemiyor” denilir.

İyi de hani askeri vesayet bitmişti. Tamam bitti de tabana söylenecek söz şudur: “Zaten fena hırpaladık, biraz durmak lazım, gazlarını alalım.”

Çünkü iktidar kendi getirdiği değişikliğin arkasında duramayacağını biliyor. O halde “olağan şüphelileri” koyarsınız herkesin önüne, kimsenin sesi çıkmaz.


*****


Dangalaklık

Pazar günü Ermenistan devletinin yaptığı Hocalı katliamını anma mitingi yapıldı Taksim’de. Türk Azeri Birliği temsilcileri daha önce beni de ziyaret etmiş ve anma törenleri hakkında bilgi vermişlerdi.

Anma törenlerinden önce konuyu köşeme de taşımış ve “Hocalı vahşetini tarihin neresine koyacağız” diye sormuştum.

Miting yapıldı. On binler alanı doldurdu.

Ancak bir ya da birkaç kişi dangalakça bir pankartla o anlamlı güne gölge düşürdü. “Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrantız” söylemine güya gönderme yaparak “Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz” diyen iğrenç bir pankart açtılar.

Mitingi izleyen arkadaşlarıma sordum, bu pankarttan sadece bir tane gördüklerini söylediler.

Ama geniş bir çevrede bu pankart konuşuldu ve bu pankart üzerinden başka bir kin ve nefret söylemine tanık olduk.

O muhteşem Cumhuriyet mitinglerinde de yine aynı dangalaklık yapılmış ve kendini bilmez birkaç kişinin açtığı “ordu göreve” pankartı daha sonraki davalarda “kanıt” gibi sunulmuştu.

Yazık, çok yazık. Bu dangalaklıklara asla prim vermemeliyiz.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız