Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

26 Kasım 2011 Cumartesi, 08:27

Murat Yetkin/Radikal

Bakan Şahin'in aile içi şiddetle gösterdiği mücadele, sorunun kadınlarda değil, onlara şans tanımayan erkeklerde olduğunu gösteriyor.

Dün İstanbul'da Bahçeşehir Üniversitesi'nde 'Aile İçi Şiddete Son' başlığı altında Hürriyet gazetesi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun desteğiyle düzenlenen bir konferans vardı.
Tarih özellikle seçilmişti, çünkü dün BM'nin Kadına Şiddet ile Mücadele Günü idi. Konferans iyimser bir havada başladı; bir gece önce Meclis, Avrupa Konseyi'nin kadına karşı şiddeti önleme sözleşmesini ilk imzalayan ülkeler arasına Türkiye'yi dahil etmişti.
\'Dün gece rahat bir uyku uyudum\' diye konuşmasına başladı Aile ve Sosyal Politikalardan sorumlu Bakan Fatma Şahin; bu sonuç bir yerde Şahin'in yumuşak politika üslubunun da sonucu sayılabilirdi.
Bu onayın bir anlamı var. Anayasanın 90'ıncı maddesi, iç hukukla çelişen durumlarda Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve anlaşmaların esas alınmasını öngörüyor. Bu sözleşme, kadın ve çocuklara karşı şiddet davalarında hafifletici sebep ve iyi hal gibi nedenlerle ceza indiriminin önüne geçilmesi doğrultusundaki yasal değişiklik girişimlerinin önünü açabilir.
Nitekim daha bu onayın geldiğinin ertesi günü, yani İstanbul'daki konferans toplanırken, Mardin'de daha 13 yaşındaki kıza tecavüz eden, aralarında devlet görevlilerinin ve esnafın da bulunduğu 26 kişiye mümkün olan en alt düzeyden verilen 5'er yıl ceza, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilmediği için onaylanmış oldu.
O koca yargıçlar, böylece ne kadar isabetli karar verdiklerini herhalde kendilerine ispat ederek rahatlamış oldular. Bundan dolayı herhalde o 26 kişi ve avukatları dışında kimseden tebrik beklemiyorlar.
Tabii \'Yasa çıkmış ne fark eder?\' diye küçümsemek mümkün. Dün Bakan Şahin de uygulamanın daha ağır sorumluluk yüklediğinin bilincinde olduğunu söyledi. Ama şunu unutmamak lazım: Yasa her şeyi değiştirmez ama yasa çıkmadan hiçbir şey değişmez.
Dünkü konferansta Avrupa Birliği işlerinden sorumlu Bakan Egemen Bağış da vardı; reformların hızlanmasında AB sürecinin ne dersek diyelim ciddi payı oldu.
Reformlar siyasi konulardayken tartışmalar daha sert ama değişiklik daha kolaydı. Toplumsal konulara girdikçe, toplumsal dokuya indikçe zorlaşıyor.
Konferansta Hürriyet adına konuşan Vuslat Doğan Sabancı bir gerçeğin altını çizdi; içinde bulunduğumuz 2011 yılında aile ve yakınlarından gördüğü şiddet sonucu öldürülen kadın sayısı, Van depreminde ve terörle mücadelede hayatını kaybedenlerin toplamından fazlaydı. Kürt sorunu Türkiye'nin en büyük siyasi sorunu olabilir ama kadın ve çocuklara uygulanan şiddet de toplumsal planda Sabancı'nın dediği gibi en büyük sorun.

Sakin güç
Yeniden Fatma Şahin'e gelmek istiyorum. On küsur yıl önce Gaziantepli bir kimya mühendisi iken siyasete giren Şahin, önce AK Parti kurullarında, sonra Meclis'te deneyim kazandıktan sonra 2011 seçimleri sonrasında bakanlar kuruluna girdi. Kısa sürede farklı yaklaşımıyla öne çıktı; Anadolu'nun baba, anne, erkek kardeş ve nihayetinde koca baskısı altında kalıp aynı baskıyı kızlarına reva gören ezilmiş kadınları, başkasından duysalar tepki gösterecekleri sözleri, aralarından çıkmış eğitimli bir kız kardeş gibi gördükleri Şahin'in ağzından duyunca dinlemeye başladılar.
Şahin'in sakin, ılıman, sabırlı ama kararlı yaklaşımının bir örneğini dünkü konferansta da gördük. O konuşurken daha sonra Halkevleri'nden olduğunu öğrendiğimiz iki genç kadın, ellerinde karton pankartlarla ayağa kalkarak hükümetin kadın eşitliği konusunda ikiyüzlü olduğunu öne süren bir protestoya başladı.
Koruma polisleri hemen müdahaleye kalktı. Şahin polisleri durdurdu; protestoculara onlarla sonra konuşmak istediğini söyledi. Protestocular bir süre daha itirazlarını sürdürdü, daha sonra salondan gelen \'Tamam, sizi de duyduk\' yolunda sözlerle oturdular. Birazdan polisler başlarına gelip dışarı çıkarmaya çalışınca, onlar da yeniden başladı. O noktada Şahin yine devreye girdi ve polislerden kesinlikle müdahale etmemelerini istedi. Ve ardından bir şey olmamış gibi sükûnetle konuşmasına devam etti; çok da alkış aldı.
Fatma Şahin'in bugüne kadar gösterdiği performans, sorunun kadınlarda değil, onlara şans tanımayan erkeklerde olduğunu da gösteriyor.