İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

MİT gözümde büyüdü...

MİT gözümde büyüdü...

10 Şubat 2012 Cuma, 06:55

Mehmet Ali Birand /Milliyet

Gazetelerde çıkan bilgilerle yetinmek zorundayız. Son derece karmaşık bir durumla karşı karşıyayız. Gerçekler tam olarak bilinmiyor ve uzun bir süre de bilinmeyecek.
Eğer haberler doğruysa ve MİT'e yönelik suçlamalar, KCK'nın içine sızmak, Oslo'da PKK ile barış görüşmelerine katılmak ve çözüm yolları aramak ise, Milli İstihbarat Teşkilatı’nı tebrik etmemiz gerekir.
Ahlaki bulur veya bulmazsınız, beğenir veya beğenmezsiniz, ancak bir ülkenin istihbarat örgütünün asli görevleri bunlardır.
MİT yapması gerekenleri yapmıştır .
Siyasi iktidarın, devlet çıkarlarına aykırı davrandığına inandığı bir örgütün içine sızmış ve o örgütü neredeyse yönetir duruma girmiştir. Bunu yaparken, ajanlarına bomba da attırmış, gösterilere de sokmuş olabilir . Önemli olan, doğru istihbaratı elde edebilmektir.
Aynı şekilde, MİT'in Oslo'da, siyasi iktidarın onayı çerçevesinde PKK temsilcileriyle yaptığı barış görüşmeleri de son derece doğru bir yaklaşımdı. Çağdaş istihbarat örgütlerinin yaptıkları da budur.
Gereken de budur.
MİT'in görevi -eskiden olduğu gibi- muhalif solcu kovalamak veya faili meçhul cinayet işletmek değildir.
Bu olay, Emniyet İstihbaratı-Özel Yetkili Savcılık-MİT üçgeninin henüz yerli yerine oturmadığını, görev sahalarının ve görev niteliklernin bir türlü yerli yerine oturmadığını gösteriyor.




Şerafettin Elçi'ye kulak verin...
Şerafettin Elçi (KADEP Genel Başkanı) Kürttür ve Kürtlüğünü hiçbir zaman saklamamış, 1979’da Bayındırlık Bakanıyken TBMM’de konuklarıyla Kürtçe konuştuğu için başına gelmeyen kalmamış, 2 yıl hapis yatmıştı. PKK terörüne daima karşı çıktı ve Kürt sorununa barışçı çözüm aradı. Kürt siyasetçiler arasında sağduyuyu hep ön planda tuttu.
Elçi, Pazartesi (6 Şubat) günkü Radikal gazetesinde Ezgi Başaran ile herkesin okuması gereken bir söyleşi yaptı. Söyleşiyi özellikle “Devlet” okumalı, zira onlara verilen mesajlar çok çarpıcı...
Sizler için hayati önemde bulduğum bölümleri seçtim:

Silahlı mücadeleye devlet çanak tuttu
- “... Hayatı boyunca kesinlikle silaha yanaşmayan, şiddetten uzak duran bazı insanlar sadece görüşlerini açıkladı diye senelerce cezaevinde kaldılar... Böyle bir ortamda “Siz insanlar niye silaha sarılıyor, dağa çıkıyor” diyemezsiniz. Ben parti ve kişi olarak şiddeti dışladım hep ama silahlı mücadele olmasaydı Kürtlerin Türkiye’nin gündemine oturması Kürtlüğün konuşulabilir düzeye gelmesi mümkün olmazdı.”
- “Silahlı mücadele olmasaydı Kürt sorunu Türkiye’nin ve dünyanın gündemine oturmazdı” Çok yaygın bir kanaattir. Simdi hem iktidarın hem bizlerin amacı bu kanaati değiştirmek. Fakat bu devletin bugüne kadar ısrar ettiği yöntemlerle mümkün olmaz... Eskiden meseleye eşkiyaları dağdan indirme olarak bakılıyordu. Sonra “bölücülük faaliyetlerini önleme” oldu. Şimdi de terörizm bahanesiyle hiç alakası olmayan insanları hapse atıyorlar engelliyorlar...
- “... Devletin bir şeyi bilmesi lazım. Bir kürte yapılan haksızlık, en azından yüzlerce insanda devlet nefretinin gelişmesine sebep olur...”

İlk defa çözüm, sivilllere geçti...
- “...Tek parti döneminde devlet şefti. Önce Atatürk, sonra İnönü. Çok partili yaşama geçtikten sonra askeri-sivil bürokratları içeren bir oligarsik yapı oluştu. Fakat bugün öyle değil. Sivil hükümet gerçek anlamıyla iktidardır. Çözüm başbakanda bitiyor... Fakat ciddi bir zaafı var. Demokratik bir mücadele geleneğinden gelmiyor çünkü Türk-İslam sentezinin kılıfı İslam. Özü şoven Türk Milliyetçiliğidir. Beni endileşelendiren o.”

Bizim nesil son şanstır...
- “Mutlaka benim neslimin görmesi gerekiyor. Çünkü gelecek nesil ile bu meseleyi çözmek mümkün değil. Bu meseleye kafa yoran benim yaşıtlarım öyle ya da böyle Türklerle beraber yaşayageldik. Bir sürü dostluklarımız, sosyal faaliyetlerimiz, ticari ilişkilerimiz var. Ama tamamen savaşın içinde doğan savaş mantığı ile büyüyen, Türk dediğin zaman yalnızca hayatını zorlaştıran jandarmayı, polisi, savcıyı anlayan bir nesil var. Çok öfkeli, içi kin ve hınç dolu bir nesildir bu. O nedenle devlet duygusallığı şoven milliyetçiliği bir kenara itip aklıyla hareket ederek bir an önce bizim nesille çözmeye çalışmalıdır. Bu son bir şanstır.”

Öcalan ve PKK'sız çözüm olmaz
- “Beğenirsiniz beğenmezsiniz milyonlarca insan taparcasına seviyor Öcalan’ı. Binlerce insan onun bir sözüyle ölüme gitmeye hazır. Böyle bir insanı tamamen dışlayarak kürtleri ikna edemezsiniz.” “Çözümün formülü basit: Kürtleri tatmin etmek, Türkleri ikna etmek.”
- “Kürtleri dört madde ile tatmin edersin:
1. Kendi kimliklerinin anayasal güvenceyle tanınması.
2. Kürt dilinin eğitim dahil, kamusal ve özel alanda serbestçe kullanılması.
3. Kürtlerin kendi kimlikleri ve ülkelerinin adlarıyla örgütlenme hakkı
4. Kendi bölgelerinde bir öz yönetime kavuşması”
- “PKK, hatta diyasporadaki Kürtler ikna edilmeden bu iş olmaz zaten. Ama Öcalan’ın razı olmayacağı bir formüle de PKK onay vermez... Barzani çok önemli rol oynayabilir çünkü gerilla onu dikkate almaya mecburdur. Ayrıca her Kürt Barzani’ye güvenir. Barzani Kürtlüğe zarar veren bir formülü ne benimser ne de PKK’ye kabul ettirmeye çalışır. Barzani dışında da bir sürü şahsiyetler çözüme yardımcı olmaya hazır.”
- “Şu anda PKK’nin olgunluk dönemindeyiz. Onlar da olgunlaşıp Hanya’yı Konya’yı anlıyorlar. Bizim de gençliğimizde öyle heyecanlarımız vardı. Gençliğim PKK’ye rast gelseydi, ben de katılırdım. Hepsi itirafçı olup ihanet edenlerdir. Kendi dışından ona muhalefet edenlere PKK dokunmuyor.Yıllardır bunu yaşıyorum. Benden çok rahatsızlar ama hiç tehdit almadım. Düne kadar PKK’nin eteği altında olan sonra aniden anti-PKK’ci olanlara haliyle kızıyorlar.”

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız