CHP TUNCELİ VE KILIÇDAROĞLU

30 Kasım 2011 Çarşamba, 08:03

Özgür Çakar /Muhalif Gazete

Gün doğmuyor ki CHP içinde yeni bir iddia çıkmasın. Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık süreci ile başlayıp seçim ve sonraki dönem de devam eden bir çoğu asılsız ve yalan haberler ne yazık ki CHP seçmenini yıpratıyor. Bir başka parti yoktur ki bu kadar yıpratılsın ve dövülsün! Bununda nedeni gayet açık sanırım. 10 yıllık AKP iktidarının, iktidarları süresince pozisyona bir çok görsel ve yazılı medyanın İktidar ortağıymış gibi sürekli CHP ile ilgili iddiaları ve çamur at izi kalsın anlayışı bu duruma katkı veren en büyük etken olsa gerek.

CHP kurultay kararı alarak \'Halkın İktidarı\' yolundaki kadroları kurmaya hazırlanırken yaşanan bu olaylarla CHP'yi yıpratmakla beraber halk gözünde sürekli iç çekişmelerinin eksik olmadığı bir parti görünümünde bırakmaktır. Özellikle bu durum halkın rüzgarını arkasına almış Kemal Kılıçdaroğlu liderliği ile orantılı olarak artmıştır. Son zamanlarda yapılan bir çok haberde CHP içindeki bazı milletvekillerinin partinin sağa kaydığını, bazıları kürt politikasından rahatsızlığını, diğer bir kısımda soldan uzaklaştığını iddia ederek vekillerin parti içinde bu rahatsızlıklarını dile getirdiğini yansıtmaktaydı.Yapılan bu iddiaların kişisel çıkar ve yandaşlıktan başka bir amacı yoktur.Son olarakta Kılıçdaroğlu'nun ve onun üzerinden yapılan Dersim olaylarının sorumlusunun CHP ilan edilmesidir.

Toplum olarak çok çabuk yaşanan olayları unutmaktayız. Seçim meydanlarında Kılıçdaroğlu'nun Tuncelili, alevi, kürt ver ermeni söylemleri ile seçim meydanlarında yuhlatılması ne bu yandaş medyanın dikkatini ne de halkın % 60 'nın dikkatini çekmemişti. Seçim sonrası Tunceli Halkı uzun süreden beri küskün olduğu CHP'ye Kılıçdaroğlu ile birlikte tam destek verip iki milletvekilinide CHP'ye kazandırmış oldu. Ne varki bu güven şimdilerde Tunceli halkının gözünde, Dersim olaylarını hatırlatarak CHP Ve lideri Kılıçdaroğlu'na karşı bir nefret rüzgarı oluşturmaya çalışılmaktadır. Öteki taraftanda CHP seçmeni ve Atatürkçü kesimin gözünde ise Tuncelilerin o dönemde eşkiya ve Atatürk karşıtı olduğunu göstermeye çalışmaktadırlar. Ama unutulmamalıdır ki Tunceli her zaman Cumhuriyet'e ve bazı kesimlerin rahatsız olduğu laiklik rejimene her zaman sahip çıkmıştır. Atatürk'ü düşman gösteren kişilerin CHP ve alevilerle sorunları vardır ve bu sorunları bu şekilde yansıtmaktadır. Geçen hafta bir televizyon programına katılan AKP'li dışişleri eski bakanı Yaşar Yakış'ın Suriye'nin büyük kısmı sunni olmasına rağmen iktidarda alevi bir yönetim mevcut demesi bile demokrasi anlayışı ve alevliğe karşı tavırlarının net bir göstergesini sunmaktadır. Cemevlerinde Atatürk ve Hz Ali resimleri yan yana olan aleviler bu ülkede asla ötekileştirilmemelidirler.

12 Haziran seçimlerinde Tunceliler, CHP ve Atatürk ile ilgili sınavlarını vermişlerdir. Şimdi ise Türkiye'deki demokrat, laik ve cumhuriyetci insanlarının bu sınavı vermesi gerekmektedir.