İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Bir eski Mağdur’a mektup!

Bir eski Mağdur’a mektup!

12 Aralık 2011 Pazartesi, 07:32

ŞEYHMUS DİKEN /Birgün

Sayın başbakan, yaklaşık iki haftadır sağlığınız sade görsel ve yazılı basının değil ülke vatandaşlarının da derdi, merak konusu. Diliyorum ki, bir an evvel sağlığınıza kavuşursunuz.

Sizi Siirt’te okuduğunuz o malum şiir nedeniyle görevinizden alındıktan bir süre sonra İstanbul’da Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin yanlış hatırlamıyorsam “Ötekileştirme, azınlıklar” başlıklı bir toplantısında görmüştüm. Taksim’deki bir otelin salonundaydı program. Birkaç arkadaşınızla gayet sakin, eski belediye başkanlığınızdan azade, gösterişsiz bir edayla gelmiş boş bulduğunuz sandalyeye oturuvermiştiniz. Uzunca bir süre konuşulanları dinlemiş, elinizde tuttuğunuz bloknota konuşulanları yazmış sonra da arkadaşlarınızla çekip gitmiştiniz.

İyi bir izlenimdi bende kalan. Bu ülke ne zaman şiir okudu sudan gerekçesiyle, ya da kitap yazdı, düşüncelerini paylaştı bahanesiyle insanların eziyete zulme uğradığı “tuhaf”lıklardan kurtulacak acaba sorusunu kendime sormuştum o gün.

Sonra Özal’ın ANAP’ını gerekçelendirdiği gibi her eğilimi içinde barındıracağını vurguladığınız “dört eğilim” ve kurduğunuz partinizdeki iki ulvi, saygın değeri görünce hadi bakalım; O hiç tecelli etmeyen “Adalet” ve insani “Kalkınma” nasıl bir bedende vücut bulacak; bekleyelim görelim diye düşünmüştüm.

Sonra sizi 2005’te Diyarbakır sahnesinde televizyonlardan izlemiştim. O güne dek “devlet ricali”nden alışık olmadığımız farklı sesler terennüm ediyordunuz…

Büyük devlet olmanın geçmişiyle yüzleşmekle, tarihte yapılanları kabullenip özür dilemekle mümkün olabileceğinden bahsediyordunuz Diyarbakır’da.

O gün NTV televizyon kanalının canlı yayınına çıkmıştım, sizin sabah konuşma yaptığınız Toplu Konutlar bölgesinde, “Bu sözler ve ses önemli, devamı gelmeli uygulamaya dönüşmeli” demiştim.

Ben sol siyasal düşünceden gelen biriyim. Sizin geleneğinize göre ömrünü tamamlamış ama bize göre dünya yüzünde “emek, sermaye” çelişkisi sürdükçe, “artı değer” hakketmeyenlerin kesesini doldurdukça sol bir umut olmayı sürdürecektir diyenlerin so(y)lundanım.

Ama benim “solcu” olmam sizlerin yapmak isteyeceğiniz “iyi şeyler”e karşı olmayı gerektirmiyor / gerektirmez.

Bizim kuşak “demokrasi kültürü” deyince demokratik talepleri solla bütünleştirir. Sağın hiçbir zaman demokrasi talebinin olmayacağına inanır bizim sol kuşak. Neylersiniz ki böyle öğrendik ve böyle yetiştik.

Sonra sizler “Siyasal İslam” üzerinden siyaset yapanlarla tanıştık. Sizler de demokrasi diyordunuz. Hatta yetinmiyor, “demokrasi hepimize lazım” diyor ve öyle siyaset yapıyordunuz.

Demokrasi dediğimiz arzulanan hülyayı, bizim geleneğimize göre geleneğinde ve genlerinde demokrasi kültürü olmadığını düşündüklerimizin istemesi doğrusu ben dâhil çoğumuza göre yeni şeylerdi, sanki yeni bir değişim rüzgârının habercisiydi. “Damdan düşenin derdinden, ancak damdan düşenler anlar” kabilinden Sol, Kürt, İslam hep sıkıntı, eza ve cefa yaşadığından “acaba” deyip kendi sorularımıza yanıt arar olduk.

Sonra büyük çoğunlukla iktidar oldunuz. Sizin dışınızdakilerin size yeterince destek sunmadığını, söylemlerinize sahip çıkmadığını gerekçe göstererek güvenlik gerekçeli sertlik politikalarını savunur ve uygular oldunuz.

Hayat hep hülyası kurulan büyük gelecek tasarımları üzerinden yürümez / yürümüyor sayın başbakan.

Unutmayın sizden önce de neredeyse bütün bir doksan yıllık cumhuriyetin, hatta öncesinin derdi olan Kürt Sorunu; hâla olanca yakıcılığı ile “Sorun” ve çözül(e)medi. Ülkenin diğer kimi sorunları da öyle. Oysa siz yüzde elli ile muktedirsiniz.

Sayın Başbakan, böyle bir mektubu alenen yazmayı düşünmüyordum. Ama ben vicdan sahibi bir aydınım. Yüreğimin ve vicdanımın sesi, düşünce ve davranışlarıma hitap edip yön veriyor. Belki böyle bir mektubu alenen size yazdığım için kimi arkadaşlarım bana kızacak. Ama varsın kızsınlar.

Dün sokakta bir kadın avukat arkadaşımla karşılaştım. Dedi ki; “Doksanlı yıllarda Diyarbakır sokaklarında hergün en az on kişi faili meçhul cinayetlere kurban gidiyordu. Hava karardıktan sonra evimize ulaşabilmişsek çok şükür bugün de ölmedik, diyorduk. Yirmi yıl geçti aradan ve bugünlerde sabah güneş doğduğunda hadi yine iyiyiz bugün de sabahı ettik, polis kapımızı çalmadı”.

Evet, sayın başbakan; henüz vakit varken, hazır hastalığınız nedeniyle nekahet döneminde sıcacık evinizde dinleniyorken bir kez daha bence kendinizle dertleşip konuşun. Büyük kapılar büyük politikalarla açılır. Büyük kapılardan doğru politikalarıyla geçmeyi bilenler tarihe geçerler. Elinizde hâla böyle bir şans da böyle bir fırsat da var sayın başbakan.

Ünlü bir sözdür bilirsiniz; “Küskünler ordusuyla zafer kazanılmaz”. Kazandığınızı sandığınız zaferse mağlubu da galibi de olmayan Pirus Zaferi olur. O zaferin de kimseye hayrı olmaz.

Siz inançlı birisiniz. İnanan insan tanrısıyla aracısız, perdesiz görüşen insandır. İçinizdeki inancın sesine kulak verip sorunu olan Kürt Halkının daha fazla kırılmasına, acı çekmesine ve küsmesine fırsat vermeyin derim.

Aydın sorumluluğum, On Aralık İnsan Hakları Gününde düşüncelerinden, inandıklarından, yazdıklarından ve konuştuklarından dolayı “içerde” olanlar ve bütün insanlık için; bu yazıyı ve açık mektubu kamuoyunun nezdinde size yazmamı gerekli kıldı. Umarım bunca aydının, bunca insanın telef edildiği bir ortamda sözüm adresini bulur…

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız