İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Mirabel kardeşlerin anısına…

Mirabel kardeşlerin anısına…

26 Kasım 2011 Cumartesi, 08:48

Huriye Gül KOLAYLI/Haber

25 Kasım Kadına Karşı Şiddete Mücadele Günüdür…
Çıkış kaynağına gelince… 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti’nde faşist Trojillo Diktatörlüğü’ne karşı direniş sergileyen devrimci Mirabel kardeşler, cezaevindeki eşlerini ziyaret ettikten sonra tecavüze uğrayarak öldürüldüler…
Bu olay önce Latin Amerika ülkelerinde, ardından da dünya kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı.
1981 yılında Kolombiya’nın başkenti Bogota’da toplanan 1. Latin Amerika ve Karayip Kadınlar Kongresi’nde Mirabel kardeşlerin öldürüldüğü gün olan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü ilan edildi.
Latin Amerikalı kadınlar her yıl 25 Kasım’da Mirabel kardeşleri andılar, Latin coğrafyasında gözaltına alınan, tutuklanan kadınlara yönelik işkence ve tecavüzler başta olmak üzere kadına şiddeti protesto ettiler.
25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele günü, dünya kadın örgütlerinin gündemine girdi ve yaygın bir şekilde her yıl dayanışma toplantıları yapılmaya başlandı…
1999 Yılında Birleşmiş Milletler 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü olarak ilan etti…

KADINA ŞİDDETİN TANIMI
BM kadına yönelik şiddeti şöyle tanımlıyor:
“Kamusal veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma…”
BM Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi kadına yönelik şiddetin kadınlara yönelik, toplumsal cinsiyete dayalı ve bir kadına sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız bir şekilde kadınları etkileyen bir şiddet olduğunu belirtiyor.
Türkiye’de kadına yönelik şiddet, yöre ve toplumsal katmanlara göre farklılaşıyor.
Doğuda adına töre denilen cinayetler, batıda ise namus ile gerekçelendiriliyor. Berdel, beşik kertmesi, çocuk gelinler, tecavüzler,dayak, intihara zorlama, ekonomik ve psikolojik şiddet, işyeri tacizleri, mobing, insan ticaretine konu olma gibi çeşitleniyor…
BM verilerine göre, Kanada’da kadının şiddete uğrama oranı yüzde 25 iken Japonya’da yüzde 59’a, Hindistan’da ise yüzde 75’e çıkıyor…
Hala kadınlara kırbaçlanma cezasının verildiği ülkeler var.
Sudan’da pantolon giymek, İran’da sandalet giymek, Suudi Arabistan’da tek başına araba kullanmak kırbaçlanma cezası almak için yeterli.
Türkiye’de töre nedeniyle öldürülen kadınların sayısı bilinmiyor.
2007 yılında Ayşe Gül Altınay ve Yeşim Arat tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, Türkiye’de her üc kadından biri fiziksel şiddet görmüş durumda…
Hayatı boyunca eşinden en az bir kez fiziksel şiddet görmüş kadınların oranı Türkiye genelinde yüzde 35…
Doğu Anadolu genelinde ise yüzde 40!..
Aynı araştırma sonuçlarına göre; en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldığını söyleyenlerin Türkiye genelinde yüzde 49’unun, doğu genelinde ise yüzde 63’ünün bu durumdan daha önce hiç kimseye söz etmemişler…
Türkiye genelinde şiddet gören her iki kadından biri (doğuda her üç kadından yaklaşık ikisi) eşinden gördüğü şiddetle tek başına mücadele ediyor.
Kocalarından boşanmış veya ayrılmış kadınlarda fiziksel şiddet yüzde78 gibi çok yüksek bir oranda… Okuma yazma bilmeyen kadınlar arasında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldığını söyleyenlerin oranı yüzde 43 iken, yüksek öğrenim görmüş kadınlar arasında bu oran yüzde 12...
Eşi okuryazar olmayan kadınların yarısı en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldığını söylerken, eşin eğitimi yüksekokul ve üniversite düzeyine çıktığında bu oran yüzde 18’e düşüyor..
Üniversite mezunu 6 erkekten 1’i eşini dövüyor!
Gelir düzeyi arttıkça fiziksel şiddet gördüğünü söyleyen kadınların oranı düşüyor…
İllerde oturan kadınların fiziksel şiddete maruz kalma oranları ilçelerde oturanlara göre yaklaşık 42 daha fazla.
Dayağın en az yaşandığı yerleşim birimleri ilçeler, en çok yaşandığı yerler ise iller! Bu da göç faktörünün olumsuz etkisini ortaya koyuyor.
Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM), Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen, 17 bin 168 kişi üzerinde yapılan anketlere dayanan, 2009 Ocak ayında yayınlanan “Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet raporu” ise şunları ortaya koyuyor:
Evli kadınların yüzde 11- 29’u eşinden ağır derecede fiziksel şiddet görüyor!
En yüksek oran Kuzeydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’da!
Aynı raporda evli kadınların yüzde 15’i eşinin cinsel şiddetine maruz kaldığı yer alıyor.
Türkiye genelinde fiziksel şiddet yaşayan kadınların oranı yüzde 42 iken, en sık yaşanan yaş grubu ise 40-59!..
Eğitimle şiddet ters orantılı! Eğitimsiz ve ilkokul düzeyindeki kadınlarda yüzde 56 olan şiddete armuz kalma oranı lise mezunlarında yüzde 32’ye, üniversite mezunları arasında ise yüzde 17!..
Yine bu araştırmaya göre hamilelikte şiddet görenlerin oranı Kuzeydoğu Anadolu’da yüzde 18, Marmara Bölgesinde yüzde 5…
Türkiye’de kadına karşı şiddetin boyutları ortada…
Ne yazık ki, koca koca yargıçlar, 13 yaşındaki NÇ’ye tecavüz eden kazık kadar heriflere, “kızın kendi rızasıyla birlikte olması” gibi bir gerekçeyle ceza indirimi uyguladı…
Bursa’da Çalı’da yaşanan 13 yaşındaki kıza tecavüz davasında da sanıkların savunma zemini aynı…
Yargıtay’ın NÇ davasındaki ceza indiriminden yüz bulan sanık yakınları, zavallı mağdur kızın annesinin çalıştığı fabrikaya gidip patrona, “Bu kadını işten atın, kızını satıyor” demekten hiç utanmadılar!
Bursa kamuoyu henüz Bursalı NÇ davasının farkında değil! Zira KESK’li kadınlar hariç, hiçbir sivil toplum kuruluşundan ses çıkmıyor…

UÜ’DE KADIN ARAŞTIRMA MERKEZİ NEDEN YOK?
Öte yandan görünen şu ki:
2007 yılında yapılan araştırmada kadına yönelik şiddet yüzde 35 iken, 2009 yılında yapılan araştırmada ise yüzde 42 çıkıyor…
Bursa’da 2000 yılında yapılan bir araştırmaya göre kadınların yüzde 37’si fiziksel şiddet görüyordu…
Ancak, şimdi durum nedir bilemiyoruz…
Çünkü Sütçü İmam’da bile var olan Kadın Araştırmaları Enstitüsü ne yazık ki Uludağ Üniversitesi’nde yok!
Duyduğum kadarıyla Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek, rektörlük seçimleri öncesinde, bir Kadın Araştırma Merkezi kuracağı yönünde söz vermişti… -
Ancak hayata geçmedi… Bursa’da kadın üzerine yapılan hiçbir doğru dürüst araştırma yok! Bunu yapacak olan üniversitedir, Uludağ Üniversitesi’nde böyle bir merkezi döndürecek kadın akademisyen de vardır…
(Not: Türkiye Psikiyatri Derneği kaynaklarından yararlanılmıştır. )

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız