İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Genlerimizde hala asker korkusu var...

Genlerimizde hala asker korkusu var...

07 Ocak 2012 Cumartesi, 05:42

Mehmet Ali Birand

Bir türlü şu asker korkusundan kurtulamıyoruz.
Ankara'da kaç gündür garip bir hava var.
“İlker Başbuğ tutuklanırsa , kuvvet komutanları istifa edeceklermiş...”
“Arınç'ı ziyaret edip, hükümete uyarıda bulunmuşlar ...”
“Başbuğ'un tutuklanmasına TSK sessiz kalamaz , mutlaka birşeyler olacaktır...”
Bu söylentiler sadece medya çevrelerinde değil, iş adamlarından, üniversitelere kadar hemen hemen her yerde dolaşıp durdu. Genelkurmay’ın açıklaması, Arınç'ın yalanlaması dahi yetmedi. Emekli dahi olsa, bir genelkurmay başkanının tutuklanması öylesine alışılmadık bir gelişmeydi ki mutlaka asker tepki gösterirdi...
Bu korku veya beklenti genlerimize işlemiş. \'Hayır, ne demek tepki göstermek?\' diyemiyoruz...\'Kuvvet komutanları istifa edeceklerse etsinler, kimi uyarıyorlar?\' tepkisini de gösteremiyoruz.
Hala kesin bir tutum alamıyoruz.
Hala bir kuşku var .
Hala askerin sivil iktidara karşı başını kaldırıp \' Yeter artık, kesin şu yargılamaları, sonra ne yapacağımızı bilirsiniz \' demesini bekleyenlerimiz var.
Hala, askerin sivil iktidarların denetimi altına girdiğini veya girebileceğini bir türlü içimize sindiremiyoruz.
Hala gözümüz Genelkurmay binasında. Işıkların yanıp yanmadığına bakıyoruz .
Türkiye'nin değiştiğini görmezden geliyoruz.
Hala demokrasiye bizzat sahip çıkma zahmetine girmiyoruz. Bu işlevi siyasi iktidarların yerine getirmesini bekliyoruz. BM gözlemcisi gibi seyrediyoruz.




Başbuğ bekliyordu, ancak bu kadarını değil...
İlker Başbuğ ile geçen Eylül ayında bir 32.Gün programı yapmıştım. Bu nedenle de birkaç defa buluşmuş ve konuşmuştuk. O günlerde de çok sıkıntılıydı. Sıkıntısı da Andıç davası çerçevesinde en yakın silah arkadaşlarının (astlarının) tutuklu yargılanmasıydı. İfade vermeye hazır olduğunu sık sık tekrarlıyordu. Silah arkadaşlarını yanlız bıraktığına dair suçlamalar, bu sıkıntısını daha da arttırıyordu. Hele astlarının \'Komutan emir verdi , biz de yaptık\' diye adeta Başbuğ'u ihbar eder gibi bir tutum almaları bu gerilimi daha da artırmıştı.
Kapısının bir gün çalınacağını biliyordu. Ancak tutuklanmayı hiç beklemiyordu. Başkomutan Cumhurbaşkanı’ndan sonra ordunun “Birinci Başkanı” nın hapse atılabileceğini aklından geçirmiyordu. Ne kaçma niyeti ne de delilleri karartma yeteneği vardı.
Başbuğ kendinden çok emindi.
\'İrtica ile mücadele için kurulan internet sitelerini başlatan ben değilim. Tam aksine bunları ben kapattım\' diyor ve bu gelişmeleri kesin tarihleriyle kendini savunuyordu. Astlarının da suçsuzluklarına inanıyordu.
Başbuğ, Genelkurmay'ın ikinci başkanlığında olsun, genelkurmay başkanlığı döneminde olsun, daima demokrasiden yana bir söylem ile karşımıza çıkmıştır. Basınla ilişkilerinde de açıklığı istemiş ve bu yönde çaba harcamıştır. Buna karşılık, Ergenekon ve Balyoz davaları sırasında da en sert tepkileri gösteren genelkurmay başkanı olmuştur.




Siteler, 28 Şubat ürünüydü...
Bu sitelerin Genelkurmay tarafından kurulmasına, 1999 yılında, Ecevit'in başbakanlığı sırasında, onun da onayıyla izin verilmişti. Amaç, “Bölücü güçlere” karşı mücadele idi. Genelkurmay bu çerçevede 44 internet sitesi açtı. Ancak sadece teröre karşı değil, “İrtica ile mücadele” siteleri de bu paketin içine konumuştu. Kimse karşı çıkmadı. Zira hala 28 Şubat (1997) havası esiyordu ve askerin bu tutumu doğal karşılanıyordu .
Asker için, ülkemizi bekleyen en büyük iki tehlikeden biri “Bölücü akımlar” ise, diğeri de “İrtica” hareketleriydi. Bundan dolayı, 4 site yıllar boyunca yayında kalmıştı. Her şey, 2003 yılından itibaren değişti. Ak Parti'nin iktidar olmasıyla birlikte ve “Çankaya savaşları” sırasında bu sitelerde çıkan haberler iktidarı hedef aldı. Psikolojik bir savaş yürütüldüğü açıkça görüldü. Yayınlanan haberlerin önemli bir bölümünün asılsız olduğu ve direkt suçlama yaptığı tespit edildi... Nitekim, Ak Parti'nin kapatılma davasında, bu sitelerde yayınlanan asılsız haberlerin bir bölümü kullanılmış, Anayasa Mahkemesi AKP'yi kapatmamıştı. Sitelerde yayınlanan haber ve yorumlarla siyasi iktidara karşı bir kampanya yapıldığı apaçık ortadaydı.
2009'da Genelkurmay Başkanı olan Başbuğ, şikayetler üzerine bu sitelerin kapatılmasını ve yeniden düzenlenmesini istemiş, düzenleme yapılmış, yeni isimler alınmış ancak tekrar faaliyete geçmeden, savcılık soruşturma başlatıp çok sayıda komutanı tutuklamıştı.




Alışırsınız... Alışırsınız
Böylesine alışılmamış gelişmelerle karşı karşıya kaldığımızda hep aynı tepkiler çıkar. \'Nereye gidiyor bu ülke? Nedir bu karmaşa?...\'
Bu defa da öyle oldu.
Ankara, Perşembe öğleden sonra TV ekranlarına yapıştı. Beklenen, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un savcıya vereceği ifadenin sonuydu. Kimse sonrasını pek tahmin edemiyordu. Şimdiye kadar sayısız komutan tutuklanmıştı, ancak yargının kolları bir genelkurmay başkanına uzanmamıştı. Türk kamuoyunun, kısa bir süre öncesine kadar neredeyse bir tanrı düzeyinde gördüğü, \'Dokunulmaz\' olarak nitelediği bir makamın, genelkurmay başkanının tutuklanmasını doğal karşılaması imkansızdı.
Nitekim de öyle oldu.
Savcının, kararı mahkemeye yollaması gerilimi arttırdı. En çok söylenen \'Yok canım tutuksuz yargılanır\' idi. Tutuklama kararı çıkınca, sanki bomba düşmüş gibi sarsıntı yaşandı.
Aklıma Turgut Özal'ın, bir 32. Gün proramında bana söylediği söz geldi:
\'Önce şaşırırsınız , ancak sonra alışırsınız...alışırsınız...\'
Tükiye çok şeye alıştı ve alışmaya da devam ediyor. Yeter ki günün birinde herşey tersine dönmesin ...




Tutuklu yargılama rezaleti...
Nedenini bir türlü anlayamıyoruz.
Yargı neden her önüne gelen dosyayı \'Katalog suçlara\' sokar? Her önüne geleni tutuklayıp, \'Terör örgütü kurmak-çete oluşturmakla\' suçlar?
Başbuğ'u kamuoyu önünde \'Terör örgütü yöneticisi\' olmak \'Çete kurmakla\' suçlamanın hiçbir inandırıcılığı yoktur. Tam aksine, son derece talihsiz bir suçlamadır.
Şimdi herkes aynı soruyu soruyu soruyor:
Bir zanlı neden tutuklanır? Ya kaçma ihtimali vardır veya delilleri karartma imkanı ... Bunu engellemek için tutuklanır, değil mi? Oysa, Başbuğ'un kaçması söz konusu olmadığı gibi, deliller de yeterince toplandığından dolayı, karartma imkanı da kalmamıştır.
Gayet tabii, yargı kendi tuzağına düştü.
Başbuğ'un astları tutukluyken, genelkurmay başkanının serbest bırakılması garip bir durum yaratacağından dolayı, mahkeme onu da tutuklamak zorunda kaldı .
Tutuklu yargılama rezaleti bitirilmedikçe, bu kısır döngüden de kurtulamayız.
Bu ülkede gerektiğinde bir genelkurmay başkanının da tutuklanabileceği ve hesap sorulabileceğinin görülmesi son derece önemlidir. Bu demokrasinin bir kuralıdır ve çok doğrudur. Ancak, tutuklu yargılama gibi çarpıklıklar sürdükçe, demokrasimiz de yara alıyor.
Sorumlu da bu garabeti bir türlü düzeltmek istemeyen siyasi iktidardır. Ya neden değiştirmediklerini bize doğru dürüst anlatmalı veya gereken adımı atmalıdırlar.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız