İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Devlet devletin kurdu mu?

Devlet devletin kurdu mu?

10 Şubat 2012 Cuma, 07:50

Deniz Ülke Arıboğan /AKŞAM

'Devlet nedir?' sorusu, sosyal bilimler alanındaki en önemli ve tarihsel tartışma alanlarından birisidir. Sosyoloji, felsefe, tarih, siyaset bilimi ya da uluslararası ilişkiler disiplinlerinde bu soru farklı teorik çerçevelerde tartışılır. Devletin kaynağı, işlevleri, ideolojisi, kurumları, kısaca hemen her bacağı ayrı bir soru işaretidir. Lakin üzerinde fikir birliğine varılmış herhangi bir ortak cevap yoktur. Her bilimsel disiplin, her teorik yaklaşım, devleti kendi gözlüklerinden görür ve kendi dilinden anlatır.
Devletin monolitik, yani tek sesli bir yapı olup olmadığı ise ayrı bir tartışma konusudur. Devletin bütüncül bir yapıda olmadığı ve devlet içinde devletçiklerin varlığı konusu dünyanın hemen her yerinde sorgulanan bir durumdur. Zaman zaman dünya gündemini de sarsacak biçimde ortaya çıkan siyasi skandalların temelinde çoğunlukla devletin kendi unsurlarının birbirleriyle mücadelesi yatar. Özellikle eli silah tutan asker, polis, istihbarat gibi kurumların diğer bürokratik mekanizmalar ve karar alma mercileriyle ilişkisi bu tür spekülasyonlara gebedir. ABD, İtalya, İngiltere gibi demokratik standartlara maksimum uyum sağlayan ülkelerde bile bu tür mücadelelerin en sertlerinin yaşandığı gözlenebilir.
Son günlerde Türkiye'de yaşanan MİT'e dair tartışmaların bir boyutu da bu kapsamdadır. Özne olarak MİT'in seçildiği ama onun üzerinden polisin, yargının, hukuki mevzuatların, yürütme gücünün tartışıldığı bu konuyu kısaca değerlendirelim.
1- Cumhuriyet savcıları ile MİT yöneticileri arasındaki uzlaşmazlık, hiçbir siyasi değerlendirme yapılmadan ele alındığında bir misyon ve hukuki anlayış çatışmasıdır. Yargı, illegal örgüte mensup olan, onunla ilişki kuran devlet görevlilerini görevi kötüye kullanmak ve terör örgütüne destek olmaktan sorgulama eğilimindedir. Buna karşın MİT'in görevi illegal yapılara sızmaktır ve ajanları eğer o örgüte mensup birileri gibi davranmazsa, kendilerinden beklenen görevleri yapamazlar. Bu nedenle örgüt içinde MİT personelinin bulunması şaşırtıcı olmadığı gibi, suç değil, görevdir. Üstelik MİT bir karar organı değil, uygulama merciidir. Örgütle nasıl mücadele edileceğinin ana hatları siyaset kurumları tarafından belirlenir. Bu mekanizmanın en tepesinde de başbakan bulunur. Nitekim Başbakan Erdoğan, Oslo görüşmelerinin sızdırılmasının ardından sorumluluğu üstlenmiş ve hükümet olarak değil ama devlet olarak PKK ile görüşüldüğünü açıklamıştır. MİT mensuplarının kendilerine verilen görevleri ifa ederken suçlu statüsünde değerlendirilmeleri devlet içerisindeki diyalog kopukluğunun göstergesidir.
2-MİT müsteşarının sorgulanmasının başbakanın iznine bağlı olup olmadığı konusu hukuki sorunları iyice açığa çıkartmaktadır. Savcılık eline geçen belgeler çerçevesinde kanunu yorumlamakta ve bu yorumla müsteşar da dahil sürece dahil olanları sorgulamak istemektedir. Ben bu konuda 'özel kanunun genel kanunu ilga etmesi gerektiğini', yani özel olarak MİT görevlilerine tanınan ayrıcalıkların ön plana alınması zorunluluğunun daha güçlü bir sav olduğunu düşünüyorum. Nitekim başbakanın izin vermemesi dolayısıyla ifade alınması göründüğü kadarıyla mümkün olmayacaktır. Kaldı ki, bu konu Hakan Fidan'ı aşan, kurumdaki herkesi kapsayan sonuçlar yaratacaktır. MİT mensuplarının bu süreçte sorgulanmasının önünün açılması istihbarat faaliyetini neredeyse imkansız hale getirebilir. Bu tür kurumların denetimlerini kendi içlerinde sağlamaları çok önemlidir. İstihbarat faaliyetlerinin gizlilik prensibi gereği, soruşturma aşamasında da diğer kurumlardan farklı değerlendirilmesi tabiidir.
3-MİT üzerinde son dönemlerde yapılan spekülasyonların amacını belirlemek önemlidir. Konu sadece 'Hakan Fidana'a mı yöneliktir yoksa genel olarak istihbarat teşkilatının etkin gücünü kırmak mı amaçlanmaktadır' buradan bakarak anlamak mümkün değil. Ancak Uludere hadisesi devletin Kürt meselesine yönelik takındığı askeri tavrın belini kırma işlevindedir. Bugün eğer konu Oslo görüşmeleriyle ilgili ise, devletin sivil inisiyatifinin de belini kırmak hedefi güdüldüğü söylenebilir. Şimdi sıradakinin diplomatik bacak olduğu ve özellikle Türkiye ile K. Irak arasındaki münasebetlerde bir sorun yaşanmasının mümkün olduğu söylenebilir.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız