İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Ne bilsin hamur açmayı sabahın üçünde

Ne bilsin hamur açmayı sabahın üçünde

18 Şubat 2012 Cumartesi, 09:48

Yalçın DOĞAN /Hürriyet

ŞERVAN da Uludere’de toprağa düşenlerden. O katliamda. Şervan’ın annesi bir mektup yazıyor, CHP Ankara milletvekili Levent Gök’e veriyor. Gök’ün bana ilettiği mektupta Şervan’ın annesi:


“Ben Şervan’ın annesiyim. Gençliğimizde okul olmadığı için okuyamadım, dolayısıyla Türkçe konuşup yazamıyorum.”

(Benden selam olsun Cumhuriyet Hükümetlerinin tamamına, selam olsun okuma-yazma oranı yüzde 99 oldu, diyen Milli Eğitim Bakanlarına, selam olsun Kürtçe konuşmayı yasaklayanlara).

“Köyümüzde dedelerimizin zamanından beri iş sahası yok. İnsanlarımız geçimini sağlamak için kaçakçılık yapmak zorunda bırakıldı. Köyümüz tarıma elverişli değil. Hayvancılık yapamıyoruz, çünkü yaylalarımızda su kaynağı yok. İlaveten tampon bölge uygulaması yapıldı yaylalarımıza yıllarca. Yaşamamız için iki seçenek kaldı bize. Biri göç etmekti ki, ben ve benim gibiler tek kelime Türkçe bilmiyoruz. İkinci seçenek, mecbur bırakıldığımız kaçakçılık, bebelerimiz için emzik alabilmek için tek çare.”

(Benden selam olsun son otuz yılda Güneydoğu’nun ekonomik kalkınması ve iş imkanları için tam 20 ayrı ekonomik paket açanlara ve o paketlere).

HEP İŞTEN ATILDI

“Ben Şervan’ımı kaçakçılık yapmasın diye İstanbul’a dayısının yanına gönderdim. Bir fırında iş bulmuş, ne güzel demeyin. Küçücüktü, ne bilsin hamur açmayı, sabahın üçüncüde uyanıyormuş iş başı yapmak için üç yüz liraya. Sonra tekstilde iş bulmuş üç yüz elli liraya. Zımparada çalışıyormuş. Telefon açtı bana anne dedi, tozunda boğuluyorum bu işin.”

(Benden selam olsun Çalışma Bakanlığına, iş müfettişleri bunları mutlaka denetliyor ve gerekeni yapıyordur).

“Sonra bir otelde garsonluk yapmaya başlamış. Müşterilere servis açarken sallamış küçücük ellerindeki tepsiyi, bir bardak kırılmış, kapı dışarı etmişler.”
(Benden selam olsun Çalışma Bakanlığına, sigortası mutlaka vardır, kıdem tazminatını mutlaka ödemişlerdir).

GERİ DÖNDÜ

“Anne dedi, dayanamıyorum, döndü geri. Biz izin vermedik kaçakçılık yapmasına. Bize kızdı, büyüdüm, babamdan harçlık isteyecek yaşı geçtim, dedi. Bizden habersiz bir katır almış kendisine. İşi yaramaz biri değilim, diyordu bize. Ben de, kaçağa giderem dedi.

Şervan’ımın istediği bir kız vardı köyümüzde. O akşam kızı isteyecektik. Ben anneme gittim, kıza gideceğimizi söylemek için. Eve döndüğümde Şervan kaçağa gitmişti”.

Mektubun son iki cümlesi:
“Şervan’ım için akşam kız istemeye gidecektik, Şervan’ımın cenazesine gittik.

Biz kimseden bir şey istemiyoruz, sadece failler belli olsun ve yargılansın. Artık hiç bir anne ağlamasın, hiç bir ocak sönmesin.”

Bu mektup gibi dört, beş mektup daha var. Hepsi benzer içerikte. Her şeyi anlatıyor o mektuplar.

Uludere mektupları Güneydoğu’nun kısa tarihi gibi.

Birliğin yükselişi

YARGI yürütmenin üstünde güç elde etmeye çalışıyor. Yasama yürütmenin emrinde. Yürütme klasik deyimle, fevkalade düzenlemelerle emrindeki yasama aracılığı üzerinden yargıyı kısıtlıyor.

Demokrasinin en temel ilkelerinden biri, kuvvetler ayrılığı, yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsızlığı sizlere ömür. Demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kuvvetler birliğine dönülüyor.

Hukuk açısından yaşadığımız dönemin en çarpıcı özelliği bu olsa gerek, kuvvetler birliği.

Oysa, “yasama, yürütme, hatta yargı kuvvetlerinin bir organda, hatta bir elde toplanmasını ifade eden kuvvetler birliği ilkesi (...) olağanüstü dönemlerin siyasi sistemidir”. (Taha Akyol, Atatürk’ün İhtilal Hukuku, s.41).

Şu anda biz olağanüstü bir dönemden mi geçiyoruz? Devrim, Kurtuluş Savaşı ya da benzeri olağanüstü bir durumu mu yaşıyoruz?

İçinde bulunduğumuz olağan bir dönemde kuvvetler ayrılığı işlemez hale geliyor. Yürütme gücü, yasama ve yargı üzerinde baskı kullanarak, onları ikinci plana itmeye çalışıyor.

MİT Yasasındaki son değişikliğin kendisi ile değiştirme yöntemi, biçimi kuvvetler birliğinin yükselişinin son örneği.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız