İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Hükümet bu facianın üstünü örtmeye çalışmaz, çalışamaz

Hükümet bu facianın üstünü örtmeye çalışmaz, çalışamaz

30 Aralık 2011 Cuma, 07:17

Ruşen Çakır/VATAN

2011 Türkiye için birçok açıdan kâbus gibi bir yıl oldu. İlk aklımıza gelenleri sayalım: Kürt sorununda yaşanan ve adım adım tırmanan sertleşme; ifade ve basın özgürlüğüne yönelik aleni ihlaller; Van depremi...

Böylesine berbat bir yılın, Şırnak Uludere’den en az 35 köylünün, PKK’lı oldukları zannedilerek savaş uçakları tarafından öldürülmesiyle kapanıyor olması üzücü ama hiç de şaşırtıcı değil. Bu feci olayın saşırtıcı olmamasının tek nedeni 2011’de yaşanmış olması değil hiç kuşkusuz. Özellikle genel seçimlerin ardından hükümetin Kürt sorununda “açılım” çizgisinden uzaklaşıp PKK liderliğindeki Kürt siyasi hareketini kentlerde kitlesel tutuklamalar, kırsal kesimdeyse yoğun operasyonlarla etkisiz hale getirme stratejisine yönelmesinin (daha doğrusu kendisinden önceki nice hükümetin izlemiş olduğu çizgiyi benimsemesinin) böylesi bir kazaya yol açması aslında son derece doğal.

Bu feci olayın hemen öncesini hatırlayalım: Birçok üst düzey hükümet yetkilisi, bürokrat ve bu sertlik politikasının sivil akıl hocaları ve destekçileri peş peşe açıklamalar yapıyor ve nihayet PKK hareketinin köşeye sıkıştırılmak üzere olduğunu müjdeliyorlardı. Onlara göre bu stratejinin başarılı olmasının bir nedeni son derece gelişmiş teknolojik imkanların devreye sokulmasıysa (örneğin “Heronlar buluyor, jetler vuruyor” şeklinde güzellemeler okuyorduk), bir diğeri de PKK ile mücadele edilirken sivillerin kesinlikle kapsam dışında bırakılmasıydı. Nitekim PKK’nın son baskınının hemen ardından gittiğimiz Hakkari Çukurca’da PKK ile halkı ayırma stratejisinin başarıyla uygulandığını görmüş ve yazmıştık. Ancak tanık olduğumuz facia, en ileri teknolojilerde bile son derece yüksek hata payları olduğunu bizlere acı bir şekilde gösterdi.



İki senaryo

Artık bu olayın ardından Kürt sorununu askeri yöntemlerle çözme iddiasındakilerin sesleri en azından bir süre için kısılacaktır. Peki sonra ne olur? İki senaryo karşımıza çıkıyor.

İyimser senaryoyu şöyle özetleyebiliriz: Şahinlerin sessiz kalacağı dönemde devlet içindeki güvercinlerin sesi daha gür çıkar ve PKK da yangına körükle gitmeyerek, ortamın yeniden ılımlılaşmasına katkıda bulunur.

Kötümser senaryodaysa, bu olay kısa süre içinde unutulur; gerçek sorumlular yerine meçhul komplocular suçlanır ve sertlik politikaları kaldığı yerden devam eder. Tabii PKK da elinden geleni ardına koymayarak bu sertleşmenin iyice tırmanmasına yardımcı olur...

Bu noktada iki kişisel görüşümü belirtmek istiyorum:

1) Yaşanan facia, bilerek değil kazayla yaşandı. Ama kaza olması sorumluların günahlarını azaltmıyor, tam tersine artırıyor. Buna ek olarak doğrudan bu sürece dahlleri olmasa da, bu askeri stratejileri kotaran kişilerin de sorumlular arasına katılmasına neden oluyor.

2) AKP hükümeti bu olayın üstünü örtmeye çalışmayacaktır. Eğer örtmek isterse İsrail, Suriye gibi ülkelerin rejimlerine yönelik eleştirileri havada kalır; kışladan Muğlalı adının çıkarılması, Dersim katliamıyla yüzleşme gibi iddialı adımlar anlamını yitirir.

Bu trajik olayda yaşamlarını yitiren kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Umarım bu olay, iyice kırılganlaşmış olan barış içinde birarada yaşama irademize olumsuz değil, tam tersine olumlu anlamda katkıda bulunur.

Son bir not: Böylesi bir günde vatandaşları yaşananlardan haberdar etmeme konusunda olağanüstü bir beceri sergileyen “haber kanalları”nın günahlarına ortak olmadığım için son derece memnunum. Gerçekten her işte bir hayır varmış!


*****


Yalçın Küçük şov

Dün Odatv Davası’nda savunmalara bir numaralı sanık Prof. Yalçın Küçük ile başlandı. Prof. Küçük, birkaç çantaya zor bela sığdırdığı kitapları, dosyaları ve kupürleriyle kelimenin gerçek anlamıyla bir “tek kişilik şov” sergiledi. İddianamenin zayıf noktalarını (ki hayli çoklar!) lime lime etme iddiasındaki Prof. Küçük’ün her vesileyle kendisinden söz ettiğini, siyaset kadar magazin dünyasına da girdiğini gördük.

Prof. Küçük’ü uzun yıllardır bilir ve kısmen tanırım. Açıkçası kendisinden daha güçlü bir savunma beklerdim. Haksızlık da etmek istemem zira çok fazla dayanamayıp öğle tatilinde duruşma salonunu terk ettim, belki benden sonra açılmıştır. Hatta belki de izlediğim kadarıyla onun derinliğine vakıf olamamışımdır.

Her neyse sonuçta bu davadan bazı sanıkların 2012’ye sevdikleriyle birlikte özgür bir şekilde gireceklerine dair umutlarımız suya düşmüş oldu. Umarım savunmalar bir an önce sonlanır ve mahkeme adlatesiz tutuklamaları sonlandırır.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız