İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Yüzleşmeyenin yüzsüzleşmesi!

Yüzleşmeyenin yüzsüzleşmesi!

25 Aralık 2011 Pazar, 09:52

Vedat İlbeyoğlu /Evrensel

Bugüne değmeyen, bugünle hesaplaşmayan bir “tarih yüzleşmesi”nin, ‘bugün’ü perdelemenin, dünü bugüne örtü yapmanın aracı olmaktan başka neye yarar? Farklı boyutlarda yapılan hesaplara ‘toplumsal rıza’ arayarak meşruiyet kazandırmanın bir yöntemi de bu çarpıtılmış, içi boşaltılmış “yüzleşme” masalı oluyor. AKP iktidarının, el attığı her tarihsel soruna dair kullanmaktan hiç imtina etmediği bir yöntem… Bir sorun ve mağduriyetin yarım ağız dile getirilmesinden ibaret olan ‘yüzleşme’ söylemi, gerçeğin ve çözümün yerine geçiriliyor, sonuçta ‘dün’ yeniden güncellenerek tekrarlanıyor. Bir yandan “toplumsal değişim” ihtiyacı tatmin edilmeye çalışılırken, diğer yandan da somut hiçbir karşılığı olmayan “değişim ve değiştiren” illüzyonuyla, güncel politik hesapların peşinde koşuluyor.
Son Dersim tartışmasından hareketle başlatılan, 12 İmam Orucu ve Aşura günlerinde devam ettirilen de böylesi bir yaklaşımdı. Başbakan’ın “Dersim özrü”, bugüne dair hiçbir değiştirici boyut taşımamasına karşın öylesine köpürtülerek sunuldu ki, Dersimlilerden ve giderek Alevilerden hesap sormaya kadar geldi iş! “Dersimliler ve Aleviler, kendi katillerinin yani Kemalistler ya da CHP’nin yanında nasıl saf tutarlar?” sorusu ekseninde, “Stockholm sendromu”na da işaret etmeyi ihmal etmeyen bir tartışma açıldı. Elbette, hesap sormanın ötesinde, güncel politik hesaplara ayarlı bir yönlendirme oluyor bu tartışmadan murad edilen.
Evet, Alevileri AKP’ye yönlendirmenin tartışması bu. Mesele getirilip sadece “Aleviler neden CHP’den kopamıyor?” parantezine sıkıştırılmışsa, Dersim tartışmasının AKP iktidarı açısından gerçek anlamı da sergilenmiştir aslında: Dersimlilere, Alevilere AKP’nin pazarlanması!
Ötesinde ise bir köşe yazısına sığdırılamayacak çok boyutlu bir tartışma konusu var. En başta, Dersimlilerin de Alevilerin de her dönem CHP’nin arkasında olduğu tezi ne kadar doğrudur? Hadi bunu geçtik diyelim; Alevilerin CHP’yle yakınlığını tartışırken, bunun en temel nedenlerinden birinin bizzat AKP’nin de içinden geldiği tarihsel-siyasal-ideolojik geleneğin kendisi olduğu nasıl gözlerden kaçırılır?
***
“Ben istihbarat örgütünün oradaki cinayetlere, oradaki katliama katkı yaptığını düşünüyorum. Engel olmayı bırakın, MİT bizzat katkı yaptı. Bakanlık görevim boyunca MİT’ten bilgi alamadım... Yörükselim Mahallesi’nde canilerin elinden kurtulan 10 yaşındaki bir çocuk kaçarak komşularına sığınıyor ancak onca yıllık komşuları onu evine almıyor. Yine bir kişiyi ağaca çivileyip ateş ederek öldürüyorlar. En vahşi olaylardan birisi de kocaman bir kazanda kaynar suya atılarak öldürülen çocuk cesedi bulduk…”
Bu sözler, 33. yıldönümünden geçtiğimiz Maraş katliamı sırasında İçişleri Bakanı olan Hasan Fehmi Güneş’in. Yaşananın Alevilere yönelik bir kontrgerilla katliamı olduğu artık aşikar, inkar edilemez bir gerçek. Ama atlanmaması gereken bir diğer şey de yok mu:
Ellerindeki satır ve palalarla saldırıp küçücük çocuğu diri diri kaynar kazanda pişirebilenler “Allah için gazaya” diye bağırıyorlardı… Sivas Madımak’ın önünde binlerce kişi ‘tekbir’le insan yakımını selamlıyordu!.. Gidelim Dersim ‘38’e; bir devlet katliamıydı kuşkusuz. Silahları, üniformaları, kasaturaları “Kemalist rejim” patentliydi katliamcıların. Ama çoluk çocuğu süngüden geçiren, ellerindeki kesik başları gülerek, mutlulukla fotoğraflayan o “Tedip alayları”nın bin yılların Alevi-Kızılbaş düşmanlığıyla katle koştuğunu nasıl görmezden gelebiliriz ki?
Daha gerilere gitmek, Yavuz Selim’den başlayarak Sünni-Müslüman’ın o kirli ve alçakça önyargılarla Aleviye karşı konumlandırılması hikayesini anlatmak gerekmiyor herhalde.
Öyle tesadüfi, kendiliğinden değil, iktidarlara da içkin tarihsel-ideolojik bir konumlandırma bu ve güncelliği de sürmekte halen:
“…aslen Nuseyri olan, Ermenilerden, Süryanilerden meydana gelmiş Tunceli civarındaki Aleviler bu işin arkasında…” sözleriyle, ülkenin güvenliğine dair tehdite işaret eden AKP’nin iktidar ortağı Fethullah Gülen’den başkası değil.
Şimdi bu Gülen ve iktidarı kendileriyle yüzleşmeye çağırıyor Alevileri, Dersimlileri!
***
Evet, Alevileri dönem dönem birilerinin eline mahküm ettiren bir tarihsel-güncel ‘korku’dan bahsetmeden durum anlaşılamaz. Binlerce yıldan süzülen ve son 30 yılda bile birçok kez karşılarına dikilip canlarını yakmış, ideolojik-kültürel-politik boyutlarıyla kanlı canlı bir ‘korku’ bu. Bizzat bu korkuyu yaratan tarihsel gelenekten günümüze uzanmış ve bırakın hesaplaşmayı, o geleneğin bütün günah(kar)larını gönül ferahlığıyla sahiplenmiş bir misyon var ortada: Alevi düşmanı Ebu Suud’a güzellemelerden tutun da miting meydanlarında Alevileri yuhalatmaya, Sıvas katliamı sanıklarını zamanaşımından kurtarmaya, Maraş anmasını yasaklamaya kadar…
Alevilere özeleştiri verip özür dilemesi gerekenlerin onlardan hesap sorar pozisyona gelmelerine ne demeli şimdi?
Bir ucubeliktir, sürüyor işte:
“Alevi açılımı” denildi, din bilgisi kitaplarına Sünni bakışıyla Alevilik tarifi ekleniverdi!
“Dersim katliamı” dendi, şimdi Dersimlilerden özeleştiri bekleniyor!
“Kürt açılımı”ndan bahsetmeye gerek yok zaten, malum, hukukçulardan sonra gazetecileri de kuşatmış durumda ‘açılım’ hazretleri!
Bu arada, Fransa’ya da ifade özgürlüğü dersleri ihmal edilmemekte pek tabii!
Ve bütün bunlar hep tarihle yüzleştiğiyle övünen bir iktidar döneminde oluyor.
Uzatmaya gerek kalmıyor, tek söz yetiyor aslında:
Yüzleşmeyen yüzsüzleşiyor!

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız