Gülseren Onanç, sivil toplum çalışmalarından tanıdığım iyi bir aktivist.
Uzun yıllar Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) başkanlığını yaptı.
CHP’nin son kurultayında parti meclisine seçildi. Yani şimdi siyasetçi... Geçen hafta ‘Neden milletvekili olmak istiyorlar?’ yazım üzerine uzun bir mektup göndermiş.
Sorduğum soruyu kısmen cevapladığını düşündüğüm için mektubunu yayımlıyorum.
Radikal, bütün aday adaylarının yanıtlarını da duyurmak istiyor. Çağrım şu: Adaylar, radikal.com.tr’ye girin, dört soruyu yanıtlayın, fotoğrafınızı da yollayın, yayımlayalım...
Şimdi söz Gülseren Onanç’ın...
Sevgili Eyüp,
Sorduğun ‘Neden milletvekili olmak istiyorsunuz’ sorusunu demokrasi adına çok anlamlı buluyorum. Bilirsin ki, Harvard’ın birkaç günlük eğitimine kendi paran ile gitmek için bile bu programa neden katılmak istediğini ve senin bu programa neler katacağını anlatman ve program yöneticilerini ikna etmen istenir.
TBMM gibi çok saygın bir kurumun parçası olmak süreci de adayların ‘Neden milletvekili olmak istiyorsunuz’ sorusuna anlamlı cevap verdiği ve bunu yapmak üzere yetkinliklerini sıraladığı bir süreç olmalı. Milletin vekili olmak iddiasında olan her birey, öncelikle temsilcisi olacağı gruba, kendisine neden oy vermeleri gerektiğini anlatmalı ve ikna edebilmeli.
Bizde, Partiler Yasası’ndan dolayı durum böyle işlemiyor. İçinde olduğum seçim sürecindeki parti durumundan gördüm ki, milletvekili aday adayları, parti genel başkanı, MYK üyeleri, parti meclisi üyeleri ve partinin önde gelenleri ile kuracakları kişisel iletişim üzerine yoğunlaşıyor. Yine bu süreçte gördüm ki, halk milletvekilini tanımıyor, güvenmiyor.
Yazının bana verdiği fikir ile aklıma şöyle bir öneri geldi: Radikal gazetesi, milletvekili aday adaylarına 4 soru sorarak kendilerini öncelikle seçmene anlatması için bir yazı dizisi yapabilir mi? Ne dersin?
Bana gelince, yeni bir politikacı olarak, ben de kendime ‘Neden aktif politika yapmak istiyorsun’ sorusunu son birkaç aydır sürekli soruyorum.
Cevabımın özü tek temele dayanıyor: Değişim. CHP’de, Türkiye’de ve dünyada değişim için politika yapmak istiyorum.
Memleketimin yönetişiminden memnun değilim. Bu yönetişime aktif olarak katılmak ve öncelikle kadın hak ve özgürlükleri başta olmak üzere özgürlüklerin genişletilmesi için yasa yapma süreçlerine katılmak istiyorum.
Somut olarak ne yapmak istediğimi, 8 Mart’ta kaleme aldığım aşağıdaki manifestomda belirtmeye çalıştım. Milletvekili olma onuruna erişir ve kadınların temsilcisi olarak TBMM’ye gidersem hangi politikaları nasıl savunacağımı beni destekleyenler önceden bilsinler istiyorum.
Söylediklerimi yapamazsam bu yazdıklarımı gösterip benden hesap sorsunlar istiyorum. Katılımcı bir demokrasi yaşama geçsin istiyorum.
İşte 8 Mart manifestom:
Aktif bir vatandaş, ebedi bir kadın hakları savunucusu, yeni bir politikacı olarak;
* Kadın–erkek eşitliğinin yaşama geçmesi ve devletin bu eşitliği sağlaması için,
* Kadınlarımıza yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için,
* Kadınların siyasette ve karar mekanizmalarında hak ettiği gibi temsil edilmesi için,
* Kız kardeşlerimin eğitim haklarına sahip olmaları için,
* Kadınlarımızın çalışma hakkını kullanmasının önündeki engellerin kalkması için,
* Memleketimde her bireyin eşit bir vatandaş olarak, düşünce, yazma, söyleme özgürlüğünü korumak için,
* Yargının gerçek adaleti yaşama geçirmesi için,
* Vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini genişletmek için,
* Telefonların dinlenmediği, gazetecilerin tutuklanmadığı bir memleket yaratmak için,
* Barış dilinin hâkim olduğu bir siyaset dili konuşmak için,
* Birbirimize güveni sağlamak için,
* Umutla ve cesaretle.
|