Susan CHP’denKonuşan CHP’ye…

11 Aralık 2011 Pazar, 10:24

Yusuf KOTAMAN /Haber

Beklenen buydu…
CHP’linin omuzundan yük kalktı…
Yüzler güldü…
CHP İl Örgütü belki de ilk defga böylesi bir toplantı düzenledi…
Bursa masaya yatırıldı…
Hesap soruldu…
Hesap kesilir mi bilmem!
Bildiğim beklenen CHP’nin sahaya indiğidir…
Bursa İl Genel Meclisi ve Büyükşehir Belediye bütçeleri ile yapılacak yatırımlar hakkında Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen İl Başkanı Gürhan Akdoğan, CHP Belediye Meclis üyesi Osman Ayradilli, CHP İl Genel Meclisi Gurup Sözcüsü Sabahattin Sesli ve CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in yanısıra CHP İl Örgütü de toplantıda hazır bulundu.
Gündemin ilk bombası İstanbul – İzmir otoyol projesiydi…
Gürhan Akdoğan etkiliydi… Dersine çalışmıştı. Ses tonu bile artık hesap sorma vakti geldi der gibiydi..
Ve öyle de oldu: “ Otoyol geçecek deniliyor ancak ben bu otoyolun haritalarını onca telefon görüşmesine rağmen ulaşamadım. Harita belki Valilikte vardır diye Vali ile de görüştüm. Ama haritanın kendilerinde de olmadığı yanıtını aldım. En sonunda Ziraat Mühendisleri Odası eski bir haritanın üzerine bu projeyi bana çizdi. Proje var ama saklanıyor. Bize haritayı verin bizde inceleyelim” diyerek ilk golü atıverdi…
Büyükşehir Belediye’sine bağlı şirketlerin bütçelerinin de incelenmesi gerektiğini vurgulayan Gürhan Akdoğan “Şirketlerin şuan 219 milyon cirosu var. Ancak kimler nasıl kar ediyor buna bakılmalı” derken, Nostaljik tramvay’ın Cumhuriyet Caddesi ve Yeşilyay’la esnafını rahatsız ettiğinin altını çizdi. “ Bursa oyuncak mı? Çocukluk hayaliymiş Başbakan’ında hayali vardı herkesin hayali vardır. Ama bunun neresi nostalji Bursa’da ben böyle bir şeyi hatırlamıyorum. Çocukken Başkanı Galatasaray’a götürdüler sanırım, Galatasaray’la karıştırıyor. Bırakın siyasetçi olarak vatandaş olarakta beni rahatsız ediyor bu durum” dedi...
Bursaray’ın C Etap’ı projesinde kar edilmediğini de dile getiren Gürhan Akdoğan, 9km hatta 18 km ücreti ödendiğinin ve mühendisliğin pozitif bir bilim olduğunun altı çizdi.(Necati Şahin’in kulakları çınlasın) Necati Başkan söylediğinde herşeyin başkanı Semih Pala bayağı efelenmişti de…
Azot tankları da nasibini aldı…
Gemlik Belediye Meclis üyelerinin karşı çıktığı azot tanklarına da değinen Akdoğan “ 42 azot tankı ÇET raporu ile alınıyor. Böyle ucube iş olur mu? ÇET raporları resmen elma, armut gibi satılıyor. Yapan da karşı çıkanda AKP’li. Olası bir depremde bu tankların patlaması 100 binlerce insanın hayatını kaybetmesi anlamına gelmektedir”derken, aklıma Prof. Ahmet Ercan’ın yaptığı açıklama geldi.Hocamız Bursa’nın özellikle Gemlik hattının tehlike içinde olduğunu söylemişti.Gerçi Ercan hocamızda herşeyin başkanı kadar bilemezdi ya…
Ve TOKİ…
Allah düşmanım başına bile vermesin…
Büyükşehir Belediye’sinin tarihi restorasyonlara verdiği önemin en büyük göstergesinin Doğanbey TOKİ olduğu dile getiren Akdoğan, “ Ulucami, Han’lar bölgesi ve Yeşil Türbe’nin üzerinden bakıldığında tarihe verilen önem görülmektedir. Bu Altepe’nin bu şehri nasıl yönettiğin en iyi göstergesidir” diye konuştu.
Stadyum için 35 milyon ayrılan bütçenin Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’nde ki gibi daha fazla bütçe ile bitirileceğinin altını çizen Akdoğan “İki projeyi de yapan firmaya bakın. Proje ihaleye çıkarken zemine fore kazık yapılması için bir firma 1 tl fiyat vermiş. Ancak ihale bittikten sonra fore kazık kaldırılıyor. Gemlik Belediye’si ile uğraşacağınıza 7.5 ay ceza almış Osmangazi Belediye Başkanı’na ve Yıldırım Belediyesine bakın. Yer işgal eden Gemlik Belediye Başkanı dahil üç kişiye Cumhuriyet Savcılığı şuan dava açtı” dedi…
Bütçe’ye hayır dediklerinin altını çizen CHP Belediye Meclis üyesi Osman Ayradilli ise “Nasıl yalan söylüyorlar? Reklam bütçeleri yatırım bütçelerinin %6’sı kadar. Reklam bütçesine 22 trilyon harcanmış. Verilmeyen reklamın ücreti, medya patronunun cebine girmiştir. Belediye kasasının yarısı uçup gitmiştir. Altepe’nin vizyonu da hayali de vizyonu da bu. TOKİ fotoğraf yarışması yüzünden meslek odasına dava açıyor. Ulaşım master planı açıklamadan Nostaljik Tramvay’ın yapılması şaka gibi” dedi. Geçekten öyle değil mi? Yürüyecek yolumuz yokken kentin anadamarına neşter vurulmuştur…
Yapılan projelerin araştırılmadan yapılmadığını örnek veren CHP İl Genel Meclisi Gurup Sözcüsü Sabahattin Sesli “ Mustafa Kemalpaşa’ya yatırım yapıldığı için Karacabey’e Mısır kurutma tesisi istediler keşke biz kurutma tesisi yerine patlatma tesisi yapsaydık.(gülüşmeler) Olmadı ver kurtul, sat kurtul, kiraya ver kurtul mantığı içerisinde dedi. CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir ise “Bursa yerel yönetimde ahlak yoksunu bir kadro ile karşı karşıya. Bursa’yı AKP’den kurtarmaya kararlıyız. Gelen kişi Bursa’yı bu ucubelerden kurtarmalı ve etik değerlere sahip olmalı” diye konuştu.
Şimdi kim ne derse desin…
CHP doğruyu yapmıştır…
Koskoca bir kentte sessiz kalmak herşeyi kabullenmek demektir.
Gönül ister ki;
CHP bu toplantılarını daha sık yapsın…
Kentin sorunlarını dile getirsin…

Sonunda bu da olacak!

Görkemli adalet saraylarının içerisinde, \'adalet\' fenerle aranacak..
Onlarca, yüzlerce gazeteci, akademisyen, asker ve her kesimden
insanlar, suçlarının ne olduğunu bilmeden, cezaevlerine çürütülecek...
Yürekli, vatansever, demokrat, Atatürkçü gazetelerin yöneticilerinin
evlerine, işyerlerine sürekli baskınlar yapılıp, hayali belgeler
aranacak...
Toplumun her kesiminde insanlar, telefonlarının dinlendiğinden şüphe
ederek, korku paranoyaları içerisinde günlerini geçirecek...
Yandaşların, iktidara yakınların işlediği \'fenerli suçlar(!)\',
milletin gözünün içine baka baka kapatılmaya çalışılacak, tutukluları
salınacak...
Sen gazeteci olarak...
Sen köşe yazarı olarak...
Sen televizyoncu olarak...
Olup bitenler karşısında:
Susacak...
Sinecek...
Sütre gerisinde yaşananları seyredeceksin...
***
Sonra da adınız anlı şanlı gazeteci ya da köşe yazarı olacak.
Öyle mi?
Utanmaz adamlar!
Rezil yalakalar!...
Onursuz kişiler!...
Bugün düzeniniz, dümeniniz iyi tabi...
Patron kuyruğuna yapışıp, binlerce lira ve daha fazla
aylıklara imza atıp, patron plazalarında ki süper yaşamlarınızı
sürdürün...
Sizi enterese eder mi bir \'AYDINLIK\' gazetenin genel müdürünün, diğer
yöneticilerinin, yazarlarının, muhabirlerinin bir bir içeriye
tıkılmaları, haksız yere suçlanmaları, baskı ve tehdit altında
tutulmaları?...
***
Siz keyfinize bakın...
Kaliteli şaraplar içip, lüks lokantalarda kaliteli lezzetlerle
damaklarınıza bayram ettirmeye sürdürün...
Bunların tamamı istisnalar hariç, hiçbir zaman halktan yana olmaz...
Basının, onuru kutsiyeti konusunda kılını kıpırdatmaz...
Milletten pek çok gerçek gizleniyormuş umurlarında olmaz...
Ama bu ülkede ne yazık ki onlara da gazeteci denir…(alıntı)