Hakça Bölüşüm…

17 Aralık 2011 Cumartesi, 09:56

Levent Gencelli. Bursahaberevi.com

Cuma günlerini iple çekiyorum. Bugün Cumhuriyet Bilim Teknoloji(CBT) günü.

Bu buluşma benim için önemli. Doğrusunu isterseniz gazetemi de CBT’yi de gün boyu okumak benim için Cuma klasiği oluyor. Sevgili Orhan’ı,(Orhan Bursalı) ve ekibini bir kez daha kutlamak istiyorum.

CBT, ufuk ötesi yaklaşımlar var. Okuduklarımın bir bölümünü arşivime atıyorum. Günü yakalayan çeviriler var. Doğan Kuban Hoca’nın yazılarının tadı bir başka oluyor. En yaşlısı olduğu için Kuban Hoca’nın adını verdim. CBT’teki yazılar bilim felsefesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Geçenlerde Orhan’ın kişisel sayfası(http://orhanbursali.blogspot.com) içinde dolaşırken CBT’nin 1257. sayısında Oktay Yenal’ın bir yazısından yaptığı alıntı dikkatimi çektim. Sizlerle paylaşayım istedim. Yenal, “Biri Yer Biri Bakar, Kıyamet Bundan Kopar mı?” başlıklı yazısının bir bölümünde kimilerine çok aykırı gelebilecek yaklaşımını şöyle aktarıyor:

-Benim için ise, borsaların, borçlanmanın, enflasyonun gelecek aylarda ne olacağından çok, ekonominin uzun sürede nereye doğru gittiği daha önemli. Türkiye, uzun sürede, ülke olarak nasıl olsa zenginleşecek, fakat yoksulluğu azaltabilen, mutlu hukuk düzeni ve sosyal adalet içinde yaşıyan bir yer olabilecek mi? Yani adam olabilecek miyiz? Demokrasi kelimesinin artık bir çok ülke için anlamını tamamiyle yitirmiş bir kavram olduğunu düşünüyorum. Dört yılda bir seçim olması ve ülkeyi yönetenlerin değiştirilme olanağı elbette ki ülkelerin başında çöreklenmiş krallıklardan, şeyhliklerden, diktatörlüklerden iyi, fakat gerçek anlamlı demokrasi için bu yeterli değil. Ama bu gün egemen olan Vahşi Kapitalist Demokrasi sistemini, mümkün olduğu kadar torpüleyerek, toplumsal güvenceler koyarak, Sosyal Demokrasiye döndürmek, yani paranın siyasi kararlar üzerindeki etkisini azaltmak olası(Oktay Yenal’ın yazısından, CBT 1257)

XXX

Bugünlerde duyacak ya da okuyacaksınız. Ekonomiyle ilgili dönemsel açıklamalar, işsizliğin azaldığını, bütçe fazlası verildiği müjdeliyor.

Sıcak para temelli günü kurtarma anlayışının ekonomiyi üretimde uzaklaştırdığını bilenler bazı verilere hep şüpheyle yaklaşmışlardır. Şüphenin gerekçesinde Yenal’ın tariflediği Vahşi Kapitalist Demokrasisi uygulamalarının sıkıntısının yaşanması yatar.

Oy kullandığımızda demokrasiyi taçlandırdığımız kanısıyla seviniriz. Evet oy kullanabilmek, yurttaşlık hakkını sandıkta eyleme dönüştürmek önemlidir ama daha da önemlisi demokrasinin tüm katmanlara eşit düzeyle yansımasını sağlayacak ekonomik demokrasiyi, paylaşımı, hakça kazancı yaymak değil midir?