İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Film boyunca düşündüm, Türk kimdir?

Film boyunca düşündüm, Türk kimdir?

28 Kasım 2011 Pazartesi, 08:29

Sanem Altan/VATAN

Çağdaş demokratik bir ülkeye gittiğinizde garip bir eksiklik hissedersiniz...

Bir süre sonra da o eksik şeyin ne olduğunu anlarsınız...

Alıştığınız bir duygu yok olmuştur içinizde.

Yasaklarla, baskılarla, hapishanelerle, darbelerle, işkencelerle, insanların insanlara ettiği zulümlerle dolu bir ülkede büyüyen çocukların çoğu gibi sizde de ‘tedirginlik duygusu’ yapınızın doğal parçası olmuştur.

Yasaksız, baskısız, insanların birbirlerini haksız yere yargılamadığı bir yere gittiğinizde bu alıştığınız tedirginlik duygusu birden kaybolur.

Çünkü o ülkelerde insanlar düşüncelerini rahatça söyleyebilmekte, istedikleri her şeyle rahatça dalga geçebilmektedirler.

Oralarda düşüncelerinizden, yaptıklarınızdan dolayı yargılanmazsınız...

Biz güya çağdaşlaşma yolunu neredeyse tamamlamış, hatta çağdaşlaşmış bir ülkeyiz ama her türlü baskı hala sürüyor.

Milliyetçilik adına sürüyor en başta...

Kürtsen ya da Kürtlerin haklarını almasını destekleyen bir Türksen bu baskı ağır biçimde hissediliyor...

Benim için anlaşılması her zaman zor bir meseledir milliyetçilik.

Milliyetçilik nedir gerçekten?


***


Bundan tam 222 yıl önce, 1789 yılında gerçekleşen Fransız İhtilaliyle doruğuna ulaşıp bütün dünyayı etkilediğinde, bu anlayış, toplumlar arası ekonomik çatışmaların politik bir ifadesiydi.

Birçok imparatorluk, milliyetçilik vurgunu yiyerek parçalanmıştı.

Yeni ulus devletler oluşmuştu.

Başta Avrupa haritası olmak üzere bütün dünyanın haritası değişmişti.

Küçük küçük parçalara ayrılmıştı.

Sonra 90’lı yıllara geldiğimizde küçük parçalara ayrılan milletlere bölünen Avrupa yeniden bütünleşmeye karar verdi.

Geçmiş 200 yılda birbirleriyle savaşa giren Avrupa ülkeleri, kendi istekleriyle tek bir Avrupa devleti kurmaya karar verdiler..

Avrupa’da 1789’da açılan milliyetçilik parantezi, 1990’larda gene Avrupa’da bitti aslında.

Bütünleşerek bitti.

Hatta bütünleşme arayışı sadece Avrupa’yla sınırlı kalmadı, dünyanın çeşitli kesimleri bu bütünleşmenin peşine takıldı o yıllarda.

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle dünyada “ekonomik sistem” de ikili bir yapıdan çıktı.

Eski komünist ülkeler serbest piyasa ekonomisini benimsedi .

Ülkeler birleşti, sistemler bütünleşti 90lı yıllar içinde.

Fransız şair Eluard’ın mavi bir portakala benzettiği dünya 200 yıl dilim dilim ayrıldıktan sonra tekrar mavi bütün bir portakal oldu.


***


Milliyetçilik, bu değişime ayak uyduramayanlara kaldı.

Bu bütünleşmede, üretimleriyle, fikirleriyle, yaratıcılıklarıyla yer bulamayacaklarından korkanlar “milliyetçilik” mağaralarına sığındı.

Bütünleşmeyi lanetledi.

Ait oldukları “parçanın” herkesten ve her şeyden üstün olduğu iddiasıyla kendini avutmaya çalıştı.

Türkiye ise bir yandan hem serbest piyasa ekonomisine geçerek, hem AB’ye üyeliğe ağırlık vererek “bütünleşmenin” parçası olmaya çalıştı, bir yandan da bu bütünleşmenin çağdaş ölçülerinden korkup milliyetçiliğe sapmaya uğraştı.

O yüzden de ne olduğu anlaşılmaz bir şizofreninin içine düştük.

Hem çağdaşız hem çağdışıyız, hem kürselleşmenin parçasıyız hem Kürtlerin haklarını inkar ediyoruz, hem AB üyeliğine adayız hem en faşist yasalara sahibiz.

Bir gün oyuz, öbür gün öbürü.

Kararsızlığımız yarattığı sarsaklığı her alanda hissederek yaşıyoruz.


***


Çağan Irmak’ın son filmi Dedemin İnsanları’nı izledim...

1923 yılında yaşanan zorunlu göçü, mübadele yıllarını ve o yıllarda çocuk olan Mehmet Bey’in hikayesini anlatıyor.

Çetin Tekindor, Giritten göç eden bir Türk olan ama kendi topraklarında ‘gavur’ denilen Mehmet Bey’i olağanüstü oynuyor...

Hatta olağanüstü sıradan bir kelime olarak kalıyor o oyunculuğun yanında...

Çağan Irmak anlatmak istediği hikayeyi inanılmaz çekmiş, senaryoya, oyunculuklara, renklere, seslere bayıldım...

Hele Girit’ten göç sahneleri dünya sineması düzeyinde bence...

Filmi seyrederken “Türk olmak ne demek” diye düşünüp durdum...

2011 yılında “Türk” kimdir?

Avrupa’nın üyeliğine üye ülkenin vatandaşlığına aday olan, Dersim’den özür dileyen insan mı yoksa Kürtlerle “eşit” olmamak için her türlü belayı göze alan, Atatürk’ün hatalarını saklamak için kıvranan insan mı?

Sonunda Başbakan Erdoğan’ın, “Türk kimdir” sorusunun en iyi cevabı olduğuna karar verdim.

Kürt açılımını da yapar, Kürtleri de hapseder, hem uluslararası vicdanın sesidir hem en faşist yasaları sahiplenir, hem dünya liderliğine oynar hem hiç duraksamadan “affedersiniz, kadın mıdır kız mıdır bilmiyorum,” der.

Kararsızdır anlayacağınız, iki dünya arasında gider gelir, kendine bir yer bulamaz, kendini hiçbir yerde rahat hissedemez.

Gidip bu filmi seyredin.

Bakalım sizde de aynı soruları sorma ihtiyacı yaratacak mı?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız